Ordu'yu Keşfetmek İsteyenlerin Mutlaka Görmesi Gereken Yerler

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kapısı olarak adından söz ettiren Ordu, sahip olduğu bitki çeşitliliği, kumsalları, yaylaları, ormanları, tarihi dokuları, koyları ile her sene pek çok turiste ev sahipliği yapıyor. 100 km’lik kıyı şeridine sahip olan şehir; doğal, tarihsel, kültürel ve sosyal anlamda ziyaretçilere çok fazla güzellik sunacak bir çeşitliliği içinde barındırıyor. Her mevsimde tadını çıkarabileceğiniz farklı aktiviteleri sunmasıyla birlikte hem yurt içi hem de yurt dışından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Biz de rotası Ordu olanlar için bu yazımızda sizlere görmeden tatilinizi tamamlamanız gereken yerleri derledik…

Çamaş Kanyonu

İlçe merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta olan Budak Köyü’nde bulunan kanyona ulaşım rahatlıkla sağlanabilmektedir. Uzunluğu 700 metre, yüksekliği ise 15 metre olan Çamaş Kanyonu doğa sporları için elverişli koşulları bulunduruyor. Özellikle heyecan tutkunlarının en ilgi gösterdiği sporlardan olan raftingin bu bölgede uygulanabilmesi adına çalışmalar yürütülmeye devam ediyor. Çeşitli doğa sporlarının yapılması için elverişli hale getirilen Çamaş Kanyonu’nda balıkçılıkta yapılabilecek. Gür ormanların arasına gizlenmiş saklı cennet kısa süre içinde tamamen turizme kazandırılmış hale gelecek.

Boztepe

Deniz seviyesinden 530 metre yükseklikte olan Boztepe, Ordu’nun manzarasını izleyebileceğiniz en güzel noktadır. Ordu’nun Altınordu İlçesi’ne bağlı olan Boztepe aynı zamanda bir köydür. Tüm şehir bu tepenin yamaçlarına serpiştirilerek serilmiş gibidir. Ziyaretçilerin oldukça ilgi gösterdiği Boztepe’ye asfalt yoldan ulaşmanız mümkün olduğu gibi teleferik yoluyla da eşsiz manzaranın tadını çıkararak ulaşabilirsiniz. Bu noktadan yamaca serilmiş tüm şehrin deniz manzarasını izleyebilir ve tepedeki tesislerde zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca ormanda keyifle zaman geçireceğiniz bir piknik alanı da mevcuttur. Şehri kanatları altına almış Boztepe’de hem manzaranın hem de doğanın keyfine varmak Ordu gezisine renk katacak muhteşem bir detay…

Boztepe

Asarkaya Kent Ormanı

Asarkaya Kent Ormanı bir diğer ismiyle Ünye Kent Ormanı, Ordu’nun Ünye ilçesine bağlı olan bir milli parktır. Orman İşletme Müdürlüğünce ağaçlandırılmış bu alan hem piknik hem de yürüyüş için oldukça elverişli yemyeşil bir cennettir. Asarkaya Kent Ormanı, sahip olduğu bitki çeşitliliği ile birlikte karşılaşabileceğiniz yaban hayvanlarıyla da zengin bir alandır. Hatta kuş gözlemciliği yapmak isteyenler içinde bu kent ormanı oldukça elverişlidir. İç kısımlarda ahşap orman evi bulunan milli parkın ister tesislerinde yeme içme ihtiyacınızı giderebilir yahut isterseniz ormanın içindeki piknik alanlarından faydalanabilirsiniz. Dileyenler için semaver ve hazır mangal ateşi mevcut bulunmaktadır. Yemyeşil ormanın içinde semaverle çay keyfi yapmak tüm şehir yorgunluğunu atmanızı sağlayacak. Bu alana eğer arabanızla giriş yapmak istiyorsanız ufak bir miktar ücret ödeyerek Asarkaya Kent Ormanı’nın tadını çıkarabilirsiniz.

Paşaoğlu Konağı (Etnoğrafya Müzesi)

Konak Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından 1896 senesinde Selimiye Mahallesi’nde yaptırılmıştır. İstanbullu ustalar tarafından inşa edilen yapı 19. yüzyıl sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. İnşa ederken kullanılan taşlar Ünye’den getirtilmiş olup yapı zeminle birlikte üç katlıdır. Ayrıca mimarinin ahşap ve çini malzemeleri de Romanya’dan getirtilmiştir. Mimarinin sahip olduğu göz alıcı taş işlemeciliği, yapının köşelerinde yer alan kaideli sütunlar, saçaklı pencereleri ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Merdivenlerinde, balkon ve çatı kenarlarında da bulunan taş işlemelerle oldukça zengin bir dış cepheye sahip binanın zemin katında idari bölüm yer almaktadır. Konağın birinci katında ise etnografik eserler bulunurken ikinci katta ise konak kültürünü yansıtacak bir atmosfer yaratılmıştır. Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından onarılarak kamuya açılan bu müzenin girişleri ücretsiz olup günümüze kadar ulaşmayı başarmış sivil mimari özellikleri ile en önemli değerlerimizden biri halini almıştır.

Bozukkale (Cotyora)

Ordu ilinin ilk kuruluş yeri olan Bozukkale’nin asıl ismi Kot Türkleri’nin Yurdu anlamını Cotyora’dır. Ancak halk arasında Bozukkale olarak anılan yerin gerçekleştirilen tarihi araştırmalarda Bizanslılar tarafından bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı söylenmiştir.

İkinci derece arkeolojik SİT alanı olarak belirlenen Bozukkale denizin hemen kenarında bulunan ve günümüze kadar gelmiş tarihi bir değerdir. İl merkezine 2 km’lik mesafede bulunan Bozukkale Ordu-Samsun yolu üzerinde görülmesi gereken alanlardan biridir.

Karaoluk Şelalesi

İl merkezine bağlı Karaoluk Köyü’nde bulunan şelaleye ayrıca Çiseli Şelalesi  de denmektedir. Merkeze yaklaşık 25 km mesafede bulunan şelale huzur verici sesiyle yaklaşık 10 metre gibi bir mesafeden akmaktadır. Yeşillikli kayaların arasından akan su sesiyle birlikte piknik yahut yürüyüş yapmak terapi tadında huzurlu bir etkinlik geçirmenizi sağlayacaktır. Özellikle bahar ve yaz aylarında rağbet görenin Karaoluk’ un oluşturduğu gölette yüzmek de tercihleriniz arasında olabilir. Türkiye’nin en güzel on şelalesinden biri sayılan Karaoluk’a ulaşım biraz zor olsa da doğaseverlerin hayran kalacağını belirtmeliyiz.

Perşembe Yaylası (Aybastı)

Ordu’nun Aybastı ilçesine bağlı bulunan 500 rakımlık yayla özellikle muhteşem görünüme sahip mendereslerinden dolayı koruma altına alınmıştır. Yemyeşil çimlerle kaplı olan yaylanın yerleşim tarihi kaynaklara göre epey eskiye dayanmaktadır. Özellikle Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli eserinde Perşembe Panayırı’ ndan bahsedildiği görülmektedir. Bölge 1991 yılında Turizm Merkezi olarak ilan edilmesinin ardından panayırın ismi de 1992 senesinde “Perşembe Yaylası Şenlikleri” olarak değiştirilmiştir. Her sene Temmuz ayının son haftasında yapılan şenlikler geçmişten bugüne kadar çok çeşitli etkinlikleri ile göz doldurmaktadır. Konserler, gösteriler, el sanatları sergileri ve yarışmalar gibi pek çok aktivite yapılmaktadır. Özellikle güreş müsabakası ve at yarışlarıyla ziyaretçilerin dikkatini çeken bu organizasyon yemyeşil çimenler üzerinde doyasıya bir eğlence imkanı sunar. Yeşillik içinde yer alan menderesi, gölü, şelalesi, tepesi, kümbetleri ile size doğanın harikalarını bir arada tattırır. İster sakin bir döneminde yürüyüşler, pikniklerle buranın tadını çıkarabilirsiniz ya da tarihi şenliğinde hem doğayla iç içe olup hem de eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Perşembe Yaylası

Küpkaya Kanyonu / Ulubey

Yerli ziyaretçilerle birlikte yabancı turistlerin de ilgi odağı olan Küpkaya, Türkiye’nin en güzel 10 kanyonu arasında yerini alıyor. Akıntılarla şekillenen kayalıkları ve kanyonu çevreleyen yeşillikleri ile tam bir doğa harikası ile karşı karşıyayız. Ordu’nun Ulubey İlçesi’ ne bağlı Kardeşler Mahallesi’ nde yer alan Küpkaya Kanyonu özellikle doğa sporları tutkunlarına hitap edecek bir yapıya sahip. Kano sporu için elverişli olan alanda ayrıca balık tutma ve yüzme aktiviteleri de yapılabilir. Doğal güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Küpkaya Kanyonu’ nu turizme kazandırmak için yapılan çalışmalar hala sürüyor.

Korgan Yaylaları ve Obaları

Tepealan Mahallesi sınırları içinde yer alan Korgan Yaylası özellikle obaları ile dikkat çekmektedir. Niksar yaylalarına da yakın olan Korgan’da her yıl temmuz ayı sonu - ağustos başında şenlikler yapılmaktadır. Çeşitli yarışmalar, gösteriler, folklor oyunları, sergiler gibi pek çok etkinlik olan şenlik “Orman Gülü Şenlikleri” ismiyle anılmaktadır. Korgan Yaylaları’ nın obaları ise; Eğricesu, Düzdağ, Çobantepe, Göltepesi, Osmankolu, Kürtünlü, Tepealan ve Taşkesik obası şeklinde sıralanabilir.

Perşembe (Cittaslow bölgesi)

Bu önemli bölge Karadeniz otoyolunun hizmete girmesinin ardından ortaya çıkmıştır. Ordu şehrinin Kumbaşı sahili ve Fatsa arasında kalan bölgesinde  bulunan güzergahındaki tek ilçedir. Perşembe’nin Cittslow bölgelerinden birinin sayılma sebebine geçmeden önce bu kelimenin nasıl oluştuğundan bahsedelim. İtalyanca’ da “şehir” anlamına gelen Citta ve İngilizce’ de “sakin” anlamına gelen Slow kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Cittaslow’ un ortaya çıkışı ise hızla küreselleşen dünyanın sonuçlarına karşı koyma çabası ile ilgili. Cittaslow Ağı, diye isimlendireceğimiz oluşum, yerel bölgelerin öz kimliklerini koruma altına almayı amaçlar. Perşembe ilçesi ise saklı kumsalları, adaları, kiliseleri, camileri ve doğal kalmayı başarmış özellikleri ile Cittaslow Ağı’ nda yerini almış bölgelerden biri… Tarihi ve doğayı sevenler için kazandırılmış bu alan ziyaretçilerini bekliyor.

Kadıncık Şelalesi

İsmini bağlı olduğu Ulubey İlçesi’nin Kadıncık mahallesinden alan şelale, Ordu merkeze yaklaşık 20 km uzaklıktadır. 10 metre yüksekliğinde, aralıklarla yeşilliklerin serpildiği girintili çıkıntılı kayalardan akan şelale tam anlamıyla kartpostal tadında duruşu ile görenleri hayran bırakıyor. Özellikle şelalenin hemen yan tarafında yaklaşık 200 senelik bir geçmişe sahip su değirmeni bulunuyor. Zaten cennet gibi manzaraya sahip alan tarihi su değirmeninin de varlığı ile daha büyüleyici bir atmosfer sunuyor.

Kurul Kalesi Yerleşkesi

Kurul Kalesi Yerleşkesi birinci derece doğal sit alanı olan arkeolojik bir yerleşkedir. Ordu’nun Bayadı Köyü’nde yer alan Kurul Kalesi Yerleşkesi şehrin merkezine yaklaşık 13 km uzaklıktadır. Sivri biçimli bir kaya üzerinde bulunan yerleşke tam anlamıyla bir kültür mirasıdır. 6. Mithridates Dönemi’ne ait olan Kurul Kalesi’nde 2000’li yılların başında kazı çalışmaları başladı. Karadeniz’ in doğu kesiminde ilk bilimsel arkeolojik çalışma niteliğini taşıyan araştırmalara en çok damga vuran Ana Tanrıça Kibele’nin heykelinin bulunması oldu. Ordu için gerçek anlamda önem taşıyan bu bölgeden Kibele Heykeli ile birlikte pek çok değerli parça çıkarıldı. Bunlar; duvar örgüsü seramik parçaları, topraktan yapılmış çatı kiremitleri, Pan Heykeli veBereket Tanrısı Dionyss’tir. Özellikle Kibele Heykeli’nin bulunmasının ardından bölgeye gelen ziyaretçi sayısında ciddi artış olduğunu görüyoruz. Kurul Kalesi Yerleşkesi,  hala süren kazı çalışmalarından elde edilen başarılı sonuçlar ile gün geçtikçe değer kazanıyor. Ordu’ ya yolu düşen arkeoloji meraklılarının buraya uğramadan tatillerini bitirmemelerini öneriyoruz.

Çambaşı Yaylası

Çambaşı Yaylası sunduğu çeşitlilik sebebiyle Karadeniz Bölgesi’nde yer alan en önemli yaylalardan biridir. Özellikle hem yaz hem de kış mevsiminde turizme uygun olmasıyla avantaj sağlar. Bölgede konaklamak için konaklama alanları ve restoranlar mevcuttur. Özellikle bungalov evler size masalsı bir diyarda gibi hissettirecek hele ki kış döneminde gitmiş iseniz…  Doğa sporlarına elverişli alanda profesyonel spor yapmanızı sağlayacak Çambaşı’ nda, kış aylarında da kayak merkezinden faydalanabilirsiniz. Kış sporları için de oldukça elverişli bir alan olması Çambaşı Yaylası’nı özel kılan faktörlerin başında geliyor dememiz doğru olacaktır. Özellikle karla kapalı alanda ışıl ışıl ahşap bungalov evler, kış ayı tatillerinizin vazgeçilmezi olabilir.

Çambaşı

Bolaman Kalesi ve Hazinedaroğlu Konağı

Bolaman Kalesi deniz kenarında buram buram tarih kokan bir şaheser. Kaynaklara göre Trabzon Pontus Rum İmparatorluğu sırasında yapıldığı söylenmektedir. Gözetleme Kulesi olarak inşa edilen yapı üzerine inşa edilen konak ile daha da değer kazanmıştır. Kalenin üzerine yapılan konak ahşaptan malzemeden olup 18. yüzyılda inşa edildiği söylenmektedir. Ancak Bolaman’ın özellikleri bunlarla da bitmemektedir. Kalede bulunan şapelde zaten değerli olan kültürel mirasa daha da değer katmıştır. Ordu’nun Fatsa İlçesi’ne bağlı Bolaman Mahallesi’nde yer alan kale ve Hazinedaroğlu Konağı’nı ziyaret ettiğinizde hem güzel bir manzara hem de yöresel yemekler size eşlik ediyor olacak.

Osmanpaşa Şadırvanı

Kesme taş malzeme kullanılarak yapılan şadırvanın inşa tarihi kaynaklara göre 1842 senesi olarak geçmektedir. Ordulu Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Bey tarafından yaptırılan şadırvan Ordu’nun merkezinde oldukça işlek bir caddede yer almaktadır. 1937 yılında yaşanılan depremden dolayı yıkılan yapı, 1997 senesinde Fahri Çelebi tarafından, özünden kopmadan tekrar inşa edilmiştir. Oldukça zarif bir görünüme sahip olan şadırvan altıgen bir platform ile yükseltilmiştir. Altı sütunlu zarif ayaklar bir kemerle bağlanmış ve üst kısmına bir kubbe oturtulmuştur. Ülkemizin en yüksek sütununa sahip olma özelliğini taşıyan Osmanpaşa Şadırvanı ince işçiliğiyle birlikte kültürel miraslarımız arasında yerini almayı başarmıştır.

Ünye Kalesi Kaya Mezarı

Ünye Kalesi Niksar yolu üzerinde bulunan şehrin önemli turistik alanlarından biridir. Ordu’nun Kale Köyü’nde yer alan Ünye Kalesi’nin en önemli özelliklerinden biri yapının çok büyük kısmının yalnızca taştan oluşuyor olmasıdır. Bunun yanı sıra kaleyi estetik olarak çekici kılan unsur ise yapının üzerinde aralıklarla görülen ağaçlardır. Kaleye uzaktan bakıldığında taşların arasında bulunan ağaçlar etkileyici bir görsellik oluşmasını sağlamaktadır. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan kalenin içinde ayrıca Kaya Mezarı da bulunmaktadır. Mezar Ünye Kalesi’nin etek kısmına oyularak yapılmıştır. Taş işçiliğe sahip olan mezarın yapısı iki odadan oluşmaktadır. Ön oda ve mezar odası şeklinde ayrılmış bölümlerle tasarlanan Kaya Mezarı’nın girişinde bulunan aslan kabartması figürü zamanla tahrip olarak silikleşmiştir. Uzaktan görüntüsü ile ziyaretçileri etkileyen kale, kaya mezarı gibi iç detaylarıyla da görülmesi gereken yerlerden biridir.

Gelin Kayası Mesire Yeri

Ordu’nun merkezine 50 km uzaklıkta bulunan Çamaş ilçesinde yer almaktadır. Taşoluk Mahallesi’nde bulunan Gelin Kayası Mesire Yeri bir tepe üstüne yapılmıştır. Merdivenlerle tepeye ulaştığınızda içeceğiniz çayın tadı ve manzara Ordu gezisinin parçası olması gereken unsurlardandır Alanın bu ismi almasının sebebi ise uzaktan bakıldığında adeta bir gelini andırıyor olmasıyla ilgilidir. Bol oksijeni, manzarası ve doğal güzelliği ile Gelin Kayası Mesire Yeri ziyaret edilmesi gereken turistik yerlerin başında gelmektedir.

Argın Yaylası

Karadeniz’ den bahsederken eşsiz güzelliğe sahip ve çok sayıda bulunan yaylalar bölgenin vazgeçilmezlerindendir. Ordu da içinde bulunan yaylalar konusunda ön plana çıkan şehirlerden… Şehirde bulunan pek çok yayladan biri olan Argın, Niksar yolu üzerinde ve Akkuş ilçesine 3 km mesafede yer almaktadır. Bakir kalmayı başarmış Argın Yaylası’nın tadını tüm mevsimlerde çıkarabilmeniz mümkün. Yaz aylarında yaylanın yemyeşil doğasıyla baş başa kalırken kış aylarında ise kayak keyfi yapabilmeniz bölgenin hep canlı kalmasını sağlıyor. 1991 senesinde Turizm Merkezi olarak ilan edilen Argın Yaylası Ordu gezisi sırasında gezilecek yerler listesinde yerini alıyor.

Ulugöl Tabiat Parkı – Gölköy

Gölköy ilçe merkezine 17 km mesafede bulunan Ulugöl Tabiat Parkı, sık ağaçların ortasında bulunan huzur verici gölü ile doğanın ferahlığını hissettirmektedir. Gölün etrafında bulunan yürüyüş parkuru, çay bahçesi, konaklama tesisleri, kamp ve piknik alanları şehirden kaçmak için en ideal adreslerden biridir. Tabiat parkının en güzel yanı ise günübirlik kaçamaklar yapabileceğiniz gibi dilerseniz konaklama şansına da sahip olmanız… 2009 yılında resmi olarak Tabiat Parkı olarak ilan edilen Ulugöl özellikle kış aylarında yaprakları renk değiştirmiş ağaçlar arasında bulunan ahşap evleri ile tam bir doğa harikası halini almaktadır.

Ulugöl

Gaga Gölü – Fatsa

Fatsa İlçesi’nin Örencik Köyü’nde bulunan Gaga Gölü 60 dekarlık bir alanı kaplamaktadır. Ağaçlarla çevrelenmiş göl hayvan çeşitliliğine sahip olmasıyla birlikte su bitkileri anlamında da zengindir. Gaga Gölü’nün ortasında halk tarafından söylentiler çıkmasına sebep olan ufak bir adacık bulunmaktadır. Çeşitli su bitkileri ve özellikle sazlarla çevrelenmiş göl sazan balığı bolluğuna sahiptir. 1.ve 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınan göl yeşille mavinin uyumunu sergilemektedir.

Turnasuyu Vadisi Yürüyüş Parkuru

Ülkenin en önemli yürüyüş parkuru olarak bahsedilen Turnasuyu Vadisi Yürüyüş Parkuru yeni yeni keşfedilmiş alanlardan biridir. Ordu ilinin merkezine oldukça yakın bir bölgede bulunan vadinin yürüyüş parkuru yaklaşık 6 km uzunluğundadır. Bölgede bulunan Turnasuyu Deresi ile alanda bakir kalmış pek çok nokta Turnasuyu Vadisi Yürüyüş Parkuru’ nu cazip hale getiriyor. Renk renk çiçekler, zengin bitki örtüsü, çam ormanları, kamp alanları ile birlikte de adından söz ettiren bölgenin asıl ön plana çıktığı nokta elbette ki yürüyüş parkuru. Yürüyüş sırasında kaya mezarları, ağaç köprüler gibi pek çok kültürel zenginlikle karşılaşmanız mümkündür.

Gölköy Kalesi

M.Ö. 3. ve 4. yüzyıllarda Pers Kralı Dara tarafından yaptırılan Gölköy Kalesi şehir merkezine yakın olan Kale Mahallesi’nde yer almaktadır. Ordu’nun en yüksek kalesi ünvanına sahip olan Gölköy’ün inşa ediliş sebebi savunma ve gözetleme amacından doğmuştur. Öyle ki kalenin içinde silindirik bir yapıya sahip olan gözetleme kulesi bulunmaktadır. UNESCO tarafından Dünya Antik Eserler Listesi’ ne 1997 yılında giren kalenin etrafı kapanlarla dolu olduğundan dolayı Ordu’nun asla işgal edilememiş tek kalesi olma özelliğini taşır. 

Kapılı (Cıngırt) Kazankaya Şelalesi

Çaybaşı İlçesi’nde bulunan şelaleler şehrin görülmesi gereken turistik alanlarındandır. Kapılı (Cıngırt) Kazankaya Şelaleleri’ nin yer aldığı alanın önemli özelliği ise doğal gezi parkuru olmasıdır. Keza bu güzel şelaleye ulaşabilmeniz için doğa yürüyüşü yapmanız gerekecektir. Etrafı yeşilliklerle kaplı şelale kaynak sularının toplanmasıyla birlikte meydana gelen bir akarsudan oluşmuştur. Ağaçlarla çevrili kayalıkların arasından akan suyun sesi eşliğinde izleyeceğiniz manzaraya tahta köprü de eklenmektedir. Bu bölgenin doğal güzelliği ile birlikte çevresinde görülmesi gereken başka alanlar da yer almaktadır. Bunlar; Çayır Çeşme, Tirfil Tepesi, Tarihi Çayır Camiidir…

Ohtamış Şelalesi

Ulubey İlçesi’ne bağlı Ohtamış Köyü’nde bulunan şelale yaklaşık 30 metre yüksekliğe sahiptir. Ohtamış Şelalesi için Ordu’nun belki de en bakir kalmış şelalesi demek doğru olacaktır. Şehir merkezine 20 km uzaklıkta bulunan şelalenin bu denli bozulmamış olmasının nedeni ise buraya ulaşımın biraz zor oluşu…Bu durum dezavantaj gibi görünse de bölgenin tahrip olmasını engellemiş ve bugüne kadar korunmasını sağlamıştır. 30 metre yükseklikten yaklaşık 90 derece bir açı ile dökülen şelale natürel yapısını hala saklı tutmasıyla görenleri büyülerken engebeli ve taşlık alanlarının fazla olmasından dolayı çocuk ziyaretçiler için pek uygun değil.

Düz Mahalle Kilisesi

Yazılı kaynaklara göre 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Rumlar tarafından yapılan kilise şehir merkezine bağlı olan Düz Mahalle’ de yer almaktadır. Geçen zamanla tahrip olan bina üzerinde zamanla çeşitli onarımlar yapılmıştır. Kilisenin yapısal özelliklerine bakıldığında gri renkte ve dikdörtgen biçimli bir planda inşa edildiğini görüyoruz. Binanın ön kısmında bulunan üç beşik kemer, yapının estetik açıdan bakıldığında etkileyiciliğini arttıracak niteliğe sahip. Düz Mahalle Kilisesi bir dönem itfaiye binası olarak kullanılsa da günümüzde “75. Yıl Cumhuriyet Sahnesi” olarak hizmet vermektedir.

Dikenlice Kaya Mezarları

Adından anlaşılacağı şekilde bu kaya mezarı Gürgentepe İlçesi’nin Dikenlice Köyü’nde yer almaktadır. Kaya mezarları ön ve arka odalı ya da tek odalı şekilde inşa edilebilmektedir. Ancak Dikenlice Kaya Mezarları tek odalı olarak tasarlanmıştır. Bölgede bulunan 15 kaya mezarının içlerinde ölülerin konulabilmesi için yapılmış klineler yani sekiler bulunmaktadır. Fındık ağaçları ile ün salmış Gürgentepe İlçesi’nde yer alan kaya mezarları 1. dereceden doğal sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Daha ileri dönemde yapılan kaya mezarlarında kabartmalı figürlere rastlansa da Dikenlice Kaya Mezarları daha düz bir yapıya sahiptir. Tarih meraklılarının ilgisini çekecek alan, Ordu ziyaretçileri tarafından görülmesi gereken yerlerden biridir.

Delikkaya Kaya Mezarı

Delikkaya Köyü’ne ismini vermiş kayalıklarda oyularak inşa edilmiş mezar yaklaşık olarak yerden 40 metre yükseklikte yer almaktadır. Diğer kaya mezarlarından farklı olarak bu noktaya ulaşım sağlanamamaktadır. Mezarlar sarp kayalıkların oldukça dik, orta bölgesine yapıldığı için gezi sırasında yalnızca uzaktan görülebilmektedir. Dikenlice Kaya Mezarları’nda olduğu gibi Delikkaya Kaya Mezarı’nın da tek odadan oluştuğu bilinmektedir. 3 adet kaya mezarı bulunan alanda sütunsuz ve çift sütunlu yapılar mevcuttur. Kaya mezarlarının statüsü yüksek kişiler için inşa edildiğini biliyoruz. Bazı rivayetlere göre Delikkaya Kaya Mezarı’nın içinde Roma Dönemi’nde yaşamış bir devlet başkanının yattığı söylenmektedir. Ancak elbette ki bununla ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İçi tuzaklarla dolu ve yüksek alanlara yapılan mezarlar arkeoloji düşkünlerinin oldukça ilgisini çekmektedir. 

Kabakdağ Köyü

1877 senesinde gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşı neticesinde Batum’dan bazı ailelerin Ordu’ya göçmesi ile kurulmuş bir köy olan Kabakdağı, Fatsa İlçesi’ne bağlıdır. İlçeye 9 km uzaklıkta bulunan köyün en önemli özelliği eko turizm köyü olmasıdır. Bilindiği gibi sağlıklı beslenme ve yaşam konusunda toplumların daha bilinçli hale gelmesiyle birlikte organik ürünlere de rağbet artmış durumda… Eko turizm ise tam bu noktada oldukça önem taşıyor. Organik tarımın ve eko turizmin olduğu bölgede ayrıca Gürcü halkın kültürel mirası da yaşatılmaya çalışılıyor. Köy sahip olduğu yemek çeşitliliğinin şaşırtacak derecede fazla oluşuyla da dillere destan hale gelmiş. 100’ den fazla yemek çeşidiyle misafirlere ziyafet sunan köyde organik tarımla birlikte, hayvansal üretim de yapılmaktadır. Zengin bitki örtüsü, trekking parkurları, lezzetli sofraları, kültürel değerleri ile ziyaretçilerini oldukça memnun edecek özelliklere sahip. 2001 senesinden beri eko turizm alanı olan Kabakdağ Köyü doğal güzelliklere ve natürel ürünlere düşkün olan kişilerin uğraması gereken bir adres…

Yason Burnu

1.derece arkeolojik,  2. Derece doğal sit alanı olan Yason Burnu Samsun-Ordu Karayolu üzerinde Perşembe İlçe Merkezi’ne 15 km uzaklıkta bulunmaktadır. Çaytepe Köyü’nde yer alan Yason Burnu’ nun Ordu şehir merkezine uzaklığı ise 28 km’dir. 1869 yılında kilise binası olarak inşa edilen yapı belli onarımlardan sonra ziyaretçilere açılmıştır. Kilisenn ziyaretçilere açılmasıyla birlikte turizm konusunda değer kazandıran yerin önemi tüm Karadeniz Sahili içinde üzerinde kilise olan tek yarım ada olmasından kaynaklanmaktadır. Restore edilen kilise binası, denizi, yeşilliği, piknik alanları, çeşitli lezzetleri ile turistlerin ilgisini kazanmıştır.

Yason Burnu

Hoynat Adası

Tarihe baktığımızda eski zamanlarda denizcilerin depo ve sığınak olarak kullandığını gördüğümüz ada Perşembe İlçesinin Ramazan Köyü sınırlarında yer almaktadır. Ülkede tepeli karabatak kuşlarının yuva yaptığı çok ender yerlerden biri olma özelliğini taşıyan adaya ayak basılmasına izin verilmiyor. Ada, gümüş martı ve tepeli karabatak kuşlarına ait bir yuva olarak adeta kabul edilmiş durumda. Kuş gözlemciliği için elverişli olan adanın turizme kazandırılması için çeşitli projeler gündemde. Ancak adanın uzaktan aralıklarla yeşillikli görüntüsünü izlemek bile oldukça keyif verici…

Yoroz Kent Ormanı

Karadeniz Bölgesi’nin yeşilliğini sonuna kadar tadacağınız bir kent ormanından bahsedeceğiz… Merkeze 20 km mesafede bulunan Saraycık’ta yer alan orman özellikle seyir terası ile ünlü. Bu alanda tüm manzarayı saatlerce izleyebilirsiniz. Zengin bitki örtüsü, florası, yaban hayvanları ile tam bir doğa harikası olan alan kampçılar için de uygun. Piknik yapılacak bölgeleri ve bazı doğa sporlarıyla da tanınan Yoroz Kent Ormanı’nın tepe kısmına çıkmak, çocuklar için pek elverişli koşullara sahip olmasa da yetişkin ziyaretçilerin yapması gereken aktivitelerden biridir.

 

Muzadere Kilisesi

Mesudiye İlçesi’nin Topçam Beldesi’nde bulunan ve 19. yüzyılda inşa edilmiş olan Muzadere Kilisesi yakın zamanda restore edilerek yenilenmiştir. Tek nefli olan kilise dikdörtgen plana sahip olarak inşa edilmiştir. Ayrıca yapının doğuya bakan kısmında da bulunan apsis dikkat çekmektedir. Muzadere Yaylası’nda yer alan kilisenin kaynaklara göre tahminen 1860’lı yıllarda yapıldığı belirtiliyor. Rumlar tarafından inşa edilen kilise restorasyon çalışmaları neticesinde iyileştirilerek turistlerin ilgisini çeken önemli bir turizm değeri haline dönüştürülmüştür.

Düz Oba Yaylası

Yayla bakımından şanslı ve zengin olan bölgenin en önemli yaylarından biri de Düz Oba Yaylası’dır. Fatsa’ya 32 km, Ordu’ ya ise 65 km mesafede bulunan yayla; şenliği ve pazarı ile meşhurdur. Her sene mayıs ayının sonlarında kurulmaya başlayan pazar, ekim ayının başına kadar her hafta kurulmaktadır. Mayıs sonu ekim ayı başı boyunca her pazar günü kurulan yayla pazarı hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin uğrak yerlerinden biridir. Pazar sebebi ile bu alan merkez olarak kabul edilmiştir. Burayı kıymetli kılan diğer unsur ise başta da söylediğimiz gibi elbette şenliği… Düz Oba Yayla Şenlikleri, Kumru Kaymakamlığı ve Kumru Belediye Başkanlığı tarafından her sene temmuz ayında düzenlenmektedir. Güreş müsabakaları ile birlikte pek çok etkinlik şenliğe renk katmaktadır. 

Mesudiye Kültür Merkezi

Sizler için derlediğimiz bu yazıda bahsettiğimiz Muzadere Kilisesi’nin artık kültür merkezi olarak hizmet verdiğini belirtmiştik. Şimdi ise bu eski kilisenin kültür merkezi halini aldıktan sonraki özelliklerine birlikte göz atalım. Mesudiye Kültür Merkezi, yapı olarak söylediğimiz gibi 19. yüzyıl dönemlerine dayandığından buram buram tarih kokmaktadır. Zamanla yıpranan taş bina onarıldıktan sonra bugünkü göz alıcı haline kavuşmuştur. Binanın girişinde işlenmiş renkli kesme taşlar hemen göze çarpmaktadır. 2010 yılında kültür merkezi olarak resmi açılışı gerçekleşmiş olup Mesudiye Belediyesi tarafından ulaşım yolları da iyileştirilmiştir. Bölgenin kültürel değerlerini yansıtmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Mesudiye Kültür Merkezi bugünkü haliyle turizme kazandırılmıştır.

Topçam Yaylası

Pek çok yayladan bahsettikten sonra son olarak sıra Topçam Yaylası’na geldi… Topçam, Tokat il merkezine 15 km mesafede yer alan çam kokularının eşlik ettiği yemyeşil bir alandır. Yüksekliği 1600 metre olan bölgeye özellikle yaz aylarında gösterilen ilgi büyüktür. Mesudiye İlçesi’nin zaten yaylarıyla ün saldığını düşünürsek Topçam Yaylasının’ da bu noktada yer aldığına şaşırmamak gerekir. 1998 yılında Turizm Merkezi olarak kabul edilen yaylanın yerli halkı sıcak konukseverliği ile her sene ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.