Mersin – Anamur Arası Gezilecek En Güzel Yerler

Türkiye’nin güneyinde, muz seraları arasından geçerek yolda birçok tarihî eserle karşılaşmaya hazır mısınız? Öyleyse sizi MersinAnamur arasındaki yolculuğumuza davet edelim. “Yeni doğum yapmış muzları” görmek :), plajda serinlemek, astıma iyi gelen mağaranın görkemli dikitlerine hayran kalmak ve antik kentlerde eski çağlardaki yaşayışa tanık olmak isterseniz, siz de bu rotaya bir şans vermelisiniz. Bu rotada gezilecek en güzel yerleri incelemek isterseniz haydi, gelin başlayalım.

1. Anamur Plajı

MersinAnamur’da bulunan Anamur Plajı, bu rotada denize girebileceğiniz en güzel yerler arasında bulunuyor. Alanya Gazipaşa Havalimanı’ndan yaklaşık 1 buçuk saat uzaklıktaki bu plaj Rauf Denktaş Parkı’nın hemen önünde bulunuyor. Oldukça geniş olan bu plajın tertemiz kumları da ziyaretçiler için çekici özelliklerinden biri. Plajın bir diğer özelliği ise Caretta Caretta’ların üreme alanı olması. Çevrede bulunan kafelerden yiyecek, içeceğinizi alabileceğiniz bu plajda dilerseniz şezlong kiralayabiliyorsunuz dilerseniz de kendi şemsiyenizi ve sandalyelerinizi getirip oturabiliyorsunuz. Diğer tatil yerlerindeki kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlerin tercih edebileceği bu sakin plaja mutlaka gitmelisiniz.

2. Köşekbükü Mağarası

Türkiye’deki büyüleyici mağaralar arasında kendine ilk sıralarda yer edinebilecek olan KöşekbüküMağarası, Anamur’un merkezine 9 kilometre mesafede yer alıyor. 500 metrekarelik bir alanı kaplayan bu mağaranın adı astım rahatsızlığı olanlara da iyi geldiği düşünüldüğünden Astım Mağarası olarak da geçiyor. Devasa mağaranın içi 3 bölümden oluşuyor: Huzur, Şifa ve Dilek. Mağaranın içinde birbirine bağlı galeriler bulunuyor. İçi oldukça güzel bir şekilde ışıklandırılmış mağaradaki sarkıt ve dikitler bu sayede daha da etkileyici bir hal alıyor. İlk iki bölümü 18 derece olan mağaranın “Dilek” adlı bölümünün sıcaklığı ise 18,2 derece. Mersin - Anamur rotasında mutlaka uğramanız gereken bu doğal güzellik Ovabaşı Mahallesi’nde yer alıyor.

3. Muz seraları

Anemurium Antik Kenti’ne giderken uğrayabileceğiniz muz seraları, Anamur’un en meşhur ürünlerinden muzun ne şartlarda üretildiğini görebilmeniz için oldukça verimli alanlar. 1750 yıllarında ilk defa Mısır’dan Alanya’ya süs bitkisi olarak getirilen muz, 1930’lu yıllardan itibaren meyvesi için üretilmeye başlanıyor. Potasyum, demir, kalsiyum, fosfor ve sodyum açısından oldukça zengin olan muzun kasları canlandırma etkisi de bulunuyor. Tüm dünya tarafından bilinen Anamur muzu ise Anamur’un başlıca geçim kaynakları arasında bulunuyor. Tropik bir orman gibi gözüken seranın içinde mayıs ayında meyvelerini veren muzların kesimi ise ekim – kasım aylarında gerçekleşiyor. Muzun meyve verdiği ilk aşamaya ise “muzun doğumu” adı veriliyor.

Anamur’un pek bilinmeyen ancak oldukça meşhur olduğu bir başka meyve de çilek. Burada aynı zamanda çilek seralarını da görme şansınız var, hatta buraya mevsiminde geldiyseniz çilek suyunun tadına bakmanızı öneririz.

4. Anemurium Antik Kenti

İlk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmeyen Anemurium Antik Kenti, Mersin’de bulunan etkileyici bir destinasyondur. Mersin - Anamur arasındaki rotada mutlaka uğranması gereken tarihî kentte yapılan kazılarda balıkçı aletleri, mühürler, sikkeler, dokuma aletleri, çeşitli takılar ve makyaj malzemeleri bulunmuştur. Bu bölgedeki bütün kentleri denizden gelen ticaret yollarına bağlayan önemli bir liman kenti olmasıyla da tarihe adını yazdırmış antik kentin içinde 6. yüzyıldan kalma kiliseler ve iki küçük hamam kalıntısı bulunmaktadır. Küçük hamam kalıntısı, içindeki mozaikleri ile meşhurdur. Şu anda bu mozaiklerden çok az bir kısmı kalmış olsa da zamanında ne kadar etkileyici bir yapı olduğu anlaşılıyor. Antik kentin içinde bulunan Odeon’un ise büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiş durumda. 900 kişilik Odeon’un milattan sonra 2. yüzyılda yapılmış olduğu belirtiliyor.

Bütün bu antik kalıntıların görkemi dışında Anemurium Antik Kenti’nin dünyada çok az yerde görebileceğiniz bir ayrıcalığı var; antik kentin sonuna ilerlediğinizde karşınıza çıkan denize girmenin serbest olduğu! Pırıl pırıl bir deniz antik kent gezisinden sonra sizi bekliyor. Bizce bu fırsat kaçmaz!

5. Taş Köprü

Silifke’nin merkezinde görülmesi gereken yerlerden birisi olan Taş Köprü, Roma Köprüsü olarak da biliniyor. Milattan sonra 77 - 78 yıllarında yapıldığı bilinen bu köprü günümüze gelene kadar birçok kez tamir edilmiş ve en son 1875 yılında Mehmet Ali Paşa tarafından bilinen en büyük onarımı yaptırılmış. Göksu Nehri’nin üstünde bulunan köprünün günümüzde temelleri dışındaki her yeri yeniden inşa edilmiştir. Bu köprü Aya Tekla Örenyeri’ne oldukça yakındır ve bu rotada görmenizi tavsiye ettiğimiz yapılar arasında yer alır.

6. Aya Tekla Bazilikası

Hıristiyanlığın önemli kimliklerinden St. Paul’ün yürüdüğü, konakladığı ve saklandığı yerler de Mersin-Anamur rotası üzerinde bulunuyor. St. Paul’ün anısına çeşitli kiliseler yaptırılmış ve Aya Tekla da onun müritlerinden biri. Henüz 17 yaşında olan Aya Tekla’nın baskınlar sonucu önce sığındığı daha sonra da kaybolduğu mağara sonrasında kiliseye çevrilmiş ve etrafına da manastır yaptırılmış. Günümüze ise sadece ön duvarlarından bir tanesi kalmış. Milattan sonra 4. yüzyıla ait bu bazilika inanç turizmi açısından oldukça önemli noktalardan biri.

7. Demircili anıt mezarları

Silifke’de nereye gitseniz bir tarihî kalıntıyla karşılaşabiliyorsunuz. Demircili anıt mezarları da bu yolda karşılaşabileceğiniz tarihî eserlerden biri. Araba ile Mersin – Anamur rotasında ilerlerken bu 2. yüzyıldan kalma Roma anıt mezarlarını görebiliyorsunuz. Üzerlerindeki işlemelerden ve süslemelerden önemli bir aileye ait olduğu anlaşılan anıt mezarlar, Korinth üslubunu yansıtan oldukça güzel eserlerdir. Demircili anıt mezarlarının yakınında Sivri Kale olarak bilinen diğer anıt mezar da görülmeye değerdir.

8. Uzuncaburç

Doğu Akdeniz’in en önemli antik kenti olarak gösterilen Uzuncaburç, adını burada bulunan Hellenistik Kule diye de bilinen yüksek burçtan almaktadır. Burada bulunan antik tiyatro, sütunlu cadde, tören kapısı ve tanrı odası görülmeye değer yerlerdendir. Tören kapısını geçtikten sonra ulaşabileceğiniz Zeus Tapınağı, sanat tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. En eski tapınaklardan biri olan Zeus Tapınağı’nın 36 sütunundan günümüze ulaşmayı başaranlardan bu antik kentin zamanında ne kadar görkemli olduğunu anlayabilirsiniz. Eşsiz manzaralar sunan Uzuncaburç, Mersin - Anamur rotasındaki yolculuğunuzu sonlandırmak için en güzel yerlerden biridir.

Siz de eğer bu rotada bir yolculuğa hazırsanız, Alanya Gazipaşa Havalimanı’ndan Yolcu360 üzerinden aracınızı kiralayarak Adana Havalimanı’nda kiralık aracınızı teslim edebilirsiniz. Üstelik Yolcu360 sadece kiralama hizmeti değil, yol boyunca yardım hizmeti de veriyor. Yani restoran önerisi istiyorsanız, kimi arayacağınız belli. Şimdiden iyi yolculuklar!

Bu arada eğer Mersin'de kalacağınız otelleri keşfetmek isterseniz Mersin otelleri yazımızı da okumalısınız!