Artvin, Doğu Karadeniz’in en kuzeydoğu köşesinde yamaçta kurulu çok küçük ama şirin bir şehir. Osmanlı dönemindeki adı Artvini, diğer bir adı ise Livane’dir. Ünlü sanatçı Zülfü Livaneli de Artvin doğumludur.
İlin en önemli akarsuyu, 1956 yılına kadar adını veren Çoruh Nehri'dir. Tarihte genellikle Livane ve Çoruh adıyla bilinen kent, Artvin adını resmi olarak 15 Şubat 1956 senesinde almıştır.
Artvin ve çevresinin tarihi, MÖ 3000 senelerine kadar iniyor. Orta Asya’dan gelen Asyanik kavimlerden Hurriler ve Sakalar Çoruh vadisini yurt edinmişler. Artvin ve çevresi devamlı olarak çeşitli kavimlerin istilasına uğramış. Artvin ilinin Osmanlı yönetimine ne zaman geçtiği konusunda kesin bir bilgi bulunmasa da, 1551’de Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı hakimiyetine girdiği tahmin edilmektedir. Bölgede buradan geçmiş tüm medeniyetlerin izlerini taşıyan manastırlar, kiliseler, camiler, kale ve köprüler olmak üzere çok sayıda tarihi eser bulunuyor.
Kente girdiğimiz gibi mimarinin ahşap ağırlıklı olması dikkatimizi çekiyor. Bazı yerlerde ise taş ve ahşap birlikte kullanılmış, ancak tamamen doğaya uyumlu.
Kentin en önemli tarihi eserlerinden biri 10.yy’da inşa edilmiş olan Artvin (Livane) Kalesidir. Şehrin tam ortasında yer alan kale halk arasında Ada Kale olarak da biliniyor. Bu kalenin bazı bölümleri Osmanlı döneminde 16. yy.’da onarılmıştır. İçinde bir su deposu (sarnıç) ve küçük bir kilise (şapel) de bulunuyor.
Şehir merkezinde yer alan 1847’den kalma Kültür Evi, balkonundaki ağaç oymacılığı ve tavan süslemeleri ile dikkat çekiyor. Burası Turizm Bakanlığı’nca restore edilerek, 2009 yılında etnografik eserlerin sergilendiği ve yöresel yemeklerin servis edildiği bir mekana dönüştürülmüş.
Burada hem biraz dinleniyor hem de yöresel lezzetleri tadıyoruz. Artvin mutfağı oldukça geniştir, süt ve süt ürünlerinden yapılan yemeklerden kır otlarından yapılan yemeklere, hamur işlerinden et yemeklerine kadar geniş bir yelpazede farklı alternatifler bulabilirsiniz. Biz burada kurutulmuş taze fasulyeden yapılan “Puçuko” adlı özel bir sebze yemeği ve Peynir kuymağı yedik. Ancak yöre mutfağı o kadar geniş ki, tüm yöresel lezzetleri denemek için neredeyse 1 ay kalmak gerek.
Öne çıkan lezzetlerden bazıları şunlardır; Hamur işlerinden laz böreği, hınkal, çergebaz, bişi, Etli yemeklerden Kışlık kavurma, Sebze yemeklerinden dağ pancarı, kuş yemeği, gımı, yaban semiz otu, ebegümeci, taze asma yaprağı ve lahanadan sarma, taneli yemeklerden gendima, herisa, ve şilav, çorbalardan püşürük çorbası, ayran çorbası, tutmaç çorbası, soğan harşosu, çinçar çorbası ve tatlılardan hasuta, kaysefe, zurbiyet ve ballı lokum sadece bazılarıdır.
Buradan Hamamlı köyüne gidiyoruz. Buradaki 10. yy’dan kalma Dolishane Kilisesi yani Hamamlı Kilise görülmeye değer yerlerden. Bu kilise 17. yy’da camiye çevrilmiş.
896 - 918 yılları arasına tarihlenen Porta manastırı yani Pırnallı manastırı, Pırnallı köyünde yer alıyor. Bu manastıra göre biraz daha eski bir manastır olan Opiza (Bağcılar) Manastırı ise 449 - 499’da inşa edilmiş olup Bağcılar köyünde yer almaktadır. 17 yy.’a kadar da manastır olarak işlevini devam ettirmiş.
Artvin’i ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen sıra dağları, doğal ormanları, krater gölleri, yemyeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise kale ve köprüleri, geleneksel ahşap mimari ve festivalleri ile otantik bir turizm merkezi. Kaçgar ve Karçal dağlarında yapılan dağ tırmanışları, doğa yürüyüşleri, Çoruh nehri ve Barkal çayında yapılan rafting, katamaran ve kano sporları buraya gelmeniz için sadece birkaç neden.
Artvin’in turizm bakımından sağladığı olanaklar sadece bunlarla sınırlı da değil. Kayak yapmak isteyenler için ise 2009 senesinde hizmete girmiş olan Atabarı Kayak Merkezi yer alıyor. Şehir merkezine 17 km mesafede yer alan pistin uzunluğu 800 metre ve genişliği 80 metredir.
Son yıllarda giderek artan yayla turizmini de unutmamak gerekli. Ayrıca yörenin zengin flora ve faunaya sahip olması da meraklılarını buraya çekmektedir.
Karadeniz sahil yolunun Sarp’a kadar uzanıyor olması, son yıllarda Artvin’e yapılan yatırımı da arttırmaktadır.
Artvin'de Kafkasör mevkiinde manzaralı bir konaklama için Koliva Otel ve ulaşımı kolay rahat konaklama imkanı sunan Artvin Aparthotel tercih edilebilir.
Artvin'in Önemli İlçeleri
Doğu Karadeniz’in kuzeydoğu köşesinde yer alan Artvin, Merkez ilçe de dahil olmak üzere toplam 8 ilçeden oluşmaktadır. Coğrafi ve kültürel yapısıyla Anadolu'nun diğer bölgelerinden keskin çizgilerle ayrılmaktadır.
Artvin’in önemli ilçeleri şu şekildedir;
ARNAVUÇ: Tarihi çok eskilere dayandığından (M.S. 1. yy.) pek çok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle Gevhernik Kalesi, Ferhatlı Kalesi, Yeni Rabat Kilisesi, İskenderpaşa camii ve türbeleri görülmesi gereken yerler arasındadır. Cehennem Deresi kanyonu ilgi çekici doğal yapısı nedeniyle ziyaret edilebilecek yerler arasındadır. Bilbilan Şelalesi de burada yer almaktadır. Bu bölgeye düzenli olarak safari turları da düzenlenmektedir.
ŞAVŞAT: Önemli geçiş yolları üzerinde bulunan Şavşat ilçesinin en önemli alanları Sahara Karapol milli parkı yaylası, Şavşat kalesi, Tibeti Kilisesi, Aşiyan yayla ve gölleridir. 9.yy’da kurulmuş olan Maden Köyündeki otantik ahşap evler görülmeye değerdir. Derin vadiler, balta girmemiş doğal ormanlar buzul gölleri, fauna ve flora zenginliği etkileyicidir.
YUSUF ELİ: İlçe önce Erzurum’a bağlanmış sonraki yıllarda, Artvin’e sonra yine Erzurum’a 1950’de tekrar Artvin’e bağlanmış. Çok defa el değiştirmiş olan Yusuf eli ilçesi Altıparmak dağları, Kaçkar dağları, Dilberdüzü ve Olgunlar yaylaları, vadileri, dereleri ve nehirleri ile muhteşem bir doğaya sahiptir. Bu bölge rafting ve doğa yürüyüşleri için çok uygundur. Bölgenin en dikkat çekici kiliseleri Barhal Kilisesi, İşhan Kilisesi ve Dört Kilise’dir.
BORÇKA: 1877-78 Osmanlı Rus savaşı sonrası Ruslara geçmiş olan bölge, I. Dünya Savaşı sonrasında önce İngilizler’in daha sonra da Gürcüler’in işgali altında kalmış. 1921’de Osmanlı topraklarına katılmış ve 1928’de ilçe olmuştur. Tarım arazisinin az olması nedeni ile insanların çoğu çareyi okumakta bulmuş. İlçede bu yüzden eğitim seviyesi yüksek. İlçede çok az miktarda çay ve fındık üretimi yapılıyor. Karagöl, Yıldız gölü, Karçal dağları, Camili-Macahel, Borçka ve Muratla barajları ilçedeki önemli noktalardır. Muratlı ve Düzköy camileri ahşap mimarileri ile görülmeye değer. Borçka Karakovan balı ile de meşhurdur.
MURGUL: Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı topraklarına katılmış olan ilçenin %50’si orman, %45’i çayır, mera, taşlık ve %5’i tarım alanıdır. Bu bölgede yer alan Karagöl’de yürüyüş yapılabilir. Bölgede doğa yürüyüşü ve safari turları yapılıyor.
ARHAVİ: İki vadi eteğine yerleşmiş olan Arhavi ilçesi Artvin’in deniz kenarında yer alan iki ilçesinden biridir. Dik yamaçlı vadilerde çay üretimi yapılmaktadır. Mecnuna şelalesi ile Ortacalar çifte köprüsü, ilçenin görülebilir yerlerindendir. Ayrıca 2.800 metre yükseklikte yer alan Göle ve Karagöl krater gölleri de ziyaret edilmelidir.
HOPA: Deniz kenarında yer alan Hopa, 1471’de Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Doğu Karadeniz’in en uç köşesinde bulunan Hopa, bitki çeşitliliği ve kuş türleri açısından zengin bir doğaya sahiptir. İlçedeki kuş gözleme istasyonlarında kuş gözlemciliği yapılabilir.
Artvin’den Hopa’ya devam ederken yol üzerinde Artvin - Hopa arasında Çoruh üzerine kurulmuş baraj gölü ve enerji üreten tribünleri görüyoruz. Göl üzerinde pek çok balık çiftliği de mevcut.
Hopa, 1936’ya kadar Rize’ye bağlıymış. 1936’dan sonra Artvin’in bir ilçesi olmuş. Artvin’e göre bir hayli gelişmiş. Sarp sınır kapısına bir geçiş noktası olduğundan ve de denize kıyısı bulunduğundan hem Karayolu ve hem de deniz ticareti oldukça gelişmiştir.
Buradan Sarp sınır kapısına geliyoruz.
Gürcistan sınır kapısında Türk tarafı çatılarının kırmızı kiremit, Gürcistan tarafı çatılarının yeşil olması dikkatimizi çekiyor. Sınır kapısındaki park yeri oldukça bakımlı. Bu parkta oturup denizdeki yunusları seyrederek günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
Artvin'de Kafkasör mevkinde manzaralı bir konaklama için Koliva Otel ve ulaşımı kolay rahat konaklama imkanı sunan Artvin Aparthotel tercih edilebilir. Diğer Artvin otellerini seçseniz de hayalkırıklığına uğramayacağınızı eklemek isterim. :)