Interrail Yolcularının Mutlaka Listesinde Olması Gereken Şehirler

Söz konusu Avrupa’yı keşfetmek olduğunda Interrail bunu hem ucuza mal etmenin hem de birden fazla yer görmenin anahtarı gibi. Şimdiye dek Interrail yapma fırsatınız olmadıysa ya da ilk kez yurtdışına çıkacaksanız, mutlaka listenizde olması gereken destinasyonları sizin için derledik.

Paris

Avrupa’nın en romantik şehri Paris, Interrail yolcularının ilk aklına gelen destinasyon şüphesiz. Moda ve lüksün başkenti kabul edilen Paris artık en az kendisi kadar meşhur Eyfel Kulesi, şarkılara konu olmuş Champ-Elysees, ünlülerin mezarlığı Pere Lachaise, Mona Lisa’nın da koleksiyonunda bulunduğu Louvre Müzesi gibi saymakla bitmeyecek kültürel mirasının yanı sıra sokaklarıyla da bir keşif deryası. Kafe kültürünün hayli geliştiği Paris’te kahvenizi yudumladığınız bir akşamüstü günün tüm yorgunluğunu silip götürecek cinsten. Kendine has mutfağı ve şaraplarıyla da dünyanın önde gelen kentleri arasında olan Paris bu rotanın demirbaşı olmayı kesinlikle hak ediyor.

Cenova

İtalya’ya bağlı Ligurya Bölgesi’nin liman kenti Cenova M.Ö. 5. yüzyıla dek dayanan mazisi ve Kristof Kolomb’un memleketi olması sebebiyle Avrupa’nın en önemli kentleri arasında başı çekiyor. Ceneviz Devleti’ne yıllarca başkentlik yapan bu kentin bozulmamış tarihsel dokusu ve doğal güzelliği sizi kendisine hayran bırakacak türden. Ortaçağ’dan kalma büyük kapıları, kilise ve katedrallerinin yanı sıra daha ziyade günübirlik bir durak olarak tercih edilen aynı zamanda Frank Sinatra’nın da memleketi balıkçı kasabası Portofino’yu Cenova’ya kadar gelmişken ziyaret etmeyi unutmayın.

Berlin

Dünya şehri tanımının belki de tam karşılığı denebilecek Avrupa’nın bohem kenti Berlin’in bilhassa son yıllardaki popülerliğinden çok da bahsetmeye gerek yok. Çok kültürlü yapısı, modern ve gelenekselin müthiş bir uyum içerisinde harmanlandığı mimarisi, şehir hayatı, gece yaşantısı ve doğasıyla da oldukça ilgi çekici bir destinasyon. Interrail maceracılarının en az Paris kadar olmazsa olmazı. Şehrin en canlı bölgesi Kreuzberg, TV Kulesi ve Müze Adası’nın yanı sıra çalkantılı yakın tarihinin belgesi niteliğindeki müze ve yapılarıyla keşfedilmeye değer Berlin’den pek çok anı ile döneceksiniz.

Innsbruck

Avusturya’nın bu küçük kenti her ne kadar kış sporları ve kayak turizmiyle tanınan bir destinasyon olsa da burada yaz mevsiminde de görülecek çok şey var. Alplerin başkenti olarak kabul edilen Innsbruck tertemiz havası ve eşsiz manzarasıyla Interrail seyahatinizin en huzurlu ve oksijeni bol lokasyonu olmaya aday. I. Maximilian döneminden kalma mimari şaheserleri, eşsiz manzarası ve gelişmiş gurme kültürüyle hem ruhunuza hem midenize hitap eden bu kent, dört tarafı dağlarla çevrili saklı bir hazine gibi.

Amsterdam

Amstel Nehri üzerinde kurulu Amsterdam dünyanın en çok ziyaret edilen kentleri arasında ilk beşte yer alıyor. İç içe geçmiş kanallardan oluşan Amsterdam tam bir bisiklet şehri. 17. yüzyıldan kalma eski yapıları, şehrin hemen hemen tamamına yayılmış geniş parkları, Van Gogh tablolarının mirasını taşıyan manzarası kadar gece hayatıyla da hayli meşhur olan Amsterdam, gündüzü kadar gecesiyle de yaşam dolu. Hazır buraya gelmişken yapmadan dönmemeniz gereken şeyler listesine birbirinden leziz peynirlerini ve çeşit çeşit biralarını tatmayı eklemeyi ihmal etmeyin.

Roma

İtalya’nın başkenti Roma Interrail rotasının bir diğer olmazsa olmazı. İsminde aşk geçen kent Roma’ya gidip Trevi’ye namı diğer Aşıklar Çeşmesi’ne, gladyatörler meydanı Kolezyum’a, Antik Roma’dan günümüze ulaşan mimari şaheser Pantheon’a, şehrin kalbi İspanyol Merdivenleri’ne uğramadan dönmek olmaz. Keşfedilecek ve görülecek şeylerin saymakla bitmediği Roma’ya ilk gidişinde Aşıklar Çeşme’sine para atanların Roma’ya tekrar geleceklerine, Roma’ya tekrar gelip ikinci kere para atanlarınsa hayatının aşkına kavuşacağı rivayet ediliyor. Tabi siz ilk ya da kaçıncı kere gidiyorsanız gidin kalbinizden geçeni dileyip para atmayı, sonrasında civardaki dondurmacıların enfes dondurmalarından tatmayı ihmal etmeyin. Roma’ya gelmişken kentin içinde bulunan ve metroyla ulaşımın mümkün olduğu küçük ülke Vatikan’a ise mutlaka bir gününüzü ayırın. Zira ülkenin kıymetlisi Sistine Şapeli tarih sayfasından bir yaprak gibi.

Floransa

Floransa ya da yerlilerinin tercih ettiği ismiyle Firenze, İtalyan Rönesansının da beşiği. Hal böyle olunca Interrail sırasında uğradığınız bu durakta Stendhal Sendromu’na yakalanma ihtimaliniz çok yüksek baştan uyaralım. Arno Nehri çevresinde kurulmuş bu güzide kentte Leonardo Da Vinci’den Michelangelo’ya pek çok ismin eserlerini görebilirsiniz. Kültürel yaşantısı dışında Avrupa’nın en önemli ticaret kentlerinden biri olan Floransa’nın sosyal yaşantısı da hayli hareketli. Kenti ziyaret etmişken önündeki uzun sıralara rağmen vazgeçmeyip Uffizi Müzesi’ni, kentin tam göbeğinde yer alan Gotik mimarinin en güçlü örneklerinden Floransa Katedrali’ni, 94 metre yüksekliğindeki çan kulesiyle bir kaleyi andıran Vecchio Sarayı’nı ziyaret etmenin yanında şehrin sokaklarında kaybolun. 

Barselona

İspanya’nın Madrid’den sonraki ikinci büyük şehri, Gaudi’nin alametifarikası Barselona şüphesiz dünyanın en turistik destinasyonlarından biri. Yapımı hala sürmekte olan Sagrada Familia’dan, Dali, Picasso gibi isimlerin eserlerinin yer aldığı müzelere bir kültür kenti olan Barselona aynı zamanda şehrin içinde kolayca ulaşım imkanı sağlayan plajlarıyla da bir yaz turizm cenneti. İber Yarımadası’nın kuzeydoğusunda kalan bu kent her ne kadar büyük olsa da düzenli şehir yapısıyla yürüyerek dolaşmaya hayli müsait. Interrail ile Roma dönemi kalıntılarının halen daha yerini koruduğu bu hem modern hem tarihi bu kentin hayli renkli bir gece hayatı var. Kentte kaldığınız gecelerden birinde bir Flamenko gösterisi mutlaka izleyin deriz.

Prag

Altın kent ismiyle de bilinen Orta Avrupa’nın en mistik şehirlerinden Prag, son dönemin en popüler turistik destinasyonlarından da birisi aynı zamanda. Vltava Nehri’nin ortasından ayırdığı Gotik ve Barok dönem mimari örnekleriyle bezeli bu şehirde, zamanın çok gerisine gidip başka âlemlere dalabilirsiniz. Gelişmiş kukla geleneğine ait eserleri, gün batımının enfes gözüktüğü köprüleri, sokak müzisyenleri, koruma altındaki tarihi meydanı, Eski Şehir Bölgesi, Astronomik Saati, Kafka Müzesi, son dönem inşa edilmiş modern mimari örnekleriyle de özel Prag’a Interrail yolculuğunuz sırasında mutlaka vakit ayırın, kesinlikle pişman olmayacaksınız.

Zagreb

Avrupa’nın en yeşil kenti olma özelliğine sahip Hırvatistan’ın başkenti Zagreb, geçmişi Ortaçağ’a dek uzanan Gonji Grad ve doğasıyla dikkat çeken Donji Grad olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır. Dünyaca ünlü pazarı Dolac Market, şehrin kalbinin attığı yer Ben Jelacic Meydanı, Barok ve Gotik mimariden izler taşıyan katedralleri ve geçmişi 18. yüzyıla dek uzanan peyzaj harikası Maksimir Park kentin en çekici noktalarından sadece birkaçı. Kültürel mirasının yanı sıra sokak yaşantısı ve geniş mutfak kültürüyle de çekici bu kent ayrıca dünyanın en ilginç müzelerinden birine, biten ilişkilere adanmış Museum of Broken Relationship’e de ev sahipliği yapıyor. Interrail maceranızı Zagreb’de deniz mahsullerinin tadına bakıp, şehrin birbirinden ilginç mimari örnekleri ve yeşillikleri içinde kendinizi kaybetmeden sonlandırmayın.