Coğrafi konumu nedeniyle tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Sakarya, günümüzde İstanbul – Ankara arasında kalan konumuyla yoğun geçiş yollarında bulunur. Sakarya, doğal güzellikleri ile öne çıkan yerleşim yerlerinden biridir ve gezilecek görülecek yerler bakımından birçok seçenek sunar. Sakarya’da gezilmesi görülmesi gereken yerlerin bazıları il merkezinde olsa da özellikle doğal güzellikleri il merkezinden belli bir mesafede kalan Sapanca, Geyve gibi ilçelerle birlikte Karadeniz kıyısında Karasu ilçesi etrafında bulunmaktadır. İl merkezini bir gün gibi kısa bir sürede gezmek mümkün olsa da Sakarya ilinin sınırları geniş bir alanı kapsadığı için Sakarya’da gezilecek görülecek yerleri tamamen keşfetmek için en az iki gün ayırılması önerilmektedir.
Sakarya'da Gezilecek Yerler
Sakarya’da gezilip görülmesi gereken yerler il merkezi ile il sınırları içerisinde bulunan ve merkeze nispeten uzak kalan ilçelerde toplanmıştır. Doğal güzellikleriyle öne çıkan Sakarya’da görülebilecek yerler arasında; Türkiye’nin en uzun ikinci plajı olma özelliğine sahip Karasu Plajı, Karasu ile Kaynarca ilçeleri arasında kalan Acarlar Longozu, Akyazı ilçesine bağlı Acelle Yaylası, Sapanca ilçesine adını veren Sapanca Gölü, Arifiye ilçesinde Sapanca Gölüne bakan Gölbaşı Park ve Geyve ilçesine bağlı Doğançay Şelalesi ve daha nice doğal güzellikler bulunur. İl merkezinde görülecek noktalar arasında ise Çark Caddesi, Deprem Müzesi ve Sakarya Müzesi bulunmaktadır. Serdivan ilçesinde bulunan Beşköprü olarak bilinen Justinianus Köprüsü ise Sakarya’nın uzun tarihine dair en önemli kalıntılardan biridir.
Sakarya Müzesi: 1922 senesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi ile buluştuğu ve konakladığı ev, restore edilerek müze haline getirilmiştir. Tarihî binada arkeoloji ve etnografya olmak üzere 2 bölüm gezebilirsiniz. Yapının bahçesinde Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari parçalar, mezar taşları, sunaklar, yazıtlı taşlar, ostotek, pişmiş toprak erzak küpü ve sütün kaideleri teşhir edilir. Müzenin sergi salonunda ise tarih öncesi çağlar, Roma ve Bizans dönemine ait bir grup arkeolojik eser ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemine ait etnografik eserler ziyaret edilebilir. Ayrıca Atatürk’ün kişisel eşyalarından bir seçkiyi de yine Sakarya Müzesi’nde görebilirsiniz.
Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Çark Caddesi
Çark Caddesi, Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde il merkezinde bulunan, şehrin en işlek caddesidir. Günün her saati hareketli olan Çark Caddesi’nde birçok kafe, bar, restoran ve hediyelik alış veriş yapılacak mekân bulunmaktadır. Çark Caddesi, 17 Ağustos 1999 depreminde büyük zarar görmüşse de günümüzde tekrar toparlanmış ve Sakarya’nın adeta kalbi olmuştur. Eskiden araç trafiğine açık bir cadde olsa da günümüzde araç trafiğine kapalı ve sadece yaya trafiğine açık bir caddedir. Bir Sakarya seyahatinde ihtiyaç olabilecek her şey Çark Caddesi’nde bulunabilir. Çark Caddesi, şehirleri cadde cadde, sokak sokak yürüyerek keşfetmeyi sevenler için Sakarya’da gezilmesi görülmesi gereken yerler listesinde ilk sırada yer almaktadır.
- 1 view
Deprem Müzesi
Seyahatlerini müzesiz geçiremeyen seyahatseverler için Sakarya’daki en önemli duraklardan biri Deprem Müzesi’dir. 2000 yılında yapımına başlanan Deprem Müzesi, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde, 1. dereceden deprem bölgesi olan ve geçmişte büyük acılar atlatan Sakarya’da deprem olgusunu sürekli ve sıcak tutabilmek için 2004 yılında ziyarete açılmıştır. Müzede, Sakarya’da 1967 ve 1999 yılında gerçekleşen büyük depremler öncesi ve sonrası fotoğraflar sergilenmektedir. Müzede ayrıca suni deprem yaratan titreşimli elektronik bir stant ve sismograf gibi depremle ilgili diğer unsurlar tanıtılmaktadır.
İl merkezinde Cumhuriyet Mahallesi, Kavaklar Caddesi üzerinde bulunan Deprem Müzesi, haftanın her günü 08.00 – 18.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık ve giriş ücretsizdir.
Sakarya Müzesi
Sakarya’da müze gezmek isteyenlerin bir diğer tercihi de Atatürk Evi olarak da bilinen Sakarya Müzesi’dir. 1922 yılında Atatürk’ün annesi ile buluştuğu ve konakladığı bir yer olan Sakarya Müzesi’nin bulunduğu bina, 1967 yılı depreminde büyük hasar görse de 1983 yılında dış hattı aslına uygun bir şekilde, tekrardan inşa edilmiştir. 1999 depreminde ise eserlerde meydana gelen hasar yüzünden müze ziyarete kapatılmış ve çalışmalar sonucu 2003 yılında tekrardan ziyarete açılmıştır. Müzenin bahçesinde ve içinde Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari parçalar ve arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müzede, aynı zamanda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait etnografik eserler de bulunur. Müzeyi yaz dönemi boyunca 09.00 – 19.00 saatleri arasında, kış dönemi boyunca ise 08.00 – 17.00 saatleri arasında gezmek mümkündür. Giriş ücretsizdir.
- 1 view
Beşköprü
Sakarya’da görülmesi gereken tarihî yapıların başında Bizans döneminde yapılmış olan Beşköprü gelir. Asıl adıyla Justinianus Köprüsü olan ve Serdivan ilçesinin Beşköprü mevkiinde bulunan köprü, günümüzde bulunduğu mevkii nedeniyle daha çok Beşköprü olarak anılmaktadır. Dönemin Bizans İmparatoru Justinianus tarafından MS 558 – 560 yılları arasında yaptırılmış olan köprü, erken Bizans döneminin bir örneği olarak günümüze kadar sağlam gelebilmiştir. Köprü, Sapanca Gölü’nün sularını Sakarya Nehri’ne boşaltan Çark Deresi üzerine yapılmıştır ve 365 metre uzunluğundadır. 1995 yılına kadar taşıt trafiğine açık olan köprü, aynı yıl içinde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış ve taşıt trafiğine kapatılmıştır. 12 kemeri olan Beşköprü, tarihî yerleri görmeyi seven seyahatseverler için Sakarya’da görülmesi gereken en önemli yerdir.
Sapanca Gölü
Sapanca Gölü, Türkiye Cumhuriyeti’nin Marmara Bölgesi’nin doğusunda, Samanlı Dağları’nın eteklerinde, Adapazarı Ovası’nı İzmir Körfezi oluğuna birleştiren uzun bir çukurun doğu yarısında yer almaktadır. Gölün büyük bir kısmı Sakarya, batı kesimi ise Kocaeli ili sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bir zamanlar Marmara Denizi’nin bir parçası olan Sapanca Gölü, denizden ayrılıp tek başına tatlı su gölü haline gelmiştir.
Adres: Rüstem Paşa Mahallesi, Prof. Dr. Mehmet Abuç Caddesi, Sapanca/Sakarya
İstanbul ve Adapazarı’ndan özel araç ile TEM Otoyolu kullanılarak yaklaşık 2 saatlik bir yolculuk sonucunda Sapanca Gölü’ne ulaşmak mümkündür. Ayrıca Adapazarı’na şehirlerarası otobüs veya tren vasıtası ile ulaştıktan sonra otobüs ve minibüs gibi şehir içi ulaşım imkânları ile de Sapanca Gölü’ne ulaşım sağlanabilmektedir.
Sapanca Gölü, eski Türk kaynaklarında Ayan Gölü olarak geçmektedir. Fay hattının etkisi ile oluşmuş tektonik bir göl olan Sapanca Gölü’nün uzunluğu yaklaşık 16 kilometre ve yüzölçümü yaklaşık 42 kilometrekaredir. Ortalama derinliği 30 metre olan gölün en derin noktası ise 61 metredir. Gölün beslendiği ana kaynakların çoğunluğu ise gölün güneyinde yer alan Samanlı Dağları’ndan gelmektedir. Sapanca Gölü’nü besleyen ve yöredeki ormanların yaşam kaynağı olan başlıca dereler ise Eşme Dere, Keçi Dere, İstanbul Dere, Yanık Dere, Derbent Dere, Çiftepınar Dere, Aygır Dere, Arifiye Dere ve Maden Dere’dir. Göl kendine fazla gelen suyu ise doğu ucundan Çark Suyu aracılığı ile Sakarya Irmağı’na dökmektedir.
Yapılan çalışmalara göre 80 civarında kuş türünün gözlemlendiği Sapanca Gölü, yıl boyunca on binlerce kuşa konaklama imkânı sunmaktadır.
Sapanca Gölü, güçlü beslenme kaynaklarına sahip olmasından dolayı, kirlilikten diğer göller kadar etkilenmiş değildir. Fakat yer yer de olsa bir miktar kirlilik gözlenebilmektedir. Ölçümlere göre gölün suyu kış ve ilkbahar mevsimlerinde yükselmekte ve yaz mevsiminde düşmektedir. Bu dönemler arasında suyun yükseklik farkı ise 70-90 santim, bazı zamanlar ise 120-130 santim olarak belirlenmiştir.
Sapanca Gölü başta elmabaş patka ve Macar ördeği için önemli bir yaşam alanıdır. Gölde en fazla bulunan kuş türü ise sakarmekedir. Sakarmekelerin yediği bitkiler, sakarmekelerin yığınlar halinde avlanmasından dolayı göl üzerinde orantısız şekilde büyümektedir.
Gölde yaygın olarak görülen balık türleri ise yayın, sazan ve turnabalığıdır.
Sapanca Gölü, yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerine olan yakın bulunması sayesinde ulaşım için elverişli bir konumdadır. Çarpıcı bir doğanın içinde yer alan göl, şehir hayatının yorgunluğunu atmak için değerlendirilebilecek doğal bir alandır. Gölün yüksekliklerinde yer alan Arifiye Ormanı kamp ve piknik yapmak için güzel alanlara sahiptir.
Sapanca Gölü ulusal ve uluslararası sörf, yelken ve kürek yarışlarının da yapıldığı bir noktadır. Bu açıdan göl, birçok sporcu ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Ayrıca gölde kano ile de gezinti yapılabilmektedir.
Sapanca Gölü’nün çevresinde çok sayıda konaklama seçeneği mevcuttur. Birçok lüks otel ve kiralık villa ziyaretçilere hizmet vermektedir. Otellerin yanı sıra pansiyonlar da bulunmaktadır. Bölge turizm açısından gelişmiş olanakları ile geniş bir yelpazede konaklama seçeneklerine sahiptir.
- 1 view
Acarlar Longozu
Acarlar Longozu Nerededir?
Acarlar Longozu, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nin kuzeydoğusunda yer alan Sakarya ilinde bulunmaktadır. Longozun doğusu Karasu ilçesine, batısı ise Kaynarca ilçesine bağlıdır. Longoz, Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü yerden 6 kilometre batıda, Karadeniz’e ise 700 metre mesafede konumlanmaktadır. Türkiye’nin bir parça halindeki en büyük longoz (subasar) ormanı olan Acarlar Longozu'nun genişliği 250–1250 metre arasında değişir ve uzunluğu yaklaşık 7.5 kilometredir. Longoz oluşum bakımından tipik bir kıyı set gölüdür. Fazla gelen suları Okçu deresiyle Sakarya Nehri’ne dökülen Acarlar Longozu özellikle doğaseverlerin gezmek ve kamp yapmak için tercih ettiği eşsiz bir güzelliktir.
Acarlar Longozu’na Nasıl Gidilir?Acarlar Longozu’na ulaşım özel araçlarla sağlanabilmektedir. Bu yolla ulaşım sıkça tercih edilmektedir. İstanbul’dan özel araç ile gelirken, TEM otoyolundan Kandıra gişelerinden geçilip, Kandıra istikametinden devam edilir. Kandıra’ya ulaştıktan sonra Kaynarca - Karasu tabelaları takip edilip Karamüezzinler köyü tabelasından sola dönülerek Acarlar Longozu’na ulaşılabilmektedir. İstanbul’dan Acarlar Longozu’na ulaşım yaklaşık 3 saat sürmektedir.
Bir diğer seçenek ise Sakarya’ya şehirlerarası otobüsler ile geldikten sonra minibüs vasıtasıyla Acarlar Longozu’na gitmektir. Toplu taşıma araçları ile longoza ulaşmak için Kaynarca veya Karasu ilçelerine uğramak gerekmektedir.
Longoz'a ulaşmak için minibüsün yanı sıra otobüs de sıkça tercih edilmektedir. Karasu ve Longoz otobüs saatleri:
Karasu – Longoz saatleri: 9.20, 10.30, 11.30, 12.30, 13.30, 14.30, 15.30, 16.30, 17.30, 18.30, 19.30, 20.30
Longoz – Karasu saatleri: 8.00, 9.20, 10.20, 11.20, 12.20, 13.20, 14.20, 15.20, 16.20, 17.20, 18.20, 19.20
Karasu'ya ulaşım Sakarya merkezden 60 km civarı ve takribi 1 saat sürüyor.
- 1 view
Karasu Plajı
Karasu ilçe sınırları içinde bulunan Karasu Plajı, 15 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun ikinci plajıdır. İl merkezinden yaklaşık 2 saatlik bir yolculuk sonrası ulaşılan Karasu Plajı, İstanbul’a yakınlığı nedeniyle de yaz aylarında, özellikle hafta sonları tatilciler tarafından sık tercih edilen yerlerden biridir. Karadeniz kıyısı olması nedeniyle her daim yüksek dalgaların olduğu deniz yüzme açısından tehlikeli olsa da plajın güzelliği nedeniyle her daim doludur. Yaz aylarında iğne atsanız yere düşmeyeceği kalabalıkların olduğu plaja gitmek için en ideal dönemlerden biri turizmin biraz azaldığı eylül aylarıdır. Yerel halk tarafından plajın kumlarının bazı romatizma hastalıklarını iyileştirdiği düşünülmektedir. Plajda jet ski gibi aktiviteler yapma imkânı da bulunmaktadır.
- 1 view
Acelle Yaylası
Acelle Yaylası, Sakarya ili sınırları içerisinde görülecek doğal güzelliklerden bir diğeridir. Geniş, iğne yapraklı ağaçların olduğu yaylada orman gölü ve şimşirden oluşan ağaçlar da bulunur. Yaylanın doğal güzelliği nedeniyle yerel halk zaman içinde buraya yerleşmeye başlamıştır ve yayla günümüzde küçük bir köy halini almıştır. Yaylanın tam ortasından geçen Enişte Deresi, yaylaya su kaynağı sağlamaktadır.
Acelle Yaylası, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde bulunur. Şehir merkezine 70 kilometre uzaklıkta bulunan yaylaya merkezden yaklaşık 2 saatlik yolculuk sonrası ulaşılabilir. Akyazı ilçe merkezinin de 35-40 km uzağına konumlanmış yaylaya Akyazı’dan ulaşmak 1 saat alacaktır. Yaylaya giden yolların az bir kısmı asfalttır, asfalt yol sonrası stabilize yollardan Acelle Yaylası’na her türlü araç ile ulaşmak mümkündür.
- 1 view
Doğançay Şelalesi
Doğançay Şelalesi, Sakarya’da görülmesi gereken doğal güzellikler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Doğançay Şelalesi, doğal güzelliğini görmek isteyen günübirlik seyahatseverler ile birlikte dönem dönem kampçıları da kendisine çekmektedir. Sakarya il sınırlarında Geyve ilçesine bağlı Maksudiye köyünde bulunan şelale, şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunur. Yolun büyük kısmı asfalt olup, son 2 kilometresi toprak yoldur. Şelalenin suları üç kademeden aşağı akar. Deniz seviyesinden 600 metre yüksekte bulunan şelalenin etrafı doğa yürüyüşü yapmak istetenler için güzel bir trekking parkuru da sunmaktadır. 2013 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından tabiat parkı ilan edilen Doğançay Şelalesi, bozulmamış doğasıyla ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.
- 1 view
Gölbaşı Park
Sakarya halkının şehrin doğal güzelliklerinden en iyi şekilde faydalanması için il sınırları içerisinde birçok park bulunur. Bu parklardan en güzellerinden biri de Arifiye ilçesi sınırları içerisinde bulunan, Sapanca gölünü tepeden gören eşsiz manzarasıyla yerel halkın ve ziyaretçilerin ilgisini çeken Gölbaşı Park’tır. Park içinde yürüyüş parkurları, sosyal tesisler, çocuk parkı, piknik ve spor alanları gibi imkânlar yer almaktadır. Açıldığından beri Sakarya halkı tarafından büyük ilgi gösterilen park, hafta sonları piknikçi akınına uğrayarak en kalabalık anlarını yaşamaktadır. Parkın doğal güzelliğini ve huzurunu hissedebilmek için hafta içi veya hafta sonu daha sakin saatlerde ziyaret edilmesi önerilmektedir.
- 1 view
Kuzuluk Kaplıcaları
Kuzuluk Kaplıcaları, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yer alan bir yeraltı su kaynağıdır. Gün yüzüne çıkan şifalı su ile sağlık turizminin baş kaynağı olan kaplıcalar hem rahatlatıcı hem de şifa verici özellikleri ile bilinir. Türkiye bu anlamda zengin bir ülkedir.
- 1 view
Maden Deresi
Maden Deresi Sakarya şehrinin Karadeniz kıyısı bölgesinde yer alan Karasu ve Kocaeli arasında bulunan bir doğa harikasıdır. Uzunluğu yaklaşık 30 kilometre olan Maden Deresi, özellikle son yıllarda hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Çünkü doğayla baş başa kalabileceğiniz Maden Deresi çevresinde yürüyüş, piknik ya da trekking yapabilir ve çok güzel doğa fotoğrafları çekebilirsiniz.
Karasu Maden Deresi Tarihçesi- 1 view
