Bu konu ile ilgili yazı yazma isteğim Romanya’da yaşamaya başlayıp lei kullanmaya alışmam ile ortaya çıktı diyebilirim. Şimdiye kadar hep bildiğimiz ve piyasada en çok erişim sağlayabildiğimiz ya da her yerde geçerliliği olan dolar veya euro’ya hepimiz aşinayız zaten ama lei sadece Romanya’da kullanılan bir para birimi ve onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği ise dolar karşısındaki değeri falan değil, plastikten yapılıyor olması.
Peleş Kalesi’ne ilk gittiğimde kalenin girişinin hemen önündeki çeşmeli havuzun içerisinde binlerce metal para ile birlikte yüzen kağıt paraları gördüğümde çok şaşırmıştım. Çünkü dünyanın her yerinde dilek dileyerek para atacağınız çeşmeler, havuzlar, göller var ama kağıt para atıldığına hiç şahit olmamıştım. O zaman “ya bu paralar kağıttan değil, plastikten yapılıyor” diye aydım diyebilirim. Düşünsenize yanlışlıkla cebinizde parayı yıkadınız ama çamaşır makinesinden sapasağlam çıkan, üstelik ne yaparsanız yapın buruşmayan, elinize de kirli hissi vermeyen bir para... 3 senedir kullanmaya o kadar alışmışım ki, şimdi ne zaman elime değişik bir para alsam hissiyatı çok değişik geliyor. Bu konu aklıma geldiğinde hangi ülkeler plastik paralar kullanıyor diye bir yazı yazayım istedim.
Plastik para kullanan ülkeler bakın hangileriymiş: Avusturalya, Brunei, Kanada, Yeni Zelanda, Kuveyt, Papua Yeni Gine, Fiji, Mauritius ve Vietnam, tabii ki bir de Romanya. Bu plastik paralara polimer para deniyormuş. (Bu arada bu listenin benim gitmeyi en çok istediğim ülkelerden oluşuyor olması da ayrı bir ironi.)
Avusturalya 1996’da polimer paraya geçmiş. Kanada 2011 yılından itibaren bütün kağıt paralarını bu yeni sentetik polimer teknolojisi ile değiştirmiş.
Bu arada işin enteresan tarafı şu: Baktığınızda sadece para değil kullandığımız banka kredi kartları, debit kartlar, mağaza kartları, cash kartlar hepsi plastikten üretiliyor.
Avusturalyalıların bu işi çok sevdiği kesin, düşünsenize yüzmeye ya da sörf yapmaya gideceksiniz paranızı mayonuzun cebine koyup istediğiniz kadar yüzebilirsiniz. Kanadalılar ise olayı bir tık ileri götürüp 2011’in kasım ayından bu yana bastıkları paralara bir de Maple şurup esansından eklemişler. Pancake kokan paralar ile dolaşmak acaba nasıl bir his? Derhal bir Kanada dolarına ulaşmalıyım diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.
Diğer birçok üründe dünya inanılmaz kirlendiği ve canlıların sağlığı tehlikeye girdiği için plastik kullanımından kaçınılmaya çalışırken paranın geleceğinin plastikte olması aslında çok ilginç. Tarih boyunca, örneğin Çin’de kullanılan deri paralardan metal çeşitlerine, oradan 1661’de kağıt paralara geçiş yapan dünya şimdi de belki plastik paralara doğru yol alıyor.
Plastik paraların iyi yanları ise ekstra güvenlik eklenebilmesi, uzun süre kullanılabilmeleri, kullanım süreleri uzun olduğu için para basma talebinin yarı yarıya düşmesi, böylece elde edilen enerji kazancı, lojistik olarak kağıttan daha az ağırlığının olması nedeniyle dağıtılmasının daha kolay olması, ve dönüştürebilir olması... Kağıt paralar çoğu kez binlerce parçaya ayrılıp atılırken, plastik para bahçe mobilyaları yapımında kullanılabiliyor örneğin.
Her ne kadar birçok iyi özelliği de olsa bazı özellikleri de kullanım zorluğu getirebiliyor. Örneğin bazen statik elektrik nedeniyle birbirine yapışması ya da tam tersine kolayca kayması gibi… Ama alışınca tekrardan kağıt parayı kullanmak gerçekten zor olabiliyor. Gelecekte belki de tüm ülkeler buna benzer ya da çok daha ileri teknoloji paralar kullanıyor olacaklar ya da kimbilir belki de hiç paraya ihtiyacımız kalmayacak…