Ren Nehri'nde Noel Pazarları Gezisi – Koblenz (2. Bölüm)

Bir önceki gece saat 23.00 civarı hareket ettiğimiz Düsseldorf’tan gece boyu yol alarak ertesi gün öğlen saat 12.30 – 13.00 civarında Koblenz’e vardık.Ancak Koblenz’e varış öncesinde gemide biz seyir halindeyken önce kahvaltımızı, sonra gemide acil eylem tatbikatını ve seyahatimiz süresince olacak ekstra turlar toplantısını gemi limana varmadan tamamladık.

Hatta varış öncesi nehirde seyrederken öğle yemeğimizi aldık. Ms Bellejour Gemisi’nde öğle yemekleri çok keyifli. Açık salata menüsünden istediğinizi seçiyor ve alakart menüden et, balık ya da vejetaryen seçimi yapabiliyorsunuz. Her şey çok özenli. Servis, sunum, lezzet harika…

Saat 13.00 civarı Koblenz’e vardık. Grubumuzda herkes yemeğini bitirmişti. Saat 13.15 gibi Koblenz’i keşfe başladık.

Koblenz’i benim üçüncü ziyaretim. Artık burayı avcumun içi gibi biliyorum. Bu nedenle bir turist olarak gezerken size mutlaka gezmeniz gereken yerleri kısaca anlatayım.

Koblenz Hakkında

Rheinland – Pfalz Eyaleti’nde Ren ve Mosel Nehirlerinin kesişiminde yer alan Koblenz, 2.000 yıllık bir tarihe sahip olup etrafı 4 farklı alçak dağ ile çevrili. 1216 senesinde Tutonik Şövalyeleri (Teutonic Order) tarafından bölgeye verilen isim Fransızca Coblence kelimesinden geliyor. Anlamı “kavşak.” Çünkü kent, Ren ve Mosel Nehri’nin birleştiği noktada yani “Alman Üçgeni’nde” yer alıyor. Bu nedenle de Almanya’da “Nehirlerin Kraliçesi” olarak anılmakta. Kent tam olarak Mosel Nehri’nin Ren Nehri’ne döküldüğü yerde yer alıyor. Bu nedenle Koblenz “Deutsches Eck” yani “Alman Köşesi” olarak anılıyor.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan kent Bonn’a 60 kilometre mesafede. Gemiden indiğimiz gibi ilk olarak meşhur Alman Köşesi’ne (Deutsches Eck) doğru yürüyoruz. Ren ve Mosel Nehirlerinin birleşme noktası tıpkı bir gemi burnuna benziyor. Burası Alman milliyetçiliğinin en net hissedildiği yerlerden biri. Eşit aralıklarla Almanya eyalet bayrakları asılı durumda. Tam ortada ise I. Wilheim’in at üzerinde heykeli var.

Bu heykel 14 metre yükseklikte olup, 23 metrelik bir kaidenin üzerinde bulunuyor. 1893-1897 yılları arasında inşa edilmiş. İsterseniz bu heykelin üzerine çıkabiliyorsunuz. Ancak çok sis olduğundan biz çıkmadık.

Bu bölgede yer alan Ludwig Müzesi de Koblenz’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Ludwig’in koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzenin bahçesinde yer alan insan boyunu aşan Başparmak Heykeli ise her gelenin fotoğraf çektiği yerlerden biri.

Ludwig Müzesi ile St. Kastor Bazilikası aynı bahçeyi paylaşıyor gibiler. Birbirine o denli yakın. Bu nedenle vakit olursa St. Kastor Bazilikası’nı da ziyaret etmenizi öneririm. Bu bazilika ilk olarak 817 senesinde yapılmaya başlanmış ancak günümüzdeki görüntüsüne kavuşması 12. yüzyıla rastlıyor. İki kuleye sahip olan yapı, 2. Jean Paul’un ziyareti sonrası bazilika mertebesine ulaşmış. Bazilika’nın sol kısmında yer alan Kastor Çeşmesi de görülmeye değer.
Kastor Bazilikası’ndan biraz daha yürümeye devam ederseniz nehrin karşı kıyısında seçici prensler için yapılmış olan ve Ren Nehri’ne hâkim konumdaki Ehrenbreit-Stein yani Ehrenbreit Sarayı ya da kalesini göreceksiniz. Buraya daha önce geldiğimde de hava koşulları nedeniyle teleferik çalışmadığı için çıkamamıştım. Bu kez yine teleferik çalışmadığı için çıkamadık.

Alman Köşesi’nden Ren Nehri boyunca uzanan yol Koblenz’in meşhur yürüyüş yolu olarak biliniyor. Koblenz halkı burada günlük yürüyüş ve koşularını gerçekleştiriyor. Yol boyunca sevimli kafeleri ve rengârenk çiçeklerle süslenmiş evleri görebilirsiniz.

Bu yolun sonuna doğru uzunca bir bina ile karşılaşacaksınız. Bu bina Prusya döneminde hükümet binası olarak yapılmış olan Regierungsgebaude. Uzunluğu 158 metre olan bina günümüzde kamu binası olarak hizmet veriyor.

Kamu binasına varmadan ilk sokaktan sağa dönüp biraz yürürseniz Görresplatz’a varacaksınız. Buranın o kadar çok ve farklı ismi var ki. Görres Square, Large Square, Parade Square bu meydana verilen isimlerden sadece birkaçı. Ancak en bilindik adı tarihçi ve şair olan Josef Görres’ten gelen Görres Meydanı. Koblenz’in en geniş meydanı olan Görres Meydanı’nın tam ortasında bir anıt çeşme (Historiensueule) yer alıyor. 1992’de yapılan çeşme 10 metre yüksekliğe sahip. Çeşme üzerinde 200 yıllık Koblenz tarihi 10 farklı döneme bölünerek tasvir edilmiş.

Noel döneminde burada kurulmuş olan Noel pazarı oldukça etkileyiciydi. Kırmızı ve yeşil rengin ağırlıklı kullanıldığı bu Noel pazarında duraklarsanız Almanların “Glühwein” dedikleri sıcak kırmızı ve beyaz şarapları denemelisiniz.

Koblenz, Ren ve Mosel Nehirlerinin birleştiği noktada yer aldığından Almanya’nın en güzel şaraplarının üretildiği yer olarak biliniyor. Almanlar burayı “Şarap Köyü” olarak adlandırıyorlar. Özellikle son 75 senedir Almanya’da en iyi şarapların ve yöresel lezzetlerin tadılabileceği yer olarak nam salmış. Siz de yöresel lezzetleri deneyimlemek isterseniz Eski Kent bölgesindeki “Old Brewery Pub”a gidebilir ve geleneksel Königsbacher birasını, yerel şarapları ve yöresel yemekleri tadabilirsiniz.

Görres Meydanı’ndan yürümeye devam ettiğimizde bu kez de Belediye Sarayı yani Rathaus’un ve Jesuitenkirche şehir kilisesinin yer aldığı Jesuitenplatz’a ulaşıyoruz. Ortasında Johanne Mitter’in heykeli bulunan meydan yine bir başka Noel pazarına ev sahipliği yapıyor. Kilise’nin yan tarafında ise melek temalı başka bir Noel pazarı karşımıza çıkıyor.

Melek temalı Noel pazarının bulunduğu alan meşhur Scöngel Çeşmesi (Schangelbrunnen) ile ünlü. Çeşme için anlatılan pek çok farklı hikâye var. Bunlardan biri 1743-1813 yılları arasında Koblenz, Fransa hâkimiyetindeyken pek çok Alman-Fransız karışımı çocuk dünyaya gelmiş. Bu çeşmede ağzından su fışkırtan çocuk ise zamanındaki Alman-Fransız akrabalığına atıfta bulunuyormuş. İkinci hikâye ise Napolyon bölgeye geldiğinde bir çocuk Napolyon’a ağzından su fışkırtmış. Bu heykel de bu olayı tasvir ediyormuş. Hangisi doğrudur bilinmez ama çeşme Carl Burger tarafından 1940’ta yapılmış.

Bu meydandan devam ettiğimizde Altengraben ile Löhrstrasse’nin kesiştiği noktaya geliyoruz. Burası da Koblenz’in en fazla fotoğraflanan yerlerinden biri. Buraya “4 Kule” adı verilmiş. İki caddenin kesiştiği noktadaki dört farklı köşede 17.yüzyıla tarihlenen her biri birbirinden güzel ön cephesi olan dört tane bina yer alıyor. Buradaki evlere de “Eierstock Haus” deniliyor. Aslında bu binalar 17. yüzyıldaki 9 yıl savaşları ve 2. Dünya Savaşı’nda büyük hasar almışsa da sonrasında aslına uygun restore edilmiş.

Bir sonraki meydanımız ise am Plan Meydanı. Pastel renkli binalarla süslü olan meydanın en dikkat çekici yapısı Liebfrauen Kilisesi (The Church of Our Beloved Lady). İki kulesi olan kilisenin ilk yapım tarihi 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Tabii yıllar içinde pek çok ekleme yapılmış ve kilise genişletilmiş. Kilise’nin çan kulelerinde 4 tane çan var ve bu çanlardan Barbara Çanı her gece saat 22.00’de çalınıyor. Bu tarih boyunca günümüze kadar gelen bir gelenek aslında. Zamanında her gece saat 22.00’de çanlar çalınır ve şehri çevreleyen surların kapıları kenti düşmana karşı korumak için kapatılırmış. Bu gelenek halen devam ettiriliyor ama tabii ki şehrin kapıları kapatılmıyor.

Plan Meydanı’nda da Noel döneminde Noel pazarı kurulmuştu. Hatta burada özellikle çocukları cezbedecek aktiviteler de yer alıyordu.

Plan Meydanı’ndan biraz daha devam ettiğimizde bu kez de Pazar Meydanı’na ulaşıyoruz. Pazar meydanına geldiğinizi girişindeki pazarcı teyze ve zabıta memuru heykelinden anlayabilirsiniz. Bu meydan Noel döneminde Koblenz’deki en büyük Noel pazarlarından birine ev sahipliği yapıyor. Ahşaptan kurulmuş 130 farklı standın bulunduğu Noel pazarında el yapımı hediyelik eşyalar ve yeni yıl dekorasyon ürünlerinin yanı sıra mevsimsel ürünler de satılmaktadır.

Burada kurulan tezgâhların yanı sıra gelen ziyaretçilere oturarak yemek yemeleri için kapalı ahşap dekorasyonlu bir alan da oluşturulmuş. Noel pazarının tam ortasında ise değirmene benzer ilgi çekici bir yapı yer alıyor. Meydanı çevreleyen çok sayıda restoran bulunuyor.

Bu meydanın karşısında yer alan Kunst-Büfchen ise tarihî bir Koblenz evi. İçine girerseniz labirent gibi bölümlerinden geçebilir ve zamanındaki Koblenz ev yaşamını anlatan bu minik müzeyi gezebilirsiniz.

Kentte diğer görebilecekleriniz arasında Mosel Nehri’ne yakın konumdaki Florinskirche yani Florins Kilisesi ve de Mosel Nehri üzerinde yer alan Koblenz’in en eski köprüsü Balduin Köprüsü’nü (Balduinbrücke) görebilirsiniz.

Koblenz Noel Pazarları

Rhineland – Palatinate Şarap Bölgesi’ndeki en büyük Noel Pazarı Koblenz’de olduğundan; gerek Almanya’nın diğer bölgelerinden gerekse yurtdışından pek çok kişi her sene buraya alışverişe geliyor. Her sene Noel döneminde özellikle Koblenz’in tarihi bölgesinin 6 farklı noktasında Noel kutlamaları yapılıyor. Bu noktalar: Münzplatz, Plan, Rathausplatz, Liebfrauenkirche, Jesuitenplatz, Zentralplatzdır. Bu meydanların her biri Noel döneminde ışıl ışıl parlıyor ve her köşeden sıcak şarap ve tarçın kokusu yükseliyor.

Noel pazarlarından alabilecekleriniz arasında Noel kekleri, şekerlemeleri, bademleri, bisküvi ve kurabiyeleri sayılabilir. İçi meyvalı, üstü bol pudra şekerli bir kek olan “Stolen Kek” ya da “Lebkuchen” olarak bilinen zencefilli kurabiyeleri denemenizi öneririm.

Koblenz ile ilgili daha detaylı bilgi için:
https://gezimanya.com/koblenz

Koblenz ile ilgili diğer gezi yazılarım için:
https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-koblenz-10-bolum

“Ren Nehri’nde Noel Pazarları Gezisi” yazı dizisinin devamı için:

1. Bölüm - Düsseldorf: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-dusseldorf-1-bolum
3. Bölüm - Mannheim: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-mannheim-3-bolum
4. Bölüm - Heidelberg: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-heidelberg-4-bolum
5. Bölüm - Strazburg: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-strazburg-5-bolum
6. Bölüm - Colmar: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-colmar-6-bolum
7. Bölüm - Speyer: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-speyer-7-bolum
8. Bölüm - Rüdesheim: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-rudesheim-8-bolum
9. Bölüm - Romantik Ren Parkuru: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-romantik-ren-parkuru-9-bolum
10. Bölüm - Boppard: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-boppard-10-bolum
11. Bölüm  - Bonn: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-bonn-11-bolum12. Bölüm - Köln: https://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-nehrinde-noel-pazarlari-gezisi-koln-12-bolum

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni