Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürdüğü lav ve küller, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılıyor ve ortaya Kapadokya yani Peri Bacaları çıkıyor. Günümüzde Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılan bölgenin yüzyıllar boyunca Hıristiyanlık’ın önemli merkezi olduğu biliniyor.
Bölgenin doğal güzelliğini coğrafi olaylar oluştururken, insanların da yüzyıllar boyunca eserleri ile bölgeye tarihi ve kültürel değerler kazandırmaya devam ettikleri görülüyor.
Kapadokya’nın "olmazsa olmazı" Peri Bacaları arasında dolaşarak gezim başlıyor. Göreme ve Ürgüp bölgelerinde bulunan Peri Bacaları yapıları ile insanı büyülüyor. Göreme Açık Hava Müzesi de 4. ve 8. yüzyılları arasında Hristiyanlık’ın Anadolu’daki yaşamına dair ziyaretçilere önemli bilgiler sunuyor. Üçhisar ise vadi üzerinde yayılan gelişen Kapadokya’nın tam aksine tepe üzerinde bulunuyor. Adeta bölgeyi koruyor ve kolluyor gibi…
Bölgenin kahve ve gri rengine bir ara yermenin zamanı geldi. Yeşil rengi ve Melendiz Çayı ile Ihlara Vadisi serinleme vakti! Burada akarsuyunun keyfini çıkarırken, etrafta bulunan tarihi kiliselerin yüzyıllara nasıl meydan okuduğuna şahit olabilirsiniz.
Sabah 5'te Göreme'den havalanan sıcak hava balonu, peri bacaları üzerinde eşsiz bir gün ışığı görüntüsü ile dolaşıyor. Çok heyecan verici bir deneyim yaşadım. Gökyüzünden Peri Bacaları’nın görüntüsünün hissettirdiklerini sözcüklere sığdırmak ve anlatmak çok zor…
Yazar Hakkında
Kadir CansiTürkçe - İngilizce içerik yazımı,Türkçe - İngilizce çeviri,sosyal medya yönetimi,sosyal medya takibi,dijital pazarlama konularına hakimim.Seyahat etmeyi çok seviyorum. :)
