​Hırvatistan Gezisi Bölüm 9: Primosten

Hiç aklımızda ve planımızda yokkenZadar’daki ev sahibimiz soktu Primosten’i aklımıza. Aklımızda kalacağına anılarımızda kalsın dedik ve Krka Milli Parkı sonrası doğruca düştük Primosten yollarına.

Krka Milli Parkı’na yaklaşık 35–40 kilometre mesafede yer alan Primosten, Dalmaçya Kıyıları’nda yer alan şirin mi şirin bir sahil beldesi. Üstelik Split’e de sadece bir saat mesafede.

Burası daha önceden bir adaymış, 16. yüzyılda yol eklenerek anakaraya bağlanmış. Yani günümüzde küçücük bir yarımada.

Primosten’e vardığımız gibi arabayı deniz kenarına park ettik ve buraya ilk görüşte aşık olduk. Sahil boyunca sıralanmış bembeyaz badanalı şirin evler, önünde hemen uzanan taşlık plaj ve turkuaz deniz.

Şöyle bir baktığımızda gördük ki o şirin evlerin balkonlarında evleri kiralayan turistler oturmuş, birer kadeh içkilerini koymuş akşamüstü keyfi yapıyor, kimi kitap okuyor, kimi müzik dinliyor. Önlerinde demir atmış tekneler, denize girenler, sessizlik… O an, o kadar pişman olduk ki bir gece de burada kalmayacağımıza. Yapacak bir şey yoktu. Elimizde kalan zamanı iyi değerlendirmek adına hızlıca adaya doğru yürümeye başladık. Hani bazı yerler vardır birden ısınırsınız. Bence Primosten öyle bir yer. Akdeniz havası hâkim. Pek keşfedilmemiş Yunan Adaları havası var burada. Samimi, sıcak ve tertemiz.

Adanın girişinde eşek üzerinde oturmuş yerli bir kadın ve yanında ayakta duran eşinin heykeli var. Bu bölge aynı zamanda hediyelik eşya stantlarını da göreceğiniz dairesel bir meydan.

Adaya taş bir kapının altından geçerek giriyorsunuz. Yine ufak bir meydan ve karşımızda iki sokak var. Biz sağdakini seçtik ve ilerlemeye başladık. Bu sokak üzerinde sağlı sollu şirin dükkânlar, sanat atölyeleri var. Yol hafif yokuş ve yolun sonu sizi adanın en yüksek noktasında yer alan Aziz Juraj Kilisesi’ne ulaştırıyor.

Aziz Juraj Kilisesi 1485 senesinde inşa edilmiş, tüm adaya hâkim konumda. Kilisenin etrafında ufak bir park ve mezarlık var. Akşamüstü saatleri kilise ve çevresinin en yoğun olduğu zamanlar. Çünkü adada en güzel gün batımı buradan izleniyor. Belki size ters gelecek ama burada insanlar gelip, mezarlığın yanı başında oturup, gün batımını izliyor.

Adada görülebilecek bir diğer kilise ise 1680 senesinde yapılmış olan Aziz Roko kilisesi. Bunların yanı sıra adanın içindeki daracık sokaklar ve taş evler kesinlikle görülmeye değer.

Adanın en güzel plajlarından biri Radoja Plajı. Gerçi tüm plajları birbirinden güzel. Biz de tam gün batımında denizde olmaya karar verdiğimiz için koştura koştura ilk bulduğumuz merdivenlerden deniz kenarına indik. Sadece biz vardık. Manzara da deniz de nefisti.

Gün içinde bu plajların tamamında çeşitli su sporları için merkezler var. Kano, deniz bisikleti ya da scuba diving yapabiliyorsunuz. Biz sadece yüzmekle yetindik. Denizden çıktığımızda hava da kararmaya başladığından biraz serin olmuştu. Kurulanıp üzerimizi bulduğumuz ilk kabinde değiştirdikten sonra yine kendimizi adanın renkli ve keyifli sokaklarına bıraktık.

Buraya gelmişken yemek yemeden olmaz tabii. Restoranların, barların ve gece kulüplerinin yoğunlaştığı kısım adanın güney tarafı. Burada deniz kenarındaki restoranlarda yer bulmak biraz zor. Bu nedenle öncesinde rezervasyon yaptırmak önemli. Biz gün batımı izlediğimiz sırada neyse ki bir tanesinde rezervasyon yaptırmıştık ve gittiğimizde yerimiz hazırdı. Adanın spesyalleri arasında mürekkep balığı soslu risotto var. Mutlaka denemelisiniz. Ancak genel olarak balıklarını çok lezzetli bulmadık. Şaraplara diyecek pek bir şey yok. Özellikle bu bölgede Plavac Mali üzümünden yapılan şaraplar bir hayli popüler.

Kısacası, Primosten bizi hem doğası, hem leziz tatları hem de güler yüzlü insanlarıyla çok mutlu etti. 2-3 gün kafa dinlemek, hem güzel yemekler yiyip hem de gürültüden uzak deniz-güneş tatili yapmak istiyorsanız burayı listeye yazabilirsiniz.

Hırvatistan Gezisi yazı dizisinin diğer bölümleri için tıklayınız:

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni