Filipinler 4. Bölüm: Puerto Princesa Yeraltı Nehri Turu

Sabah erken saatlerde otelde aldığımız kahvaltı sonrası Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan Underground River yani Yeraltı Nehri’nde tura katılmak üzere bir gece önceden anlaştığımız yerel acentenin aracı gelip bizi otelimizden aldı.

Araç yaklaşık 12-14 kişilikti. Bizimle birlikte seyahat eden diğer grup ise Filipinli 3 çocuk sahibi 2 genç aileydi. Bir çift turizm ile uğraşırken, bu çiftin akrabası olan iki kişiden erkek olanı Cruise gemilerinde şef aşçı, kadın olanı ise 5 yıldızlı bir otelde resepsiyonist olarak çalışıyordu. Bizim için bu aile ile birlikte seyahat etmek bir şans oldu. Çünkü Filipinler ve Filipin Mutfağı konusunda bize çok enteresan bilgiler verdiler.

Korunma altında olan Underground River Ulusal Parkı, Palawan’ın başkenti Puerto Princesa’nın 80 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Buraya gitmek isterseniz yerel acentalardan öncesinde rezervasyon yaptırmanız gerekli. Çünkü korunma altındaki bir alan olduğu için günlük sınırlı sayıda ziyaretçi alabiliyor.

Tura başlayacağımız mağaranın direct önüne kadar otobüs yok. Once mini van ile Sabang Bölgesi’nde teknelere bineceğimiz ufak ve şirin bir yerleşime gidiyoruz. Burası aslında Underground River turunun ana başlangıç noktası.

Burada yer alan genişçe bir iskele ve üzerinde beklemek için alanlar oluşturulmuş. Gittiğimizde bize once beklenme alanına alıp sonrasında bineceğiniz teknenin numarasını bildirdiler.

Ardından numaramız anons edilince gidip tekneye bindik. Ancak burada bekleme süresi yoğunluğa bağlı olarak 1-2 saat arası sürebiliyormuş. Neyse ki biz çok beklemedik.

Tekneler klasik Filipin modeli. Yanlarında bambudan yapılmış destek çubukları var. Uzaktan baktığımızda sivrisinek ya da örümceğe benzetiyoruz. Tekneye bindiğimizde ilk olarak can yeleklerini giyip yola çıkıyoruz.

Tekne ile yaklaşık 10-15 dakika yol aldıktan sonra mağaraya gireceğimiz asıl kumsala gidiyoruz.

Burada tekneden iniyoruz. Rehberimiz öncelikle bize mağara ile ilgili kısa bir brifing veriyor.

Milyonlarca yıl once oluşan bu devasa mağara ve içerisinden geçen nehir, günümüzde dünyanın en uzun yeraltı nehri olma özelliğine sahip. İçeride binlerce yarasa var. Hatta rehberimiz mağara içinde tekne ile dolaşırken içeride çok sayıda yarasa olduğundan, yarasalar dışkıladıklarında ağzımıza girmesin diye ağzımızı kapalı tutmamızı bile öğütlüyor.

Burada mağara girişi için sıramızı beklerken çevredeki ekolojik ortamı da görüyoruz. Özellikle çevrede dolaşan maymunlar ve dev monitor kertenkeleler oldukça enteresan. Sadece çok yaklaşmamamız konusunda rehberimiz bizi uyarıyor.

Monitor kertenkeleler, Komodo Ejderi'ni andırıyor. Ama Komodo Ejderi çok saldırgan, bunlar ise oldukça sakin ve zararsızlar.

Biraz ekolojik yaşama da dokunduktan sonra mağaraya giriş sıramız geldi. Hepimize yeniden birer can yeleği ve de kask verdiler. Mağara içinde bunları takmak zorunlu. Ayrıca bir de kulaklık veriyorlar ve mağara içinde giderken geldiğiniz bölgeye gore size anlatım yapılıyor.

Mağara girişinde yemyeşil suyun yansıması ve mağara girişini fotoğraflamak bile çok güzeldi.

Burada bindiğimiz tekneler tamamen insan kuvveti ile yani kürek çekilerek ilerliyor. Motorlu bir araca asla izin yok.

Mağara içine girmeye başladıkça içerisi de zifiri karanlığa dönüyor. İçeride tekneyi kumanda eden rehber başındaki ışık ile bize mağara içerisinde görmemiz gereken önemli sarkıt ve dikitleri işaret ediyor. İçeriye ilerledikçe yarasa sesleri yükseliyor. İşte o an doğanın gücünü tekrar tekrar hatırlıyorsunuz.

Mağaranın içinde sarkıt ve dikitleri hep birşeylere benzeterek bölüm bölüm adlandırmışlar. Bize verilen kulaklıktan geçtiğimiz yerleri takip ediyoruz. Mesela pazar alanı dedikleri bir alan var burada mısıra, patlıcan’a benzeyen sarkıt ve dikitler var, bir başka bölüm kutsal mabet. Burada Meryem Ana’ya benzettikleri bir başka sarkıt dikit var.

Mağara içindeki turumuz yaklaşık 45 dakika sürüyor ve içeriden büyülenmiş şekilde çıkıyoruz.

Can yelekleri, kasklar ve kulaklıkları teslim edip tekrar teknelere binip, yemek yiyeceğimiz noktaya doğru yol alıyoruz.  Bu arada eğer isterseniz tura ek olarak Sbang Bölgesi’nde zipline yapabilir ya da Ugong Kayası’na (Ugong Rock) gidip kısa bir yürüyüş ve kaya tırmanışı yapabilirsiniz. Ya da yine burada zipline yapabilirsiniz.

Bizim ekip için bu aktiviteler çok uygun olmadığından biz direk açık büfe olarak sunulan yerel lezzetleri denemeye geçtik. Yemek sonrasında bu küçük yerleşimdeki ufak işletmelerden el yapımı hediyelikler baktık. Fiyatların çok uygun olduğunu söylemeliyim.

Alışveriş sonrası tekrar aracımıza binerek Puerta Princesa’daki otelimize doğru yola çıktık.

Otele vardığımız gibi çok yoğun bir yağmur başladı. Ancak bu seyahate bir engel değil elbet. Hemen mayoları üzerimize geçirip, otelin çatı katındaki havuza girdik. Yağış altında havuz keyfi de ayrı güzel oluyor.

Havuz yerine masaj yaptırmayı tercih edenler de oldu. Masaj fiyatları Türkiye ile kıyaslayınca neredeyse bedava. 1 saatlik ayak masajı yaklaşık 30 TL’ye denk geliyor.

Havuz ve masaj sonrası otelin yanı başındaki AVM’ye yemek için gidelim dedik ancak saat 22:00’de kapandığı için tricyclelar ile anlaşarak yine kent merkezine indik. Üst üste çok Filipin Mutfağı olunca bu akşam bir farklılık yapıp İtalyan Mutfağı tercih ettik. Şehirde yemek anlamında seçenek çok. Meksikan, Tay, Kore Mutfağı, epey çeşit var. Keyifli yemek sonrası dinlenmek üzere otelimize geri döndük.

YAZAN: TUĞÇE YILMAZ

Filipinler yazı dizisinin diğer bölümlerini okumak için aşağıdaki başlıkların üzerlerine tıklayabilirsiniz:

FİLİPİNLER 1. BÖLÜM: FİLİPİNLER'E SEYAHAT

FİLİPİNLER 2. BÖLÜM: PALAWAN ADASI VE PUERTO PRINCESA

- ​FİLİPİNLER 3. BÖLÜM: PUERTO PRINCESA HONDA BAY ADALAR TURU

FİLİPİNLER 5. BÖLÜM: PALAWAN ADASI BATAK KABİLESİ

FİLİPİNLER 6. BÖLÜM: PALAWAN ADASI EL NIDO ISLAND HOPPING A&B

FİLİPİNLER 7. BÖLÜM: PALAWAN ADASI EL NIDO ISLAND HOPPING C&D

FİLİPİNLER 8. BÖLÜM: BOHOL ADASI TURU

FİLİPİNLER 9. BÖLÜM: BALİNA KÖPEKBALIĞI PEŞİNDE PANGLAO’DAN OSLOB’A YOLCULUK

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni