Sabah 08.00’de yine otelin önünde hazırdım. Dolmuşla beni alıp uzun bir yolculuk sonunda El Gouna bölgesindeki bir limana getirdiler. El Gouna Mısırlı zengin bir ailenin zamanında buraları satın alıp tatil bölgesine çevirdiği özel bir yaşam alanıdır. Giriş çıkışlarda güvenlik görevlileri var, oraya sadece bir bakayım çıkayım diye giremiyorsunuz. Normal ücrette oteller olsa da genel olarak Hurghada’nın lüks otelleri bu bölgede yer alıyor. Burada saat 09.30’a kadar diğer katılımcıları bekledik. Hurghada’da genelde Alman, Rus, Ukraynalı ve Japon turist çoğunlukta. Teknede de tam bu dağılıma uygun olarak tek Türk bendim gerisi yukarıda saydığım milletlerdendi.
Tekne 10.00’a doğru hareket etti yarım saat civarı denizde açıldıktan sonra “dolphins doplhins” diye bağıran mürettebat ile beraber geminin ön tarafına fırladım ve sağdan soldan 10’arlı 20’şerli yunus sürülerinin suyun üzerine çıkıp bizi selamlayıp tekrar daldığı anları izledik. Belgesellerde gördüğüm bu sevimli canlılar sadece birkaç metre yakınımdaydılar ve onları doğal ortamlarında izlemek çok keyifliydi.
10 dakikalık yunus peşinde dolanmadan sonra tekne bir noktada demir atarak herkese ücretsiz şnorkel ve paletleri dağıttı. Gittiğimiz bölgede birçok tekne olduğu için her grup lideri bir kelime seçiyor ve o kelimeyi bağırıyor. Denizde herkes kendi kelimesini bağıran kişiyi takip ediyor. Bizim kelime “Alfa”ydı. Lider elinde bir yem torbasıyla dalıyor ve grubun önünde ilerlerken bu torbadan yemleri ağır ağır denize bırakıyor. Bunu Side ve Fethiye’de de yapıyorlar ama orada gelen balıklar normal renksiz gri balıklar burada belgeselden fırlamışçasına değişik renk ve şekillere sahip öyle balıklar geliyor ki ağzınız açık kalıyor.
Mola bitiminde Kızıldeniz’de ilerleyip başka bir noktada mola verdik. Yine aynı şekilde yarım saat moladan sonra açık büfe yemek servis edildi. Yemekte sebze yemeği, balık yemeği, kızarmış patates, domates soslu makarna, safranlı pilav, soslu salata, sade salata, cips, kola, su vardı. Gayet doyurucu bir yemekti. Son bir moladan sonra El Gouna’da bir tur atmak için gemiden inip bizi bekleyen kayık benzeri motorlu teknelerle El Gouna lagünleri arasında gezinerek bir kafeteryaya getirildik. Araçlar sizi buradan alacak aracınız gelene kadar burada dinlenip bir şeyler içebilirsiniz dediler ancak bunun anlaşmalı bir taktik olduğu çok belliydi. Oturduğumuz kafeteryanın fiyatları bırak Hurghada’yı Türkiye’ye göre bile yüksekti. Neyse ben biraz bölgeyi gezmek için ayrıldım etrafı gezip dolandıktan sonra gelen araçla otelime döndüm.
Duşumu alıp üstümü değişip Careem ile yine Balık Hali’ne geldim. Bu sefer niyetim Hal’de seçtiğim balıkları hemen orada bulunan balık pişiricilerine pişirtip yemekti. Birkaç balıkçı ve pişirici ile sohbetten sonra şu an adlarını unuttuğum ama ızgarada en iyi olduğunu öğrendiğim aşağıda gördüğünüz iki balıktan birer tane aldım ve pişirmelerini istedim. Temizleme ve pişirme ücretiyle birlikte hepsi 70 L.E. / 15 TL tuttu. Ama Mısır’da ilk olarak burada karşılaştığım ama gezimin sonunda artık bu davranıştan lanet edeceğim bahşiş isteme ritüeliyle tanıştım. Cebimde bozuk olmadığı için 20 L.E. bahşiş verdim. İdeal bahşiş miktarı 5 L.E. Gezim boyunca birkaç yer hariç hiç bir yerde 5 L.E. bahşişi az bulmadılar genelde teşekkür ettiler. Siz de paranızı saçmayın çünkü geziniz boyunca tips, bahşiş, money kelimeleri havada uçuşacak.
Balıklarımın pişmesini beklerken değişik balık ve deniz canlılarını videoya çektim, fotoğrafladım, halin içinde gezindim. Bu arada hal çok pis kokuyor ve her yerde bu kokuyla doğru orantılı olarak leş gibi. Yani midesi hassas olanlara haldeki bu etkinliğimi lokantada yapmalarını öneririm. Neyse balıkları aldıktan sonra hemen halin yanındaki pis ama koku olmayan bir kahvehane var oraya geçip 10 L.E.’ye aldığım kola karşılığında bir masaya oturdum. Balıkları yarımşar olarak yedim çok lezzetliydi ama yanıma toplaşan kedilere bırakıp tatlı yemek için Marina’ya geçtim. Marina’da denize yakın masaları olan bir kafeteryada oturup bir Mısır kahvesi bir de Om ali adını verdikleri tatlıdan sipariş verdim. Tatlıyı da kahveyi de çok sevmedim. Kahvenin içinde sanırım kakule aroması yüzünden değişik bir tat vardı. Üstüne bir siyah çay söyledim ki ağzımın tadı değişsin. 5 L.E. bahşişle beraber 65 L.E. / 14 TL ödeyip kalktım ve yine dünkü gibi şehri keşfederek otelime doğru ilerledim.
Trafiğe kapalı Sherry Caddesi’nde dolanırken Mr. Adonoub’un tavsiye ettiği meşhur koşari’ciyi gördüm ve içeri girip karnım tok ama merak ediyorum bana yarım porsiyon verebilir misiniz, parası neyse veririm dedim. Adamlar güldü küçük bir tabakta verdiler yedim. Koşari, küçük düdük makarna, çubuk makarna ve mercimeğin karışımdan oluşuyor, üstüne ince kıyılmış soğan ve domates sosu da konuyor. Mısır’ın geleneksel yemeği ve ayıla bayıla yiyorlar ancak fena olmasa da öyle aman aman da bir şey değildi açıkçası. Sağ olsunlar teklif edip zorla vermeye çalışmama rağmen para falan almadılar.
Gez gez yorulunca marketten iki tane yerli bira markası Stella aldım (İkisi 50 L.E. / 10 TL) ve otel odama geçtim. Televizyonda bir Mısır müzik kanalını açıp balkonda biralarımı içip keyif yaptım. Otobüs saatime daha çok vardı ama benim canım sıkılmaya başladı. Baktım olmayacak çantamı sırtlandığım gibi vurdum yine kendimi Sheraton Caddesi’ne. İnternetten araştırdığım yerel fast food lokantası Abu Gad’a girip karışık dolma tabağı, falafel, mercimek çorbası, salata, kola ve su siparişi verdim. Falafel’leri çok beğenmedim. Mercimek çorbası bizimkine benziyordu. Dolmalar güzeldi. Hesap 56 L.E. / 12 TL geldi 60 ödeyip çıktım.
Yolun karşısından Careem’le arabaya binip otobüsün kalktığı garaja geçtim (14 L.E. / 3 TL). Otobüs eski model bir şeydi bizim 20 sene önce kullandığımız otobüslerden, yani koltuğa özel ekran yok, yemek çay servisi yok, sadece ortada bir tane TV var oradan Arapça film yayını yapılıyor. Yolda bir kere mola veriyor. Mola yeri aynı Türkiye’deki gibi, tabii görüntü olarak daha bakımsız yerler.
Yazı dizisinin 1. gününe buradan ulaşabilirsiniz.Yazı dizisinin 3. gününe buradan ulaşabilirsiniz.
Yazı dizisinin 4. gününe buradan ulaşabilirsiniz.Yazı dizisinin 5. gününe buradan ulaşabilirsiniz.