Kaçkarlar'ın Eteklerindeki Sisler Ülkesi: Rize

2013 yılı eylül ayınında yıllık iznimizi kullanmak için yola çıkıyoruz, istikamet: Doğu Karadeniz. Gezimiz Rize merkezli olarak Ordu, Trabzon, Artvin ve Batum'a günlük gezilerden oluşacak. Rize ile başlıyorum.

Rize yeşilin maviye, mavinin yeşile hasret olmadığı memleket... Kaçkarlar'ın eteklerindeki sisler ülkesi ...

Rize, bin bir renkteki ormanları, masmavi denizi, dik yamaçlı vadileri, coşkun akan dereleri, yemyeşil yaylaları, renkli insanları, tarihi köprü ve kaleleriyle eşsiz bir şehrimiz... Çay ile özdeşleşmiş olan bu kent, günümüzde yayla turizmi ile ön plana çıkmış.

Rize'de ilk durağımız eşimin memleketi olan Kalika köyü. Turumuz boyunca burada konaklıyoruz. Rize genel olarak dik yamaçlardan oluşuyor, bu sebeple çok yakın bir yere de gitseniz iniş ve çıkışlı bir parkur sizi beklediği için yorucu oluyor.

İlk gün köyümüzü gezmeye ayıralım dedik, çok büyük olmamasına rağmen uzun ve yorucu bir tur oldu. Önce çay bahçelerini geziyoruz sonra da "küçük dere" olarak adlandırılan dere üzerinde kurulu tarihi taş köprüyü görmeye gidiyoruz.

Köprü gerçekten de çok güzel ama sadece üstünden geçmekle yetinmiyoruz ve dereye inerek güzel manzarayı izliyoruz.

Dönüş yolu yine yamaçlardaki çay bahçelerinin içinden ve patikalardan oluyor, eve döndüğümüzde benim pestilim çıkmıştı :)

Ayder Yaylası

Rize'deki günlerimizden birini Ayder Yaylası'nı görmek için ayırıyoruz. Çamlıhemşin'in 19 km güneydoğusunda yer alan Ayder yaylası, Kaçkar dağlarının eteklerinde 1350 metre yükseklikte muhteşem doğaya sahip bir yer. Rize'den Artvin istikametinde Çamlıhemşin tabelasından içeri girince yaklaşık 15 km mesafede.

Ayder Yaylası'na ulaşmak için önce Kaçkar Dağları Milli Parkı'na giriyorsunuz, giriş ücreti arabalar için 9 TL (2015). Yol gayet düzgün asfalt kaplı, güzergah üzerinde yolun hemen yanından akan Fırtına deresi üzerinde çok sayıda taş köprü ve şelale var, yukarı doğru çıktıkça sisler altında eşsiz bir manzara sizi bekliyor.

Ayder yaylasına geldiğinizi düzlüklerdeki kutu kutu ahşap evlerden anlıyorsunuz. Ancak benim için biraz hayal kırıklığı oldu burası. Çünkü çok ticari bir yapılanma oluşmuş. Her yer tabelalar ile dolu, ziyaretçilerinden tam puan alan Rize otelleri, restoranlar ve çay bahçeleri... Yoğun bir Arap turist akımı var, hatta çoğu tabela bile Arapça hazırlanmış...

Fırtına deresinin yer yer şelaleler oluşturduğu manzarayı izleyerek biraz daha yukarılara doğru çıktık, bol bol fotoğraf molası vererek 1-2 saat vakit geçiriyoruz.

Yoldan aşağı doğru yürürken yüksek ağaçların üzerindeki karakovanları görüyoruz. Bu bölgeye has olan Karakovan Balı şifalı olmasına rağmen 1 kaşıktan fazla yendiğinde zehirlenmelere yol açabiliyormuş. Bunun yanı sıra; Ayder yaylasında çok fazla çadır görmedim, daha çok bungalov tarzı minik kulubeler var.

Zil Kale

Ayder Yaylası'ndan Çamlıhemşin'e kadar geri gelip yolun diğer tarafındaki Zil Kale tabelasından yola devam ediyoruz. Zil Kale bu tura çıkmadan önce mutlaka görmek istediğim yerlerin başında geliyordu, açıkçası bu konuda hayal kırıklığına uğramadım.

Zil Kale yolu da epey düzgün ve asfalt ancak çok virajlı, midesi hassas olanları yorabilir. Çamlıhemşin'den sonra yaklaşık 30-35 dakika sonra varıyoruz. Zil Kale, Fırtına deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuş, tam olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte 13. yüzyılda Trabzon İmparatorluğu tarafından kullanıldığı biliniyor. Giriş ücreti yok, etrafında herhangi bir tesis de bulunmuyor.

Bu kale denizden 750 metre, Fırtına deresi yatağından ise 100 metre yüksekte bulunuyor. Bu kadar yüksekte ve bu heybette bir yapıyı nasıl inşa etmişler açıkçası anlayamadım ve hayret ettim. Gerçekten çok büyüleyici bir manzarası var. Fırtına Deresi'ne yüksekten bakıyor.

Ayder Yaylası ve Zil Kale gezimiz sonrasında Fırtına deresini takip ederek Rize'ye doğru yola çıkıyoruz. Daha önce bahsettiğim gibi yol üzerinde çok sayıda taş köprü var, sanırım hepsinde durup fotoğraf molası verdik...

Pazar Kız Kalesi

Pazar ilçesinde küçük bir yarımada şeklinde kayalıklar üzerinde bulunan bu kalenin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. Bununla beraber, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında kullanıldığı biliniyor. Rize yönünde giderken hemen deniz kenarında göreceksiniz.

Ağaran Şelale

Çayeli'ni arkamıza alarak 12 km kadar tepelere tırmandık. Yoğun yağmur altında yukarı doğru çıkarken sisli tepelerin manzarası muhteşemdi.

Şelale Ağaran ismini yüksek ve dik bir kayadan köpürerek köpük köpük akmasından almış olsa gerek. Şelale yaklaşık 50 metre yüksekten dökülüyor. Ormanlık bir vadinin sonundaki şelalenin etrafında bir tesis yoğunluğu yok, sadece bir alabalık restoranı bulunuyor, şelale etrafında peyzaj çalışması yapıldığı gibi, seyir terasları da yapılmış.

Yağmur altında çıktık ama yukarıda bizi güneş karşıladı, havanın da sıcaklığından bunalıp kendimizi şelaleni oluşturduğu göletin buz gibi sularına atıyoruz.

Çayeli

Çayeli'ne kadar gelmişken meşhur Çayeli kurufasülyesini yemeden dönmek olmaz. Elbette bir sürü seçenek var ama biz tercihimizi Lale Lokantası'ndan yana kullanıyoruz. Lezzet muhteşem ama bizim size önerimiz sakın sütlaç yemeden ordan ayrılmayın, pişman olmazsınız.

Rize'ye gidip yaylalara çıkmamak olmaz. Yaylalar, yerli halkın bahar ayları ile beraber yaşamaya başladığı ortalama 2000 metre civarında yüksekliğe sahip yerleşim yerleridir. Yaylalara ulaşım çok rahat değil, yollar stabilize. Arazi araçları ile ya da yaylalara giden ve çok sık olmayan toplu taşıma araçları ile ulaşmanız mümkün. Tabi bu kategoriye ayder yaylasını sokmuyorum. Orası klasik yaşamın sürdüğü bir yayla değil daha çok turistik bir yerleşim olduğundan ulaşımı rahat. Ancak aşağıda sıraladım yaylalar hala doal yaşamın devam ettiği yerlerden. Gidebildiğimiz yaylalar ile ilgili yazılarımı ayrıca yazacağım, şimdilik sadece birkaç fotoğraf ile bu yazımı sonlandırıyorum...

Marbudam Yaylası

Tahpur Yaylası

Elevit Yaylası

Verçenik Yaylası

Yukarı Kavrun Yaylası

http://hayatgezinceguzell.blogspot.com.tr/

Gülçin Kaymak Sağkol

Yazar Hakkında

Gülçin Kaymak Sağkol

Her fırsatta gezmek için fırsat kollayan, her yeri merak eden bendeniz gezip gördüğüm yerleri sizlerle paylaşmak için yazıyorum. Detaylı bilgileri bloğumda bulabilirsiniz...