Bir Tatlı Huzur: Salda Gölü

Türkiye’nin en güzel mavisinden bildiriyorum: Şimdiye dek yazdığım en kısa yazı bu olacak çünkü kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel bir yeri anlatmaya çalışacağım.

"Türkiye’nin Maldivleri" diye anılan Salda Gölü…’’Eee bacım, madem bu kadar güzel, madem Türkiye’nin Maldivleri, biz neden bu zamana kadar hiç duymadık ki bu gölü?’’ diyebilirsiniz. Salda Gölü, Burdur ili sınırları içerisinde kalmasına rağmen Burdur, Denizli ve Antalya illerinin ortası denebilecek bir konumda yer alıyor. Buraya ulaşmak için kullanacağınız yol, ana arterler üzerinde olmadığı için çok fazla göz önünde olan bir yer değil. Bu yol otobüs firmaları tarafından kullanılmıyor. Hususi aracıyla seyahat edenler için de aynı şey geçerli. Denizli-Burdur yolu üzerinde ilerlerken bir kavşakta küçücük bir tabela üzerinde ‘’Salda Gölü’’ yazıyor. Yani burayı tanımıyor, bilmiyorsanız size çok da bir şey ifade etmiyor o küçücük tabela.

Bir nevi saklı cennet diyebiliriz. Bu sebeplerden ötürü fazla insanın gidip gördüğü ve reklam ettiği bir yer değil. Ayrıca bu bölge için çok fazla turizm yatırımı ve tanıtımı da yapılmıyor. İlerleyen zamanlarda bu bölgede daha fazla turistik aktivite gerçekleştirilmesi için yatırımların ve çalışmaların başlanacağı söyleniyor. Fakat gelişmelerin ne yönde olacağını tabi ki zaman gösterecek. Son 2 yıldır motosiklet ve bisiklet tutkunları, bir de kampçılar keşfetmeye başladı.

Bu kadar az bilinmesi ve dolayısıyla az ziyaret edilen bir yer olması bu saklı cennetin 2017 yılında hâlâ bozulmadan kalmasını sağlayan en önemli etken. Belki de burayı tanıtan yazılar hiç yazmamalı, bu gölün varlığından hiç bahsetmemeliyiz, onu bugünkü hâliyle korumak için. Salda Gölü bugün ülkemizin en temiz gölleri listesinde birinci,dünyanın en temiz gölleri listesinde ise beşinci. Aynı zamanda 184 metre derinliği ile ülkemizin en derin, dünyanın ise üçüncü en derin gölü. As bayrakları, as as as!

Konum olarak Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırlarında kalıyor. Yeşilova ilçe merkezinden 4 km uzaklıkta. Kıyısında bulunan sevimli kasabaya da adını vermiş aynı zamanda. Bununla birlikte Doğanbaba, Eşeler Dağları ve Kayadibi’ne de kıyısı var. Yaklaşık 6,8 km eninde ve 9,1 km boyunda, tektonik bir çukurun üzerine yerleşmiş kapalı bir havzanın içerisinde bulunuyor.

Salda oligotrofik özellikte bir göl. Yani ayırt edici özellikleri düşük besin düzeyi, derin kısımlarda yüksek miktarda çözünmüş oksijen, duru ve soğuk su ve sınırlı bitki yaşamı olan göllerden. Ekosistem dengesi hâlâ bozulmamış olan, ülkemizdeki ender kaynaklardan biri. Göl ve çevresindeki farklı habitatlar birçok kuş, balık, sürüngen, memeli ve kelebek türlerinin yaşamına ve üremesine olanak sağlıyor. Burdur Endemiği, Otbalığı ve Salda Yosunbalığı gibi çeşitli endemik türlere de ev sahipliği yapıyor.  

Tüm bu özellikleri ile ‘’Önemli Doğa Alanı’’ ve ‘’ Önemli Kuş Alanı’’ kriterlerine uyduğu için aynı zamanda uluslararası öneme de sahip. Dünyada, Mars’ın yüzey özelliklerini taşıyan 2 bölgeden biri olduğu ortaya çıkmış yapılan çalışmalar sonucunda. Bu özelliği, kıyısında bulunan magnezyum yüklü beyaz taşları aslında. Salda Gölü ülkemizde çok tanınmamasına rağmen, küresel ölçekte ülkemizi gayet güzel temsil ediyormuş anlayacağınız. Tekrar as bayrakları! :)

Bu gölün sadece bir ‘güzellik’ olmadığını kanıtlayan en önemli unsurlardan biri, Salda Gölü Alt Havzası'nın ülkemizde kuş türleri için önemli bir yaşam alanı olması. Yapılan çalışmalarda bölgede 110 kuş türünün varlığı tespit edilmiş. Bunların 75 tanesi Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında. Salda Gölü bu sebepten kuş gözlemcileri için daha da büyük bir önem taşıyor

Beyaz kumul alanı ve turkuaz renkli suyu bu güzelliğe ‘’Türkiye’nin Maldivleri’’ yakıştırmasının yapılmasının sebebi. Gayet de yerinde bir yakıştırma. Aslında kıyısı kum değil. İçeriğinde bol miktarda magnezyum ihtiva eden çok küçük taşlar. Gölün içinde biraz ilerlediğiniz zaman yer yer çamurlaşmaya rastlayabilirsiniz. Bu çamur killi yapıda olduğu için bunu kullanarak çamur banyosu yapabilirsiniz. Ayrıca gölün suyu cildinize ve saçlarınıza iyi gelecektir. Güneşli bir günde göl kıyısından sonsuzluğa gidiyormuş gibi görünen sahil şeridine baktığınızda, Maldivler'de olmadığınızı anlamanızı sağlayacak tek şey etrafta tropik bitkilerin olmaması. Onun dışında beyaz kum, turkuaz su ve güneş üçlüsü her türlü insana mutluluk hormonu patlaması yaşatmaya yetecek güçte.

Salda Gölü'ne Nasıl Gidilir?

Gelelim en önemli mevzuya. Yani ulaşım konusuna. Salda Gölü, Burdur’a 76, Denizli’ye 96, Isparta’ya 107, Antalya’ya ise 160 kilometre mesafede. Eğer ulaşımı havayolu ile yapacaksanız bu üç seçenekten bize göre en rahat olanı Denizli’den Salda Gölü’ne gitmek. Zira Burdur’a direk olarak havayolu ile şu anki koşullarda gidemezsiniz. Antalya üzerinden gidiş, havayolu ulaşımı ile çok çok kolay olmasına rağmen, özellikle sezon içinde uçak biletlerinin çok pahalı olması ve sonrasında Salda ile arasında diğer noktalara göre daha fazla mesafe olması açısından maliyeti arttırıyor. Bu sebepten dolayı, havayolu ile Salda’ya ulaşmak için kullanabileceğiniz en güzel nokta Denizli.

Ayrıca Denizli Çardak Havalimanı-Salda arasındaki mesafe sadece 46 km. Denizli Merkez’e hiç uğramadan Salda’ya geçmek isterseniz, Çardak Havalimanı'ndan kiraladığınız aracınız ile sadece 1 saat içinde göl kıyısında bulabilirsiniz kendinizi. Ayrıca maliyeti de ciddi anlamda düşürmüş olursunuz.

Havayolu ile ulaşabileceğiniz bir diğer nokta ise Isparta. Eğer Isparta’da vakit geçirmeden uçaktan indiğiniz gibi Salda’ya geçmek isterseniz, yine havalimanından aracınızı alıp 1 saat 33 dakikalık bir yolculuğun sonunda hedefinize ulaşabilirsiniz. Ama Isparta’ya havayolu ile ulaşım ne yazık ki uçuşların çok sık olmaması ve sadece Türk Hava Yolları'nın buraya uçuş gerçekleştirmesi nedeniyle zor.

Antalya, Denizli ve Burdur’dan ulaşım sağlamak isteyenler eğer şahsi araç kullanmayacaklarsa bulundukları şehrin otogarından direk Yeşilova’ya giden minibüsleri kullanarak ulaşım sağlayabilirler. Aşağıda sizin için hazırladığım ulaşım seçeneklerini görebileceğiniz linkleri bulabilirsiniz.

Antalya şehir merkezinden ulaşım: En kısa rota 2 saat 18 dakika. 160 km.https://goo.gl/maps/HTnvSjULcXQ2

Antalya Havalimanı'ndan ulaşım: En kısa rota 2 saat 21 dakika. 167 km
https://goo.gl/maps/1yGNZFbDz8K2

Isparta şehir merkezinden ulaşım: En kısa rota 1 saat 42 dakika. 107 km
https://goo.gl/maps/yPde6g72T992

Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'ndan ulaşım: En kısa rota 1 saat 33 dakika. 110 km.
https://goo.gl/maps/w8W9S8aZH5u

Denizli şehir merkezinden ulaşım: En kısa rota 1 saat 22 dakika. 96 km. 
https://goo.gl/maps/vqxQn2umXmS2

Denizli Çardak Havalimanı'ndan ulaşım: En kısa rota 1 saat. 46 km.
https://goo.gl/maps/BswYXgVTRaC2

Burdur’dan ulaşım: En kısa rota 1 saat 11 dakika. 76 km. 
https://goo.gl/maps/aVZCWZiQqYn

Salda gölü, ülkemizde kamp yapılabilecek en güzel yerlerden bir tanesi. Bu sebeple, bence başka hiçbir konaklama alternatifi düşünmeden burada kamp yapın bence. Göl etrafında iki adet kamp alanı var. İlki Yeşilova Belediyesi Halk Plajı, diğeri ise Doğanbaba Halk Plajı. Doğanbaba Halk Plajı'nda tesis olmadığını öğrendim fakat detayları hakkında bilgim yok ne yazık ki. Kamp yapmak isterseniz aklınızda bulunsun. Zira öyle kafanıza göre bir yere çadırınızı kurup, ateşinizi yakıp keyif yapabileceğiniz bir yer değil göl kıyısı. Bunun da nedeni buranın doğal sit alanı olması. Öyle ki etrafta kamp alanları dışında kullanabileceğiniz tuvalet bile mevcut değil.

Otelde konaklamak isterseniz Yeşilova’da birkaç otel seçeneği mevcut. Konaklama konusunda yol gösterici bilgilere ulaşabileceğiniz bir linki de şuraya bırakayım: http://www.saldagolu.com/konaklama/

Salda Gölü çevresinde yiyecek içecek için çok fazla seçeneğiniz yok ne yazık ki. Yeşilova içinde seçenekler artıyor. Beyaz kumsalın başladığı yerde Maldivler Cafe ismindeki küçücük bir kafe var. Bu küçücük kafenin sahibi, Salda kasabasının yerlisi. Saf Ege şivesiyle konuşan dünya tatlısı bir teyze ve ailesi işletiyor. Dağlardan taze mantar ve kekik toplayıp bunları da satıyorlar. Göl manzarasına karşı bir şeyler içebileceğiniz en sevimli yer burası. Göl etrafında tuvalet bulunmadığını kendilerinden öğrendik. Kafenin içinde de yokmuş zaten. Çünkü izin verilmiyormuş. Çok da isabetli bir uygulama bizce.

Bunun dışında Doğanbaba’da ve gölün etrafını turlarsanız görebileceğiniz birkaç küçük işletme dışında burada çok fazla seçeneğiniz bulunmuyor. Fakat gitmeden önce hazırlık yaparak yanınızda birkaç küçük atıştırmalık ve içecek götürürseniz iyi edersiniz.

Salda Gölü'nde Ne Yapılır?

‘’Yav bacım tamam anladık, güzel, emmaaa nöörecez biz bu gölün etrafında?’’ sorusuna cevap olarak, bu cennet parçası gölde neler yapabileceğinizi maddeler hâlinde sıralıyorum.

1- Kampçılar, hazırlanın! Türkiye’nin en güzel kamp noktalarından biri burası. Fakat belirttiğim gibi öyle her bulduğumuz yere çadır kurmuyoruz. :)
Doğruca kamp alanlarına yöneliyoruz.

2- Beyaz kumların üzerinde uzuuun bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Saatlerce yürüyün, tepelere kadar çıkın. Onların da ötesine geçin ve gidebildiğiniz en uzun mesafeye kadar yürüyün. Çok sıcak bir günde terliklerinizi çıkarıp, gölün içinden yürümek kadar keyifli bir serinleme yöntemi olamaz. Ya da olabilir mi acaba? :D

 3- Evet, elbette olabilir. Salda Gölü'nde yüzülebiliyor. Fakat gölde yüzmekle ilgili çelişkili durumlar var. Az sonra sebebini açıklayacağım. Biz gölde bazı sebeplerden ötürü yüzmedik ama içimde kalmadı da diyemeyeceğim. Dediğim gibi riskleri ve dikkat edilmesi gerekenleri ben az sonra sıralayacağım. Ondan sonra yüzmek ya da yüzmemek sizin bileceğiniz iş. :)

4- Gölün etrafındaki yolda, aracınızla tur atabilirsiniz. Yer yer aracınızı sağa çekip araçtan inebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz. Göl manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Gölü biraz daha yüksekten izleyerek çay keyfi de yapabilirsiniz size kalmış. Gölün etrafında yaklaşık 40 kilometrelik yol var.

5- Bisikletiniz varsa, gölün etrafını motorlu araçla değil, bisiklet ile turlayabilirsiniz. Yoksa da üzülmeyin, Yeşilova Halk Plajı'ndan bisiklet kiralamanızmümkün.

6- Türkiye’de fotoğraf çekilebilecek en güzel yerlerden biri burası. Fotoğraf makinem olmadığı ve bu güzelliği sadece GoPro ile görüntülemekle yetinemeyeceğimi düşündüğüm için ben buraya gitmeden önce arkadaşımdan fotoğraf makinesini ödünç aldım. Çok da iyi yapmışım. :)

7- Beyaz adaları keşfedin. Kumsalda tepelere doğru çıktıkça çok daha rahat görebilirsiniz beyaz adaları. Aslında buraya gölün içinden yürüyerek ulaşılabiliyormuş ama bana riskli geldi. Zira gölün aniden derinleştiği yerler varmış. Yüzme bilmiyorsanız zaten hiç bulaşmayın. Tepelik yerlerden gayet güzel görebiliyorsunuz.

8- Gölün kıyısında konaklayacaksanız, çok erkenden kalkıp gün doğumunu izleyin. Yine aynı şekilde gün batımını da kaçırmayın.

9- Gölün eşsiz ekosisteminin nimetlerinden faydalanın. Herhangi bir yerde kolay kolay göremeyeceğiniz canlıları kendi habitatlarında gözlemleyin.

10- Yine doğa ananın mucizelerinden faydalanın ve kuş gözlemi yapın.

11- Kışı ayrı yazı ayrı güzel bu gölün. Bir de kayak merkezi var çünkü Salda’da. Eğer kışın burada bulunacaksanız kayak merkezine uğramayı ihmal etmeyin.

Bizim Salda Gölü'nde yapılacaklar listemiz bu şekilde. Tabii her gittiğimiz yerde olduğu gibi, Salda Gölü için de yapacağımız uyarılar var. Bunlara dikkat ederseniz, Salda gezinizde %100 memnuniyet garantiniz bizden. :) 

* İlk uyarımı Salda Gölü'nde yüzme konusuyla ilgili yapayım. Zira bana Salda ile ilgili en çok gelen soru ‘’Gölde yüzülebiliyor mu?’’ sorusu oldu. Ben açıkçası Salda için yola çıkarken, "O turkuaz suya kesinlikle balıklama dalmalıyım," diyordum. Fakat göl kenarına geldiğimizde ve suya adımımı attığımda hissettiğim yumuşak çamur tabakası, bu düşüncemden 180 derecelik bir dönüşle uzaklaşmama yetti. Zira bastığım toprağın bataklık etkisi yapmasından endişelendim. Daha sonra yukarıda sözünü ettiğim küçük kafenin sahibi olan aileden de öğrendim ki gerçekten bazı bölgeler bataklık etkisi yapabiliyormuş. Zaten çoğu yerde gölde yüzmenin yasak olduğunu belirten tabelalar var. Bu sebeple, ‘’Vay efendim bilmem kim girmiş yahu bir şey olmamış, girilebiliyormuş yani göle’’ ‘’Yok efendim siz yanlış biliyorsunuz, girilmez göle, bilmem kaç kişi boğulmuş,’’ gibi polemiklere gerek yok. Gölde yüzmek, tamamıyla sizin sorumluluğunuzda.

* İkinci uyarım yine gölde yüzme konusu ile alakalı. Göl bir anda derinleşiyor. Bu ani derinlik farklılıkları nahoş durumlara sebebiyet verebilir. Dikkatli olmakta fayda var. Yani demem o ki yüzme bilmiyorsanız sakın ha sakın, her ne sebeple olursa olsun göle girmeyin. Yüzme biliyorsunuz ama göl kenarında tek başınızaysanız yine girmeyin. Mutlaka kıyıda yüzme bilen ve sizi bekleyen birileri olsun.

* Gölde yüzme ile ilgili son uyarım su yılanları. Kıyılarda yürürken bir anda fark ediverdim gölde su yılanı olduğunu. Kıyıda gördüğüm yılanlar en fazla 10 santimetre uzunluğunda, tahminen yavrulardı. İlerleyip tepelere çıktıkça gördüm ki gitgide boyları uzamaya başlamış :) Böyle işte. Bütün bunlardan sonra size, ‘’Gölde mutlaka yüzün,’’ diyemiyorum. İçimde kalmadı değil ama ben girmeye cesaret edemedim. Fakat dediğim gibi göle girmek tamamen sizin sorumluluğunuzda.

* Haziran-Eylül arası dönemde Salda gezisi yapacaksanız yanınızda mutlaka güneş koruyucu bir ürün bulundurun. Gölün kıyısında yaklaşık 2 saat hiç durmadan yürüdük. Bu sürenin sonunda aynadaki suretlerimiz ile yan yana duran iki ıstakoz arasında 7 fark bile bulamazsınız. O kadar kötü kızardık.

* Gölün kıyısındaki yürüyüş, özellikle hava sıcaksa, biraz bunaltıcı olabiliyor. Hava esintili olsa bile sürekli güneş altında olmak insanı daha çok yoruyor. Bu sebepten yanınızda güneş gözlüğü ve şapka bulundurmanız sizi rahatlatacaktır. Özellikle güneş gözlüğü alabildiğine beyaz kumlardan yansıyan güneş ışınlarına karşı gözlerinizi korumanız için çok önemli. Hele ki renkli gözlüyseniz veya gözleriniz ışığa karşı duyarlıysa iki kat daha önemli. Zira gözlüğü çıkarıp güneşin ışınlarının geldiği yöne doğru bakmak istediğinizde önünüzü bile göremiyorsunuz.

* Göl manzarası izlemek veya yürüyüşten sonra biraz dinlenmek için oturmak istediğinizde, herhangi bir yerde sandalye ya da bank bulamayacağınız için katlanır sandalye ya da altınıza serecek bir örtü/havlu gibi gün kurtarıcı materyalleri hazırda bulundurun.

* Yanınıza bol miktarda su almayı ihmal etmeyin.

* Eğer yanınıza aldığınız yiyecek ve içecek var ise lütfen bunların artıklarını ve çıkan ambalaj atıklarını toplayıp göl kıyısından uzaklaştırmak için çöp poşeti bulundurun. Özellikle pet şişeleri lütfen göl kenarında bırakmayın.

* Yukarıda belirttiğim uyarı sigara izmaritleri için de geçerli.

* Hele ki göl suyuna çöp atmayı aklınızdan bile geçirmeyin.

* Kamp alanları haricinde göl kıyısında tuvalet bulmanız mümkün değil. Hatta onlarda bile olduğundan emin değilim. Sanırım sorduğumda orada bulabileceğimizi söylemişlerdi.

Yaşadığımız ülkenin cennet olduğunu doğruladığım yerlerden biri Salda Gölü oldu. Yazının başında da bahsettiğim gibi Salda ile ilgili bir yazı yazmak, tanıtımını yapmak acaba iyi bir fikir mi diye epeyce düşündüm. Çünkü ne yazık ki toplum olarak doğal kaynaklarımızı koruyup sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda hâlâ yeterince bilinçli değiliz. Aksine, bu konudaki cahiliyet gün be gün katlanarak artıyor. Eğer bundan 10 yıl sonra yeniden Salda’ya gittiğimde orayı birkaç hafta önce bıraktığım gibi bulamazsam, abartısız söylüyorum, üzüntümden kahrolurum. Yine de size güveniyorum. :)

Hepinize iyi yolculuklar…   

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
bir metalcinin gezi notları

Yazar Hakkında

bir metalcinin…

Sırt çantalı bir metalcinin gözünden...İstanbul...Türkiye...Bütün dünya