Kardeşimle birlikte 29 Ekim tatilini değerlendirmek için Prag’a geldik. Prag’a çekçe Praha deniliyor. Prag Çek Cumhuriyeti’nin hem başkenti hem de en büyük şehridir.
Prag daha önceden Çek Cumhuriyeti ve Slovakya tek bir ülkeyken de bu ülkeye başkentlik yapmış Orta Bohemya’nın önemli şehirlerinden.
Vltava Nehri'nin çevresinde kurulmuş olan Prag’ın nüfusu yaklaşık 1,2 milyon kişi.
Prag’da bölgeler 1. bölge, 2. bölge gibi kısımlara ayrılmış. 1. bölge en merkezi bölüm. Bu bölüm aynı zamanda eski şehrin de olduğu bölge. 4. bölgeye kadar çok merkezi yerdesiniz demek yani her yere yürüyerek te rahatlıkla gidebilirsiniz ancak 4. bölgeden sonra şehir merkezinden dışarıya doğru kaymaya başlıyor ve toplam 20 bölge var.
Prag'ın tarihi merkezi, 1992’den bu yana UNESCO'nun listesinde yer almaktadır.Prag, birçok kişi tarafından "Altın Şehir", "Romantik Şehir" ya da "Masal Şehri" olarak anılır. Prag’da bulunan tarihi eserlerin çoğu yapıldığı seneden kalmıştır. Çünkü Prag’ın en büyük şansı 2. Dünya savaşında fazla zarar görmemiş olmasıdır.
Prag şehir turuna başlamak için en güzel nokta şimdiki Cumhurbaşkanlığı Konutu. Bu binanın geçmişi neredeyse 1000 sene. Eskiden kralların kaldığı bu bina şimdi Cumhurbaşkanına ev sahipliği yapıyor. Binanın önünde bulunan Muhafız Alayı ise ne iç işlerine ne de orduya bağlıymış. Herhangi bir tehdit durumunda cumhurbaşkanının güvenliğini sağlamaktan sorumluymuşlar.
Çek Cumhuriyeti’nde farklı bir durum da yaşanmış. Komünizm rejimi genelde baskı ile iktidara gelir. Çek Cumhuriyetinde komünistler seçimle iktidara gelmiş. Bu durum dünya üzerinde sadece 2 ülkede var. Diğeri ise Şili. 1948’de iktidara geldikten sonra komünistlerin yaptıkları ilk iş devletleştirme. Herkesin malına el koyuyorlar. Kominizmin gelişi her doğu Avrupa ülkesinde farklı boyutlarda oluyor. Macaristan’da 50 kişiye kadar, Doğu Almanya’da 25 kişiye kadar işçi çalıştıran iş yerlerini devletleştiriyorlar. Ama Çek Cumhuriyeti’nde 1 kişiye kadar devletleştiriyorlar. Yani yazar da olsa, manav da olsa, berber de olsa herkes devletin çalışanı haline getiriliyor.
Rehberimizin verdiği bilgiye göre, o dönemde eski cumhurbaşkanı olan Vaslav Pavel’in ailesinin malına mülküne de el konuluyor. Vaslav Pavel Okulunu bitirdikten sonra, 1987’de hapse giriyor. Kadife devrim sırasında hapisten çıkıyor ve cumhurbaşkanı seçiliyor. Vaslav Pavel sistemi değiştirmeye çalışıyor ama o dönemki komünistler diyor ki “bu adama inanmayın, çünkü eski malını mülkünü geri almak istiyor” Vaslav Pavel ise “kendim için birşey istiyorsam namertim” diyor. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra parlamentodan bir yasa çıkıyor ve ilk çıkan kanun, el konulan malların geri verilmesi. Şu an Vaslav Pavel tabii ki ülkenin en zenginlerinden biri.
Halk Vaslav Pavel’i önceleri çok seviyormuş ama ilk eşini kanserden kaybedip, 1,5 -2 ay sonra genç bir kadınla evlenince halk hiç yas tutmadan evlendi diye cumhurbaşkanını çok kınamış. O zamandan beridir de çok sevmiyorlarmış.
Buranın önündeki askerlerin nöbet değişim töreni her saat başında yapılıyor bu izlenmeye değer. Biz Cumhurbaşkanlığı konutunu gezdiğimiz sıralarda, ana sınıfı öğrencileri Prag’ı gezmeye gelmişlerdi. Çok küçük yaşta çocuklara tarih bilgisini aşılıyorlar.
Buraya çok yakın bir bölgede yer alan Tarih müzesi ise görülmeye değer yapılardan. İçi gezilmese bile binanın dışındaki süslemeler mutlaka görülmeli. Düz bir duvara çizilen figürler ile duvara verilen derinlik önemli.
Bu tepedeki ana meydanın sağına doğru yürüdüğünüzde Prag’ı tepeden fotoğraflayabileceğiniz bir alana geliyorsunuz. Bu noktada bol bol fotoğraf çektikten sonra kalenin içine doğru yürümeye başlıyoruz.
Kalenin içine girdikten sonra ilk olarak St.Vitus Katedrali’ni göreceksiniz. Gotik tarzdaki bu katedral Avrupa’nın en büyüğü değil ama eni en geniş olan katedraliymiş. Katedralin içindeki vitrajlar oldukça etkileyici. Altında ise mezarlık olduğu söyleniyor. Bu katedral yılda iki defa ibadete açılıyormuş; biri Noel zamanı, diğeri ise Paskalya dönemi. Etrafında küçük kiliseler de yer alan St. Vitus Katedrali turizm alanında son zamanlarda daha da rağbet görmeye başlamış.
Bu yoldan aşağıya doğru devam ederken Franz Kafka'nın bir dönem yaşadığı 22 no’lu ev de görülmesi gereken yerlerden. Evin bulunduğu sokak, çok renkli ufak tefek binalardan oluşuyor. Franz Kafka’nın evini gezmek için ise cüzzi bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Bu çevrede çok fazla hediyelik eşya dükkanı görmeniz mümkün. Biraz daha devam edince değişik bronz bir heykel var. Bronzdan yapılmış öne eğilip duran bir adamın sırtında koca bir kurukafa heykeli. Anlamlı olmasa da herkes burada fotoğraf çektiriyor. Tabii biz de.
Prag’da konaklamaya gelecek olursak, bütçe dostu diyebiliriz. Otellerin fiyatı makul seviyede. Birkaç öeri vermek gerekirse eski kent meydanına ve Prag Kalesi'ne tramvayla 10 dakika uzaklıkta yer alan Belvedere otelini tercih edebilirsiniz. Otel ayrıca Ulusal Modern Sanatlar Galerisi 'ne 5, Stromovka Park'a ve Letna Bahçeleri'ne de yürüyerek 10 dakikadalık bir mesafede. Bunun yanında diğer bir kaliteli otel olan Hotel Golf, alışveriş merkezine, pub'lara ve birçok restoranı içinde barındıran Anděl’e 1,5 km mesafede yer alıyor. Otel sunduğu imkanlar ve fiyat bakımından gayet ideal şehir merkezine ise araçla yaklaşık 10 dakika. Şehrin kalbinden bir otel arıyorsanız eski şehir meydanına 300 metre uzaklıkta bulunan Barceló Old Town Praha’ı da düşünebilirsiniz. Karl Köprüsü, Yahudi Mahallesi ve Václav Meydanı otele yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu otele alternatif olarak ise tarihi bir binada hizmet veren Cathedral Prague Apartments, Prag’ın birçok turistik yerine kolayca ulaşabileceğiniz bir lokasyonda. Bu otellerin dışında Prag’da daha fazla otel seçeneği için buradan booking.com’a girerek Prag otellerini inceleyebilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Prag’da gezerken dikkatinizi eski binaların güzelliği çekecektir. Binalarda her katın cam stili birbirinden farklı, bir diğer kata benzemiyor. Binaların %80’i bu şekilde inşa edilmiş. Buna da Roman-arabesk stili deniyormuş.
Bir de Prag’daki binalarda gözünüze binaların çıkıntılı bölgelerine yerleştirilmiş sıra sıra çiviler çekebilir. Bunun amacı ise güvercinler konup, pisletmesinler diyeymiş.
Tepeden Charles köprüsünü görüp yavaş yavaş yanına doğru iniyoruz. Vlatava nehri üzerindeki en önemli köprü. 1359’da inşa edilen Charles köprüsü üzerinde çok fazla kartpostal satan kişi ve müzisyen var. Hala orada mıdır bilinmez ama bu köprünün bir de delisi var. Kendini şeytana benzetiyor, suratına garip ifadeler vererek aynaya bakarak kendi resmini yapıyor. İşin tuhafı yaptığı resimler satılıyor da.
Birçok savaş, direniş, doğal afet görmüş olan bu köprünün kulesi halen ayakta. Araç trafiğine kapalı olan bu köprü üzerinde bir de dilek taşı var. Sol eli dilek taşının üzerine koyuyorsunuz. Sağ ayağınızı da alttaki demir kısma. Sonra gözlerinizi kapatıp sadece tek bir dilekte bulunuyorsunuz. Bu dileği de kimseye söylemiyorsunuz. Söylerseniz gerçekleşmezmiş. Ancak ilk dileğiniz gerçekleştikten sonra 2. bir dilek dileme hakkınız oluyormuş.
Köprünün üzerinden nehri izlemek keyifli. Nehir pırıl pırıl olmasa da çok sayıda kuğu ve yeşil başlı ördekler ile renkleniyor.
Nehirde tekne turu yapmak ta bir diğer seçenek ve nehir üzerine kurulmuş havuzlara tekne ile girmekte ayrıca enteresan. Nehir turu için Hotel Intercontinental’in önünden kalkan tekneleri tercih edebilirsiniz. Biz tekne turumuzu gece yapmıştık.
Prag’da konaklamaya gelecek olursak, bütçe dostu diyebiliriz. Otellerin fiyatı makul seviyede. Birkaç öeri vermek gerekirse eski kent meydanına ve Prag Kalesi'ne tramvayla 10 dakika uzaklıkta yer alan Belvedere otelini tercih edebilirsiniz. Otel ayrıca Ulusal Modern Sanatlar Galerisi 'ne 5, Stromovka Park'a ve Letna Bahçeleri'ne de yürüyerek 10 dakikadalık bir mesafede. Bunun yanında diğer bir kaliteli otel olan Hotel Golf, alışveriş merkezine, pub'lara ve birçok restoranı içinde barındıran Anděl’e 1,5 km mesafede yer alıyor. Otel sunduğu imkanlar ve fiyat bakımından gayet ideal şehir merkezine ise araçla yaklaşık 10 dakika. Şehrin kalbinden bir otel arıyorsanız eski şehir meydanına 300 metre uzaklıkta bulunan Barceló Old Town Praha’ı da düşünebilirsiniz. Karl Köprüsü, Yahudi Mahallesi ve Václav Meydanı otele yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu otele alternatif olarak ise tarihi bir binada hizmet veren Cathedral Prague Apartments, Prag’ın birçok turistik yerine kolayca ulaşabileceğiniz bir lokasyonda. Bu otellerin dışında Prag’da daha fazla otel seçeneği için buradan booking.com’a girerek Prag otellerini inceleyebilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Vltava Nehri ile Eski Şehir Meydanı arasında kalan Yahudi Bölgesi de (Jewish Quarter, Josefov) görülmeye değer yerlerden. Çünkü Avrupa’daki en eski sinagog burada. Öyle çok görkemli bir yapı beklemeyin ufak ama ilk sinagog. Eski yahudi evleri, saat kuleleri, yahudi müzesi ve yahudi mezarlığı ile görülmesi gereken bir bölge. Çevrede kurulmuş olan bir çok standda el işi ürünler ve yahudilik ile ilgili kitap ve broşürler bulabilirsiniz. Yahudi Müzesi için aldığınız bilet aynı zamanda bu bölgedeki tüm sinagoglara ücretsiz giriş için de kullanılabiliyor.
Prag’da farklı birçok müze de var. Mumya müzesi, fosil müzesi, geleneksel sanatlar müzesi, İşkence Müzesi, Komünizm Müzesi gibi... Vaktiniz olursa özellikle fosil müzesini gezmenizi öneririm.
Prag’daki TV kulesine de cüzzi bir ücret karşılığı çıkabilir ve kuşbakışı Prag’ı izleyebilirsiniz. Şimdi de bana kalırsa Prag’ın en can alıcı noktası... Eski Şehir Meydanı ve bu meydandaki Astronomik Saat Kulesi. Bir turizm bilgilendirme merkezine gittiğinizde harita üzerinde ilk yuvarlak içine alınacak bölge de burası.
Bu saat sadece zamanı değil aynı zamanda dünya ve güneşin konumlarını da gösteriyor. 13.yy’da yapılmış olan bu saat aslında 3 farklı saatten oluşuyor. Birincisi Zamanı, yani 24 saati, ikincisi zodyak saati ve üçüncüsü burçları kullanan astroloji saati. Saatin yan tarafında bazı simgeler var; mesela iskelet ölümü, aynaya bakan kişi kibri, Osmanlı kıyafetli kişi zevk-i sefayı, elinde kese tutan adam ihtiras ve paraya düşkünlüğü, elinde kitap tutan adam adaleti simgeliyormuş. Bu saati yapan usta, bir daha bir benzerini yapamasın diye saatin yapımını bitirince gözlerini kör etmişler. Burada her saat başı çanlar çaldıktan sonra açılan iki pencereden geçen azizlerin kuklaları ve bu ana şahit olmak için saatin karşısında bekleşen turist kalabalığı oldukça enteresan.
Eski şehir meydanında çok şık kafeler var. Ara sokaklar ise tamamen keşfedilmeyi bekliyor. Akşam saatlerinde her ara sokaktan bir ses duyabilirsiniz. Özellikle çok sayıda Jazz bar var. Canlı Jazz müzik yapılıyor. Bu barlardan birinde birbirinden lezzetli biraları deneyebilirsiniz. Özellikle siyah biralarının içimi çok rahat ve leziz.
Eski şehir meydanında hava serin olduğu zamanlar seyyar sıcak şarap satan standlardan sıcak şarap alıp banklara oturarak çevreyi gözlemleyebilirsiniz.
Prag’da turistlere yönelik geleneksel müziklerini dinleyip geleneksel danslarını izleyebileceğiniz bir çok restoran da var. Aynı zamanda bu tarz bir yerde geleneksel tatları deneme fırsatı da bulabilirsiniz. Prag mutfağının en belirgin yemekleri özellikleav etleri(tavşan ve ördek). Genelde etleri az pişmiş olarak servis ediyorlar aklınızda bulunsun.
Dönerken kendinize bir kukla edinmeden ve bir şişe Karlovy Varykökenli bitkisel aromalı bir likör olan "milli içkileri" Becherovka almadan dönmeyin!
Durum mesajı
RÜYA ŞEHİR PRAG – 1. Bölüm başlıklı Gezi Notu içeriği güncellendi.
Birincil sekmeler
Kardeşimle birlikte 29 Ekim tatilini değerlendirmek için Prag’a geldik. Prag’a çekçe Praha deniliyor. Prag Çek Cumhuriyeti’nin hem başkenti hem de en büyük şehridir.
Prag daha önceden Çek Cumhuriyeti ve Slovakya tek bir ülkeyken de bu ülkeye başkentlik yapmış Orta Bohemya’nın önemli şehirlerinden.
Vltava Nehri'nin çevresinde kurulmuş olan Prag’ın nüfusu yaklaşık 1,2 milyon kişi.
Prag lokasyonunu gezmenin en pratik yollarından biri de tur paketlerini tercih etmek. Eğer zorlanmadan, bir rehber eşliğinde Prag lokasyonunu gezmek isterseniz; Prag - Berlin Turu - 650.07 EUR , Büyük Orta Avrupa Turu - 449 EUR , Prag Turu - 371.07 EUR , Prag Turu - 343.17 EUR , Prag Turu - 461.89 EUR gibi seçenekleriniz bulunuyor. Ayrıca tüm Prag turlarının listesini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
Prag’da bölgeler 1. bölge, 2. bölge gibi kısımlara ayrılmış. 1. bölge en merkezi bölüm. Bu bölüm aynı zamanda eski şehrin de olduğu bölge. 4. bölgeye kadar çok merkezi yerdesiniz demek yani her yere yürüyerek te rahatlıkla gidebilirsiniz ancak 4. bölgeden sonra şehir merkezinden dışarıya doğru kaymaya başlıyor ve toplam 20 bölge var.
Prag bölgesine uygun ulaşım yollarından biri de havayolu. En uygun fiyatlı uçak biletlerini görmek için tıklayın
Prag'ın tarihi merkezi, 1992’den bu yana UNESCO'nun listesinde yer almaktadır. Prag, birçok kişi tarafından "Altın Şehir", "Romantik Şehir" ya da "Masal Şehri" olarak anılır. Prag’da bulunan tarihi eserlerin çoğu yapıldığı seneden kalmıştır. Çünkü Prag’ın en büyük şansı 2. Dünya savaşında fazla zarar görmemiş olmasıdır.
Prag şehrinde bir çok konaklama seçeneği var. Bunlardan en iyileri The Old Town Luxury Hideaway Apartment, Jungmanka, Smíchov Apartment. Şehir merkezine yakın konaklamayı tercih etmek isterseniz Taurus 3, Perfect Days Apartments Karlin gibi otelleri tercih edebilir ya da daha ekonomik alternatifler isterseniz Charming Apartment Andel,Perfect Days Apartments, Apartment Alina tesislerini deneyebilirsiniz. Bir de booking.com'un Prag aramalarında ara sıra güzel indirimli fırsat otelleri oluyor. Onları da bu linkten takip edebilirsiniz.
Prag şehir turuna başlamak için en güzel nokta şimdiki Cumhurbaşkanlığı Konutu. Bu binanın geçmişi neredeyse 1000 sene. Eskiden kralların kaldığı bu bina şimdi Cumhurbaşkanına ev sahipliği yapıyor. Binanın önünde bulunan Muhafız Alayı ise ne iç işlerine ne de orduya bağlıymış. Herhangi bir tehdit durumunda cumhurbaşkanının güvenliğini sağlamaktan sorumluymuşlar.
Çek Cumhuriyeti’nde farklı bir durum da yaşanmış. Komünizm rejimi genelde baskı ile iktidara gelir. Çek Cumhuriyetinde komünistler seçimle iktidara gelmiş. Bu durum dünya üzerinde sadece 2 ülkede var. Diğeri ise Şili. 1948’de iktidara geldikten sonra komünistlerin yaptıkları ilk iş devletleştirme. Herkesin malına el koyuyorlar. Kominizmin gelişi her doğu Avrupa ülkesinde farklı boyutlarda oluyor. Macaristan’da 50 kişiye kadar, Doğu Almanya’da 25 kişiye kadar işçi çalıştıran iş yerlerini devletleştiriyorlar. Ama Çek Cumhuriyeti’nde 1 kişiye kadar devletleştiriyorlar. Yani yazar da olsa, manav da olsa, berber de olsa herkes devletin çalışanı haline getiriliyor.
Rehberimizin verdiği bilgiye göre, o dönemde eski cumhurbaşkanı olan Vaslav Pavel’in ailesinin malına mülküne de el konuluyor. Vaslav Pavel Okulunu bitirdikten sonra, 1987’de hapse giriyor. Kadife devrim sırasında hapisten çıkıyor ve cumhurbaşkanı seçiliyor. Vaslav Pavel sistemi değiştirmeye çalışıyor ama o dönemki komünistler diyor ki “bu adama inanmayın, çünkü eski malını mülkünü geri almak istiyor” Vaslav Pavel ise “kendim için birşey istiyorsam namertim” diyor. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra parlamentodan bir yasa çıkıyor ve ilk çıkan kanun, el konulan malların geri verilmesi. Şu an Vaslav Pavel tabii ki ülkenin en zenginlerinden biri.
Halk Vaslav Pavel’i önceleri çok seviyormuş ama ilk eşini kanserden kaybedip, 1,5 -2 ay sonra genç bir kadınla evlenince halk hiç yas tutmadan evlendi diye cumhurbaşkanını çok kınamış. O zamandan beridir de çok sevmiyorlarmış.
Buranın önündeki askerlerin nöbet değişim töreni her saat başında yapılıyor bu izlenmeye değer. Biz Cumhurbaşkanlığı konutunu gezdiğimiz sıralarda, ana sınıfı öğrencileri Prag’ı gezmeye gelmişlerdi. Çok küçük yaşta çocuklara tarih bilgisini aşılıyorlar.
Buraya çok yakın bir bölgede yer alan Tarih müzesi ise görülmeye değer yapılardan. İçi gezilmese bile binanın dışındaki süslemeler mutlaka görülmeli. Düz bir duvara çizilen figürler ile duvara verilen derinlik önemli.
Bu tepedeki ana meydanın sağına doğru yürüdüğünüzde Prag’ı tepeden fotoğraflayabileceğiniz bir alana geliyorsunuz. Bu noktada bol bol fotoğraf çektikten sonra kalenin içine doğru yürümeye başlıyoruz.
Kalenin içine girdikten sonra ilk olarak St.Vitus Katedrali’ni göreceksiniz. Gotik tarzdaki bu katedral Avrupa’nın en büyüğü değil ama eni en geniş olan katedraliymiş. Katedralin içindeki vitrajlar oldukça etkileyici. Altında ise mezarlık olduğu söyleniyor. Bu katedral yılda iki defa ibadete açılıyormuş; biri Noel zamanı, diğeri ise Paskalya dönemi. Etrafında küçük kiliseler de yer alan St. Vitus Katedrali turizm alanında son zamanlarda daha da rağbet görmeye başlamış.
Bu yoldan aşağıya doğru devam ederken Franz Kafka'nın bir dönem yaşadığı 22 no’lu ev de görülmesi gereken yerlerden. Evin bulunduğu sokak, çok renkli ufak tefek binalardan oluşuyor. Franz Kafka’nın evini gezmek için ise cüzzi bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Bu çevrede çok fazla hediyelik eşya dükkanı görmeniz mümkün. Biraz daha devam edince değişik bronz bir heykel var. Bronzdan yapılmış öne eğilip duran bir adamın sırtında koca bir kurukafa heykeli. Anlamlı olmasa da herkes burada fotoğraf çektiriyor. Tabii biz de.
Prag’da konaklamaya gelecek olursak, bütçe dostu diyebiliriz. Otellerin fiyatı makul seviyede. Birkaç öeri vermek gerekirse eski kent meydanına ve Prag Kalesi'ne tramvayla 10 dakika uzaklıkta yer alan Belvedere otelini tercih edebilirsiniz. Otel ayrıca Ulusal Modern Sanatlar Galerisi 'ne 5, Stromovka Park'a ve Letna Bahçeleri'ne de yürüyerek 10 dakikadalık bir mesafede. Bunun yanında diğer bir kaliteli otel olan Hotel Golf, alışveriş merkezine, pub'lara ve birçok restoranı içinde barındıran Anděl’e 1,5 km mesafede yer alıyor. Otel sunduğu imkanlar ve fiyat bakımından gayet ideal şehir merkezine ise araçla yaklaşık 10 dakika. Şehrin kalbinden bir otel arıyorsanız eski şehir meydanına 300 metre uzaklıkta bulunan Barceló Old Town Praha’ı da düşünebilirsiniz. Karl Köprüsü, Yahudi Mahallesi ve Václav Meydanı otele yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu otele alternatif olarak ise tarihi bir binada hizmet veren Cathedral Prague Apartments, Prag’ın birçok turistik yerine kolayca ulaşabileceğiniz bir lokasyonda. Bu otellerin dışında Prag’da daha fazla otel seçeneği için buradan booking.com’a girerek Prag otellerini inceleyebilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.