İnanılmaz Eserleriyle Bakü: İçeri Şehir

Şehrin en merak ettiğim bölümüne, ‘Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi ile birlikte Surlarla Çevrili Bakü Şehri’ne, 2000 yılında UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’ne alınan tarihi bölüme gidiyoruz. Şehrin tam merkezinde, bulvarın üst kısmında, şehrin bir tepesine kurulmuş, etrafı 27 metre yükseklikteki, 5 büyük giriş kapısı olan ve 12. yüzyıl yapısı surlarla çevrili “İçeri Şehir” (Icheri Sheher), labirenti andıran dar, taş sokakları ve eski binaları ile çok güzel ve ilginç. Tarihi 11. yüzyıla kadar uzanan şehir, doğunun en eski tarihi merkezlerinden biri ve Kız Kalesi, Saray, kervansaraylar, hamamlar, camileri, tarihi yapıları ile bir müze gezer gibi.

 Ana kapılardan birinden surların içine, eski şehre girdiğimizde bizi oldukça ilginç, dev bir heykel daha doğrusu bir büst karşılıyor, Azerbaycan'ın ünlü şair ve gazel üstadı Aliağa Vahit'e ait kafa heykelin üzerindeki yüzlerce insan heykelcikleri ve her biri hayatın bir kesitini, acı tatlı, mutlu, mutsuz anlarını anlatmakta. Gerçekten çok ilginç, görmeden ayrılmayın.

Hemen karşısında ilginç bir müzeyi ziyaret ediyoruz, burası dünyanın en küçük kitaplarının  sergilendiği Minyatür Kitap Müzesi. Ata'mızın 3 ciltlik Nutuk da dâhil, Nazım Hikmet, Che Guevara gibi birçok ünlü kişiye ait çok sayıdaki kitapçıklar inanılmazdı, bayıldım doğrusu.

Şirvanşahlar Sarayı -15. – 16. yüzyıllarda inşa edilen Şirvanşahlar hanedanının şahı İbrahim Halilullah'ın döneminde yapılmış ve çeşitli fonksiyonlara sahip mimari birimlerden oluşan büyük bir külliye. Derviş Türbesi olarak da bilinen Seyid Yahya Bakuvi Türbesi, bir Osmanlı eseri olan Büyük Kapı, devlet toplantılarının yapıldığı Divanhane, hükümdarların çocuklarının eğitim aldığı Keykubad Mescidi, Şah Mescidi ile Şirvanşahlar Türbesi dikkat çeken mimari yapılar.

Yakın Doğu'nun en görkemli mimari eserlerinden biri olarak kabul edilen Sarayın Müze bölümünde İçeri şehrin ışıklandırılmış maketi çok yaratıcı ve güzel hazırlanmış, tüm şehrin ışıklarını yakabildiğiniz gibi sadece istediğiniz yapının düğmesine bastığınızda sadece o binanın ışığını da yakabilir, böylece hangi yapı nerede, 3 boyutlu planda kolayca görebilirsiniz.

Kız Kulesi ya da Kalesi - (Giz Galasy) - Tarihi Sümerlere kadar uzanan, çok zarif ve hoş olduğunu düşündüğüm Kale, şehrin en uç noktasında, deniz kenarına paralel uzanan sahil bulvarı kenarında. 8 katlı ve duvar kalınlığı yer yer 5 metre olan kale, 12. yüzyıl eseri, yontma taş ile inşa edilmiş eski bir Zerdüşt Tapınağı. Şehrin simgesi olan ve tarih içinde deniz feneri, savunma kalesi ve rasathane olarak da kullanılan binaya tepeden bakıldığında birçok şekle, harfe, sayıya benzetmeler olduğu söylenmekte. Yukarıdan tüm şehrin harika bir manzarası olduğunu da öğrenince hemen tırmanmaya başladım, hiç de zor değildi bu tırmanış. Her katta kule ile ilgili ayrıntılı sunumları, açıklamalı videoları izleyerek yorulmadan dar ve dik basamaklardan tırmanıyor ve en üst kata geldiğimizde karşımıza çıkan manzara kesinlikle bu tırmanışa değiyor.

Kalenin hemen yanında bir Ortaçağ Hamamı'nın kalıntıları, biraz ilerisinde ise şimdilerde restoran olan Kervansaray, Sink Kale Camii ve Minaresi, Hoşa Kale Kapısı, Cuma Meşhed Minaresi yer almakta.

Bir kale içinde yer alan Eski Şehir, tüm tarihi yapılarıyla, sanat galerileri, restoran ve kafeleriyle tam bir açık hava müzesi. Mutlaka gidin, parke taş döşeli sokaklarında kaybolun. Sıklıkla rastlayacağınız sanat galerilerini gezmeyi de ihmal etmeyin. Yorulduğunuzda kafelerde Türk kahvesi içebilir, rastgele girdiğiniz bir restoranda inanılmaz lezzetli yemekler tadabilirsiniz.

Yemek demişken, Türk yemeklerine çok benzeyen lezzetler bulacaksınız, etli yaprak sarma, çiğ börek, saç kavurma, mantı ve bildiğimiz mezeler ve çok lezzetli perde pilavı mutlaka denemelisiniz. Akşam yemeği için tekrar Eski Şehre geldik, iyi ki de gelmişiz, tam karşımızda yükselen Kız Kalesi'nin ışıklandırılmış müthiş manzarasına karşı çok güzel ve lezzetli bir yemek yedik. Azerbaycan mutfağı Türk mutfağına benzer lezzetler de sunuyor. Baklava -paklava gibi tatlılar bir Antep baklavası kadar olmasa da menülerinde yer almış. Tabii Hazar Denizi'nden elde edilen deniz ürünleri ve havyar bence baş tacı olmalı.

Yarın şehir gezimize yemyeşil parklar, meydanlar ve önemli müzeler ile devam ediyoruz.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.