Honda Bay yani Honda Körfezi Turu,Palawan Adası’nda özellikle de Puerto Princesa çevresinde mutlaka yapmanız gerekenler listesinde. Biz de Puerto Princesa’da ikinci günümüzü Honda Körfezi turuna ayırdık.
Burada aslında temel olarak 2 seçenek var: Birincisi hazır gruplara katılarak adalar arası tur yapmak ki bu durumda anlaştığınız şirket size saat 07:00 – 07:30 gibi konakladığınız otelden alıyor ve doğruca tekneye götürüyor. Teknelerde yoğunluğa göre 25-30 kişi aralığında seyahat edebiliyorsunuz. İkincisi biraz daha fark ödeyerek kendi teknenizi tutmak. Biz biraz daha fazla özgürlük olduğu için ve adaları kendimiz seçmek istediğimiz için ikinci opsiyonu tercih ettik.
Otelden ayarladığımız minivan bizi Honda Bay turunu satın alabileceğimiz Honda Körfezi’ndeki merkez noktaya bıraktı. Burada biz diğer gruplara katılmaktansa kendimize özel bir tekne tutmayı tercih ettik.
Zaten sabah erken yola çıkanları da kaçırdığımız için aslında tekne kiralamak en mantıklı fikir oldu bizim için. 6 kişi olduğumuz için kişi başı ödeyeceğimiz rakamı biraz daha arttırarak, 20 kişi ile seyahat etmek yerine 6 kişi olarak tekne ile açılmaya karar verdik.
Kendi teknemizi tuttuğumuz için de farklı adaları seçerek kendi programımızı ilgi alanlarımıza gore oluşturabildik. Toplamda 3.450 peso tekne için ödedik. Üstelik bu fiyata Cowrie Adası’nda öğle yemeği de dahil.
Tekneye bineceğimiz yerden ayrıca snorkel de kiraladık. Bunun ücreti de kişi başı 100 peso. Bunun dışındaki maliyetler ise uğrayacağınız adalara gore değişiyor. Çünkü her ada için çevre vergisi adı altında giriş ücreti ödüyorsunuz. Biz 5 farklı ada/durak için kişi başı 50-80 peso ödedik.
Sulu Denizi’nde yer alan Honda Bay Körfezi'nde yaptığımız tekne turunda ilk durağımız Cowrie Adası.
Hindistan Cevizi ve Papaya Ağaçları ile kaplı olan ada aynı zamanda öğle yemeğini de yiyeceğimiz adaydı.
Bu adada öğle yemeği saatine kadar bol bol fotoğraf çektik ve denize girdik. Oldukça güzel ve kumluk bir denizi olan ada diğer adalardaki kadar su altı zenginliğine sahip değil.
Ancak ahşap masalar ve hamaklar dinlenmek için birebir. Biraz deniz sonrası yerel lezzetlerin sunulduğu açık büfe yemek alanına geçtik. Yemekler oldukça lezzetliydi.
Burada dikkatimizi çeken en önemli noktalardan biri çok az sayıda Avrupalı turistin olmasıydı. Genelde Asyalı turistler vardı.
Yemek sonrası Pandan Adası önünden geçtik. Bu ada özel bir işletmeye ait. İçerisinde son derece lüks bir resort otel var. Bembeyaz kumsalları ve tropik bitki örtüsü ile dikkat çeken oval biçimli bir ada.
Adanın çevresinde mercan resifleri olduğu için su altı da oldukça canlı. Bazı turlar sadece günü birlik Pandan Adası turu da yapıyor. Ancak bizim zamanımız limitli olduğundan biz tek ada yerine farklı adaları görmek istedik. Bu nedenle Pandan Adası’nda duraklamadan etrafından dolaşarak Starfish Adası’na doğru yol aldık.
Starfish Adası, adından da anlaşılabileceği gibi adını burada yer alan deniz yıldızlarından alıyor. Bu ada tüm Palawan bölgesinde deniz yıldızı popülasyonunun en yüksek olduğu yer
Alabildiğince uzanan sahilde şnorkeller ile denize girerek, deniz yıldızlarını gördük.
Buradaki deniz yıldızlarının büyüklüğü size şaşırtabilir. Çapı 30-35 santimi bulan deniz yıldızları sayıca o kadar çoktu ki, adeta bir deniz yıldızı tarlasıydı. En sıklıkla görülenleri ise turuncu renkli olanlar.
Burada aynı zamanda deniz dibinden Facebook’ta canlı yayın da yaptık. İsterseniz şu linkten izleyebilirsiniz:https://www.facebook.com/Gezimanya/videos/vb.198882706880203/1040369116064887/?type=2&theater
Buradaki görsel şölen sonrası motorumuzla Luli Adası’na gittik. Ancak adaya tam vardık ki, bardaktan boşanırcasına bir yağış başladı.
Bu nedenle hemen sahilde yer alan ufak aile işletmesine girdik. Bira ve kola sipariş edip, yağışın dinmesini bekledik. Yağmur ardından çıkan gökkuşağı ise bize günün güzel bir hediyesiydi.
Luli Adası’nın aslında “Lulubog-Lilitaw” kelimesinin kısaltması. Anlamı batmak ve yükselmek. Böyle bir isimle anılmasının sebebi medcezir nedeniyle sular yükselince adanın bir bölümü tamamen sular altında kalması, sular çekilince adanın yeniden görünür hâle gelmesi. Yağışın dinmesi ile bir sonraki durağımız olan platforma gittik. Burası tamamen mercan resiflerinin yer aldığı geniş bir alan. Ancak tekneler resiflere çok yanaşıp zarar vermesin diye bir platform oluşturmuşlar. Bu platfomun tepesinde ise dev bir kaplumbağa figürü var. Çünkü bu bölgede rengarenk balıkların yanı sıra dev deniz kaplumbağalarını da görmek mümkün.
Burası su altı zenginliği ile Honda Bay Turu’nda mutlaka görülmesi gereken bir nokta. Bu bölge o kadar keyifliydi ki tekne kaptanı ile konuşup son gideceğimiz noktayı iptal edip, burada biraz daha vakit geçirmeyi tercih ettik. Çünkü diğer durağımız bir atlama platform idi. Bunu da grupta hepimiz deneyimlemeyeceğimiz için, tercihimizi su altından yana kullandık.
Akşam üzeri saat 18:00 – 18:30 civarı tekrar tekne ile çıktığımız noktaya geri döndük. Ancak döndükten sonra bir müddet beklesek de ulaşım aracı bulamadık. Bu nedenle köyün içinden yaklaşık 1 kilometre kadar yürüdük ve yoldan geçen toplu taşıma araçlarından birine bindik.
Kişi başı 25 peso ödedik. Bindiğimiz noktadan Hue Otel'e mesafemiz yaklaşık 6-7 kilometre olsa da bu yol git git bitmedi. Neden mi?
Araca bindikten yaklaşık 5-6 dakika sonra araç su kaynattı. Toplu taşımada kullanılan bu aralar aslında 2. Dünya Savaşı’ndan kalma Amerikan cipleri.
Aracın motoru önde, radyatörü ise öndeki yolcu koltuğunun altındaydı. Araç su kaynatınca ön koltukta oturan kadın yolcu kıpırdanmaya başladı. Şöfor aracı sağa çekti. Yolcuyu indirdi, koltuğu kaldırdı ve su ekleyerek motoru soğutmaya çalıştı. Ardından tekrar hep beraber araca bindik. Aradan 5 dakika geçti aynı olay yeniden tekrarlandık. Yine indik, bindik ve olay tekrar yineledi. Bu sefer bizim dışımızdaki tüm yolcular şoförden parasını geri isteyerek başka araca bindiler. Biz şoföre üzüldük biraz. O yüzden de “Zaten kala kala 1-2 kilometre yol kaldı, bir tur daha idare eder, otele varırız,” diye düşündük. Ama son sefer çok kısa sürdü. Son su kaynatmasının ardından, 500-600 metre sonra araç yeniden su kaynatınca şoför bizi başka bir araca bindirdi ve otele sağ salim ve epey de maceralı bir şekilde ulaştık.
Duş ve hazırlanma sonrası şehir merkezinde yerel bir restorana gittik. Leziz yemekler yedik.
Bugün babamın doğum günü olduğunu girerken garsonlara söylemiştik. Onlar da bize yemek sonrası çok güzel bir jest yaptılar. Hepsi toplanıp babama “Happy birthday!” şarkısını söylediler. Böylelikle günü keyifli yemek sonrası güzel bir sürpriz ile sonlandırmış olduk.
YAZAN: TUĞÇE YILMAZ
Filipinler yazı dizisinin diğer bölümlerini okumak için aşağıdaki başlıkların üzerlerine tıklayabilirsiniz:
- FİLİPİNLER 1. BÖLÜM: FİLİPİNLER'E SEYAHAT
- FİLİPİNLER 2. BÖLÜM: PALAWAN ADASI VE PUERTO PRINCESA
- FİLİPİNLER 4. BÖLÜM: PUERTO PRINCESA YERALTI NEHRİ TURU
- FİLİPİNLER 5. BÖLÜM: PALAWAN ADASI BATAK KABİLESİ
- FİLİPİNLER 6. BÖLÜM: PALAWAN ADASI EL NIDO ISLAND HOPPING A&B
- FİLİPİNLER 7. BÖLÜM: PALAWAN ADASI EL NIDO ISLAND HOPPING C&D
- FİLİPİNLER 8. BÖLÜM: BOHOL ADASI TURU
- FİLİPİNLER 9. BÖLÜM: BALİNA KÖPEKBALIĞI PEŞİNDE PANGLAO’DAN OSLOB’A YOLCULUK