Mimar Sinan Rotası: Büyükçekmece Sultan Süleyman Köprüsü

Marmara Denizi ve Büyükçekmece Gölü’nün kavuştuğu boğazın üzerinde inşa edilmiş olan Büyükçekmece Sultan Süleyman Köprüsü geziye katılan herkesin ağzını açık bırakıyor. Bunun iki sebebi var. Birincisi senelerdir İstanbul’da yaşayıp bu güzelim köprüyü hiç görmemiş olmamız ikincisi ise nefis bir şekilde ışıklandırılmış olan tarihî yapının göz alıcılığı. Köprüye hayran olmamak mümkün değil. Hemen fotoğraf çekmeye koyuluyoruz. Akşamüzeri olmasının da yarattığı muhteşem atmosferin içerisinde en güzel fotoğrafı çekme yarışına koyuluyoruz.

Daha önceki yazılarda da belirttiğimiz üzere Antik Roma’da “Via Egnatia” adı verilen rotanın üzerinde bulunan Sultan Süleyman Köprüsü’nün yerinde Athyras Köprüsü denen ve Orta Çağ boyunca kullanılmış olan bir Roma köprüsü bulunuyormuş. Bizans döneminde de kullanılmış olan köprünün harap halini gören Sultan Süleyman da yıkılmasını emretmiş ve yerine Sultan Süleyman Köprüsü inşa edilmiş. Ne yazık ki Kanuni’nin ömrü köprünün tamamlanmış halini görmeye vefa etmemiş ve inşası 1565 yılında başlayan köprü Kanuni’nin oğlu II. Selim tarafından tamamlanmış.

Köprünün özelliklerine gelince… Sultan Süleyman Köprüsü’nün uzunluğu 635,57 metre, genişliği ise 7,17 metre. Yani, fazlasıyla heybetli ve ihtişamlı bir köprü olduğunun altını çizelim. Köprünün dördüncü bölümünde yer alan köşkler kaval silmeli kartuşlar ve mukarnaslarla bezenmiş. Süslemeleri çok fazla olmayan köprünün göz alıcılığının altında Mimar Sinan’ın müthiş dehası ve İstanbul’un mavi siluetinin imzası var diyebiliriz. Gerek İstanbul’da yaşayan gerekse farklı şehirlerde ikamet eden herkesin bu yapıyı geç kalmadan görmesi gerek, bunca senedir burayı görmemiş olmamıza biz bir hayli hayıflandık doğrusu.

Köprünün hemen başında Mimar Sinan’ın da bir heykeli bulunuyor. Mimar Sinan rotası boyunca geze geze bitiremediğimiz eserleri için kendisine şükranlarımızı sunmadan olmaz.

Büyükçekmece’de aynı zamanda da Sultan Süleyman Kervansarayı bulunuyor. 1566 yılında yapılmış olan yapı II. Dünya Savaşı boyunca askeri depo ve konaklama yeri olarak da kullanılmış. Şu anda da yapı belediyeye aitmiş ve kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyormuş.

Hemen burada bir de Sokollu Mehmet Paşa Mescidi bulunuyor. 1566-1568 seneleri arasında inşa edildiği düşünülen ve kitabesi bulunmayan mescidin süslü pencereleri ve üzerinde motifler bulunan minaresi ilgi çekici. Harime açılan kapının üzerinde de Kelime-i Tevhid bulunmaktadır.

Edirne gezimizin artık sonuna geldik. İki gün süren bu seyahatin bitmesinden duyduğumuz üzüntü içimizde, Edirne’ye özgü badem şekeri ve Kavalakurabiyesi torbalarımız elimizde evlerimize doğru yola koyulduk.

Yazının tüm bölümlerine aşağıdan ulaşabilirsiniz:MİMAR SİNAN ROTASI: MERHABA EDİRNE!
MİMAR SİNAN ROTASI: EDİRNE ADALET KASRI VE FATİH KÖPRÜSÜ
MİMAR SİNAN ROTASI: EDİRNE SELİMİYE CAMİİ
MİMAR SİNAN ROTASI: EDİRNE SAĞLIK MÜZESİ (DARÜŞŞİFA)
MİMAR SİNAN ROTASI: KIRKLARELİ SOKOLLU MEHMET PAŞA KÜLLİYESİMİMAR SİNAN ROTASI: BÜYÜKÇEKMECE SULTAN SÜLEYMAN KÖPRÜSÜ