Baharda Gezilecek Yerler ve Çiçeklerle Bütünleşmiş Şehirler

Lale Bahçeleri Ve Erguvan Çiçekleriyle Rengarenk İstanbul

İstanbul deyince ilk akla gelen çiçek laledir ve tabi erguvan çiçekleri de hemen ikinci sırada yer alır. Park ve bahçelerde rengarenk açarak baharın coşkusunu iliklerimize kadar hissettiren laleler,atalarımızın Orta Asya’dan Anadolu’ya yaptığı büyük göç döneminde gelmiş, yüzyıllardır Türk kültürünün önemli sembollerinden biri olmuş ve İstanbul ile tamamen bütünleşmiştir.Lale; Selçuklularda çini ustalarına, Osmanlı’da şairlere, minyatür sanatçılarına ilham vermiş, zor ekonomik şartlara rağmen, eğlence ve şatafatın öne çıkmasıyla bilinen bir döneme de adını vermiştir.

Canlı ve göz alıcı renklerle bezenmiş bir halı gibi toprağın üzerini örten,farklı özellikte birçok lale türünü barındıran mekanlardan ilk aklımıza gelenler;Yedikule Soğanlı Bitkiler Parkı, Gülhane Parkı, Pendik Gözdağı Korusu, Büyük ve Küçük Çamlıca Koruları, Çubuklu Hidiv Korusu, Beykoz Korusu, Yıldız Parkı, Emirgan Korusu, Göztepe 60.Yıl Parkı ve tabi ki Haliç’in iki yakasındaki parklardır. Şehir içinde kısa bir yolculukla ulaşabileceğiniz bu mekanlar; biraz dinlenmek, instagram sayfanıza harika fotoğraflar eklemek, eğlenmek ve yenilenmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Lale bahçelerini görmek için gezi planınızı nisan ortasından mayıs sonuna kadar yapabilirsiniz.

Boğazın iki yakasında deniz mavisi ile gök mavisi arasındaki yeşil ağaçların arasında lila rengiyle kemer gibi görünen erguvanlar İstanbul ile bütünleşmiş bir diğer bahar çiçekleridir. Baharın müjdecisi kabul edilen morumsu pembe çiçekler nisan sonu mayıs başında açar. Bazı Hristiyan inanışlarına göre İsa'nın ihanet eden havarisi Yahuda’nın kendini bu ağaca astığı söylenir. Efsaneye göre bu olaydan sonra önceleri beyaz olan erguvan çiçekleri utançtan ya da kandan kırmızıya dönmüştür.

1

Erguvan Çiçekleriyle ve Kiraz Bahçeleriyle Bursa

Erguvan çiçekleri İstanbul ile bütünleşmiş olsa da anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya’dır. Ülkemizde Ege ve Marmara bölgelerinde daha yoğun yetişmektedir. 14. yüzyıldan itibaren Bursa ilinin sembolü olan erguvan çiçeklerinin hikayesi Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’in damadı Anadolu erenlerinden Emir Sultan'ın her yıl erguvan ağaçlarının çiçeklenme mevsiminde Bursa'da müritleriyle buluşmasına dayanır. 14. yüzyıldan itibaren düzenlemeye başlanan erguvan şenlikleri, şehrin ekonomisine olumlu katkısı nedeniyle, 19. yüzyıla kadar gelenek olarak sürdürülmüştür.

Günümüzde Bursa’da bahar karşılaması sadece erguvan çiçekleri değil, meyve bahçelerinin çiçek cümbüşüyle başlıyor. Çilek, zeytin, şeftali ve kiraz üretiminde lider olan Bursa’da ekolojik turizm hasat döneminde değil, baharın ilk günlerinden başlıyor ve yurtdışından özellikle Arap yarımadasından çok fazla ziyaretçi çekiyor.

Doğanın uyanış şölenine katılıp,onunla yenilenmek, rengarenk çiçeklerle güzel fotoğraflar çekmek için nisan başından mayıs ortasına kadar Bursa gezi planı yapabilirsiniz.

2

Adana Portakal Çiçeği

Kebabını çok sevdiğimiz halde sıcağını da bir o kadar az sevdiğimiz Adana’yı gezebileceğiniz en güzel zaman bahar aylarıdır. Üstelik bir de portakal ağaçlarının çiçeklenme döneminde gittiyseniz,Adana sizin için rüya şehir olmaya adaydır. Sadece iki hafta süren bu dönemde, portakal çiçeğinin insanı hem ruhsal hem de fiziksel olarak yenileyen kokusu, duygu kimyanızı tamamen değiştirebilir.

Dünya portakal üretiminin yüzde 4’ünü karşılayan Türkiye’de, Adana yüzde 22 pay ile ikinci en çok üretim yapan ilimizdir.Aynı zamanda Adana Portakal Çiçeği Festivali ile hem portakal üretimini destekleyen hem de bu müthiş deneyimi herkesin yaşayabilmesi için tanıtımını yapan ilimizdir.

Portakal çiçeği mevsimi, iklim durumuna göre birkaç gün fark etmekle birlikte, genellikle 5-20 Nisan tarihleri arasıdır. Her yıl nisan ayının ilk haftası yapılan Adana Portakal Çiçeği Festivali’ni mutlaka gezi planınıza eklemelisiniz. Zira yöresel lezzetler, rengarenk çiçekler ve büyüleyici kokuları, doğanın uyanışının sesi ve bol güneşli bahar gününün tadını çıkarabilir, yani beş duyunuza hitabeden mükemmel bir gezi deneyimi yaşayabilirsiniz.

3

Lavanta Kokusuna Bürünmüş Burdur

Zengin kültürel mirasıyla M.Ö. 12 bin yıl öncesine kadar ışık tutan Burdur çok eski bir yerleşim merkezidir. Burdur sınırları içindeki Antik Çağ Anadolu’sunun en görkemli eserlerinden Kibyra Antik Kenti ve Sagalassos Antik Kenti dünyadan ve Türkiye’den çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. Burdur sadece tarihi kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ve ekolojik turizmle de öne çıkıyor. Salda Gölü’nün güzelliği görenleri büyülüyor…

Peki ya lavanta bahçeleri?

Öyle ki, Burdur lavanta bahçeleriyle son yıllarda çok beğenilen ekolojik turizm destinasyonlarından birine dönüştü. Lisinia Doğa Proje Alanı'nda (göl manzarasıyla, lavanta rengiyle ve kokusuyla zihninizi dinginleştiren) muhteşem bir deneyim yaşamak için en ideal zaman haziran sonu temmuz başıdır. Şimdiden takviminize not etmenizi, bir günlüğüne de olsa gitmenizi ve yolunuzun üzerindeyse mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.

4

Zambaklar- Güller – Lavantalar… Yoksa Baharın En Uzun Sürdüğü Şehir Isparta Mı?

Isparta doğal güzellikleri ve zengin kaynaklarıyla yaz kış turistler için çekici bir şehirdir. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmiş olan atalarımızdan 900 yıl önce miras aldıkları dokumacılık sanatını geliştirip, ürettikleri özgün motifli halılarla, dünyaya nam salmış Isparta,aynı zamanda gül ve lavanta bahçeleriyle ekolojik turizmde de adından bahsettiren bir şehirdir. Anadolu topraklarında gül tarımının 150 yıl kadar bir geçmişi olduğu biliniyor. Hatta gül tarımı ilk olarak Denizli-Çal ilçesi ve Burdur illinde başlamış olmasına rağmen Isparta gül tarımıyla çok sonra tanışmış ve kısa sürede Türkiye’nin gül bahçesine dönüşmüştür. Nisan başında açan zambakların güzelliğiyle bahara merhaba diyen Isparta, mayıs sonunda gül hasadıyla fotoğraf ve doğaseverleri kendine çekerken son yıllarda Kuyucak lavanta bahçeleriyle de adından çokça söz ettiriyor. Özellikle fotoğraf çekmek ve çiçek özlerinden yapılmış yerel ürünleri denemek için nisan ayından temmuz sonuna kadar üç farklı çiçek cinsinden kaynaklı renk cümbüşü yaşanan Isparta için gezi takviminizde daha geniş bir zaman ayırmanızı öneriyoruz.

5

Çok Özel Çiçekleri Arıyorsanız, Siz Mutlaka Van – Ters Lale Turlarına Katılmalısınız!

Nisan-mayıs aylarında çiçek açan ve endemik bir bitki olan ters lale karasal iklimde, 3.000 m yükseklikte yaşayabiliyor. Bu iklim şartlarını sağlayan Van, Hakkâri ve Şırnak illerinde daha çok görülüyor ve halk arasında “ağlayan gelin” çiçeği olarak biliniyor. Yani başında kırmızı örtüsü ile gelin olmuş ve baba evinden ağlayarak giden geline benzetiliyor. 19yüzyıl sonlarına kadar Anadolu topraklarına has bir bitki olan ters lale Osmanlı döneminde sümbül, lale ve nergis gibi popüler bir çiçek olarak kabul görmüş. Dünyada nadir bulunan ters lale ile buluşmak ve efsaneleşmişdiğer hüzünhikayelerini yerinde öğrenmek isterseniz nisan ve mayıs aylarında günübirlik turlara katılabilir, bu rahatlatıcı doğa yürüyüşünde bol bol fotoğrafını çekebilirsiniz.

6

Safranbolu – Safran

Safranbolu adından da anlaşıldığı gibi safran tarımıyla özdeşleşmiş bir ilçemiz, hatta Türkiye’de safran tarımının tamamı bu ilçedeki üreticiler tarafından yapılmaktadır. Safran soğanları ağustos ayında dikilip ekim sonu kasım gibi hasat edildiği için sonbahar gezi planınıza ekleyebilirsiniz.

7