Ohri’ye sadece 29 kilometre uzaklıkta bulunan, muhteşem Ohri Gölü’nün doğduğu yer St. Naum’dayız.
Aziz Naum, 9. yüzyıl sonlarında yaşamış, Kiril alfabesini bulan Aziz Clement’in öğrencisi olan, tam anlamıyla misyonerlik görevi üstlenen, dönemin azizlerinden biridir. Lakin Müslümanların algısında Son Saltuk olarak da kabul edilir. Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’ın emriyle, hayatını kaybetmesinden yaklaşık 200 yıl kadar sonra Anadolu sözlü tarih bilgilerini taşıyan 3 cilt Saltukname eser basılmıştır. Sarı Saltuk’un hayatını anlatan Saltukname’dir bu.
Sarı Saltuk, Buhara’da doğmuş, rivayete göre tam olarak bilinmemekle birlikte Romanya’da hayatını kaybetmiş, o dönemde Avrupa ve Balkanların Müslümanlıkla tanışmasında rol oynamış erenlerden birisidir. Yaşarken, olağanüstü güçlere sahip olduğu, mucizeler yaşattığı söylenen bir kahramandır. Oturduğu yerden bir başka yerdeki birini kılıcıyla öldürebileceği söylenmektedir.
St. Naum Manastırı’nın içindeki şapelde Aziz Naum’un mezarının olduğuna inanılır. Ancak Müslümanlar Sarı Saltuk’un mezarı olduğunu düşünmekte ve uzun yıllardan beri bazı dönemlerde bu bölgeyi ziyaret etmektedirler.
Sarı Saltuk, ölmeden önce, hayatını kaybettiği zaman kralların ve farklı diyarlardan liderlerin gelip onun mezarına sahip olmak istediğini söylemiş ve şöyle bir talepte bulunmuş: İsteyen herkese yetecek kadar tabut hazırlansın ve o kadar sayıda adıma türbe yapılsın. İşte bu nedenle yeryüzünde Sarı Saltuk mezarı olduğu düşünülen sayısız yer vardır. Bunların arasında en çok kabul görenlerinden biri ise İznik’te bulunmaktadır.
Aziz Naum 910 yılında hayatını kaybetmişti. Aziz Naum Kilisesi’nin yapımına ise 906 yılında başlanmıştır. Kilise defalarca yangın görmüş ve yine defalarca restore edilmiştir. Sadece ibadethane ve dini amaçla kullanılan bir yapı değil, kimi zaman savaş döneminde hastane olarak, kimi zaman da eğitim amaçlı kullanılmıştır. Yonca mimarisine sahip, manevi hayat odaklı olarak inşa edilmiştir. Tüm gölün manzarasına sahip, küçücük bir tepeye konumlanmıştır.
Makedonya’nın denize kıyısı yoktur. Ülkeler arası geçiş, göl aracılığıyla da olsa mümkün değildir. 1912 Balkan Savaşları ile 1925 yılı arasında Arnavutluk sınırları içinde bulunan göl, iki ülke arasındaki iyi niyet anlaşması sonrasında Arnavutluk sınırının biraz geri çekilmesiyle Makedonya’ya dâhil olmuştur.
St. Naum Nehri’nde 2,5 euro ücret karşılığında, küreklerini genç arkadaşların çektiği 8 - 12 kişilik sandallarla 20 - 25 dakika kadar süren bir gezinti yapmak mümkün. Kesinlikle tavsiye ederim, doğa harikası bir bölge. Tam anlamıyla huzur ve sükûneti hissedeceğiniz bu eşsiz gezi esnasında suyun çıktığı kaynakları da görebilirsiniz kabarcıklar halinde. Gördüğünüz anda mutlaka ben de gitmeliyim diyeceğiniz yerlerden biri olan bu bölgede kartpostal havasında fotoğraflar çekeceğiniz de garanti ediyorum.
Tam karşısında bulunan gölde ise yüzme imkânı bulunmakla birlikte, ahşap masa ve oturma platformu da bulunuyor. Dinlenme amaçlı veya yüzmek istemeyip serin sularda oturmak isteyenler için yapılmış. Ben yüzmedim ama yüzenler suyun soğuk olduğunu söylediler.