Dakar Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Dakar.jpg

Afrika kıtasının en batısında yer alan Dakar; Senegal'in başkentidir. 2016 yılı verilerine göre 3 milyon 653 bin kişilik nüfusa sahip olan şehir, Afrika kıtasının siyasal, kültürel, ekonomik ve ticari anlamda en önemli merkezleri arasında gösterilir. Dakar, Fildişi Sahilleri'nin başkenti Abidjan ile Batı Afrika'nın en büyük ve en gelişmiş şehridir. Az önce de bahsettiğimiz gibi, Afrika'nın en batı ucu sayılan noktada Cap Vert isimli yarımada üzerine kurulu olan Dakar'a İstanbul kalkışlı direkt uçuşlarla gidebilirsiniz. İstanbul'da 7 bin 317 kilometre uzaklıkta bulunan Dakar'a gidişiniz 7 saat 30 dakika, dönüşünüz ise 6 saat 40 dakika sürmektedir. Senegal'e gidecek Türk vatandaşları için vize istenmektedir.

Her yıl binlerce turisti ağırlayan Dakar, Atlas Okyanusu'nun kıyısında her daim sıcak havaların hüküm sürdüğü tropikal iklim kuşağında bulunmaktadır. Dakar'da temmuz, ağustos ve eylül ayları aşırı sıcakların yaşandığı ve kentin yağış aldığı aylardır. Ortalama sıcaklığın yıl boyu 24 derece olduğu Dakar'da ekim ayı 28 derece ile en sıcak ay olarak öne çıkar. Şehirde kasımdan itibaren sıcaklıklar düşmeye ve yağışlar da azalmaya başlar. Dakar'ı ziyaret etmek için sıcaklığın 24 derecenin altına düştüğü aralık, ocak ve şubat ayları ideal bir seçim olacaktır.

Sömürgecilik faaliyetlerinden dolayı özellikle deniz trafiğinde önemli bir durak olan ve sahip olduğu büyük liman sayesinde Afrika kıtasının Batı'ya açılan kapısı konumundaki Dakar'ın tarihine bakacak olursak, insanlığın en büyük utançlarından birisi olan “kölelik” karşımıza çıkar. Kölelik, kentin geçmişinde önemli izler bırakmıştır. Bölgeye ilk gelen güç 1444 yılında Portekizlilerdir. O dönemde dünyanın birçok noktasında koloniler kuran Portekizliler, Senegal'de de benzer faaliyetlerde bulunmuş, Dakar sahilindeki meşhur Goree Adası'nda üs kurup bu noktayı köle ticareti için bir ana durak haline getirmiştir. Bu dönemde Dakar'ın temelini oluşturan ufak bir köy de kurulmuştur fakat Portekizliler, dünyada değişen dengelere ayak uyduramayarak sahneden çekilmeye başlayınca dönemin yükselen güçlerinden Hollanda 1588 yılında bölgeye hâkim olur. Hollanda hâkimiyetinin ardından ise 1700'lerle birlikte Senegal ve Dakar'a önemli etkiler bırakacak olan Fransa hâkimiyeti başlar.

Fransızların 1862 yılında inşa ettiği liman, Dakar'ın Batı Afrika'nın en değerli noktası olmasında önemli bir adım olmuştur. Bölgenin hem insan gücü hem de doğal zenginlikleri bu liman vasıtasıyla Avrupa başta olmak üzere dünyaya açılmıştır. Nüfusunun sadece 2 bin kadar olduğu bu dönemde birçok Avrupalı tüccar da Dakar'a yerleşmeye başlayarak kentin ekonomik anlamda hareketlenmesini ve gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişmelere paralel olarak Fransa Sömürge İmparatorluğu da Batı Afrika Kolonisinin merkezini 1902 yılında Senegal'in kuzey batı kıyılarındaki St. Louis'ten Dakar'a taşıyınca şehrin günümüze kadar sürecek başkentlik rolü başlamış olur. 1909 yılında Osmanlı Devleti'nin Dakar'da fahri başkonsolosluk kurduğunu da unutmadan ekleyelim.

1924 yılında açılan Bamako-Dakar demir yolu, şehrin komşu ülke Mali başta olmak üzere Afrika'nın iç kesimleriyle bağlantısını da sağlamıştır. Hız kesmeden gelişimini sürdüren kent, 1960'ta Fransa'dan bağımsızlığını kazanıp 4 ay kadar ayakta kalan Senegal-Mali Konfederasyonu'nun başkentliğini yapmış, sonrasında bu evliliğin sona ermesiyle de Senegal Cumhuriyeti'nin başşehri olmuştur.

Dakar'da yaşayan halk çeşitli etnik gruplara mensuptur. Kentte yaşayanların sadece dörtte birinin Dakar doğumlu olması, birçok yerden göç aldığını ortaya koymaktadır. Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan Dakar'da, yüzde 8'lik kısım ise Hristiyan’dır. Fransız sömürgesinin bir etkisi olarak kentte ve ülkede resmi dil Fransızcadır. Ayrıca yine aynı etki para biriminde de görülür. Sadece Senegal'le sınırlı olmayıp diğer Batı Afrika ülkeleri Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine Bissau, Mali, Nijer ve Togo'da da kullanılan Batı Afrika CFA Frangı resmi para birimidir.

Dakar'ı modern dünyada en ünlü yapan şey ise meşhur Dakar Rallisi'dir. 1978 yılında başlayan yarış, Paris'ten başlayıp Afrika'nın uçsuz bucaksız çöllerini geçip Dakar'da noktalanıyordu. Sonrasında kalkış noktası Lizbon ya da Barcelona gibi değiştirilen ralli, bir yarıştan ziyade, dayanıklılık testidir. Katılımcılar, bu nedenle birçok riski de göze almaktadır. 2008 yılına kadar Avrupa-Dakar arasında süregelen ralli, sonrasında ise Güney Amerika parkurlarına taşınmıştır. Dakar Rallisi'nde çeşitli nedenlerden dolayı 50 fazla yarışçı hayatını kaybetmiştir.

Dakar'da çok fazla olmasa da ziyaret edilmesi olmazsa olmaz müzeler, tarihî yapılar, camiler, kiliseler bulunmaktadır. Ancak kentin öne çıkan güzelliği tabiatıdır. Atlantik Okyanusu'nun kıyısındaki uçsuz bucaksız plajlar, sadece belgesellerde gördüğünüz vahşi hayatı, gözlerinizin önüne getirecek safari turları ve meşhur Pembe Göl gibi daha birçok doğa harikası sizi Dakar'da bekliyor olacak.

Tanıtım Videosu: