Anadolu Yarımadası’nın güneybatısında, Ege Bölgesi’nin de güneydoğusunda bulunan Denizli, Ege ile Akdeniz bölgeleri arasında yer alıp Ege’ye bağlıdır. Her iki bölgede de toprağı bulunan Denizli, batıda Aydın ve Manisa’ya, güneyden Muğla’ya, kuzeyden Uşak’a komşudur.
Şehrin ekonomisi sanayi ve ticarete bağlıdır. Türkiye’deki ihracatçı şehirlerin başında gelmektedir. Özellikle tekstil ve bakır konusunda kendini geliştirmiş olan şehir, mermer ve doğal taş ticaretinde de önemli bir rol oynamaktadır. Bunların yanı sıra şehirde önemli bir turizm ticareti de vardır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Pamukkale Travertenleri’ni görmek için her yıl turistler şehre akın etmektedir. Şehirde birçok mağara da bulunmaktadır. Türkiye’deki turizme açılmış mağaralarından Keloğlan Mağarası, Kaklık Mağarası, Alacain Mağarası, Çakırlar Mağarası buradadır. Pamukkale travertenlerine gelen suların kaynaklarıyla beraber Denizli’de birçok termal su noktası bulunmaktadır. Bunlar arasında en çok dikkat çeken Karahayıt, kaplıca suyuyla şifa dağıtmaktadır. Şehirdeki gürül gürül akan şelaleler hem görsel şölen oluşturmakta hem de doğal güzellikleriyle insanı büyülümektedir. En çok bilinen şelaleler arasında Ağlayan Kaya Şelalesi, Gümüşsu Şelalesi ve Güney Şelalesi var.
Aynı zamanda şehir yıllarca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu devletlerden günümüze kalan kalıntılar görülebilir. Hierapolis Antik Kenti, Tripolis Antik Kenti ve Laodikeia Antik Kenti gezmeye değer noktalardan sadece birkaçı.
Denizli’nin tarihi bundan yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ama günümüzdeki şehir merkezi ilk kurulduğu yerden 7 kilometre daha kuzeyde bulunmaktadır. Burada bilinen en eski yerleşim MÖ 261-245 yılları arasında burada yaşayan Laodikeia kentine aittir. Milattan sonra 7. yüzyılda bir deprem sonucu yıkılan kent Kaleiçi tarafına taşınmış ve Ladik ismini almıştır. Çeşitli kitaplarda Tunguzlu olarak bahsedilse de Selçuklu kayıtlarına bu isimle geçmiştir. Eski Türkçede “Tengiz” kelimesi deniz anlamına gelmektedir. “Tenguzlug, Tonguzlug” gibi isimlerle de alınan şehrin adı bir süre sonra Denizli olarak bilinmeye başlanmıştır.
Şehre gelen ilk Türkler 1070 yılında Afşin Bey ve ordusudur. Ardından KutalmışoğluSüleyman Şah bölgeyi fetheder ve yağmalar. 1097 yılında Bizans ordusu bölgeyi ele geçirmiştir. Bu dönemde orta Anadolu’da yaşayan Türkler Kılıçarslan komutasında 1102 yılında şehri fethetmiştir. 1119 yılında bölgeyi geri almak isteyen Bizans orduları akınlar başlatmış ve bunun sonucunda Türkler bölgeyi terk etmiştir. 1176 yılına kadar bölgede birçok savaş olmuş ve şehir birçok kez el değiştirmiştir. En son yapılan Miryokefalon Savaşı’nın ardından bölgeye Türkler yerleşmeye başlamıştır.
14. yüzyılın başlarında dağılmış olan birçok Türkmen beyliği bölgede yaşamıştır. Bunların arasında Germiyanoğulları Beyliği, Tavas Beyliği, adını Laodikya’dan alan Ladik Beyliği’dir. Osmanlı devleti Tüm Anadolu’yu alırken bu bölgeyi de kendine bağlamıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir’e giren Yunan ordusu, Denizli’nin de bazı köylerini işgal etmiştir. İşgalden kurtulan bölge Türkiye’nin hem ticaret hem de turizm açısından önemli bir şehri haline gelmiştir.
Evliya Çelebi yaptığı gezilerin birinde Denizli’ye de uğramış ve bu bölge için şu sözleri söylemiştir: “Şehrin çevresinde pek çok akarsular ve göller bulunduğu için bu isim verilmiştir. Yoksa denizden 4 merhale uzaktadır. Kalesi düz yerde dörtgen seklindedir. Hendeği yoktur. Çevresi 470 adımdır, 4 kapısı vardır. Kuzeyinde boyacılar, doğusunda semerciler, güneyinde Yeni Camii, batısında bağlar kapısı bulunur. Kalede 50 kadar silahlı bekçi vardır ki dükkânları bekler. Asıl şehir kalenin dışında 44 mahalle ve 3.600 evlidir. Büyüklü küçüklü 57 camii ve mahalle mescidi, 7 çocuk mektebi, 6 hamamı, 17 tekkesi vardır. Herkes bağlarda oturduğundan ehil ve ayalleri birbirinden kaçmaz. Birbirleriyle akraba gibi olmuştur. Halkı beyaz ve mavi feraceler giyer. Pamuğu, pamuk ipliği, beyaz ince sade bezli olup, Anadolu'ya sevk edilir. Halkın kazancı beyaz Denizli bezidir.”
Kültür ve sanat aktivitelerine önem veren Denizli’de birçok festival, eğlence ve özel organizasyonlar gerçekleşmektedir. Ayrıca şehirde Devlet Tiyatrosu’nun da bir sahnesi bulunmaktadır. Ayrıca şehrin en bilindik simgesi horozdur. Uzun ve güzel ötüşüyle bilinen bu horoz “Tellidir yavrum anam tellidir tellidir amman, Denizli'nin horozları bellidir, Ötüver de gül ibiğim bir yol ötüver. Geniş olan gam zamanı değildir” sözlerine sahip olan Denizli’nin Horozları türküsünün yazılmasına da neden olmuştur.
Yaklaşık 65 bin üniversite öğrencisine ev sahipliği yapan Denizli’de Pamukkale Üniversitesi bulunmaktadır. Üniversite, öğrencileriyle beraber şehre daha genç bir enerji vermektedir. Üniversite’nin düzenlediği festivaller ve organizasyonlar yıl boyunca birçok şehirden kişileri ağırlamaktadır.
Tanıtım Videosu: