Kınalıada Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Dört büyük ada arasından en küçüğü olan Kınalıada1,356 kilometre karedir. Ada, “Kınalı” adını kum taşı uçurumlarının kızılımtrak renginden almaktadır. Kınalıada, Prens Adaları’nın arasında İstanbul’a en yakın olan adadır. İklimi diğer adalara nazaran daha serttir, maden ve taş bakımından zengin olan toprağı ağaç bakımından fakirdir. Bizans döneminde Bizans surları, 19. yüzyılda ise Haydarpaşa Limanı ve Tophane Rıhtımı inşa edilirken bu adadaki taşlardan da yararlanılmıştır. Bizans döneminde adalara yapılan sürgünlerin bir kısmı bu adaya yapılmıştır ve bu sürgünlerden tarihte en çok yer eden isim Romen Diyojen’dir. Kınalıada’da 1800’lü yılların ortalarından itibaren adaya yerleşmeye başlayan Ermeni nüfusu yoğunluktadır. Adaya 1857 yılında Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi ve Nersesyan Ermeni Mektebi; 1869 senesinde Ortodoks Panayia Kilisesi ve Rum İlkokulu inşa edilmiştir. Farklı kültürden birçok insanın bir arada yaşadığı Kınalıada’daki Türk İlkokulu 1935 yılında eğitime başlamış, Kınalıada Camii ise 1963 yılında ibadete açılmıştır.

İstanbul’un Adalar ilçesindeki adalardan biri olan Kınalıada, diğer adalar ile kıyaslandığında kendine özel atmosferi ile hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Hem yaz hem de kış aylarında çok uzun bir yol kat etmeden şehir karmaşasından kolaylıkla kaçabileceğiniz, muhteşem bir doğaya sahip adalardan biri burası. İster günübirlik gezi ve bisiklet turlarınız için isterseniz butik otellerde konaklamalı bir tatil fırsatı için oldukça cazip bir seçenek. Sakin Rum evlerinin arasında, egzoz kokusundan uzak, dingin, yeşil ve mavinin eşsiz uyumuyla şirin bir ada. Daha ne olsun!

Kınalıada Piknik Yerleri

Kınalıada’nın piknik için en uygun yerlerden biri olmadığını söyleyebiliriz. Bunun sebebi ise ağaç örtüsü olmadığı ve iklimi diğer adalara göre daha sert olduğu için piknik alanının bulunmayışıdır. Ancak bahçeli restoranlarda keyifli ve dingin zaman geçirebilirsiniz. Kınalıada’nın popülasyonu 80′li yıllarda hızla artmış ve yapılaşma oranı da bu yüzden oldukça yüksektir. En çıplak adalardan biri olmakla birlikte adalar arasında en az ağaç bu adada görülür. Gezilecek yer sayısı çok olduğundan piknik seçeneği aklınıza gelmeyebilir.

Kınalıada Plajları

Kınalıada’da pek çok ücretsiz halk plajı mevcuttur. Kınalıada İskelesi’nin sağ ve sol yanları bu amaçla kullanılıyor. Girişi ücretsiz olan bu plajlarda yalnızca tuvalet, duş, şemsiye ve şezlong için belirli bir ücret ödenmektedir.
Özel plajlar arasında ise Kumluk Plajı, Köseoğlu Plajı, Ülker Plajı, Kınalıada Plajı ve Ayazma Plajı bulunuyor. Sahil şeridindeki halka açık plajlardan farklı olarak cankurtaranları da bulunan bu özel işletmeler için ortalama giriş ücretleri 20-50 TL arasında değişiyor. Fiyatlar hafta içi ve hafta sonu değişiklik gösterebiliyor.