Unesco Yaratıcı Şehirler Ağı

2017 yılını iyisiyle kötüsüyle artık geride bırakıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üzücü olaylar yaşandı elbette… Hepsini bu heyecanlı, umutlarla dolu günlerde unutalım. Gezimanya sayfamızın editörlerince şimdi vereceğim haber önceden duyuruldu ama gözden kaçıranlar için bir kez de ben ülkemiz için gurur verici bu haberi vermek istiyorum.      
 
Gezimanya yazılarımda zaman zaman UNESCO Dünya Mirasıve bu listedeki şehirlerden haberleri paylaşır, gezi yazılarımda da bu listede bulunan şehirlerimizi anlatırım. 2017 yazında sevgili Murat Özbilgi ile Bodrum’un “Sanat ve Kültür Köyü Dibeklihan”da “UNESCO Dünya Mirası Nedir? Türkiye’den ve Dünyadan Örnekler” konulu bir sunum ve bir de gezi fotoğrafları konulu bir sergi gerçekleştirdik. Çok ilgi çeken ve oldukça güzel, keyifli ve başarılı geçen gece sonunda çok güzel yorumlar alarak çok mutlu olduk.
 
UNESCO'nun Dünya Mirasları Listesi’nin yanı sıra, 2004 yılında kurulan “yaratıcılığı ve kültür endüstrilerini yerel kalkınma planlarının merkezine yerleştirmeyi ve şehirlerarası ortaklıklarla uluslararası düzeyde etkin birliğini gerçekleştirmeyi hedefleyen” bir programı da var: “Yaratıcı Şehirler Ağı”. Yaratıcı şehirlerden oluşan bu ağ, "Farklı bölgelerden, gelir düzeylerinden ve kapasitelerden şehirleri, yaratıcı endüstriler alanında çalışmak üzere bir araya getiren bir girişim" olarak tanımlanmakta.
 
Edebiyat, film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, gastronomi ve medya dallarında 7 farklı temadan oluşturulan UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na 2015 yılında Türkiye’mizden Gaziantep, gastronomi alanında kabul edilerek ilk ve tek temsilcimiz olmuştu.

2017’nin güzel haberi ise, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na eklenen 64 yeni kentten 3 şehir Türkiye'mizden: İstanbul, Hatay ve Kütahya. Böylece, 2017 de bu ağa 64 yeni katılım gerçekleşerek, 72 ülkeden 180 şehre ulaşıldı.
 
İstanbul "Tasarım Şehri" “Design”, Kütahya "Zanaat (çini) ve Folklor Şehri" “Crafts and Folk Art”, Hatay "Gastronomi Şehri" “Gastronomy” dallarında listeye girdi. 
 
Güzel İstanbul şehrimizin 8.500 yıllık geçmişinin yarattığı kültürel miraslar, geleneksel zanaatlarımız ve bu zanaatlarla uğraşan ustalarımız, küçük üreticilerin tasarımcılarla bir araya gelmesi, kaybolmakta olan zanaatları kayıt altına almak zaten en büyük hazine.

Antik Dönem’in “Kotiaeion”u, MÖ 3000 yıllarında kurulmuş medeniyetlerin ve kültürlerin harmanlandığı Kütahya’da, yüzyıllardır halkın geçim kaynağı olan, şehrin simgesi ve onu dünyaya tanıtan “Çinicilik” ve “el sanatları”, nesilden nesle aktarılarak özünü korumayı başardı ve sonunda ödülünü aldı.

Mutfağı ve zengin çeşitleri, dillere destan damak lezzetleriyle bu ödülü çoktan hak eden Hatay kentimiz de UNESCO tarafından taçlandırıldı. Gaziantep ile birlikte Hatay mutfağı da artık dünyanın en önemli mutfakları arasında yerini aldı.

Bu programın hedefleri; “yerel düzeyde kültürel mal ve hizmetlerin yaratılması, üretilmesi, dağıtım ve yararlanılmasını güçlendirmek, kadınlar ve gençler de olmak üzere özellikle kırılgan gruplar arasında yaratıcılık ve yaratıcı ifadeleri teşvik etmek, kültürel yaşama ulaşım ve katılımın, kültürel mallardan faydalanılmasının teşvik edilmesi, yerel kalkınma planlarına kültürel ve yaratıcı endüstrilerin dâhil edilmesi” gibi konuları kapsamakta.
 
Bu 3 güzel şehrimizle ne kadar gururlansak azdır. Bu güzel şehirlerimizi görmediyseniz gidip görün.
 
2018’de herkese bir kez daha, mutlu ve bol seyahatli günler...