Adıyaman Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Palanlı Mağarası'nda yapılan incelemeler sonucu MÖ 40.000 yılına kadar uzanan tarihi ve bu tarihin ardında bıraktığı eserlerle öne çıkan Adıyaman, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat bölümünde yer almaktadır. Birçok Neolotik ve Kalkilitik çağlara ait izlere rastlandığı görülen kentte, Hititlerden Kommagene Krallığı'na sonrasında ise Selçuklulardan Osmanlılara uzanan tarihi bir dokuda mevcuttur. Şehir, 9 ilçesi ve 427 köyüyle beraber 7.871 kilometrekarelik yüzölçümünde 610.484 kişilik nüfusa sahiptir. Adıyaman kuzeyinde Malatya, batısındaKahramanmaraş, güneybatısında Gaziantep, güneydoğusunda Şanlıurfa ve doğusunda Diyarbakır ile komşudur.
Binlerce yıllık tarihe sahip Adıyaman, Helenistik ve Roma Dönemi eserlerine sahiptir. Bu kalıntıların en önemlisi, dünyaca üne kavuşmuş olan Karadut köyü yakınlarındaki 2206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’nın üzerindedir. Bu, Geç Helenistik Devir’den kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında UNESCO nezrindeki İnsanlığın Kültür Mirası listesine alınmış, 1988 yılında da milli park ilan edilmiştir. Özellikle bu parkı ve kalıntıları görmek isteyen turistler,şehirde kış ayları sert geçtiğinden mayıs-eylül ayları arasında şehre akın etmektedir.
Gerek içerdiği bitki çeşitliliği ve zengin dokusu, gerekse bu çeşitlilikten beslenen değişik canlı türlerini barındıran yapısı ile tarihin ilk evrelerinden beri her zaman insana ve topluma sundukları ile bir yeryüzü cenneti gibidir. Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan camiler şehrin dokusunu büyülemektedir. Bunun yanı sıra tarihi dokularıyla bozulmamış ve günümüzde hala kullanılan Mor Petrus Kilisesi gibi diğer dinlere ait kutsal mekanlarda bulunmaktadır. Adıyaman Müzesi'nde bulunan ve Paleotik dönemden günümüze dek uzanan her çağa ait 30 binin üzerindeki kendine özgü eserlerin sergilenmiş olması da şehrin dokusuna bir başka hava katmaktadır. Kentte bulunan Oturakçı Pazarı çoğunlukla Adıyaman yöresine özgü eşyaların, özellikle de el sanatlarının ve halıların, alınıp satıldığı bir yer olma özelliği taşımasından dolayı mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir.
Kahta ilçesinde bulunan ve Kommagenen Krallığı'na ait Yeni Kale ve en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gerger ilçesindeki Gerger Kalesi, tek parça ana kaya üzerinde görenleri hayretler içerisinde bırakabilecek bir mimari yapıda inşa edilmişlerdir. İçerisinde ibadethane, sarnıç, mahsen, zindan, gizli su yolları ve benzeri sosyal donanımlar bulunmaktadır. Adıyaman dünyanın sekiz şaheserden biri olan Nemrut'a ve dünyanın altıncı modern harikası olarak kabul edilen Atatürk Barajı'na da ev sahipliği yapmaktadır. Atatürk Barajı Türkiye'nin en büyük barajı ve şehrin en büyük tatlı su olma özelliği taşımaktadır. Tarihi dokusunun ötesinde, güneşin doğuşunun da batışının da en güzel izlendiği yer ise Nemrut Dağı olarak anılır. Cennet ırmağı ve dillere destan olan Fırat Nehri'ne de ev sahipliği yapmaktadır. Ana Kaya üzerine inşa edilmiş yapıları ile birlikte bu kentte bulunan kaya mezarları bu topraklarda ölü gömme kültürünün ayrı bir sanat olduğunu göstermektedir. Bu özellikleri ile aslında her karış toprağında ayrı bir tarihin Adıyaman'da yazılı olduğuna şahitlik edebilirsiniz. Doğu ile Batının birleştiği yer ile göğün barıştığı bir mekan olarak tarihte bilinen Arsemia'nın bugünün insanlığına çok ciddi bir barış mesajı verebilmektedir. Hem tarihi yapısı ile hem de coğrafik özellikleri ile gezginleri her anlamda tatmin edebilen Adıyaman mutlaka gezip görülmesi gereken bir şehirdir.