İzmir’i sevme sebeplerimiz saymakla bitmez. Hem doğası, hem tarihî dokusu, hem sıcakkanlı insanları, hem damak çatlatan lezzetleri hem de deniziyle, Ege’nin incisi bu sakin kente gitmek için türlü türlü nedenlerimiz var. İzmir’in cazibe dolu özellikleri arasına son yıllarda eklenen yeni bir madde daha var ki, o da pek çoğu için yaşam biçimi anlamına gelen bisiklet.
İzmir Büyükşehir Belediyesi “Yollar artık Bisim” sloganıyla başlattığı, İzmir’i bir bisiklet kentine dönüştürme projesini genişletmeye devam ediyor. Çevreci ve sağlıklı olduğu kadar keyifli bir ulaşım aracı olan bisiklet, hem kentin gündelik hayatına yeni bir soluk getiriyor hem de her kesimden bisiklet sevdalısını buluşturuyor. Kentin sahil kıyılarından işlek caddelerine kadar her noktaya erişim sağlayan bu yeni ulaşım ağı, haritasına yeni rotalar ekleyerek iki teker üzerinde engel tanımaz yolculuklar vadediyor. Sadece İzmirliler için değil, İzmir’i ziyarete gelen yerli yabancı turistler açısından da farklı türden bir keşif anlamına gelen bisiklet yolculuğu için, ille de bir bisikletiniz olması gerekmiyor üstelik. Zira kentin kiralık bisiklet sistemi BİSİM bunun için var. Profesyonel olsun olmasın her seviyeden bisiklet tutkunu için pek çok seçeneğin bulunduğu güzergâhlarıyla İzmir’i bisikletle keşfetmek isterseniz, pedala kuvvet yolculuğunuzu ertelemeyin.
İzmir’de şehrin merkezinden başlayıp, sakin sahil kıyılarına uzanan pek çok bisiklet rotası var. Yapmanız gereken tek şey, termosunuza çayınızı günün erken saatlerinde doldurup, köşe başındaki boyozcudan da yolluklarınızı alıp maceraya atılmak. Başlangıç noktanızı Bornova olarak belirleyerek önce Güzelbahçe’ye, oradan doğasıyla içinizi ferahlatan Karaburun’a uzanan Balıklıova Köyü’ne ve son olarak da kentin popüler turistik noktalarından Çeşme’ye uzanan yolu takip edebilirsiniz. Kentin hengâmesinden kurtulup, hem Ege’nin mavisine hem de kuş seslerine doyacağınız bu yolculukta karşınıza çıkacak köy kahvelerinde mola vermeyi sakın ihmal etmeyin. İzmir’in tarihî güzelliklerinin peşine düşeceğiniz başka bir keşif rotasını tercih ederseniz, Torbalı-Tire hattı bir diğer seçeneğiniz. Küçük Menderes’in verimli toprakları üzerine kurulu olan Torbalı’nın etrafı Efes, Nif, Kolophon gibi antik kentlerle çevrili.
İzmir’in tarihini keşfetmek konusunda kararlıysanız, Menderes’ten Değirmendere’ye geçip Kolophon Antik Kenti’ni gezmek, Ahmetbeyli’deki Klaros’u görmek, Notion’un eteklerindeki kumsalda kamp yapmak, ertesi gün başka bir rotadan Torbalı’ya pedal çevirmek ve Metropolis Arkeolojik Alanı’nı ziyaret etmekse, uzun ve keyifli bir hafta sonu hayal edenler için eşsiz bir deneyim olacak.
Boğazınıza azıcık düşkünseniz, hele ki meze ve balık tutkunuysanız, İzmir’in akla ilk gelen durağı elbette Eski Foça. Peki bu balıkçı kasabasına pedal çevirerek keyifle vardığınız bir günün akşamında, yorgunluğunuzu huzurla kurulduğunuz bir ahşap masada atma fikrine ne dersiniz? Eski Foça’ya ulaşmanın pek çok yolu var: İzban trenleri ile önce Aliağa yönünde bulunan Biçerova istasyonunda inip, Yeni Foça’da güne başladıktan sonra Yeni Foça ile arasındaki yaklaşık 67 kilometrelik yolu kat edebilir; veya Karşıyaka’ya bağlı, kumrularıyla meşhur Bostanlı’da karnınızı doyurup, oradan çömlekleriyle ünlü Menemen’in zanaat ustalarını da ziyaret edip, sonrasında akşamı Eski Foça’da noktalayabilirsiniz.
Yeri gelmişken, İzmir’i bisikletle dolaşmak arzusunda olanlara önemli bir not düşelim. İzmir’de bisikletle yola çıktığınızda, arada toplu taşıma kullanma durumunda kalırsanız hafif raylı İzban, İzmir Metro ve İzdeniz vapurları, bisiklet için ekstra ücret almıyor ve saat sınırı olmaksızın bu toplu taşıma araçlarını kullanabiliyorsunuz. Ayrıca TCDD banliyö trenlerine bisikletiniz için ücret ödeyerek binebilirsiniz. Aklınızda olsun.
İzmir’in adı gibi şirin ilçesi Şirince’de bir gün geçirmeyi arzu edenler, İzban ile Torbalı’ya ulaştıktan sonra yan yolları kullanarak Belevi’ye, oradan da Selçuk Antik Kenti’ne varabilir. Sonrasındaysa Şirince’ye doğru tırmanışa geçebilir. Daha zorlu bir yolculuğun sizi beklediğini şimdiden söyleyelim. Fakat Şirince’ye vardıktan sonra buna değdiğini göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Hem zaten acelenizin olmadığı, zamanı yavaşlattığınız bir günü düşleyince, yersiz bir kaygı olsa gerek bu. Üstelik sonunda birbirinden lezzetli Şirince şaraplarını da tatmak varken…
İzmir’in rüzgârıyla meşhur sörf cennetiAlaçatı’ya Çeşme üzerinden bisikletle erişiminiz çok kolay. Buraya vardıktan sonra biraz da az bilineni keşfetmek isterseniz, Ovacık Köyü'nün deniz manzarasının tadını çıkaracağınız rotanın izini sürebilirsiniz. İzmir’in doğasıyla baş döndüren Karaburun Yarımadası’nı keşfetmeye bir hafta sonunuzu ayırabilirsiniz. Kamp imkânının da bulunduğu Karaburun’a Urla üzerinden ulaşıp, sonrasında mavi bayraklı Kuyucak Plajı’nda güneşin ve denizin tadını çıkarmak bir diğer seçeneğiniz.
Urla’dan bir diğer bisikletli kamp rotası ise mistik bir deneyim vadeden Gülbahçe Ilıcası’na doğru olacaktır. Gülbahçe Körfezi’nin yamacındaki bu taş kaplıca, romatizma ve cilt hastalıklarından muzdarip olanların şifa adresi olmasının yanında, neredeyse denizin içine inşa edilmiş mistik bir yapı. Etrafında herhangi bir tesisin bulunmadığı bu alanda 5000 yıllık höyük ve Helenistik döneme ait olduğu düşünülen kalıntılar da bulunuyor. Buradan dönüş için bir tavsiye vermek gerekirse Özbek Köyü’ne mutlaka uğrayıp, köy meydanında bir çay için deriz.
Buraya dek İzmir’in bisikletle tek tek nasıl gidilebildiğini açıkladığımız belli bölgelerinin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen bir projeye de değinmeden geçmemek gerek. İzmir’in en batısında yer alan ve coğrafî açıdan Karaburun, Çeşme, Seferihisar, Urla ve Güzelbahçe ilçelerini kapsayan Yarımada Projesi, sürdürülebilir yeşil ulaşım temeli üzerine tasarlanmış. Yerleşimi yaklaşık sekiz bin yıl öncesine uzanan Yarımada’da tarihin izini süren rotanın ortak adı ise Efes-Mimas Yolu. Selçuk, Menderes, Seferihisar, Güzelbahçe, Urla, Çeşme ve Karaburun ilçelerinden geçen ve Efes (Selçuk) – Mimas (Karaburun) Yolu’na uzanan güzergâh İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği profesyonel dağcı ve yürüyüşçüler, bisikletçiler, zeytinciler ve bağcıların gönüllü çabalarıyla oluşturulmuş. Bölgenin doğal, tarihî ve kültürel birikimini içeren rotanın ulaşım olanakları, coğrafî veriler, konaklama mekânları, mola ve kamp alanları, sağlık tesisleri, tarihî ve doğal değerler, kerteriz noktaları gibi bilgiler uluslararası standartlara uygun tasarlanmış haritası ve rotalara yerleştirilmiş yol levhaları ile kimliğini denizden alan coğrafyanın sınırlar ötesine açılan, adeta tarihin peşine düşen birer pusula gibi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kent içerisinde 40 kilometrelik kıyı şeridine kesintisiz bisiklet yolu yapımına devam ederken, bisiklet kiralama sistemi BİSİM istasyonları ile de bu çalışmalarını Yarımada bisiklet rotalarıyla bütünleştiriyor. Avrupa Bisiklet Ağı’na (EuroVelo) entegrasyon çalışmaları sürdürülen kentte, Avrupa Bisikletliler Federasyonu’nun (ECF) yönettiği 70 bin kilometrelik EuroVelo’nun 14 rotası bulunmakta. Üyelik gerçekleştiği zaman Avrupa bisiklet yolları deniz yoluyla Çeşme’den Yarımada’ya bağlanacak ve rotanın İzmir’deki bitiş noktası ise Antik Efes Kenti olacak.
İzmir’in neredeyse tamamı bir bisiklet rotasına dönüşmüş durumda. Elinize bir İzmir haritası aldığınızda bunu hemen fark edeceksiniz. Kentin en uzak köşelerine dahi uzanan bisiklet yolları, kendi başınıza ya da arkadaş grubunuzla şehirden ve stresten bir süreliğine de olsa kaçmanın yollarını arayanların, sizin gibi keşif peşinde olanların beklentilerini fazlasıyla karşılıyor.
İzmir’in dört bir yanına ulaşan bu kadar çok bisiklet yolu olur da merkezinde olmaz mı? Canınız şehrin içini bisikletle keşfetmek isterse de düşünmenize gerek yok. Bisikletin gündelik ulaşım araçları arasındaki yerini çoktan aldığı bu kentte Karşıyaka’dan Alsancak’a vapurla geçip, Kordon’da hem bir şeyler içip hem de bisikletinizle sahil havasını soluyabilirsiniz. İzmir’in kültür sanat adresi Konak’ta sahil yolunu kat ettikten sonra, tarihî Kemeraltı Çarşısı’nda dinlenebilirsiniz.
İzmir’de geçtiğimiz yaz aylarında tamamlanan “Bostanlı Gün Batımı Terası” ve “Bostanlı Yaya Köprüsü” ise İzmir’in meşhur imbatını tenlerinde hissetmek isteyenler için birebir. Bisikletle çıktığınız şehir içi yolculuğunuzu gün batımı saatlerinde Bostanlı’ya denk getirip, denize en yakın köşelerden birinde günün son ışıklarını huzurla karşılayabileceğiniz bu kısacık rota bile bisiklet özgürlüğüne düşkünler için yeterli olacaktır.