Çeşme’de Gezilecek Yerler

Erythrai Antik Kenti Çeşme’ye 26 km uzaklıktaki Ildırı köyünde bulunmaktadır. Antik Çağ’daki 12 İyon devletinden biri olan Erythrai, bölgenin en önemli tarihî simgeleri arasındadır. Erythrai adının nereden geldiğine dair iki varsayım bulunmaktadır. Birinci varsayıma göre Erythrai Antik Kenti adını kurucusu olan Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythro’dan almaktadır. Diğer varsayıma göre ise Erythrai Antik Kenti’nin toprak rengi kırmızıdır ve kırmızının Yunanca karşılığı “Erythros” olduğundan kente “Kızıl Kent” yani Erythrai Kenti denilmektedir. Persler, İskender, Pergamon Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu yönetiminde bulunan kent 1366 yılında Türk egemenliğine girmiştir. Türk egemenliğine girdikten sonra Erythre, Lythri, Rhtyrai isimleriyle anılan Erythrai Antik Kenti 16. yüzyıldan sonraki dönemlerde Ildırı olarak anılmaya başlanmıştır. 1963 yılında başlatılan kazı çalışmalarından sonra bölgede Athena Tapınağı’na ait kalıntıların yanı sıra antik tiyatro, şehir surları ve antik kente ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Antik kentteki evlerin yapımında mozaik taşların kullanıldığı görülmektedir. Arkeolojiye meraklıysanız Erythrai Antik Kenti’ni ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Çeşme’de denize girebileceğiniz en güzel yerlerden biri şüphesiz Altınkum Plajı’dır. Çeşme ilçe merkezine 10 km mesafede bulunan Altınkum Plajı 500 metre uzunluğunda 15 metre genişliğinde muhteşem bir plajdır. Adını altın rengi kumundan alan Altınkum Plajı masmavi denize ve muhteşem doğaya sahiptir. Neredeyse yılın her dönemi dalgalı olan denizin suyu Çeşme’nin diğer plajlarına göre daha soğuktur. Özellikle bunaltıcı sıcaklarda serinlemek için Altınkum Plajı’na gelebilir ve gün boyu denizin tadını çıkarabilirsiniz. Altınkum Plajı, Ege Denizi’nin soğuk suyunu seven yerli ve yabancı turistlerin en çok rağbet gösterdiği plajların başında gelmektedir. Plaj boyunca keyifli zaman geçirebileceğiniz, temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kafeler bulunmaktadır. Plaj içerisinde şezlong ve şemsiye kiralama seçeneği bulunduğu gibi gün boyu keyifli vakit geçirebileceğiniz “beach club”lar da yer almaktadır. Çeşme merkezden kalkan dolmuşlar ile Altınkum Plajı’na kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Son yıllarda yıldızı giderek yükselen yerlerin başında gelen Aya Yorgi Koyu Çeşme’ye yolunuz düştüğünde uğrayabileceğiniz yerlerden biridir. Çeşme ilçe merkezine sadece 1 km mesafede bulunan Aya Yorgi Koyu, yeşillikler içinde masmavi denizinin yanı sıra Çeşme’nin en popüler yeme-içme ve eğlence merkezlerindendir. Aya Yorgi Koyu yaz aylarında gençlerin en çok tercih ettiği yerlerin başında gelmektedir. Rüzgârdan korunaklı turkuaz havuza benzetilen Aya Yorgi Koyu diğer bölgelere göre daha tuzlu ve ılık bir denize sahiptir. Gündüzleri masmavi denizinin durgun sularında dinlenebileceğiniz beach club’larda geceleri DJ performansları ve konserler eşliğinde vakit geçirebilir, sosyalleşebilirsiniz. Sole & Mare, Paparazzi, KafePi, Shina, Fun Beach, Babylon Aya Yorgi gibi Çeşme’nin en ünlü işletmeleri bu koyda hizmet vermektedir. Bu kadar ünlü işletmenin olduğu yerde magazine dünyasının ünlü isimlerine de sıklıkla rastlanmaktadır. Aya Yorgi Koyu’nda konaklama için lüks oteller, tatil köyleri ve Çeşme’nin şirin butik otelleri de bulunmaktadır.

Çeşme ilçe merkezine 10 km mesafedeki Çiftlikköyü’nde bulunan Pırlanta Plajı sabit rüzgârı ve dalgalarıyla ünlü Çeşme koylarından biridir. Adını plajındaki kumun pırlanta gibi parlamasından alan Pırlanta Plajı Türkiye’nin en güzel plajları arasında gösterilmektedir. Sörf tutkunlarının rağbet gösterdiği koy SİT alanı olduğu için koruma altına alınmıştır. Denizi 250 metre açıklara kadar oldukça sığ olan Pırlanta Plajı’na dünyanın dört bir yanından sörfçüler akın etmektedir. Koyda uçurtma sörfü (Kitesurfing) de yapılmaktadır. Pırlanta Plajı’nda ardıç ağaçlarının altında bembeyaz kumlara ve doğal bir akvaryum olan masmavi denize sahip yaklaşık 500 metre uzunluğunda halk plajı bulunmaktadır. Çeşme’nin en sakin ve en temiz plajlarından biri olan Pırlanta Plajı’nda konaklama için büyük bir kamp alanı da yer alır. Doğa ile baş başa birkaç gün geçirmek ve şehir gürültüsünden uzaklaşmak isterseniz Pırlanta Plajı’nda kamp yapabilir, sabahın ilk ışıklarında kimseler yokken denizin keyfini çıkarabilirsiniz.

Çeşme’nin ve Ege Bölgesi’nin en gözde tatil ve turizm merkezi olarak bilinen Alaçatı, rengârenk tarihî taş evleri, dar sokakları ve rüzgâr sörfüne elverişli plajlarıyla ünlüdür. Tarihi antik dönemlere kadar dayandığı düşünülen Alaçatı’nın eski adının Agrilia olduğu bilinmektedir. Bölgeye Cenevizlerin hâkim olduğu dönemde şarap üretimiyle ön plana çıkmış olan Alaçatı, Anadolu’nun en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında yapılan mübadele anlaşması sonrası bölgede tarım gelişmiş olup zeytin, anason, enginar ve narenciye yetiştirilmeye başlanmıştır. Alaçatı, geçmişten günümüze yerli ve yabancı turistler tarafından ülkemizin en çok rağbet gören tatil bölgesidir. Muhteşem doğası ve tertemiz havasının yanı sıra sörf tutkunlarının da önemli adreslerinden biridir. Alaçatı’nın rüzgarı daimi, denizi dalgasız ve sığdır. Bu özelliği sayesinde dünyanın sayılı sörf merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yılın her mevsimi dünyanın her yerinden amatör ve profesyonel sörfçüler Alaçatı’ya akın etmektedir. Tarihsel sit alanı olan Alaçatı’da yöresel mimariye uygun olmayan yapıların ve binaların inşa edilmesi kesinlikle yasaktır. Karabiber ağaçlarıyla dolu dar sokakları, tarihî taş evleri, mozaikli çarşısı bölgenin en ilgi çeken yerlerinin başında gelmektedir. Alaçatı’da yeme - içme, konaklama ve eğlence hayatı için oldukça fazla seçenek bulunmaktadır. Lüks otellerinin yanı sıra butik otellerin sayısı da hayli fazla olan Alaçatı her yıl bahar ayında düzenlenen Ot Festivali ile ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Türkiye’de “yavaş gıda” (slow food) hareketine katılan ilk köy olan Germiyan köyü, Çeşme’ye 10 km mesafede bulunmaktadır. Çeşme sınırları içinde bulunan tek Türkmen köyü olan Germiyan köyü çiçek figürleriyle donatılmış beyaz badanalı evleriyle şirin bir köydür. Köydeki duvar resimleri Germiyan köyünde çiftçilik yapan Nurdan Erden tarafından yapılmıştır. Yavaş Gıda (Slow Food) hareketi İtalya’da 1986 yılında başlamıştır. Hızlı yemek tüketimine karşı başlatılan bu hareket katkısız, yerel ve doğal ürünlerin yaşatılması ve tüketilmesini hedeflemektedir. Germiyan köyündeki yavaş gıda hareketini bütün köy halkı uygulamaktadır. Ekmek yapımında katkısız ekşi maya kullanılırken, yemeklerde kullanılan sebzeler kendi tarlalarında yetiştirilmektedir. Yavaş gıda hareketi kapsamında katkısız ürün satan dükkânları belirtmek için “Zeytin dalı taşıyan kırmızı salyangoz” simgesi kullanılmaktadır. Germiyan köyünde yavaş gıda hareketi kapsamında tadına bakabileceğiniz köy yemekleri ve lezzetleri arasında ekşi mayalı ekmek, kopanisti peyniri, şekerci damat lokumu, hurma zeytini, pirinçli mantı ve bazina yer alır.

Eski adı Godi Adası olan Eşek Adası, Sakız Adası yakınlarında Çeşme ilçesine bağlı küçük bir adadır. Zamanında adaya bırakılan eşeklerin burada çoğalması ve serbest dolaşması sonucu adaya Eşek Adası denilmeye başlanmıştır. Eşek Adası’na Çeşme’den kalkan teknelerle ulaşım sağlanmaktadır. Teknelerin kıyıya yanaştığını gören eşekler kıyıya gelerek ilgi çekici bir manzara sunmaktadır. Adadaki eşekler yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekmektedir. Adadaki eşeklerin bakımı ve beslenme ihtiyacını Pro-Animale Hayvan Koruma Derneği üstlenmiştir. Adada ayrıca deniz suyunun arıtılması için enerji sistemi bulunmaktadır. Adadaki halkın su ve elektrik ihtiyacı bu sistem üzerinden sağlanmaktadır. Millî Parklar tarafından koruma altına alınan adada gece konaklama imkânı bulunmamaktadır. Makilerle kaplı ada muhteşem doğaya ve masmavi denize sahiptir. Siz de günübirlik tekne turlarına katılarak Eşek Adası’nı ziyaret edebilir ve turkuaz sularda yüzmenin tadını çıkarabilirsiniz.