Sosyal medyada çok sık... Pardon... Merhaba. Uzun zaman oldu görüşmeyeli; seyahatler, koşturmalar ve tabii ki Covid-19 derken! Dostluk tazelemek istedim kabul ederseniz efenim. Ne diyorduk; Sosyal medyalarda çok sık "VİZESİZ ÜLKE" tavsiyesi istiyorlardı; ben de kendi favori vizesizlerimi sıraladım ve onlar burada da olsun istedim... İşte dünya normale döner de yine yollara çıkabilirsek; vize almadan gidebileceğiniz ama bence vizeliler kadar zevk alabileceğiniz 5 şehirli bir geri sayım! (Sıralamada; ucuz uçak bileti, ucuz harcama ve yakınlık "fazlaca" rol oynamıştır... Yoksa neden Marakeş'e gidin ya da Küba'ya uçun diye tavsiye etmeyeyim, değil mi?)
Not 2: Sınıflandırmamızın dışına çıkmamak adına, son gelişmelerden sonra Rusya'yı "vizeli" kabul etmek durumundayız. Aksi takdirde St.Petersburg, elbette hepsini döver.
5 Numara: "TİFLİS"
Gürcistan'ın en güzel kenti bence. Batum kadar donuk değil öncelikle! Kura Nehri'nin iki yakasında bol bol kafe, restoran, pansiyon ve otel var... Ciddi keyiflidir Tiflis; konaklaması ucuzdur öncelikle. Sokak çalgıcıları, antikacılar, ikinci el pazarları... Özellikle "Dry Bridge Market", benzerleri yanında gördüğüm en renkli en özel hafta sonu bit pazarıdır diyebilirim. Baştan belirtmek isterim; bu yazıda şehirleri gezi notu olarak değil "gitmenizi tavsiye etmek" amaçlı yazmaya çalıştım... Heyecanlı ve yararlı bir sıralama olacak, garanti veriyorum... Son notum; bir daha bir "kitap yazım inzivası" falan yaparsam, net tercihim Tiflis olacaktır. İlhamı yüksek bir şehir çünkü. Mistik, sakin, güvenli, çok farklı bir ruha sahip. Tercihinizde pişman olmazsınız.
4 Numara'da LVİV var
Ukrayna denince önce "güzel kadın" imajı akla geldiği için; maalesef Lviv ve Kiev'in turistik değerleri ıskalanıyor. Güzellerse güzeller; Allah sahiplerine bağışlasın. Ama efendim mesela bir Lviv; öyle ucuz, öyle tarihi, öyle sempatik bir şehir ki, Allah size de burayı en kısa sürede görmeyi nasip etsin. Merkez alanı olan Rynok Meydanı'nda bir kafeye (çikolatacıları da iyidir) oturup sırf etrafı izleseniz, günler keyif içinde geçer gider zaten. Ve kesinlikle vişne likörü tadın... Ama etrafı da gezmeyi ihmal etmeyin; mimariye ve günlük tüm turistik seçeneklere, şaşıracaksınız. Restoranlarda yemek çok geç gelir uyarayım. Ama o kadar kusur Çar kızında bile olur.
3 Numaraaaa yine Ukrayna'dan geliyooor! "KİEV" (Alkış sesleri)
Bence kuzeyin Roma'sıdır Kiev. Böyle bir tarihi zenginlik az başkentte vardır arkadaşlar. Aziz Sofya Katedrali, Aziz Andreas Kilisesi, Pechersk Lavra'da 18 kilise, St Michael (Altın Kubbeli Katedral), Mağaralar Manastırı, füniküleri, parkları, meydanları ve de tavuk yemekleri ile hamur yemekleri derken... Gerçekten unutulmaz bir gezi olacaktır Kiev'e yapacağınız yolculuk! Hem genç öğrencilerin şehre kattığı dinamizm hem orta sınıf Ukrayna yaşamının sunduğu "turistik ucuzluk" hem de o müthiş tarihi yapı... Şehre yakın sarayları ve manastırları da araştırın derim. Kiev bence bugüne kadar az bilindi, az övüldü.
2 Numara: Elbette ki BUDVA
Karadağları aş da gel kurbanın olam! Başkenti Podgorica'nın pek turistik bir yönü olmasa da; bu ülkede Budva ve Kotor var kardeşim! Ve tabii irili ufaklı kıyı kasabaları ve dağ köyleri var... Ah Tivat, ah Perast, ah Herceg Novi... Ve Porto Montenegro! Karadağ benim turizm listemde her zaman parıl parıl parlar. (Gördüğüm en temiz ülkelerden de biridir gerçekten) Ve tatlıyı sona sakladım ki; ah o eski dostumuz "Budva"! 3 kez gitmiş olsam da tadına varamadığım bir huzur... Old Town'un kayalıklarında bir CinFizz içer, ohh deriz! Sveti Stefan adasını da pek severiz... Pek fazla zevk nidalı bir paragraf oldu ama inanın Karadağ bu zevk seslerini sonuna kadar hak ediyor.
1 Numara... And the Oscar goes tooo... (nefesler tutulur, salonda çıt yok) BELGRAAAAD! (Alkış sesleri patlar)...
Şaşıranlarınız vardır mutlaka. Ben de diyorum ki; Sırbistan'ın başkentini görün de asıl ona şaşırın. İlk sırada olma sebebi öncelikle; vizesiz olması ama diğer Avrupa şehirlerinin tüm imkanlarının daha ucuzunu, daha sıcak bir şekilde size sunması. Şopska Salatası ve köfte var bir kere yahu! Tuna'nın vizesiz incisidir Belgrad; hareketlidir, renklidir, romantiktir... Sava Nehri ile birleşen Tuna bir Zemun mahallesinin kıyısında akar ki... Efsanedir! Ve buradaki LemonChili! Dünya turlarımda bana en saf en derin kafayı sağlamıştır diyebilirim; cennet gibi bir tekne kafedir burası. Kimse kimseyi rahatsız etmez bu kentte. Ne üzerinize gelirler, ne soğuk kalırlar... Bırakırlar... Çok yazımda ve Çok Gezenti'nin ilk kitabında bahsetmişimdir zaten; Belgrad özelimdir benim. Sevgilerimle efendim...