Köln Gezisinin Mutlakaları

Köln konumu dolayısı ile Batı Avrupa için çok önemli bir merkez. Her sene Koelnmesse yaklaşık 55 tane uluslararası fuara ve 2 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Köln’de çok fazla Alışveriş merkezi ve alışveriş caddesi var.

Köln’de sokakta yürürken sürekli Türkçe kelimeler duyabiliyorsunuz. Çok fazla Türk var ve caddeler oldukça kalabalık. Köln’ün nüfusu yaklaşık 2 milyon kişi. Almanya’nın en büyük 4. şehri durumunda.

Köln, Rhein nehrinin iki yakasına kurulmuş bir şehir dolayısı ile toplam 7 köprü şehrin 2 yakasını birbirine bağlıyor. Köln’de ulaşım çok düzenli. Köln tren istasyonundan günde en az 1.000 tren geçiyor.

Köln genel olarak düz bir şehir. En yüksek noktası denizden 118 metre yükseklikteki Troodelöh Dağı, en alçak noktası ise denizden 37 metre yükseklikte olan Worringen Limanı.

En yüksek bina 266 metre yükseklikte olan telekominikasyon kulesi, onu 243 metre ile Rhein Enerji bacası takip ediyor. Ardından 157 metre ile Dom Katedrali geliyor. En eski yapı ise 4.yy’dan kalma Ubii anıtı.

Fuar ve Eğlence Merkezi bir kent: Köln

Meşhur Köln Karnavalı

En önemli organizasyon ise her sene 11 Kasım saat 11:11’de başlayan, binlerce kişinin katıldığı Köln Karnavalı. Bu karnavalda kostümler giyiliyor, yerel şarkılar söyleniyor, geçit töreni yapılıyor. Karnavalın anlamı “Yılın 5. mevsimi” Bu dönemde Köln gerçekten görülmeye değer ve cıvıl cıvıl bir şehir haline geliyor.

Kölner Lichter

Temmuz ortasında ise “Kölner Lichter" festivalinde gökyüzünde havai fişeklerin dansını izleyebilirsiniz. Havai fişekler ile şehri aydınlatıyorlar sanki.

Diğer en hareketli dönemlerden biri ise Christmas zamanı. Bu dönemde Christmas marketlerde kendinizi kaybedebilirsiniz.

Köln’e son gittiğimde Dünya Ice Hokey Şampiyonası Köln’de yapılıyordu. Bu nedenle her saat, her yer kalabalık ve eğlence doluydu.

Şampanya patlatan gençler, Buz hokeyinde tutuğu takımı destekleyen formalı insanlar sabahın ilk ışıklarına kadar dışarıdaydılar. Özellikle en hareketli bölüm Katedralin yanındaki merdivenler. 

Köln'de Ne Yenir?

Köln’e özgü yemeklerden en popüler olanlar; "Kölsche Kaviar" adı verilen soğanlı siyah puding, "Halve Hahn" denilen gouda peynirli soğanlı ve hardallı ekmek dilimleri, "Hämmche" denilen bir tarz domuz eti ve "Soorbrode" denilen bir biftek. Meşhur Kölsche birasını da tatmamak olmaz...

Kölnlüler sabah kahvaltılarında genel olarak, bizdeki simite benzeyen ancak daha tatlımsı ve hafif olan Nougatbrezel ile yanında kahve içiyorlar.

Köln’de herkesin müzik tarzına hitap eden gece klübü bulmak mümkün. 70’in üzerinde gece klübü ile Almanya’nın en renkli gece hayatına sahip şehirlerinden biri. Aynı zamanda sadece gay ve lezbiyenlere yönelik te birçok gece klübü var.

Köln'de Nerede Kalınır?

Köln tren istasyonu şehrin tam göbeğinde, Dom Katedralinin yanında. Eğer çok merkezi bir yerde kalmak isterseniz Tren istasyonuna bitişik olan Hotel İbis’i tercih edebilirsiniz.

Bu otele ek olarak Köln'ün Eski Kent bölgesinde, Köln Katedrali'ne ve Merkez İstasyonu'na sadece 300 metre uzaklıkta yer alan Senats Hotel Köln’de tercih edilebilir. Şehir merkezinde ki bir diğer güzel otellerden Hotel Cristall - Superior, Köln'ün kalbinde, katedral, belli başlı alışveriş caddeleri ve merkez tren istasyonuna 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Sergi merkezi ise metroyla bir durak uzaklıkta. Köln’de konaklamayı ucuza getirmek istiyorsanız da, Lanxess Arena'ya 4 km ve Hohe Straße alışveriş caddesine de 1,5 km uzaklıkta yer alan Motel One Köln’ü gayet uygun bir otel olarak düşünebilirsiniz. Bu otellerin dışında ki diğer Köln otellerine göz atmak için buradan booking.com’a girerek otelleri araştırabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Eğer eşyalarınızı emanet kasasına bırakmak isterseniz, tren istasyonundaki emanet kasa sistemi hem çok güzel ve modern hem de çok güvenli.

Biz iki arkadaş geceliği oda başına 7 Euro olan Eski şehirdeki (Altstad) Storch pansiyonda kalmıştık ki kişi başı 3,5 Euro ödedik. Burası da oldukça merkezi ve çok temiz bir yerdi.

Köln Eski Şehir Bölgesi

Dom katedralinin olduğu meydan oldukça hareketli. Önünde fotoğraf çektiren gelin ve damatlar, sokak sanatçıları, yere 3 boyutlu resim çizenler, müzisyenler, merdivende oturup bira içen gençler, işine koşuşturan takım elbiseli insanlar...

Dom Katedrali

Dom Katedrali 1248 senesinde inşa edilmeye başlanmış. İnşaası tam 632 sene sürmüş. 1880’de katedral tamamlanınca Ulusal bir olay olarak kutlamalar yapılmış. Bu katedralin 157 metre yükseklikteki iki kulesi gerçekten etkileyici özellikle gün doğumu ve gün batımında. Şehrin simgesi haline gelmiş bu katedral Almanya’daki en büyük katedral aynı zamanda. Dom Katedrali içinde yapılan bir törene mutlaka ve mutlaka katılın, çok etkileyici.

Römisch-Germanisches müzesi

Köln’ün 2.000 senelik bir geçmişi var. Eski adı "Colonia Claudia Ara Aggrippinensium" olan Köln’e ilk yerleşim Romanlar olduğundan bu dönemden kalma çok fazla eser var. Pretorium adı verilen 1.-4.yy’larda Roman yönetim birimininden kalma temeller, Rathaus (City Hall)’un altında bulunmuş. Roman Kulesi, Römisch-Germanisches müzesi de görülmesi gereken yerler arasında. Bu müzede Rhein nehri boyunda yerleşmiş olan Romanların tarihini, o döneme ait eserleri ve çeşitli Roman mozaiklerini görmek mümkün.

Köln ve Romanesk Kiliseleri

Köln, Almanya’da kiliseler şehri olarak anılıyor. Aynı bölge içerisinde 12 tane Romanesk kilise bulunmakta. Bu kiliseler batı Avrupa’nın en önemli kiliseleri arasında gösterilmekte: St. Martin, St. Maria Lyskirchen, St. Severin, St. Kunibert, St. Gereon, St. Pantaleon, St. Maria im Kapitol, St. Aposteln, St. Andreas, St. Ursula, St. Cäcilien ve St. Georg. Bir de 900 senesinde Normanlar tarafından yıkılmış olan ve şu an sadece kalıntıları bulunan "Krieler Dömchen" olarak anılan kilise var.

City Hall (Hansasaal)

2. Dünya savaşı sırasında Köln şehrinin %90’ı tamamen yıkılmış ve savaş sonrası bu şehirde sadece 40.000 kişi varmış. 1947’den sonra şehir eski haline uygun biçimde yeniden inşa edilmiş. 1330 senesinde inşa edilmiş olan City Hall (Hansasaal)’da 2. dünya savaşında zarar görerek 1972’de yeniden yapılandırılmış.

Modern sanatlar müzesi çatısında ters dönmüş dondurma külahı ile dikkat çekiyor. Modern sanatları bu şekilde ifade etmişler.

Köln Modern Bölge

Şehrin modern kısmında, 1986’da açılan Ludwig Müzesi ve Flarmoni Orkestrası binasnı gezmekte yarar var. Flarmoni orkestra salonunda yılda yaklaşık 400 canlı konser veriliyor ve yılda 600.000 kişi izliyormuş.

4711 House (Eau de Cologne)

4711 House yani meşhur "Eau de Cologne" (Köln Kolonyası) üretim merkezi Köln’ün önemli noktalarından. Bu kolonya Köln suyu olarak anılıyor ve 1880 senesinden beri üretiliyor. 4711 numarası, 1795 senesinde Fransa bu bölgeyi işgal ettiğinde uygulanan ev numaralandırma sisteminden kalmış.

Köln Opera Binası

Buranın hemen karşısında ise Köln’lü mimar Wilhelm Riphahn tarafından 1957-1962 seneleri arasında inşa edilen Opera Binasını gezdik. Opera Binası aynı anda 1.400 kişiyi ağırlayabiliyor.

Şehrin modern bölümüne geçmek için köprülerin dışında Zoobrücke (Zoo köprüsü) üzerinden geçen teleferik de diğer alternatif. Bu teleferik Rheine nehri üzerinden geçen Avrupa’daki tek teleferik.

Bu köprünün eski yerleşim bölgesi, yani şehrin sol tarafında kalan kısmında 1863 senesinde Peter Josef Lenné ve Joseph Maria Olbrich tarafından dizayn edilmiş bahçeler var. Buraya 1914 senesinde bir de Botanik bahçesi eklenmiş ancak bu bahçe de 2. Dünya savaşında zarar görüp yeniden yapılandırılmış. Şu an içerisinde 12.000 farklı türde bitki bulunmaktadır. Hayvanat Bahçesi ise bahçelerin hemen yanında yer almakta. Ancak biz bu hayvanat bahçesini gezmedik.

Hohenzollern Köprüsü

Şehrin en güzel manzarasını Hohenzollernbrücke’nin (Hohenzollern köprüsü – Üç demirli köprü) modern şehir tarafından (yani rheine nehrinin sağ tarafında kalan bölümünden) izleyebilirsiniz. Gündüzü de gecesi de ayrı güzel. Buradaki Hyatt Regency otel ise aynı manzaraya yani şehrin en güzel manzarasına sahip otel.

Odysseum Bilim Müzesi

Köln’de çok fazla kimya fabrikası bulunuyor. Bir bilim müzesi olan Odysseum da yine şehrin modern tarafında. 

Lanxess Arena

Birçok organizasyona ev sahipliği yapan Lanxess Arena 1998 senesinde açılmış. Burada spor müsabakalarından kongrelere, konserlerden karnavallara kadar her türlü etkinlik yapılıyor. Köln’ün savaşlarda uğradığı yıkımlardan sonra yeniden inşa edildiğini ifade etmek için üst üste taşların koyulması ile oluşturulmuş “Şiş-Kebab Çeşmesi” isimli yapı oldukça dikkatimi çekmişti. Şehrin modern kısmında çok farklı mimariye sahip binaları da görmek mümkün.

Şehirde görülmesi gereken diğer önemli yerler ise; 13.yy’dan kalma Overstolzenhaus (Overstolzenhaus, 1843’te Ticaret odası olarak kullanılmış, şimdi ise bir kolej olarak kullanılıyor), 14.yy-17.yy arasında yapılmış olan eski şehir evleri ve Balık Pazarı, 15.yy’da dans salonu olarak kullanılan Gürzenich Hall, 24 metre basamaklı çatısı olan Hollanda mimari tarzındaki Zeughaus (Köln ulusal müzesi) ve 1920’de yapıldığı dönemde Avrupa’nın en yüksek gökdeleni olan Hansahochhaus. Bir de yapıldığı zamanda 12 tane olan ancak şimdi 3 tanesi kalmış olan şehre giriş kapıları da görülmesi gereken yerlerden.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni