Estergon Kalesi

Estergon Kalesi Ankara ilimizde yer alan ve 29 Mayıs 2005 yılında hizmete sunulan, tarihimizin ve geçmişten günümüze kadar uzanan kültür unsurlarının sergilendiği bir yerdir. Adını, Türk tarihi için büyük bir öneme sahip olan ve Budapeşte’de Tuna Nehri kıyısında bulunan tarihi Estergon Kalesi’nden almıştır. Etnografya Müzesi ve Asya Bahçeleri ile geçmişten günümüze Türk tarih ve kültürünü yansıtan önemli mekanlardan birisidir. Kalede; dükkan katı, Ören Köşk Katı ve seyir terası gibi farklı bölümler vardır. Estergon Kalesi filmi, Estergon kalesi türküsü ve Estergon kalesi marşı gibi pek çok sanat eserine konu olan Budapeşte’deki Estergon Kalesi, Macaristan ve Osmanlı tarihinde büyük bir önem taşır. 13. yüzyıl başında yapılan, Macaristan’daki bu önemli yapı, Macar Krallığı’nın da önemli idari ve din merkezi olmuştur. Siz ise aynı adı taşıyan bu kaleye yurtdışına çıkmadan Ankara’da rastlayabilirsiniz.

Estergon Kalesi Bölümleri 

Geleneksel ve millî kümbet mimarisi, Estergon Türk Kültür Merkezi’nin Ören Köşk katının yapımında da esin kaynağı olmuştur. İç mimaride ise yine Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait motifler kullanılmıştır. Bu sayede müzenin dış mekanında ve restoranında tarz bütünlüğü vardır. Bu renk armonisine, camın ışıltılı renkliliği, rumi ve art noveau (yeni sanat) tekniği vitraylar eşlik ederken, Ankara’yı farklı bir mekandan seyretme şansını elde edeceksiniz. Estergon Kalesi’nin farklı bölümlerden oluştuğunu söylemiştik. Şimdi de biraz içerikleri ile ilgili bilgi verelim:

Kültür Merkezi: Estergon Kalesi’nde bulunan Kültür Merkezi’nde geleneksel Türk sanatının tüm motiflerine rastlamanız mümkündür. Yine dünya sanatına ait farklı örnekler de Kültür Merkezi’nde teşhir edilmektedir. Alanya Kalesi’nde bulunan Kızıl Kule’nin sekizgen gövdesinden yola çıkılarak yapılmıştır. Estergon Türk Kültür Merkezi, Selçuklu sultanlarının saç örgülerinden esinlenerek süslenmiş ve tasarlanmıştır.

Ören Köşk (Restoran): Geleneksel Türk – İslam mimarisinden esintiler sunan Ören Köşk’e çıkacak olursanız Ankara’nın manzarasını keyifle seyredebilirsiniz. Buradaki güzel manzarayı görünce bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Ören Köşk (restoran) katında pencereler özellikle panoramik seyir zenginliği sağlasın diye alabildiğine geniş tasarlanmıştır. Buradan Ankara’yı seyretmek bir başka güzeldir. Ören Köşk katının bir başka özelliği de oturma mekanlarının değişik kompozisyonlar ile dekore edilmiş olmasıdır. Yerden 40 cm kaldırılarak oluşturulan platformda oturabiliyorsunuz. Buraya gidecek olursanız Ören Köşkü’nün hemen girişinde yer alan ve Anadolu’da “yük dolabı” olarak bilinen milli şöminedeki dolap ihtişamlı görünümüyle göz doldururken, odun ateşinde pişen Türk kahvesini içip yorgunluğunuzu atmayı unutmayın. Aynı zamanda seyir terasının ortasında yer alan ve gökyüzüne doğru yükselen iki katlı “kümbet” de mekanın atmosferiyle bağlantılı olarak Türkiye Selçukluları mimarisine bir örnek teşkil ediyor.

Taç Kapısı: Taç Kapısı olarak adlandırılan yer aslında kültür merkezinin girişidir. Kapının ilham kaynağı, Türkiye Selçukluları zamanında yapımına başlanan ve 1251 tarihinde tamamlanan Karatay Medresesi’nin giriş kapısıdır. El işçiliğinin en güzel örneklerini sunan Taç Kapı’nın bir önemli özelliği de tamamen mermerden yapılmış olmasıdır. Muhteşem ve ince işçiliği ile ziyaretçilerini adeta büyüleyen Taç Kapı’dan giriş yapanlar, Özbekistan’ın Hıva şehrinde bulunan İsfendiyar Han’ın sarayının giriş kapısından ilham ile dizayn edilen bir kapıyla karşılaşacaktır. Kalenin giriş bölümünde hediyelik eşyalar ve çeşitli ürünler alabileceğiniz 14 dükkan bulunmaktadır.

Etnografya Müzesi: İkinci katta sizi Etnografya Müzesi karşılıyor. Konya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Aydın, Ankara, Amasya, İzmir ve Tire gibi müzelerin depolarında sergilenmeyen eserlerin alınarak buraya getirilmesiyle oluşan bu etnografya müzesinde 2044 eser bulunuyor. Bu kıymetli ve tarih kokan ve zengin içerikli müzeyi yerinde gezerek görmeniz sizi bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Ayrıca kalede müze katına inip çıkarken kristal korkuluklara tutunduğunuzda çok etkileneceğinize eminiz. Ayrıca merdiven alınlıkları da Kütahya çinilerinden oluşuyor. Ayrıntılara dikkat ederseniz buradan çok daha fazla etkilenebilirsiniz.

Estergon Kalesi'ne Nasıl Gidilir? 

Toplu taşıma araçları: Estergon kalesine toplu taşıma araçları ile gidebilmek için belediye otobüsleri ya da minibüsleri kullanabiliyorsunuz. Keçiören Fatih caddesinden geçen bütün ulaşım araçlarını kullanarak kaleye rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Otomobil: Özel araç ile kaleyi ziyaret edecek olanların ilk olarak Tandoğan istikametine doğru yola çıkması gerekiyor. Daha sonra da Gazi Mustafa Kemal Bulvarına gidip oradan Kazım Karabekir Caddesine varmalısınız. Hipodrom Caddesi doğru devam edip ve Fatih Caddesi’ne sapabilirsiniz. Zileliler Sokak istikametine giriş yaptıktan sonra kaleye kolayca varabilirsiniz. Karışık ve uzak görünse de aslında Kızılay’dan yaklaşık 10 – 15 dakika sürüyor.

Estergon Kalesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri 

Ankara’nın en güzel mekanlarından birisi olan Estergon Kalesi’ne giriş için ücret talep edilmiyor. Bu sebeple kalenin ziyaretçi sayısı oldukça fazla oluyor. Kale, haftanın her günü ziyaretçi kabul ediyor ve sabah saat 10:00’dan akşam saat 22:00’ye kadar açık oluyor.

Estergon Kalesi İletişim 

Adres: Fatih Caddesi, 06280 Keçiören / Ankara

Telefon: 0312 361 10 65