Türkiye'de Kayak İçin Butik Bir Alternatif: Davraz

Sömestr geldi bile. Kayak merkezleri bu eğlenceli kış sporunu öğrenmek için can atan minikler, onların aileleri ve hem eğlence hem de sporla tatil yapmak isteyen üniversite öğrencileriyle doldu. Bu doluluk kayak ve snowboard sporlarının meraklılarının pek de tercih ettiği bir şey değildir. Onlar daha boş zamanlarda uzun uzun kayak yapabilecekleri, fiyatların biraz daha uygun olduğu zamanları tercih eder. Ama yine de sezonun ve ziyaretçilerin toplamına bakarsanız kayak merkezleri için sömestr döneminin en önemli dönem, sezonun zirvesi olduğunu söyleyebiliriz.

Peki Türkiye’de nerede kayak yapılır? Cevabı için uzun bir liste var elbette. Şuradaki sayfamıza bakabilirsiniz: Türkiye'nin En İyi 10 Kayak Merkezi 

Bu yazıda ise size alternatif bir destinasyondan bahsetmek istiyorum. Sabırla okumaya devam lütfen :)

Türkiye’de kayak yapabileceğiniz pek çok nokta var. Bursa’nın meşhur kayak merkezi, ta çocukluğumuzdan beri Türk filmlerinde seyrettiğimiz Uludağ herhalde ilk akla gelendir. Bugün ünlülerin de rağbet ettiği, en az kayak kadar gece hayatıyla da öne çıkan Uludağ’da sanatçıların sahne aldığı barlar, en az kayak merkezleri kadar çok ilgi çekiyor diyebilirim.

Uludağ en eski ve en ünlü merkez olsa da, Erzurum Palandöken, Kayseri Erciyes, Bolu Kartalkaya ve Kars Sarıkamış gibi kayak deyince akla ilk sırada gelen pek çok merkez var Türkiye’de. Bu noktaların hemen hepsinde kayak yapmış, eskiden de bu sporla ciddi anlamda uğraşmış biri olarak bu merkezlerin her birinden farklı bir keyif aldığımı söyleyebilirim. Ancak son dönemde adını sıkça duyurmaya başlayan bir merkez daha var ki, geçtiğimiz hafta yaptığımız ziyarette bir sonraki Türkiye kayak rotamız olmasına karar verecek kadar etkiledi beni. Isparta’nın Davraz kayak merkezinden bahsediyorum.

Isparta ilginç bir destinasyon. Eskiden Isparta deyince akla gül gelirdi. Son dönemde lavanta gülün önüne geçmeye başladı. Instagram lavanta bahçesinde hasır şapkayla poz veren elbiseli kadınlarla doldu :) İyi de oldu, gerçekten de hem gül, hem de lavanta bu şehrin alameti farikaları. Tabi Salda Gölü’nü de unutmamak lazım. Son dönemdeki popülerliği tartışılmaz.

Ama Isparta deyince aklınıza kayak gelir miydi? Her ne kadar Davraz’dan haberim olmasa benim gelmezdi. Bu son geziden sonra ise favori kayak merkezlerimden birisi oldu. Neden mi? Okumaya devam :)

Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’na inişimizden yaklaşık 45 dakika sonra Davraz kayak merkezine varmıştık bile. Kayak merkezinin yolu hem çok dik olmadığı için, hem de şehre yakın olduğu için ulaşım açısından pek çok diğer merkeze göre avantaj taşıyor. Yıllarca Kartalkaya’da kaza yüzünden yolda saatlerce beklemiş, Uludağ yolunda sis nedeniyle mahsur kalmış biri olarak söylüyorum ki bu avantajı hiç hafife almayın.

Davraz kayak merkezi 1650 metre rakımda yer alıyor. Bu hem bir avantaj, hem de dezavantaj. Avantajı otel tarafında havanın çok sert olmaması ve yukarıda bahsettiğim ulaşım kolaylığı. Dezavantajı ise bu rakımın ülkenin geri kalanındaki kayak merkezlerine göre biraz daha düşük kalması ve tabi biraz da bölge ikliminin etkisiyle sezonunun görece daha kısa olması. Davraz kayak merkezinde sezon 20 Aralık gibi başlıyor, 20 Mart civarında da sona eriyor.

Davraz’da kalacak üç tane tesis var. Bunların biri bizim kaldığımız Sirena Davras Otel. Gerek kapasite, gerek tesis olarak gayet yeterli ve biz çok memnun kaldık. Sömestr sezonu için bir şey söyleyemem ama sezonun geri kalanında Uludağ, Kartalkaya, Palandöken gibi merkezlere kıyasla daha az kalabalık olduğu için otelde rahat edeceğinizi söyleyebilirim.

Otelin 123 odası var. Odalar gayet geniş (kayak merkezlerinde pek de bulunmayan bir özellik), restoranı, şömine odası ve spa merkeziyle her türlü zaman geçirmeye de müsait. Şömine odasında çay ve kahve içebilmenin yanı sıra oyun salonunda da masa tenisi, bilardo ve bovling oynama imkanı var. Spa merkezleri de oldukça güzel. Uzakdoğulu masajcıların masaj hizmeti, sauna ve de yarı olimpik bir kapalı havuzları var. Yani hava kötüyken de iyi zaman geçirebiliyorsunuz. Restoranındaki yemekler ise oldukça güzeldi. Otelin kayak odasındaki ekipman ise bir hayli yeniydi. Kalacak diğer tesisler ise bir butik otel olan Isperia Davraz Otel ve de Süleyman Demirel Üniversitesi’nin tesisi. 

Davraz’da hem yeni başlayanlar, hem de ileri seviyede kayak ve snowboard yapanlar için tatmin edici pistler var. Toplam pist uzunluğu 22.5 kilometre. 2635 metrelik zirveye çıkmak için önce sandalyeli liftle ilk istasyona çıkıyorsunuz. Burada oldukça geniş bir kafe var. Kafede yalnızca kayakçıları değil, Isparta’dan ve çevre illerden gezinti amaçlı gelen halkı da göreceksiniz. Kayaktan yorulduğunuzda çay, kahve, sahlep, sıcak çikolata gibi içinizi ısıtacak bir sıcak içeçek alıp mola verebilirsiniz.

İlk istasyondan ya aşağıya doğru kayıp otel tarafına mavi ve kırmızı alternatif pistlerden kayarak dönebiliyorsunuz ya da kuzeybatıya doğru kayıp t-bar, yani kazma liftle çıkarak telesiyejle kayabileceğiniz bir diğer piste ulaşıyorsunuz. Üçüncü ve daha heyecan verici seçenek ise ikinci bir sandalyeli ve kapalı liftle (işte bu yüzden bubble yani köpük ismi vermişler) çıkarak 2344 metredeki son istasyona varıyorsunuz. Burası beni en çok etkileyen yer oldu çünkü dağın 2635 metredeki zirvesindesiniz. Kafanızı kaldırıp yukarı baktığınızda dağın sarp yamaçlarını görüyorsunuz, kafanızı aşağıya çevirip bakarsanız ne görüyorsunuz biliyor musunuz? :)

İşte Davraz’ın bence en büyük ayırdedici özelliği bu. Aşağıda Eğirdir Gölü manzarasına karşı kayıyorsunuz. Davraz bence Türkiye’nin en güzel manzaralı kayak tesisi. Aşağıya doğru kayarken sonsuz bir beyazlık veya yalnızca tesislerin görüntüsü değil, tepede (şansınız varsa) mavi gökyüzü, aşağıya doğru kıvrılarak giden pistler ve oteller bölgesinin görüntüsünün ardında ve tepelerin dekore ettiği müthiş manzarasıyla sizi Eğirdir Gölü’nün ışıltısı karşılıyor. Göl manzaralı kayak yapabilmek, Türkiye’de sadece Davraz’da mümkün.

Bizim Davraz’ı ziyaret ettiğimiz iki günün ilki hava açısından çok da şanslı değildi. Pek çok ekstrem sporun ve doğa sporunun kaderidir. Hava koşullarına bağlı olarak bazen kayak bile yapamazsınız. Bizim şansımız o kadar kötü değildi ama tam ilk istasyona çıktığımızda bubble lifti çalışmayacak kadar kötüydü hava. Bundan dolayı otel müdürümüz Mustafa Bey ve tesislerin teknik müdürü Ömer Bey bize tepe istasyonu göstermek için kar araçlarını tahsis ettiler. Kar aracının paletleri dönerken, tepeye tırmanmak gerçekten ilginç bir deneyimdi. Biz çok keyif aldık ama siz gittiğinizde aynı şeyi talep etmeyin olur mu? :)

Tepeye kar aracıyla çıktığımızda aşağıya doğru bakıp o müthiş manzaraya karşı fotoğraf çekmek şart olmuştu. Şu mutluluğuma bakar mısınız? :)

    

Günün geri kalanında aşağıdaki pistlerde kayak yaptıktan sonra o kadar da iyi olmayan havadan dolayı günün geri kalanını harcamamak için hemen strateji değiştirdim. Küçük yaşlardan beri kayak yaparım, hatta üniversitede bir ara kayak takımına bile girdim. Kayağı o kadar çok seviyorum ki her kayak merkezine gittiğimizde bir dakika bile kaçırmamak için sürekli kayak yapıyorum. İşte bu yüzden, yıllardır çok istememe rağmen snowboard öğrenmeye hiç vaktim olmamıştı.

Baktım ki ekipteki arkadaşlardan bir grup snowboard dersi alıyor, yukarılarda hava biraz daha bozmuş, kayak yapmak için çok keyifli bir hava yok. Ben de ayağıma bir snowboard takıp ders alan ekibe katıldım. 5 kişi bir sınıf olduk. Başımızda da Soner Hoca var. Antalya’da yaşayan, kışları Davraz’da ders veren bu genç hoca yalnızca işinde iyi değil, aynı zamanda oldukça da eğlenceli, ağzı iyi laf yapan biri. İlk snowboard öğrendiğinizde moraliniz bozulup da popo üstü çakıldığınızda, hocanızın esprili biri olmasının büyük avantajı var, güvenin bana :)

 

Soner hocanın çabasıyla, 44 yaşında ayağına ilk defa snowboard takmış biri olarak, 20 dakika kadar bir sürede yalnızca topuk üzerinde bile olsa hafiften snowboard yapmayı öğrendim diyebilirim. Tabi ki alınacak çok yol var ama diyorum ya, Davraz’a bu ilk gelişim ama son gelişim olmayacak. Çünkü bu muhteşem manzaralı tesislerde kayak yapmak istiyorum. Size de şiddetle tavsiye ederim. Kalabalık yok, fiyatlar görece uygun, tesisler gayet güzel, yemekler harika, kiralık malzemeler ve hocalar iyi. Davraz kayak merkezi, Türkiye’nin en güzel butik kayak deneyimidir. Nokta.

Eğer bu yazıdan etkilenip de Davraz’a kayak için gitmeye karar verdiyseniz size bir kaç pratik bilgi daha vereyim. Daha fazla detay için Isparta Davraz Kayak Merkezi rehberimizi (bu yeni hazırladığımız rehbere link) veya Davraz Kayak Merkezi’nin resmi sayfasını mutlaka ziyaret edin.

  • Kayak kıyafetiniz yoksa ve Sirene Davras Otel’den kıyafet kiralamak isterseniz günlük fiyatları 60 TL, epey uygun.
  • Kayak takımının günlük kirası 110 TL, snowboard için ise 120 TL ayırmanız gerekiyor.
  • Kayak dersinin saati 160 TL, snowboard 180 TL. Bu fiyatlar da yine diğer merkezlere göre daha uygun.
  • Zirveden aşağı kadar uçtan uca (pistleri birleştirerek) kaymak isterseniz, 9 kilometre kayabiliyorsunuz. Bu da fena bir rakam değil. Türkiye’deki en uzun pist, Palandöken zirvesindeki güney pisti, o da 12 kilometre.
  • Skipass fiyatları ise tek çıkış 9 TL, günlük sınırsız çıkış 45 TL. Ancak bu haftaiçi fiyatları, haftasonu sırasıyla 13 TL ve 85 TL oluyor. Eğer bir bilginiz yoksa bu fiyatlar diğer bazı merkezlerin yarısı kadar diyebilirim.
  • Eğer konaklamanız bir kaç günlükse uzun süreli skipass alabilirsiniz. 2 günlük 75 TL, 3 günlük 105 TL ve 4 günlük de 120 TL aldığınızda epey indirimli oluyor. Haftasonu fiyatları ise 2 günlük 130 TL, 3 günlük 155 ve 4 günlük de 185 TL.
İyi kayak veya snowboard yapan bir kış sporu meraklısıysanız da, yeni başlamayı düşünüyorsanız da Isparta uçak biletlerine bir bakmadan karar vermeyin derim. Çünkü Türkiye’nin en iyi butik kayak deneyimi burada, Isparta Davraz Kayak Merkezi’nde bulunuyor.