Yakınlara Bir Yolculuk: Odessa

Ukrayna’nın en büyük üçüncü şehri olan Odessa, Karadeniz'de Odessa Körfezi’nde bulunan çok önemli bir liman kenti. Hatta 1794 Çarlık Rusyası döneminde Odesa’nın kurulması Karadeniz’in çehresini değiştirmiş. 1800’lerde Rusya ile Batı arasındaki en büyük ticaret merkezi haline gelmiş. 1894 senesinde Rus İmparatorluğu’nun Moskova, St. Petersburg ve Varşova’dan sonra 4. büyük şehri olmuş.

2. Dünya savaşı sırasında 907 gün Alman kuvvetlerinin işgali altında kalmış. 1942’de Kahramanlık ünvanı almış ve 2. Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılandırılmış. Günümüzde eski önemini yitirmiş olsa da üniversiteleri, müzeleri ve tiyatroları ile Ukrayna’nın önemli kültür merkezlerinden biri.

Odessa’ya gitmek için hava yolunu tercih edebilirsiniz. Çok çeşitli havayolu şirketinin her gün İstanbul’dan Odessa’ya uçuşu bulunuyor. Uçuş Süresi yaklaşık 1,5 saat. Bir diğer alternatif ise deniz yolu. Ancak bu alternatif oldukça meşakkatli. İstanbul’dan her Salı gecesi ve Cuma sabahı çıkan feribotlarla yolculuk 36 saat sürüyor. Vakti bol olanlar için farklı bir deneyim olabilir.

Havayolunu tercih ettiyseniz, havaalanından kente, havaalanının hemen dışından kalkan minibüslerle ya da otobüslerle ulaşabilirsiniz. Taksi de bir diğer alternatif. 150 Ukrayna Grivnası ya da 20 Amerikan doları öderseniz taksi ile de rahatlıkla gidebilirsiniz. Ancak taksiye binmeden önce pazarlık yapıp fiyatı netleştirmenizi öneririm.

Dönem olarak ise Haziran – Eylül arası ideal. Yaz aylarında çok sıcak olmuyor. Ancak Eylül sonrası yağışlar başlıyor ve hava soğuyor.

Konaklama için Primorski Bulvarı, Deribasovkaya Caddesi ve Catherina Meydanı gibi merkeze yakın bölgeleri tercih edebilirsiniz. Otellerin yanında ev kiralamak da bir opsiyon. Eğer 3-4 kişi seyahat ediyorsanız ev kiralamak ciddi anlamda maliyeti düşürecektir.

Yaklaşık 1 milyon kişilik nüfusu olan kentte gençlerin fazlalığı dikkatinizi çekecektir. Çünkü burada Ukrayna’nın önemli üniversiteleri de bulunduğundan doğal olarak genç nüfus da bir hayli fazla.

Kenti keşfe başlamak için en ideal nokta tam merkezde yer alan Opera binası. Burayı buldunuz mu, artık bir yere kaybolmazsınız.

Tüm önemli noktalar buraya yürüme mesafesinde. Eğer tatiliniz Pazar gününü kapsıyor ise mutlaka Opera binasının önüne gidin ve bu meydanda fotoğraf çektiren yeni evlenecek çiftleri gözlemleyin.

Herkes şık kıyafetler içinde, büyük bir Açıkhava balosu gibi bir ortam var.

Ve bu çevrede o kadar çok limuzin var ki, bu kadar fazla limuzini bir arada Las Vegas’ta bile görmek zor.

Deribasovskaya caddesi ise kentin en hareketli yeri. Restoranlar, kafeler, butikler, park alanları hepsi bu cadde üzerinde iç içe.

Primorski Bulvarı üzerinde çok şık binaların bulunduğu renkli bir bulvar.

Catherina Meydanı ise Potemkin Merdivenleri’nin yanı başında. Geniş bir meydan ve oldukça hoş kafelere de ev sahipliği yapıyor. Dilerseniz bu meydandan faytona binerek kent çevresinde kısa bir gezinti de yapabilirsiniz.

Kentin en önemli yapısı ve simgesi 1837 – 1841 yılları arasında yapılmış olan Potemkin Merdivenleri. Sergei Eisenstein’ın Potemkin Zırhlısı filminin bir sahnesinin geçtiği yer burası. Avrupa’nın en dikkat çekici 10 merdiveni arasında.

Merdiven boyunca çok sayıda müzisyen ve sokak sanatçısı da burayı mesken tutmuş. Bir de maymun, iguana gibi hayvanlarla resim çektirebiliyorsunuz cüzzi bir ücret karşılığında.

Merdivenlerden inince liman bölgesine ulaşmış oluyorsunuz. Limanın başında yer alan Golden Child (Altın Çocuk) heykeli görülmeye değer. Yine liman bölgesinde yer alan alışveriş merkezinden uygun fiyatlar ile alışveriş yapabilirsiniz. Alınabilecekler arasında tabii ki votka, konyak ve havyar var. Burada havyar, Türkiye ile kıyaslandığında oldukça ucuz.

Kentteki en önemli müze Puşkin Müzesi. Puşkin'e ait pek çok önemli koleksiyon sergileniyor.

Eğer ilginizi çekiyorsa, Odessa’ya yakın bir vadide yer alan Konyak Fabrikası’na da gidebilirsiniz. Bu fabrika Sovyetler Birliği döneminde Avrupa’nın en iyi konyak fabrikasıymış. Aynı zamanda fabrikada hem şampanya ve brandy yapım sürecini öğrenebilirsiniz, hem de tadım yapabilirsiniz.

Kent merkezine 30 kilometre mesafedeki Chabanka ise büyük bir aquapark. Çocuklu seyahat edenler tercih edebilirler.

Odessa çevresindeki en etkileyici yerlerden bir diğeri ise merkeze 70 kilometre uzaklıktaki Katakomb olarak da anılan yeraltı şehri. Burası savaş döneminde çok büyük rol oynamış. Savaşın izlerini görmek için mutlaka ziyaret edilmeli.

Yeme içme konusunda hiç zorlanmayacağınız yerlerden biri Odessa. Patates, lahana ve tavuk en çok tükettikleri. Yemek öncesi mutlaka ya çorba içiyorlar ya da salata yiyorlar. Ana yemek yanında mutlaka patates olan et, balık ya da tavuk. Ardından da tatlı ya da komposto. Tatlı olarak sütlü tatlılar revaçta. Ben Pelmeni dedikleri mantıyı, Kyivsky dedikleri tavuğu ve Borshch çorbasını tavsiye ederim.

Gece hayatı için de her ne kadar Deribasovkaya caddesinde mekanlar olsa da en hareketli yeri Arcadia bölgesi. Buradaki gece kulüpleri gece geç saatlerde açılıp sabaha kadar eğlence devam ediyormuş. Deneyimlemedim ama çok renkli olduğu söylenenler arasında. Biz ise geceyi daha sakin geçirmeyi tercih ettik.

Odessa ile ilgili son olarak da festivallerinden bahsedeyim. Özellikle yaz aylarında kentin her köşesinde bir etkinlik var. Salsa, vals gösterileri, caz müzik dinletileri oldukça keyifli.

Bunun dışında tüm dünya genelinde de kutlanan 1 Nisan Şaka günü Odessa’da festival havasında kutlanıyor. Herkes eğlenceli ve komik kostümler içinde Humorina isimli bu festivali kutlamak için meydanlarını dolduruyormuş.

Kısacası, Odessa küçük bir kent olsa da hem  uygun bilet avantajından yararlanabileceğiniz hem de hafta sonu bile gidebileceğiniz, içinde kültür sanattan eğlenceye, müzelerinden antika pazarlarına kadar pek çok olanak sağlayan bir destinasyon.

GÖKÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

GÖKÇE YILMAZ

 1982 yılında İstanbul’da doğdum. İlk ve orta öğretimini Sinop’ta gördükten sonra, lise eğitimi için İstanbul’a yerleştim.