Aydın - Arapapıştı Kanyonu

Bugün sizi saklı cennete götürüyorum, bin bir çeşit çiçeği ve canlı türleri ile inanılmaz bir yere...

Doğa ile tarihin iç içe olduğu, binlerce yıllık bir öykü gün ışığına çıkarak bir mücevher gibi parlamaya başladı. Yüksek tepelerini hırçın rüzgârların dövdüğü, sarp dağların arasında hayat bulan su, bir cennete dönüşmüş. Yüzyıllar öncesinde insan emeğinin de katkıları ile belki de dünya çapında bir değer, hatta dünyanın yeni doğa harikalarından biri olma yolunda.

Büyük bölümü Aydın ili sınırları içinde bulunan ve Kemer Barajı’nı besleyen Akçay’ın derinliklerinde, yılların koynunda gizlenen bu kanyon AydınDenizli ve Muğla sınırlarının kesiştiği noktada, KörtekeBozdoğanKaracasu bölgesi içinde bulunuyor. 6 kilometre uzunluğundaki kanyonun genişliği, yer yer oldukça genişken yer yer de 12 metreye kadar daralmakta.

İsmini duyunca şaşırmış olabilirsiniz, onun için hemen kanyonun ismi nereden geliyor anlatayım, bu muhtemelen bir rivayet elbette... MS 7. yy.’da Bizans hükümdarı Heraklius döneminde Afrodisyas’ı doğu yönünden istila etmeye çalışan Arap ordularının karşısına muhteşem bir kale hendeği gibi dikilerek şaşkına çevirdiği için yerel halk, Arapların şaşırıp kaldığı yer anlamına gelen Arap apıştı adını vermiş. 

Bodrum’dan 2,5 saat, Milas Yatağan yolu üzerindeki dere kenarı birkaç salaş restorandan birinde çok hepsi de kendi ürünleri olan lezzetli bir kahvaltıdan sonra yola devam ediyoruz. Yatağan’dan Çine yoluna sapıyor ve önce Kavaklıdere’ye uğruyoruz. Burası Türkiye’de bakırcılığın başladığı ilk kasaba, 800 yıllık bir geçmişi olduğunu öğrenince şaşırıyorum.

Kavaklıdere'ye Toroslardan gelen boyların başlattığı bakırcılık babadan oğula geçen bir zanaat. Ancak, sayıları iyice azalmış, gençleri artık bu mesleğe fazla rağbet etmiyor hatta “çırak bile bulamıyoruz,” diyor konuştuğumuz ustalar, kısacası mesleğin geleceği tehlikede diye üzülüyorlar. İnanılmaz güzellikte ürünler var ancak kalaycı da bulmak zor artık, bu nedenle ustalara destek olmak için süs eşyası olarak kullanılacak ürünler alarak yolumuza devam ediyoruz.

380 metre yüksekliğinde, 6 km. uzunluğunda, yer yer 12 metreye düşen kanal genişliği olan Arapapıştı Kanyonu, Kemer Barajı’nı besleyen Akçay’ın Denizli, Muğla ve Aydın sınırlarının kesiştiği noktada binlerce yıl içinde oluşmuş. Doğa ile tarihin iç içe olduğu, bin bir çeşit çiçeği ve canlı çeşidi ile, kuş sesleri arasında tekne ile dolaşacağınız bir doğa ve ekoloji cenneti olduğu kadar tarih zengini. MÖ 5. yy.’da Persler tarafından inşa edildiği belirlenen, 2.500 yıllık Kaya Mezarları’nın yanı sıra Üç Kuleli Kör Teke Kalesi ve Roma Bizans Dönemi’nin tarihî kalıntıları, gizli manastırlar ve su seviyesinin alçalması sonucu çok sayıda mağaralar ortaya çıkmış.

Arkeologların yaptığı araştırmada MÖ 500 yıllarında yapılmış bu kaya mezarının bir benzeri daha önce bulunmamış, bu da bölge için de çok önemli bir tarihi bulgu elbette.
 
Aydın Belediyesi tarafından, 2017 nisan ayında turizme açılan, doğa ve tarihin bütünleştiği Arapapıştı Kanyonu'na daha şimdiden çok yoğun bir ilgi var diyor görevliler, yaz aylarında dolup taşmış. Çok yakında adı daha fazla duyulduğunda doğa sporları, doğa ve fotoğraf severlerin turizm cenneti olacaktır. Umarım çok da turist çekecek ve elbette bölge ve çevrenin ekonomisine de katkı sağlayacak.
 Kemer Barajı yakınlarındaki Kemer İskelesi noktasına gelince arabamızdan iniyoruz, buradan tekneye bineceğiz. Yaz aylarında 25 TL olan biletler artık 15 TL, sadece öğrenci indirimi var, başka hiçbir kart geçmiyor ve indirim de yok.

 

Gelmeden bir gün önce rezerve ettiğimiz özel teknemiz bizi bekliyordu. 10-12 kişilik özel tekneler olduğu gibi 20-25 kişi alan gezi tekneleriyle kanyon içinde 2 -2,5 saat kadar süren turlar da düzenlenmekte. Geçen sene ağzına kadar gelip giremediğimiz kanyona girer girmez kameramı çalıştırmaya başladım ve birçok video ile yüzlerce kare fotoğraf çektim.

Burası fotoğraf meraklıları için de ayrı bir cennet. Teknenize bindiniz, arkanıza yaslanın, 380 metre boyunca doğa ile tarihin el ele vererek oluşturduğu doğa ve ekoloji cenneti, tarih zengini yerde gezmeye doyamayacaksınız. Motorun sesini bastıran kuş sesleri arasında, bin bir çeşit bahar çiçeklerini izlerken birden karşınıza bir kaya oyuğu içinde Roma Bizans döneminin tarihi kalıntıları, gizli manastırlar çıkacak.

Sonrasında Üç Kuleli Kör Teke Kalesi” ve su seviyesi alçalmışsa mağaralar ve çeşitli güzellikler göreceksiniz.

Suyun derinliği 50 metre civarında, mayısta yavaştan çekilmeye başlamış ve şimdi 30 metre civarında olduğunu söylüyor kaptanımız.

Yakınlarda bulunan birçok balık restoranı içinde Deniz Balıkçılık en iyisi diye 2 yerden teyit aldık. Alabalık ve yayın balığı deniz balığının yerini tutmasa da karnımız doyuyor. Tabi kenardan akan dere ve yemyeşil tabiat gözümüzü ve yüreklerimizi fazlasıyla doyuruyor.

Yolda, her şeye rağmen iyi ki geldik, diye düşünüyorum. Yol, yollardaki köyler, doğa, yemyeşil bir tabiat inanılmaz, burası çok yakında dünyanın da ilgisi çeker, umarım. Bence dünyanın 8. harikası, hatta Dünya Mirası Listesi’ne bile aday olabilecek güzellikte. Hemen SİT bölgesi ilan edilip koruma altına alınması da şart elbette.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.