Aydın Ziyaretinizde Mutlaka Görmek İsteyebileceğiniz 12 Yer

Ege Bölgesinde yer alan Aydın ilimiz, Manisa ve İzmir’den sonra bölgede en büyük üçüncü il konumundadır. Türkiye’deki en eski yerleşim alanlarından bir tanesi Aydın’dır. Öyle ki M.Ö. 7000’li yıllara kadar kalıntılar yer almaktadır. Önceden Güzelhisar ve Tralleis olarak da adlandırılmış olan Aydın, Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra bölgede hüküm süren Aydınoğulları'ndan ismini almaktadır. Cumhuriyetin ilanından önce 1919 senesinde il olarak kabul edilmiştir. Büyükşehir ünvanına ise 12 Kasım 2012’de kavuşmuştur. Şehir tarım ve turizm açısından son derece gelişmiştir. Ege Denizi'ne kıyısı olması sebebi ile pek çok yazlık beldeye de ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Kuşadası ve Didim’e yakınlığı ile turizm potansiyeli daima yüksek bir il olmuştur. Hem yurt içinden hem de yurtdışından Aydın ve çevresindeki doğal, tarihi güzellikleri görmek adına her yıl sayısız turist bölgeye akın etmektedir. Yılın hemen her dönemi canlı olsa da özellikle Haziran-Eylül arasında bölge hem yerli hem de turist sayısı bakımından oldukça kalabalıklaşmaktadır. Biz de sizlere Aydın ziyaretinizde mutlaka görmek isteyebileceğiniz 12 yer listemiz ile biraz fikir vermek istedik…

Kuşadası Limanı

İzmir’den 90 km güneyde yer alan Kuşadası Limanı bölgede dikkat çeken en önemli tarihi yerlere yakınlığı ile bilinmektedir. Özellikle yaz turizmi tutkunlarının bir numaralı uğrak noktalarından bir tanesidir. Limanı, antik kalıntıları ve gece hayatı ile adeta bir cazibe merkezidir. Efes, limana sadece 20 dakika mesafede yer alır. Bilindiği gibi Efes yıllarca Batı ve Doğu arasındaki ticaret geçidi olması sebebi ile antik çağda büyük öneme sahipti. Ticaret gemileri Efes limanına demir atarlardı. Şu an günümüzde limanı ve sahil beldesi ile dikkat çeken Kuşadası Limanı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Efes’e geçiş kapısı konumundadır. Kuşadası tipik bir Akdeniz iklimine sahip olduğundan yazları sıcak, kışları ise ılımandır. Hemen her gün güneşlidir. Türkiye’nin en popüler tatil merkezilerinden bir tanesi olan Kuşadası berrak denizi, eşsiz plajları ve ilgi çeken tarihi kalıntı ve alanları ile Ege Bölgesinin incilerinden bir tanesidir.

1

Güvercinada

Kuşadası sınırları içerisinde bulunan Güvercinada, doğal güzellikleri ile bölgenin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden bir tanesidir. Kuşadası körfezin limanı koruma altında tutan alanında yer alan Güvercinada Kalesi manzarası ile dikkatleri çekmektedir. Denizin hemen kenarında dalgakıranlar sayesinde oluşmuş bir liman ile Kuşadası’na bağlanmıştır. Hatta adından da anlaşılacağı üzere Kuşadası’na ismini bu ismi kazandırmıştır. Güvercinada, Bizanslılar döneminden kalma kalesi ile de ilgi odağıdır. Kısacası Güvercinada hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile tatile gelen yerli-yabancı turistlere oldukça iyi vakit geçirme vaadini sunan bir yer. Kuşadası plajlarında eğlenmeyi seven, vakit geçiren turistlerin ikinci durağı genellikle Güvercinada olmaktadır.  

Dilek Milli Parkı

Doğal güzelliği ile büyüleyen bu milli parkı hem Kuşadası’nın Güzelçamlı mahallesinden hem de Söke’nin Büyük Menderes Deltas'ından ziyaret etmek mümkün. Park adını bölgedeki bin 237 metrelik en yüksek noktası olan Dilek Tepesin'den almaktadır. Aydın’da bulunan bu milli park ı ziyaretinizde yol boyunca birbirinden farklı hayvan çeşitleri ile karşılaşabilirsiniz. Kaplumbağalar, ağaçlara tırmanan sincaplar en çok görebileceğiniz hayvan türleridir. Parkta ayrıca alageyik de bulunuyor. Bölgede ayrıca yaban domuzları da bulunuyor ancak herhangi bir tehlikeleri bulunmuyor. Büyük Menderes Deltası bölgesinde bir müze bulunuyor ve bu müzede milli park bölgesinde yaşamış hayvanları görmek mümkün oluyor. Müzede sergilenen en ilgi çekici hayvanlardan bir tanesi ise nesli tükenmiş olan Anadolu Parsı olmaktadır.

Bafa Gölü

Ege Bölgesi'nin en büyük gölü olarak bilinen Bafa Gölü, Aydın seyahatiniz esnasında mutlaka uğramanız gereken yerlerin başında geliyor. Göl o kadar büyük ki çevresini dolanırken adeta göl olup olmadığından emin olamayabiliyorsunuz. Göl üzerinde pek çok ada görmek mümkündür. Ancak bu adalardan sadece bir tanesinin kara ile bağlantısı mevcut durumda. Bununla beraber kara ile bağlantısı bulunmayan adalara gitmek de elbette gayet mümkün. Bunun için bir balıkçı teknesi kiralamanız yeterli olacaktır. Çevredeki adalar oldukça ilgi çekici ve turistlerin de yoğun talebi ile karşılaşıyor. Öyle ki üzerlerinde pek çok manastır ve tarihi kalıntı yer alıyor. Yediler Manastırı ise hem en eskisi hem de en ünlüsü. Göl çevresi ve adalarda ördek, pelikanlar sizleri selamlıyor. Bunun yanında nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya gelmiş olan birçok kuş türünü görmeniz de mümkün.

2

Didim Altınkum

Ülkemizin turizm açısından en hareketli bölgelerinden bir tanesi şüphesiz Didim’dir. Didim Altınkum ise bölgenin sahip olduğu elliden fazla kumsalından sadece bir tanesidir. Denize girmek isteyenler için en ideal yer alan Altınkum ayrıca çeşitli su sporları yapmak için de oldukça ideal. Eğer tekne gezisine çıkmak isterseniz limanlardan kalkan günü birlik turlara katılabilirsiniz. Pek çok doğal koyu ziyaret ederken bu benzersiz güzellikteki bölgelerde dalış yapabilirsiniz. Geceleyin hareketli ortamlara girmek, güzel restoranlarda bir şeyler yemek ve bir şeyler yudumlamak isterseniz sahil boyunca sıralanmış mekânlara uğrayabilirsiniz. Bar ve diskoların olduğu Yalı Caddesi özellikle yaz aylarında oldukça renklidir.

Akbük

Etrafı dağlarla çevrili 15 km’lik sahil şeridi bulunan Akbük, Didim’e sadece 23 km mesafede yer almaktadır. Eğer tercihiniz gürültüden uzak, doğa ile baş başa kalacağınız bir yer ise Akbük tam size göre. Yemyeşil ormanları, masmavi denizi ve oksijeni bol temiz havası ile Akbük sizleri doğanın kucağına bırakıyor. Denize girmek isteyenler Akbük’ün berrak suyunu keşfedebilir ve dilerseniz plaj alanlarında güneşlenebilirsiniz. Özellikle bol oksijenli bir havaya sahip olduğundan astım rahatsızlığı bulunanlar için de şifa kaynağı denilebilir. Akbük, Altınkum’dan sonra en çok tercih edilen plaj bölgesidir. Akbük, Altınkum’a oranla daha sessiz sakin bir yer olduğundan doğa ile baş başa kalmak isteyenler için daha ideal bir yer.

Akbük

Afrodisias Antik Kenti

Aydın’ın Karacasu ilçesinde bulunan Menderes Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz Çayı vadisinde geniş bir platoda Afrodisias Antik Kenti’nin geçmişi M.Ö. 3. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Kent, Yunan-Roma dönemine ait mimari özelliklerini en iyi şekilde yansıtmaktadır. UNESCO’nun 41. Dünya Miras Komitesi’nde bu özellikler ile tescillenmiştir. Kentin en önemli yapısı ise hiç kuşkusuz Afrodit Tapınağı’dır. Asurlular tarafındanArkaik dönemde, aşk ve güzellik tanrıçaları İştar’a adanmış olan tapınaktan günümüze bazı bölümleri gelmiştir. Mahzeni ve ion tarzı kırk sütundan on dört tanesi görülebilmektedir. Özellikle tarihi alanları ve eserleri sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer.

Tralleis Antik Kenti – Üçgözler

Tralleis Antik Kenti, Kestane Dağları’nın güney yamacında konumlanmaktadır. Pergamon Krallığı’na bağlı olan kent dünyanın en eski antik kentlerinden bir tanesidir. Kentin günümüze kadar gelebilen bölümlerinden üç gözlü yapısı dikkat çekmektedir. Antik çağda kültür, eğitim ve spor gibi ders ve etkinliklerin düzenlendiği yer Gymnasium‘a ait bir kalıntı olmaktadır. Kentin kuruluş tarihine baktığımızda ise karşımıza M.Ö. 13. yüzyıl çıkmaktadır. Argoslular ve Trakyalılar tarafından kurulmuş olan kentin adı köken olarak Tralla-eis’ten türetilmiştir. Antik kentin görülmesi gereken alanlarından bir tanesi de latrina ismindeki tuvaletlerdir. Yan yana dizilmiş oturma yerleri ve düzeneğin önünden geçen temiz su kanalı oldukça ilginçtir.

5

Milet Antik Kenti

Didim’in Balat Köyünde bulunan Milet Antik Kenti’nin geçmişi cilalı taş devrine dayanmaktadır. Arkaik dönemde kent denizliği ile ön plana çıkmıştır. Büyük Menderes ağzının çoğu kez değişmesi, suların yükselmesi ve toprakların alüvyonlarla dolması neticesinde kentin Ege Denizi ile ilişiği de kesilmiştir. Kent şu an denizden oldukça içeride kalmaktadır. Kentin en önemli özellikleri arasında astronomi, geometri ve felsefenin temellerinin burada atılmış olmasıdır. Tiyatro, liman, senato binası, heykellerle bezenmiş üç katlı havuzu, özellikleri ile dikkat çeken Roma Hamamı ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşmaktadır.

Arapapıştı Kanyonu

Aydın’ın Bozdağan ilçesine giderken görülebilecek Arapapıştı Kanyano Aydın merkeze 90 km mesafede yer almaktadır. Arapapıştı Kanyonu’nun en önemli özelliklerinden bir tanesi Dünya’nın 8. Harikası olarak gösterilmesidir. Bölge sit alanıdır ve bu anlamda koruma altına alınmıştır. Adının ise nereden geldiğine dair farklı söylentiler mevcut. Bazı kaynaklar Bizans ordularının Araplarla karşılaşması esnasında Bizans hükümdarının karşılarında dimdik duruşu Arapları etkilemiş ve bu ad verilmiştir. Bir başka söylentiye göre ise bölgeye gelen Arapların bölgenin güzelliği karşısında şaşkına dönmelerinden gelmektedir. Kanyon çevresinde mutlaka görülmesi gereken kaya mezarları, Roma ve Bizans kalıntıları, pek çok mağara bulunuyor.

5

Doğanbey Köyü

Dilek Yarımadası’nın güney ucunda bulunan köy Milli Park olarak belirlenen sınırlardaki tek yerleşim bölgesi olarak öne çıkıyor. Bugün hem Türk hem de Rum mimarisinin en eşsiz örneklerini bu köyde görmek mümkündür. Köyü gezerken kendinizi adeta bir Açıkhava müzesinde hissedeceksiniz. Yemyeşil ağaçlar, bitkiler, rengarenk çiçekler ile bezeli sokakları sizleri eşsiz doğa görüntüsü bir yana adeta bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Taş evler, eski çeşmeler, şapel ve kilisesi ile nostaljik bir seyahate çıkacaksınız. Köyde bulunan Ziyaretçi Tanıtım Merkezi ise eski yıllarda Rumların okul binası olarak kullandığı bir bina. Bina 2001 yılında restore edilmiş ve içerisinde kütüphane, sergi salonu, müze odası ve kafeteryası ile ziyaretçilerine kapısını açıyor. Burada dilerseniz çevreyi çok iyi bilen rehberler de bulunuyor. Eğer köyün tarihine daha yakından tanık olmak isterseniz rehberli kısa turlara katılabilirsiniz.

Kervansaray Kuşadası

Kuşadası İskelesi’ne oldukça yakın olan Kervansarayın yapımı 17. Yüzyılda, 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa’nın emri ile gerçekleştirilmiştir. Yüksek ve kalın duvarlarla çevrili dikdörtgen avlunun etrafında revaklı kapalı mekân bulunur. İki katlıdır. Bu mekân devşirme taş ile moloz taş malzemeleri kullanılarak yapılmıştır. Kervansaray ilk bakışta küçük bir iç kale görünümü vermektedir. Sivri bir yapı şeklinde görülen en üst kısmı üçgen uçludur. Geniş bir avlusu olmakla beraber bu avlunun etrafında pek çok oda sıralanmaktadır. İçten kesme taşla dışarıdan ise tuğla ve moloz taş ile örülmüştür. Hem batıya hem de kuzeye açılan iki kapısı bulunmaktadır. Kervansarayın ana girişi batıdaki kapıdandır. Bu kapının hem sağında hem de solunda Kervansarayı ziyaret edenlerin kayıtlarını yaptırabileceği ve eşyalarını emanete bırakabileceği özel bölümler bulunur. Avlu iki katlı revaklarla çevrili olmakla beraber dört tarafı basıktır. Alt katında toplamda 28 kapı bulunmaktadır. Bu kapılardan 15’i odalara açılırken diğerleri mutfak, restoran, bar ve dükkân olarak kullanılmaktadır. Hem güneydoğu hem de kuzeybatı köşelerde iki adet merdiven bulunmaktadır. Bu merdivenler sayesinde üst kata çıkılabilmektedir. Oldukça ilginç bir yapı olan tarihi kervansaray, Aydın ziyaretinizde uğrak noktalarınızdan biri olabilir.