Dülük Antik Kenti

Dülük Antik Kenti, Gaziantep’in Dülük Köyü ve çevresinde Türkiye’nin hâlâ yaşanılan ve bilinen en eski kentidir. Bu kentte 30-40 bin yıl önce yaşamış uygarlıkların, Hititlerin, Medlerin, Asurluların, Perslerin ve Büyük İskender’in izlerini görmek mümkündür.

Dülük Antik Kenti Hakkında Bilgi 

Dülük Köyü ve çevresi insanlık tarihinin belli başlı tüm evrelerine tanıklık etmiş ve bu izleri günümüze taşımıştır. Özellikle Mitras Yeraltı Tapınağı, görkemli kaya mezarları ve devasa kaya bloklarının çıkarıldığı taş ocaklarıyla, adeta bir açık hava müzesi görünümündedir. Yapılan kazı ve araştırmalarda, Eski Taş Çağı insanlarının yaptığı çakmaktaşından aletlere rastlanmıştır. Bölgedeki kaliteli çakmak taşını işlemek içinse köy çevresindeki tepeler ve büyük mağaradan yararlanılmıştır.

Burada bulunan yontma taş aletler ve artıkları “Dolikien” (Dülük tipi) adıyla anılmaktadır.Dülük Antik Kenti, “Antik Kent” ve “Kutsal Alan” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Antik yerleşim Dülük köyünün kuzeyindeki Keber Tepesi ve çevresindeki toprak altındadır. Kutsal alan ise köyün 3 kilometre kadar kuzeyinde, Dülük Baba Tepesi’ndedir. Dülük Mitras Tapınağı, Gaziantep Arkeoloji Müzesi ile Almanya Münster Üniversitesi’nin ortak kazıları sonucunda, 1997-98 yıllarında ortaya çıkarılmıştır.

Dülük Köyü 

600 bin yıl öncesinden bugüne varlığını sürdüren Dülük köyü kesme taştan yapılmış evleri, camisi ve türbesiyle, ziyaretçileri çağlar arasında yolculuğa çıkaran bir atmosfere sahiptir. Çünkü yöreye özgü mimari özellikler kısmen de olsa korunmuştur.

Dülük Ne Demek? 

Dülük, çevresinde hala yaşanılan Türkiye’nin en eski kentidir. MÖ 300 yıllarında bu bölgede kurulmuş olan Doliche (Dülük) kentinin Türkçe adıdır. Bu kentte Bakır Çağı’ndan kalma eserlere ve bilinen en eski matematik işlemlerine rastlanmıştır.

Dülük Kaya Mezarları 

Dülük Kaya Mezarları, Antik Kent sınırları içindeki Keber Tepesi’nin karşı sırtlarındadır. Burası nekropol (mezarlık) alanıdır. Burada çok sayıda kayaya oyulmuş oda mezarları bulunmaktadır. Bu kaya mezarlarının bazılarının ön odasına, taş basamaklarla inilerek ulaşılmaktadır. Mezar içinde lahitler mevcuttur. Bazı mezar odalarında, dini ve mitolojik konulu kabartmalar yer almaktadır. Bu kabartmalardan birinde Hermes, ruh anlamına gelen Psikhe’ye ölünün ruhunu yer altı dünyasına (Hades) götürmesi için yol göstermektedir. Bazı mezarlarda ise baktığını taşa çeviren Medusa başı kabartma olarak işlenmiştir. Ölümden sonra dirilme inancı Antik Dönem’de de var olduğundan, “ölünün evi” olarak kabul edilen bu mezarlar, yaşamın sürdüğü standart evler biçiminde inşa edilmiştir.

Dülük Mağarası 

Dülük’te geçmişin kanıtı olarak en eski yerleşim Keber Tepesi’nin güneyindeki “Prehistorik Mağara”dır. 1997-98 yıllarında bulunan iki Mithreum (Mitra kültürüne ait ritüellerin gerçekleştiği, mağara içindeki kutsal alan) bulunması, Antik Kent’in dinler tarihi açısından önemini daha da artırmıştır. Bu mağaralar, Kommagene bölgesindeki (Hellenistik dönemde kurulmuş olan krallığın hüküm sürdüğü Dicle ve Fırat nehirlerinin üst tarafı) ilk Mithreumlardır ve Roma İmparatorluğu’nun en büyük kutsal alanlarıdır. Doğal bir mağara oluşumunun içinde yan yana yer almalarına ve aynı girişi kullanmalarına karşın, iki farklı kült resmi barındırmaktadırlar. Mağaraların duvarlarında, içinde kandiller ve küçük figürlerin bulunduğu nişler yer almaktadır. Büyük ve havuza benzer bazı oyuklar, ritüeller sırasında su kullanımına işaret etmektedir. Önemli ölçüde tahrip olsa da kabartmalarda, imparatorluğun farklı köşelerinden ele geçmiş başka buluntulardan da bilinen şu sahne resmedilmiştir:

Mitra, ay boğasının sırtında diz çöküp, bir hançer ile boğazını keserek onu öldürmektedir. Boğanın akan kanı yeni bir hayat anlamına gelmektedir. Bu efsanede yer alan akrep, yılan ve köpek gibi diğer hayvanlar, daha geç dönemlerde meydana gelen tahribatlara karşın seçilebilmektedir. Etraflarında meşale taşıyıcıları Cautes ve Cautopates bulunmatadır. Kabartmanın üst kısmı kavislidir. İki üst köşede güneş tanrısı Sol ile ay tanrıçası Luna yer almaktadır. Birinci mağaradaki kabartmada, Mitra’nın başı parçalanmış ve yerine bir haç sembolü kazılmıştır. Bu da mağaranın Hıristiyanlar tarafından tahrip edildiğine işaret etmektedir. İkinci mağaranın Doliche’de (Dülük) Mitra’ya inananların sayısının zamanla artması nedeniyle mi, yoksa toplum arasındaki hiyerarşiden dolayı mı yapıldığı konusundaki sorular henüz yanıtlanmamıştır.

Dülük Antik Kenti Nerede?  

Dülük Antik Kenti Gaziantep ilinin 10km kuzeyinde, Keber Tepesi’nin çevresinde ve eteklerinde yer almaktadır. Antik dönemde güney, kuzey, doğu ve batıdan uzanan ticaret yollarının kesiştiği bir kavşak noktadadır. Aynı zamanda İpek Yolu güzergâhındadır.

Dülük Antik Kenti'ne Nasıl Gidilir? 

Dülük Antik Kenti’ne kendi aracınızla gidecekseniz, Gaziantep-Yavuzeli istikametinde giderken otoyol gişelerine ulaşmadan sol taraftaki Beylerbeyi Köyü içinden geçmelisiniz. 4 kilometrelik bir asfalt yolu geçtikten sonra Dülük köyü girişine ulaşabilirsiniz. Sonrasında tabelalar sizi yönlendirecektir. Toplu ulaşımı tercih ederseniz, Gaziantep merkezden Dülük Köyü’ne giden dolmuşları kullanabilirsiniz. Gaziantep’e Türkiye’nin her ilinden otobüs, büyükşehirlerinden de uçak seferi bulunmaktadır.