- 1 view
Likya Yolu, günümüzde Teke Yarımadası olarak bilinen, Antalya ile Fethiye Körfezleri arasındaki Akdeniz’e uzanan yarımadanın antik coğrafyadaki adıdır. Bölge güneyde Akdeniz ile başlayıp diğer yönlerde ise tarih boyunca değişiklik göstermiştir. Ancak antik yazarlara göre; Antalya’nın hemen batısından başlayıp güneybatıya doğru uzanan Beydağları, Akdağ silsilesi ve onların kuzeybatı doğrultusundaki uzantısı, Likya’nın kuzey sınırını meydana getirir. Günümüzde Likya Yolu yürüyüş rotası olarak büyük ilgi görür. Hayat boyu unutamayacağınız bir gezme hali için Likya Yolu turu yapabilirsiniz.
Likya Yolu Hakkında Bilgi
Likya Yolu, Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotası olma özelliğine sahip. Dünyadaki iddiasını da koruyan tarihi Likya Yolu, dünyadaki en uzun 10 yürüyüş rotası arasında yer alıyor. Likya yolu kaç gün sürüyor, diye soracak olursanız, 19 antik Likya kentinden geçeceğiniz yolun, aralıksız olarak yüründüğü zaman 1 ay sürdüğünü söyleyebiliriz.
Fethiye’den başlayıp Antalya’ya kadar uzanan ve patikaların bir kısmının işaretlenip haritalandırılması ile oluşturulan yürüyüş rotası 1999 senesinden Kate Clow tarafından açılmıştır. Likya Yolu etapları arasında bulunan Gelidonya Feneri, manzarası sayesinde 2007 senesinde Türkiye’nin en güzel manzarası unvanını almıştır.
Likya Yolu Etapları
Likya yolu başlangıç noktası olarak Fethiye kabul edilirken bitiş noktası olarak ise Antalya gösterilir. Likya yolu kaç km, diye soracak olursanız tarihi yolun yaklaşık olarak 509 kilometre olduğunu söyleyebiliriz.
İki bölümde gezilecek olursa ilk kısmında Faralya Köyü, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara – Letoon – Xanthos kentleri ve Patara bulunur. İkinci kısmında ise Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Rhodiapolis, Gagai, Melanippe, Gelidonia, Edrassa, Olympos, Chimaera ve Phaselis yer alır. Günlük yaklaşık 20 kilometre yürüyerek 25 günde bitirebileceğiniz rotayı, arada mola vererek turlamak isterseniz yaklaşık 1 ayda tamamlayabilirsiniz.
Duraklar olarak Ölüdeniz, Faralya, Kelebekler vadisi, Kabak koyu, Alınca, Sidyma Antik Kenti, Yediburunlar, Gavurağalı, Patara, Kınık, Çavdar, İslamlar, Gelemiş, Kalkan, Bezirgan, Kaputaş, Sarıbelen, Gökçeören, Çukurbağ, Kaş, Körmen adası, Üçağız, Kapaklı, Demre, Alakilise, Belos, Finike, Kumluca, Karaöz durağını yaklaşık 15 günde bitirebilirsiniz. Geri kalan rotayı ise Gelidonya, Adrasan, Olimpos Tekirova, Beycik, Gedelme, Göynük, Hisarçandır duraklarını gezerek tamamlayabilirsiniz.
Likya Yolu Kamp
Likya yolunu her yıl yaklaşık 30 bin turist geziyor. Likya yolu turu için farklı noktalarda çadır kampı kurmanız gerekiyor. Yol üzerinde konaklama yapabileceğiniz işletmeler bulunuyor. Kamp alanları ve ormanlarda konaklama yapabiliyorsunuz. Güzergâh sürekli olarak kullanıldığı için ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kamp alanlarına rahatça ulaşabilirsiniz.
Yolu sürekli olarak yürümeniz gerekeceği için mümkün olduğunca az eşya taşıyarak kendinizi yormamanız gerekiyor. Belli bir süre yürüdükten sonra en hafif eşyanın bile yük olmaya başlayacağı düşünülürse sırt çantanızı minimal tutmanızda fayda var. Bu sebeple çadırınızı taşımak yerine konaklama yapacağınız yerlerden gecelik olarak kiralayabilirsiniz. Çadır alanlarının bulunduğu yerlerin yanı sıra bungalov evlerin olduğu işletmeleri de tercih edebilirsiniz. Pansiyon, bungalov ve çadır fiyatlarına gelince ücretlerin günlük 50 ile 150 lira arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Bütçenize göre alternatifleri değerlendirebilirsiniz. Kamp alanlarında kahvaltı öğününü geçirip, geri kalan yol için stok da yapabilirsiniz.
*Fiyatlar Eylül 2019 tarihinde güncellenmiştir.
Likya Yolu Üzerindeki Antik Kentler
Hem doğaseverseniz hem de tarihe ilginiz varsa yapabileceğiniz en maceralı turlar arasında bulunan Likya Yolu turunda mutlaka görmeniz gereken antik kentler yer alıyor. Yolun da tarihi bir güzergâh olduğunu göz önünde bulundurursanız antik kentler de molalar vererek gezinizi tamamlayabilirsiniz.
Pınara: Fethiye merkezden yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, Minare köyünde bulunan antik kent, dönemin 3 oy hakkına sahip 6 önemli Likya uygarlığı kentinden biri olarak biliniyor. Depremler yüzünden kent zarar görse de lahitler, hamam, tiyatro gibi kalıntıları gezebiliyorsunuz.
Sidyma: Doğa ile iç içe olan antik kent, Fethiye’nin Dodurga ve Boğaziçi köyleri yakınlarında bulunuyor. Kentteki Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen sütun süslemeleri ilgi çekiyor.
Ksantos: Kent, Likya’nın en büyük idari merkezi olarak biliniyor. Kaya ve lahit mezarları, tiyatrosu ve kilisesiyle görülmesi gereken kentler arasındaki Ksantos, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.
Pdynai: Dünyanın en güzel 10 kumsalı arasında kabul edilen Patara Plajı’nın batısındaki antik kent, bir tepe üzerinde yer alıyor.
Letoon: Kumluova köyü yakınlarında bulunan antik kent, efsaneye göre Zeus’tan hamile kalan Leto adına kurulmuştur. UNESCO’nun listesine girmeyi başaran kalıntılar 7. asırda terk edilen bir kente ait.
Antiphellos: Kaş’ın eski isimlerinden biri olan bu kentte günümüzde görmeye değer en büyük anıt Uzun Çarşı Caddesi üzerindeki tek bloktan oluşan bir lahit olarak biliniyor.
Phellos: Kaş’ın Pınarbaşı köyünde bulunan Phellos’un bir savunma kenti olduğu düşünülüyor. Akropolün batısındaki ev tipi kaya mezarı, Likya’nın ev mimarisini toplayan en başarılı örneklerden biri olarak kabul ediliyor.
Apollonia: Kaş’a 22 kilometre mesafedeki Kılıçlı köyünde bulunan antik kent, bir kayalık üzerinde konumlanıyor. Kentte görebileceğiniz eserler arasında bir kilise, 6 prizmalı gövdeli mezar anıtı, hamam, kilise ve tiyatro bulunuyor.
Ayrıca Aperlai, Simena, Olimpos ve Faselis de mutlaka görmeniz gereken antik kentler arasında yer alıyor.