Giresun, Karadeniz’in doğusunda bulunan bir ildir. Karadeniz Sahil Otoyolu D010 üzerinde bulunan Giresun, her dönem yağış almasıyla yeşilin her türlü tonunu içinde barındırmaktadır. 444.467 kişilik nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık 44. ili olan Giresun’da 16 ilçe bulunmaktadır. Nüfusun yaklaşık %30’u merkez ilçesinde toplanmış olan Giresun ilinin en düşük nüfuslu ilçeleri Güce, Çanakçı, Doğankent ve Çamoluk’tur. Karadeniz’e 122 kilometrelik bir sahil bağlantısı bulunan Giresun, yeşilin maviyle buluştuğu eşsiz doğal güzellikleri barındıran illerden biridir. Giresun, doğusunda Trabzon ve Gümüşhane, güneyinde Sivas ve Erzincan, batısında ise Ordu illeri ile komşudur. Şehrin kuzey sınırı ise Karadeniz ile çevrelenmiştir. Şehir; Aksu ve Batlama Vadileri arasında kalan bölgede, denize uzanan bir yarımada üzerinde kurulmuştur. İl merkezinin karşısında, Karadeniz’in insan yerleşimine imkân veren tek adası olan Giresun Adası bulunmaktadır.
Giresun, her ne kadar fındığı ile tanınsa da kiraz meyvesinin de bütün dünyaya buradan yayıldığı söylenmektedir. Yapılan araştırmalara göre MÖ 2000’li yıllara kadar geriye giden bir tarihi barındıran Giresun ilinin adı bilinen ilk yerleşimcileri Hititlerin çağdaşı olan Gaşkalardır. Gaşkaların MÖ 8. yüzyıla kadar bu bölgede hâkim oldukları bilinmektedir. Tarihte Roma dönemine kadar sırasıyla Pers İmparatorluğu, Büyük İskender İmparatorluğu, Kapadokya Krallığı ve Pontuslular hâkimiyetine giren Giresun ili, MÖ 1. yüzyıl içinde Roma İmparatorluğu sınırları içerisine katılmıştır. Kirazın dünyaya yayılması da Giresun’un Roma İmparatorluğu sınırları içerisine katıldığı döneme denk gelmektedir. Bu dönem Giresun’u ele geçiren General Lucullus, seferden dönerken o zamanlar batı ülkelerinin pek bilmediği kiraz fidanlarını da yanında götürmüştür. General Lucullus’un Roma’ya dönüşünden sonra kaybedilen Giresun, Pompeius tarafından tekrardan Roma İmparatorluğu sınırlarına girmiştir. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Giresun, Doğu Roma İmparatorluğuna bağlanmış ve daha sonra Bizans hâkimiyeti altına girmiştir. 1200’lü yollardan sonra Giresun, Trabzon Rum İmparatorluğu himayesi altına girse de bu devlet kısa bir dönem sonra Selçuklu Devleti ve Moğol Devleti’ne bağlanmıştır. Böylece Giresun’a yavaş yavaş Türk nüfusu yerleşmeye başlamıştır. Çepni Boyu bu dönemde Giresun ve çevresine yerleşmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Giresun bir liman şehri olarak gelişmeye başlamıştır. Osmanlılar döneminde Giresun ve çevresi eşkıyaların, Celali ve Kazak gruplarının yağmalamalarına maruz kalmıştır. 1594 yılında had safhaya ulaşan olaylar sonucu yöreden birçok insan göç etmek zorunda kalmıştır. 1756 yılında şehir 12.000 kişilik bir ordu ile basılıp yağmalanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Trabzon’a bağlı bir yerleşim yeri olan Giresun, 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilmesiyle il merkezi olmuştur. 1923 yılında ilk il olduğu dönem sadece Tirebolu ve Görele ilçelerinin bağlı olduğu Giresun ilinde günümüzde 16 ilçe ve bu ilçelere bağlı 534 mahalle bulunmaktadır.
Giresun şehrinin adını nasıl aldığına dair çeşitli görüşler olsa da en çok bilineni ve doğru olduğuna inanılan görüş, şehrin adının kirazanlamınagelenKerasus veya Keresea kelimelerinden geldiğidir. Kiraz dünyaya Giresun’dan yayıldığı gibi bu ile de ismini vermiştir.
Fındığın ve kirazın ana vatanı olarak bilinen Giresun’un ekonomisi büyük ölçüde fındık üretimine, balıkçılık ve tarıma dayanmaktadır. Şehirde ekim yapılabilen alanların yarısından fazlası fındık bahçeleri ile kaplıdır. Türkiye’de üretilen fındığın %25’eyakını Giresun ili sınırları içerisinde üretilmektedir ve bu üretimin büyük bir çoğunluğu yurtdışına ihraç edilmektedir. Giresun’da üretilen fındığın dünyanın en kaliteli fındığı olduğu kabul edilmektedir.
Her dönem aldığı yağış ile birlikte yeşil tonun eksik olmadığı Giresun’da birçok yayla bulunmaktadır. Bu yaylalar yerli halkı kendine çektiği gibi son dönemlerde buraya gelen turistlerin de gün geçtikçe ilgisini çekmektedir. Giresun’da yer alan yaylalardan bazıları Kümbet, Tamdere, Kulakkaya, Paşakonağı ve Karaovacık Yaylalarıdır.
Karadeniz’e 122 kilometrelik kıyısı bulunan Giresun’da birçok plaj da bulunmaktadır. Şehrin batı kesimindeki plajlar doğu plajlarına göre daha kumlu ve sığ olmalarıyla dikkat çekmektedir. Karadeniz, her ne kadar güney sahilleri kadar deniz tutkunlarını cezbetmese de yöre halkı bu dönemlerde kendini sahillere atmaktadır. Deniz sıcaklıklarının en ideal olduğu dönemler temmuz ve ağustos aylarına denk gelmektedir.
Fındığın ana vatanı olan ve Türkiye’de mavinin ve yeşilin buluştuğu en güzel yerlerden biri olan Giresun, doğal güzellikleriyle kendine hayran bırakacak yeni misafirlerini beklemektedir.
Tanıtım Videosu: