Şimdi Makedonya'ya Gitmenin Tam Zamanı

Güneydoğu Avrupa’nın güzel ülkesi Makedonya, muhteşem doğası, köklü tarihi, anıtları ve festivalleri ile kaçırılmaması gereken bir ülke. Pastoral manzarası köklü bir kültürel tarih ile birleştiren, vizesiz oluşuyla pahalı Avrupa ülkelerinden ayrılan bu güzel ülkeye gitmenin tam sırası.

Makedonya’da Rahibe Teresa’nın Evi, Arkeoloji Müzesi, Ohri ve Ohri Gölü, Stobi Antik Kenti, OhriAyasofya Kilisesi, doğasına hayran kalacağınız Pelister Millî Parkı ve Matka Kanyonu, Türk Çarşısı, Bitola Müzesi içindeki Atatürk Hatıra Odası, Atatürk’ün Babasının Evi ve Zafer Kapısı mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Avrupa’nın gizli mücevherlerinden biri olarak adlandırabileceğimiz bu ülke; zengin sanat etkinlikleri ve çeşitli festivalleri ile kültürüne ve geleneklerine sahip çıkan bir cennet. Gelin beraber bu güzel ülkeyi ve neden gitmemiz gerektiğini öğrenelim.

Öncelikle Makedonya’da gezilmesi gereken yerlerden başlamamız gerek.

Elbette ki Üsküp, Makedonya’ya gittiğimizde gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Başkentte Vardar Nehri üzerinde bulunan Taş Köprü, Üsküp’ün simgelerinden biri olarak biliniyor. 1451 – 1469 yılları arasında yapılan köprü, eskiden burada bulunan Roma köprüsünün üzerine yapılmış. Akşamları muhteşem bir ışıklandırmayla görenleri büyüleyen köprünün üzerinde bir fotoğrafınız olmazsa kendinizi Üsküp’e gitmiş saymayın.

Yine Üsküp’te görülmesi gereken bir başka yer de Üsküp Türk Çarşısı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma olan bu çarşı, Taş Köprü’den karşıya geçtiğinizde karşınıza çıkacak. Burada gezerken kendinizi Türkiye’de hissetmeye hazır olun zira çay içebileceğiniz mekânlar, camiler, esnaf mağazaları ile bu bölge size ülkenizi çağrıştıracak.

Cami demişken, Makedonya’ya geldiğinizde kaçırmamanız gereken bir cami var. Makedonya’nın kuzeybatısında bulunan ve Pena Nehri tarafından ikiye bölünen Kalkandelen’deki Alaca Cami.

Daha önceden gördüğünüz camilere hiç benzemeyen bu caminin mimarisi tek kelimeyle muhteşem. Makedonya’nın en ilgi çeken camilerinden biri olan Alaca Cami, 1438 yılında inşa edildikten sonra 1833 yılında Abdurrahman Paşa tarafından bugünkü görünümüne kavuşturulmuş.

Sıra geldi Makedonya’nın doğal güzelliklerinden birine: Matka Kanyonu.

Pelister Millî Parkı ile beraber Makedonya’nın doğal cennetlerinden biri olan kanyon, başkent Üsküp’ün güneyinde bulunuyor. Başkente yakınlığından dolayı da turistler için bir cazibe merkezi.

Sıcak ağustos ayında serin kanyona gitmekten daha iyi bir fikir var mı? Bizce yok. Buraya geldiğinizde tırmanış, yüzme ve nehirde kayak yapma olanağınız da var.

Makedonya’daki doğal güzelliklerden bahsedip de Manastır’daki (Bitola) Pelister Millî Parkı’ndan bahsetmemek olmaz. Öncelikle biraz bu şehri tanıyalım.

Burası, idarî, kültürel, endüstriyel, ticari ve eğitim merkezidir. Pelagonia Vadisi’nin güney kesiminde yer alan şehir Adriyatik Denizi’nin güneyini Ege Denizi ve Orta Avrupa ile birleştiren önemli bir bağlantı noktası. Makedonya’nın ikinci büyük kenti Manastır’da bulunan Pelister Millî Parkı ise bölgenin koruma altına alınmış ilk millî parklarından biri.

Dağcılık, bisiklet turu ve yürüyüşler yaparak doğasına hayran kalacağınız parka harika manzaranın tadını doya doya çıkaracağınıza eminiz.

Manastır’dan bahsedip de Atatürk’ten bahsetmemek olmaz. Şehirde bulunan Bitola Müzesi’ndeki Atatürk Hatıra Odası özellikle tüm dünyadan burayı ziyarete gelenlerin ilgisini çekmektedir. Atatürk’ün askerî liseyi okumak için geldiği şehir olan Manastır’daki müzede Atatürk’ün balmumu heykeli, hayatına dair bilgiler, kişisel eşyaları ve fotoğraflarını bulabilirsiniz. Aynı zamanda burada Atatürk hakkındaki filmi de izleme şansını bulabilirsiniz. Aynı zamanda Debre’nin Kocacık köyünde yaşamış olan Atatürk’ün ailesi anısına yaptırılan hatıra evini görmek isteyenler Kocacık’a giderek bu evi ziyaret edebilirler.

Yine bir doğal güzellik ile devam edelim: Ohrive Ohri Gölü. Ohri başlı başına Makedonya’ya gitme sebeplerinden biri.

Peki, neden şimdi gidelim? Çünkü Ohri Yaz Festivali başladı. Makedonya’ya yaz aylarında gitme nedenlerinden belki de en önemlisi Ohri Yaz Festivali. Her sene 12 Haziran’da başlayan ve 20 Ağustos’a kadar Ohri’de süren festivale gitmek için geç kalmış sayılmazsınız. Sadece Makedonya’nın değil tüm dünyanın tanıdığı ve yakından takip ettiği bu festival, ilk olarak 1961 yılında gerçekleştirilmiş. 4 Ağustos 1961 tarihinde opera sanatçısı Ana Lipsha Tofovic’in performansıyla başlayan festival o seneden beri devam etmekte. 1994 yılından beri de Avrupa Festivalleri Birliği’nin de bir parçası olan Ohri Yaz Festivali, 50’yi aşkın senedir dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine kapılarını açıyor.

Makedonya’nın en büyük ve en çok katılım alan festivali, aslında hem müzik, hem tiyatro hem de dans festivali diyebiliriz. Bütün etkinlik boyunca Ohri’nin harika atmosferinde konserler dinleyebilir, sahneye konan oyunları izleyebilir, baletlerin performanslarına hayran kalabilirsiniz. 60’tan fazla ülkeden sanatçıları ağırlayan festivalde dünyanın farklı coğrafyalarından birçok ünlü sanatçı ile karşılaşabilirsiniz.

Festivalin yapıldığı yerler de oldukça etkileyici. Tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan etkileyici şehir Ohri’de bu festivalin kutlanması için seçilen yerler arasında Ohri Ayasofya Kilisesi, Samoil Kalesi ve antik tiyatro bulunuyor. Siz de Ohri’nin harika atmosferinde kültür dolu bir festival yaşamak isterseniz ağustos ayı Makedonya’ya gitmek için doğru zaman!

Aynı zamanda 10 – 11 Ağustos tarihlerinde Ohri Antik Tiyatrosu’nda düzenlenecek olan Balkan müzik festivali, 2 gün boyunca devam eden, Balkanlardan ünlü etno müzik sanatçılarının katıldığı etno sese odaklanan dört müzik yapısını içeriyor. Uluslararası sanatçıları ağırlayan festivale katılım ücretsiz. O halde neden ağustosta Ohri’ye gitmeyelim?

Festivallerden devam edelim. Güzel OhriGölü’nün kenarında bulunan Makedonya’nın turistik şehri Struga, kültürel yaşamın en önemli etkinliği olarak görülen Struga Şiir Akşamları’na ev sahipliği yapıyor.

Bu etkinlik dünyanın farklı yerlerinden 200’e yakın ünlü konuğun katılımıyla gerçekleşiyor ve Makedonya’ya bu zamanda gitmeniz için en büyük nedenlerden biri. 1961 yılında Struga’da Miladinovkardeşlerin hazırladığı Halk Şarkıları Koleksiyonu’nun yayınlanmasının yüzüncü yılında bir edebiyat okumasında bir grup Makedon yazar tarafından fikri oluşturulan Struga Şiir Akşamları, kısa süre sonra bir toplantıda 7 üyeli bir kurul oluşturulmasıyla gelişmiş. 1962 yılında ilk defa gerçekleşen festivale katılımcı sayısı yıllar içinde katlanarak artmış. 1965 yılına gelindiğindeyse Bulgaristan, İtalya, Polonya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Çekoslavakya Sosyalist Cumhuriyeti’nden şairler festivale katılmış, bu sayede de uluslararası bir festival olma yolunda ilk adım atılmış. 1966 yılına gelindiğinde Struga Şiir Akşamları programı ve katılımcılarına dair daha güçlü kriterler getiren bir kurum haline dönüşmüş ve yine aynı yılda bir Şiir Evi inşa edilmiş. Şiir Evi’nin yanında Şiir Akşamları’nın kazananlarına verilen “Altın Çelenk” adlı ödüle sahip olanlar tarafından ağaçlar dikilerek oluşturulan bir de park inşa edilmiş.

Köklü bir tarihe sahip olan Struga Şiir Akşamları, her sene Struga’da ağustosun 3. haftasında başlıyor ve 3 ila 5 gün boyunca devam ediyor. Festival, Konstantin Miladinov’un Güneye Özlem (T’ga za Jug) adlı şiiriyle başlıyor. Festivalin en etkileyici gecesi ise şairlerin izleyicilere Crn Drim Nehri’nin Ohri Gölü’nden çıktığı köprü üzerinden şiirleriyle hitap ettiği bölüm. Bu bölüme “Köprüler” adı veriliyor.

Şimdi biraz Makedonya’nın orta batısına doğru gidelim ve ülkenin kasabası Kruşevo’ya gelelim. Burada 2 Ağustos’ta kutlanan çok önemli bir gün var: Cumhuriyet Günü, Ilinden veya Aziz Ilija Günü. Ulusal bir Makedon Ortodoks bayramı olan Makedonya’nın Cumhuriyet Günü, bir diğer adıyla Ilinden’in Makedonlar için ayrıdır. Ilinden’in ulusal ve ruhsal dünyanın üç olayından oluşur. Bunlardan ilki, Aziz Ilija’nın günüdür. İkincisi 1903’te Ilinden’in Ayakalanması’nın başlangıcıdır. Üçüncü olay ise 1944’te ASNOM’un ilk oturumunu işaret eder. Günümüzde Ilinden geleneği, vatansever, dini ve folklorik semboller ile iç içe geçerek onu Makedonya’daki en önemli tatillerden biri haline getirmiştir. Bu tatil süresince ülke çapında farklı yerlerde törenler düzenlenir. Geleneksel olarak festival, KruşevoMeckin Kamen’de (Bear’s Stone), Aziz Pethor Proccius Manastırı yakınında ve Pelince adlı bir anma merkezinde kutlanır. En otantik Ilinden olaylarından biri, Üsküp’te Gorno Lisice’den geleneksel yürüyüşlerine başlayan atlıların Kruşevo’ya gelişidir. Her sene 27 Temmuz’da başlayan bu yolculuk 2 Ağustos’ta Kruşevo’da son bulur ve tatil başlar.

Bu kutlamalar dışında Makedonya’ya gitmenin tam sırası diyebileceğimiz 2 festival var sırada: Strumica Open Festival ve Uluslararası Etno Festivali.

Bu sene 10 – 19 Ağustos arasında gerçekleşecek olan Strumica Open Festival, Makedonya’daki en büyük festivallerden biridir. 9 gün sürecek festivalin programında tiyatro, film, sanat, komedi, folklor, müzik, fotoğraf, workshop’lar, ödüller, adrenalin, heyecan ve mutluluk bir arada. Ustrumca şehrinin farklı noktalarında yapılan bu “açık festival”in son günlerinde Makedonya’nın tanınan popüler müzik ve folk müzik sanatçıları konserler veriyor. Makedon kültürünü daha yakından tanımak isterseniz Strumica Açık Festivali’ne katılabilirsiniz.

Uluslararası Etno Festivali ise 27 ve 28 Ağustos’ta Makedonya’nın küçük kasabası Berova’da farklı ülkelerden gelen sanatçıların yer aldığı ve farklı ülkelerin kaynaşmasını gerçekleştiren bir festival. Etno Square Festival olarak da karşınıza çıkabilecek festivalin amacı, geleneksel değerler ve onunla birlikte gelen her şeyi sunmaktır. Festival boyunca Berova’daki meydan, görsel bir yenilenmeye gider ve burayı ziyarete gelen herkesin ruhani geçmişleri ile geleneklerinin deneyimlenmesine olanak sağlar. Bu festivalde yerel ürünler, geleneksel yemekler, el emeğiyle yapılmış ürünler, hediyelik eşyalar ve ağaçtan oyularak yapılmış malzemeler sunulur. Aynı zamanda geleneksel yemekleri de tadabileceğiniz bu festivalde Berova Meydanı flüt, gayda, davul gibi müzik aletleriyle yapılan müzikler ile ve onlara danslarıyla eşlik edenlerle şenlenir.

Ağustos ayı Makedonya’da dolu dolu geçiyor. Kültür, sanat ve festival dolu bu ayda Makedonya’dan başka yerde olmanız için bir sebebiniz yok. Şimdiden iyi eğlenceler!

Detaylı bilgi için www.macedonia-timeless.com'u ziyaret edebilirsiniz.