Düzce, 1999 yılında il statüsü kazanmış, Batı Karadeniz’de bulunan şirin ve yemyeşil bir şehirdir. 2016 yılında yapılan nüfus sayımına göre 370.371 kişinin yaşadığı Düzce, Karadeniz kıyısına paralel dağlara sahiptir. 1999 yılında yaşanan yıkıcı deprem sonucunda şehir ekonomik açıdan büyük darbe almıştır. Güzümüzde, sanayi faaliyetlerinin yanı sıra tarım, hayvancılık ve ormancılık halkın temel geçim uğraşları arasında yer almaktadır. Şehrin iki metropol kent arasında yer alması da ekonomik yapısını daha dinamik kılmaktadır. Batı Karadeniz’de ayakta kalan tek antik kent olması Düzce’yi tarihî açıdan da ayrıcalıklı bir konuma getirmektedir.
Düzce, MÖ 1390-800 yılları arasında Hititlerin hüküm sürdüğü bir coğrafya olmuştur. Bu kadar eskilere dayanan bir tarihi bulunan Düzce, tarihî açıdan dört döneme tanıklık etmiştir. Bu devirler; Britanyalılar Devri, Roma ve Bizans Devri, Osmanlı Devri ve Cumhuriyet Devri olarak isimlendirilmektedir. Düzce ve çevresinin bilindiği dönem ise 15. yüzyıldır. Özellikle Evliya Çelebi’nin Seyahatname eserinin ikinci cildinde Düzce’de bulunan bir Tuz Pazarı’nın adı geçmektedir. Britanyalılar Devri’nde Düzce neredeyse ortada yoktur. Britanyalıların yaşadığı yerin doğusunda geniş bir ova ve bataklıktan meydana gelmektedir. Roma ve Bizans Devri’nde ise ilk döneme nazaran gelişmeler görülmeye başlanmıştır. Britanyalılar Devri’nde mevcut olan bataklıklar Romalıların eliyle ıslah edilmeye başlanmıştır. Romalıların ardından Bizanslılar gelmiş ve bu dönemin sonunda Düzce parlak devrini yaşamaya başlamıştır. 1323 yılında Osmanlı Devri’ne gelindiğindeyse bölgeye Konsopa adı verilmiştir. Bu dönemde Düzce aşama aşama gelmişmiş ve 1871’de ilçe merkezi konumuna gelmiştir. Cumhuriyet Devri ile birlikte ise Türkiye’nin diğer bölgeleri gibi Düzce de gelişim göstermiş; D-100 ve TEM otoyolları ile ulusal ve uluslararası düzeyde önem kazanmıştır.
Düzce, antik zenginlikleri, doğa harikaları ve kültürel varlıkları ile gezip görmeye değecek yerler arasında değerlendirilmektedir.
Tanıtım Videosu:
Düzce Nerededir?
Düzce, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nin batısında, Bolu ilinin batı ve kuzeyinde, Sakarya’nın doğusunda ve Zonguldak’ın güneybatısında yer almaktadır. Kuzeyinde Karadeniz ile sınırlı olan Düzce, deniz seviyesinden 160 metre kadar yüksektir. Karayollarına göreyse doğu-batı yönünde uzanmakta olan D-100 ve TEM otobanı üzerinde yer almaktadır.
Düzce’ye Nasıl Gidilir?
Düzce’ye karayolu ile ulaşmak oldukça kolaydır. İstanbul ve Ankara tarafından otoban kullanılarak Düzce’ye rahatça gidilebilmektedir. Türkiye’nin bazı illerinden Düzce’ye ortalama yolculuk süresi ise şöyledir: Zonguldak; 2 saat, Sakarya; 1 saat 10 dakika, Kocaeli; 1 saat 40 dakika, Ankara; 2,5 saat, İstanbul; 3 saat ve Bursa; 3 saat 15 dakika.
Düzce’de Yapılacaklar
Düzce’nin merkezine 21 kilometre mesafede, şehrin kuzeybatısında yer alan Cumayeri, sal yarışı yapmak için ziyaret edilebilir. Türkiye’deki 3. büyük sal yarışı parkuru olan Cumayeri, orta zorlukta ve 13 kilometre uzunluktadır. Cumayeri, eşsiz doğa güzelliklerinin içinde adrenalinin yaşanabileceği ender yerlerden biridir.
Kaynaşlı ilçesinde bulunan 150 dönümlük arazide ise motocross aktiviteleri yapılabilmektedir. Burası Enduro, ATV, dağ bisikleti ve Off-Road yarışlarının düzenlendiği bir yerdir.
Darıyeri Yörükler Yaylası ve Kocayayla’da ise off-road yarışları düzenlenmektedir. Burada hız ve gösteri amaçlı parkurlar ilgili çok sayıda kişiyi kendine çekmektedir. Yemyeşil yaylalar, yarışçıların yanı sıra kamp, dağ yürüyüşü ve foto safari yapanlar için de cezbedicidir.
Gölyaka ilçesinde bulunan hava parkı ise havacılık sporlarına imkân sağlamaktadır. Park, doğal yapısı itibari ile yamaç paraşütü ve yelken kanat uçuşları için elverişlidir.
Düzce aynı zamanda yelken sporları ve su altı sporları gibi aktiviteler için de birçok imkânı bünyesinde barındırmaktadır.
Düzce’de Görülecek Yerler
Prusias Ad Hypium (Konuralp), Konuralp beldesinde bulunan, tarihi MÖ 3. yüzyıla dayanan bir antik kenttir. Bölge, tarihte ilk olarak Hypios adı ile ortaya çıkmıştır. Bölgedeki yerleşim Küçük Melen ve Tabak çayları yakınında kurulmuş, Hypios adının ardından Kieros olarak anılmaya başlanmıştır. Antik kentte mezar mermerleri, paralar, mimari eserler, Tanrıça Tyche heykeli ve Roma Köprüsü görülebilir.
Antik Tiyatro (40 Basamaklar), Konuralp’in etnik zenginliğine işaret eden en önemli kalıntılardan biri olarak değerlendirilmektedir. Milattan sonra birinci yüzyıla kadar bölgede hâkimiyet kurmuş olan Prusias Krallığı’na dair sanatsal zenginliği simgeleyen en canlı eser olan tiyatro, halk arasında 40 Basamaklar olarak bilinmektedir. Yaklaşık 2000 yaşında olan tiyatro, günümüzde festival ve konserlere ev sahipliği yapmaktadır.
İlin kuzeyinde Karadeniz kıyısında yer alan Akçakoca ise popüler bir tatil cennetidir. Berrak ve pırıl pırıl denizi, ince ve kara kumu yaz mevsiminde birçok turisti kendine çekmektedir. Doğal ve geniş plajlar, ormandan akan dereler ve ormanlık alandaki piknik imkânları Akçakoca’yı dinlenmek ve eğlenmek için elverişli kılmaktadır.