Makedonya'da Bulunan 10 Doğa Harikası

Köklü tarihi, doğal güzellikleri, lezzetli yemekleriyle nefes kesen bir coğrafyaya çeviriyoruz rotamızı: Makedonya’ya… Önceden kaleme aldığımız yazılarımızda Makedonya’nın pek çok özelliğine değinmiş ve harika bir turistik seçenek olduğundan bahsetmiştik. Bu seferki yazımızın konusu ise Makedonya’da bulunan 10 doğa harikası üzerine. Özellikle, manzara izlemeye doyamayanlar, doğa sporları yapmayı sevenler, kış turizminden vazgeçemeyenler ve adrenalin bağımlıları için Makedonya mutlaka değerlendirilmesi gereken bir seçenek. Balkanların gözde ülkesi Makedonya’da gezilecek, görülecek çok fazla yer var. Bu sefer doğal güzelliklerinden dem vuracak ve yanı başımızdaki bu harika ülkeye doğru bir yolculuğa çıkacağız. Hazırsanız başlıyoruz.

1. Matka Kanyonu

Başkent Üsküp’e 15 kilometre uzaklıkta bulunan Matka Kanyonu 5.000 hektarlık bir alana yayılmış bir doğa harikası. Bir Orta Çağ şehri olan Matka’dan günümüze kalmış olan kilise, manastır ve kale kalıntıları doğanın güzelliğiyle beraber ziyaretçilerine harika bir atmosfer sunuyor. Tarih ve doğanın ahengi gerçekten kayda değer. Burada bulunan Aziz Andrew Manastırı, 1389 senesine tarihleniyor. Matka Manastırı’nın da 14. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Bir başka manastır ise Aziz Nikola Manastırı ancak ne yazık ki ne zaman inşa edildiğiyle ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor, ilk olarak Osmanlı belgelerinde 17. yüzyılda buradan bahsedildiğini biliyoruz.

Matka Kanyonu deyince elbette sadece tarihinden bahsetmek olmaz. Doğanın sunduğu hemen hemen her türlü oluşum burada mevcut: Mağaralar, dağlar, nehirler, göller, çukurlar… Burada 35 metre derinliğinde iki çukur bulunuyor. Matka Gölü ise Makedonya’nın en eski yapay gölü olarak dikkat çekiyor. 130 kilometrelik Treska Nehri de buradan geçiyor ve su sporlarına oldukça elverişli. Tırmanış, yüzme ve balık tutma aktivitelerinin gerçekleştirilebileceği kanyon tam anlamıyla bir cazibe merkezi.

Matka Kanyonu; endemik yani kendisine has, bitki türleri ve hayvanlara da evsahipliği yapıyor. Balkanlara özgü 77 küçük kelebek türü bu kanyonda yaşıyor eğer yeterince şanslıysanız bu kelebeklere denk gelebilirsiniz. Ayrıca mağaralarda da önemli sayıda yarasanın yaşadığı biliniyor.

Matka Kanyonu’nu ziyaret etmeyi düşünenler otobüs, kiralık araç veya taksiyle rahatlıkla ulaşım sağlayabilirler.

2. Pelister Millî Parkı

17.150 hektar üzerine yayılmış olan Pelister Millî Parkı, Manastır’da (Bitola) bulunuyor. 1948 senesinde açılmış olan park Mavrovo Millî Parkı’ndan sonra Makedonya’nın en büyük ve en eski ikinci parkı.

“Pelister’in gözleri” adı verilen iki göl burada yer alıyor. Göllerden büyük olanı 2.218 metre küçük olanı ise 2.180 metre yükseklikte ve bu göz alıcı parkın sembolleri olarak kabul ediyorlar. Nehirler, su kaynakları ve akarsular bakımından oldukça zengin olan millî parkta su sporlarını da keyifli bir biçimde deneyimleyebilirsiniz. Bakımlı ve yemyeşil ağaçları, magma kayaları ve kuvars katmanlarıyla da bölge oldukça enteresan bir yapı sunuyor. Burada trekking yaparak pek çok doğal güzelliği keşfedebilir ve doğanın tadını sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Özellikle mayıs ve ekim ayları arasında Pelister Millî Parkı’nda bulunan piknik alanlarından faydalanabilirsiniz.

Park, Ohri Havaalanı’na 75 kilometre, Üsküp Havaalanı’na ise 170 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Manastır’a ulaştıktan sonra Pelister Millî Parkı’na kiralık aracınız ya da taksiyle ulaşmanız mümkün.

3. Mavrovo Ulusal Parkı

Adını Mavrovo kasabasından alan Mavrovo Ulusal Parkı, Makedonya’ya gittiğinizde kaçırmamanız gereken bir doğal güzelliktir. Shara, Deshad ve Bistra gibi Makedonya’nın en yüksek dağ zirvelerini barındıran Mavrovo Ulusal Parkı, ziyaretçilerine harika manzaralar sunar. Ülkenin en büyük ulusal parkı İçinde Mavrovo Gölü’nü ve bir de kayak merkezi barındıran Ulusal Park, sene boyunca çok popüler bir destinasyondur.

Hem kışın hem de yazın oldukça ilgi çekici bir doğal güzellik olan Mavrovo Ulusal Parkı, ziyaretçilerine tertemiz havasını, çağlayan şelalelerini ve nadir ağaç türlerinin bulunduğu yemyeşil ormanlarını gururla sunan bir rotadır.

Mavrovo Ulusal Parkı içinde bulunan Mavrovo Gölü, Makedonya’da bulunan en büyük yapay göl olmasıyla bilinmektedir. Yaz aylarında ziyaretçilerini tekne turları ve yüzme imkânı ile kendine çeken göl kışın bazen donar ve harika fotoğraf kareleri sunar. Gölün ortasında yarısı batmış halde bulunan kilise de oldukça ilgi çekicidir. Mavrovo Kayak Merkezi ise Balkanlardaki en güzel kayak merkezlerinden biri olmasıyla ünlenmiştir. Hem ileri düzeyde kayak bilenler hem de yeni başlayanlar için pistleri olan bu kayak merkezinde kasım ayından nisan ayına kadar Mavrovo’nun muhteşem doğasında kayak deneyimi yaşayabilirsiniz. Kayak dışında burada doğa yürüyüşü ya da hiking yapabilir, bisiklete binebilirsiniz. Üsküp’ten 100 kilometre yani yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunan Ulusal Park, Makedonya’ya gittiğinizde kaçırmamanız gereken doğal bir güzelliktir.

4. Şar Dağları ve Popova Shapka

Şar Dağları ya da Makedonca ismiyle Šar Planina, Makedonya’nın batısı ve Kosova’nın güneyi boyunca uzanan 75 kilometre uzunluğunda bir dağlar bütünüdür. Balkanların en heybetli ve geçilmez dağları arasında bulunuyor. Makedonya'daki en popüler kış kayak merkezi olan ve yazının devamında detaylarını bulabileceğiniz Popova Shapka, Şar Dağları üzerine, deniz seviyesinden 1.780 metre yukarıda bulunuyor. Üsküp'ün 35 km uzağında ve asfalt yollar aracılığıyla rahatlıkla ulaşılabiliyor.

Şar Dağları; akarsular, nehirler, ormanlar ve buzullar açısından da oldukça zengindir. Bitki örtüsü bakımından ayrıca çok verimli olduğunun da altınız mutlaka çizmemiz gerek. Şar Dağları’nın yamacında bulunan pek çok yerde bu sebeple yüksek kalitede peynir ve süt ürünleri rahatlıkla bulunabiliyor.

Kalkandelen’den (Tetovo) 21 kilometre, Üsküp’ten ise 70 kilometre uzaklıkta bulunan Popova Shapka ise Makedonya’nın ilk kayak merkezi olarak biliniyor. Şar Dağları’nda bulunan merkez, deniz seviyesinden 1.800 metre yüksekte bulunuyor ve kasım ayından nisan ayına kadar kayak yapılabilen bir yer olmasıyla kayakseverlerin kalbinde yer etmiş harika bir merkez.

Her yaştan, deneyimli-deneyimsiz herkes için pist olanakları sunan Popova Shapka, özellikle kışın Makedonya’yı ziyaret etmeyi düşünenler için ideal bir merkez olacaktır. El değmemiş doğasının manzaralarını ziyaretçilerine sunan Popova Shapka, hem kayak hem de snowboard yapmak isteyenlerin tercih edebileceği bir destinasyon olarak göze çarpıyor.

5. Doyran Gölü

Makedonya ve Yunanistan’ın sınırlarını paylaşan Doyran Gölü (Dojrana Gölü), Makedonya’nın doğal güzelliklerinden biridir. Yıl boyunca pek çok kişinin ziyaret ettiği göl, ülkenin güneydoğusunda yer alır. Etrafında birçok konaklama olanağının bulunması dolayısıyla hem günübirlik geziler için uygun olan gölü dilerseniz Ustrumca seyahatinizde de ziyaret edebilirsiniz. Bu gölün adının bir de hikâyesi vardır. Bir Osmanlı generali Dojrana adlı bir Makedon kızına âşık olur ama bu kız kendisini sevmemektedir. Bir pazar günü gölün kenarındaki geleneksel bir buluşmada, Dojrana kendi âşık olduğu genç Labin ile dans ederken Osmanlı generali gelir. Gördükleri karşısında sinirlenen Osmanlı generali, Dojrana’nın dans ettiği genci yaralar. Genci kurtarmak isteyen Dojrana ise âşık olduğu Labin’i gölün kenarına doğru sürükler. Osmanlı generalinden ve korumalarından kaçmak için Dojrana ve sevgilisi göle girip yüzmeye başlarlar ve hiçbir zaman geri dönmezler. Gölün adının da bu hikâyedeki Dojrana’dan geldiği söylenir.

Ülkenin önemli gölleri arasında bulunan Doyran Gölü burada yapılan geleneksel balıkçılık ile de ünlenmiştir. Makedonya’da bulunan 3 doğal gölden biri olan Doyran’da Mandra adı verilen balıkçılık kulübeleri bulunmaktadır. Gölün içinde birçok balık çeşidi bulunmakla beraber gölü ziyaret etmeyi seven karabataklar başlarda buradaki balıkçılar tarafından gölde bulunan balıklarla beslenmiştir. Beslenmelerinden sonra gölde yaşayan balıkların atılan yeme gelmesi için bu kuşlar adeta bir yol gösterici olmuşlar ve balıkçılık faaliyetlerine yardımcı olmuşlardır. Siz de hakkında birçok geleneksel hikâye anlatılan bu doğal güzelliği görmek isterseniz Nov Dojran’a giderek gölü ziyaret edebilirsiniz.

6. Kozjak Gölü

Üsküp’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Kozjak Gölü, ülkenin Treska Nehri üzerinde bulunan en büyük yapay gölüdür. Şehrin karmaşasından kaçmak ve bir tatlı huzur almak için Jasen (Yasen) Bölgesi’nde yer alan Kozjak Gölü mutlaka değerlendirilmeli zira burada balık tutmanın keyfini yaşayabilir ve manzaranın güzelliğiyle sorun ve sıkıntılarınızdan rahatlıkla uzaklaşabilirsiniz. 32 kilometre uzunluğunda ve maksimum derinliği 130 metre olan göl çevresinde tek başınıza gezebileceğiniz gibi turlara da katılabilirsiniz.

Burada bulunan Urnat Kamen’i de ziyaret etmenizi tavsiye ederiz, buraya gitmek için geçmeniz gereken dağ yolunun Makedonya’nın hatta dünyanın en güzel yollarından biri olduğunu söylemeliyiz.

7. Ohri Gölü

Makedonya deyince belki de akla ilk gelen destinasyonlardan biri elbette ki Ohri Gölü. Bu gölü tanımlamak için dünyanın en güzel sıfatlarını bir araya getirsek de ne yazık ki yetersiz kalıyor.

Ohri Gölü, Avrupa’nın en eski ve en derin gölleri arasında bulunuyor ve Ohri’yle beraber UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunuyor. Dünyada en fazla biyoçeşitliliğin bulunduğu yer olarak kabul edilen Ohri Gölü’ne ulaşmak hiç de zor değil. Başkent Üsküp’ten 2,5 – 3 saat süren bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz gibi, Ohri Aziz Pavlus Havalimanı’ndan da yaklaşık 20 dakika gibi kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.

Buram buram Orta Çağ kokan güzel Ohri ve muhteşem Ohri Gölü, özellikle yaz aylarında turistlerle ve tatilcilerle dolup taşıyor. Kıyı şeridi bulunmayan Makedonya’da denizin eksikliği kesinlikle hissedilmiyor zira göl çevresindeki kafeler, plajlar, restoranlar ve dönemsel etkinlikler sahil kasabası hissini sonuna kadar yansıtmaya yetiyor.

8. Galicica Milli Parkı

Yaz-kış doğal güzellikleri ile adından söz ettiren Makedonya, ziyaretçilerine huzurlu ve doğa ile iç içe bir tatil imkânı sunmaktadır. Galicica Dağı’nda yer alan Galicica Millî Parkı da Makedonya’ya geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken doğal güzelliklerden biridir. Zengin florası ve faunası sayesinde millî park ilan edilmiş olan Galicica, Ohri Gölü ve Prespa Gölü arasında 227 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Günümüzde Makedonya’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri konumunda olan Millî Park, Akdeniz ikliminden de etkilendiği için hem yazın hem de kışın tercih edilen turistik bir destinasyondur. Burayı yazın ziyaret etmek isteyen seyahatseverler oksijen deposu bu alanda huzur dolacaklar. Dilerseniz yaz aylarında burayı ziyaret edip doğada yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilirsiniz.

Aynı zamanda yaz aylarında burada kamp yapma olanağı da mevcuttur. Ohri Gölü ve Prespa Gölü manzarasında kamp yapmak kim istemez ki? Sakinliğin ve yeşilin doğru adresi diyebileceğimiz Galicica Millî Parkı, yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da güzeldir. Kış aylarında karlar ile kaplanan bölgede muhteşem bir doğa içinde kayak yapma imkânı bulabilirsiniz.

9. Kozuf Dağı

893 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Kozuf Dağı’nın yüzde 80’lik kısmı Makedonya sınırında, kalan yüzde 20’lik kısmı ise Yunanistan sınırında bulunmaktadır. Makedonya ile Yunanistan arasında bulunan Kozuf Dağı’nı Makedonya’daki diğer dağlardan ayıran özelik, Ege’nin Akdeniz’den gelen Akdeniz ve karasal iklim dalgalarına direkt olarak maruz kalan ilk doğal bariyer olmasıdır. Bu sayede de yıl içinde her zaman burayı ziyaret edebilirsiniz.

Bu dağ aynı zamanda su potansiyeli oldukça yüksek olan birçok nehrin de doğduğu yerdir. Doğaseverlerin hayran olacağı Dosnica Nehri de bunlardan biridir. Makedonya’nın en güzel ve en temiz nehirlerinden biri olarak gösterilen Dosnica Nehri’ne hayran olacağınıza emin olabilirsiniz. Burayı ziyaret etmek için en önemli nedenlerden biri ise Makedonya’nın en yeni kayak merkezlerinden birinin burada bulunmasıdır. Ormansız ve modern kayak pistlerini içinde barındıran Kozuf Kayak Merkezi, kayakseverlerin kaçırmaması gereken pistlere sahiptir. Kayak ile ilgilenmeyen ziyaretçiler için de aktiviteler bulunan Kozuf Dağı’nda dağ bisikleti sürebilir, binicilik, yamaç paraşütü ve yürüyüş aktivitelerine katılabilirsiniz. Aynı zamanda harika nehirlerin yolunuzu keseceği bir yürüyüşte ormanlar içine girerek doğa ile iç içe zamanlar geçirebilirsiniz.

Dağın yamaçlarında ise doğal bir spa olan Smrdlivavoda bulunmaktadır. Dileyenler bu spa’da günün yorgunluğunu atabilir, birçok hastalığı tedavi ettiği bilinen mineralli sularında rahatlayabilir.

10. Prespa Gölü

Bir kısmı Arnavutluk ve Yunanistan’da bulunan ve Balkanların en yüksek tektonik gölleri arasında sayılan 259 kilometrekarelik Prespa Gölü’nün 190 kilometrelik büyük kısmı Makedonya sınırları içerisinde bulunuyor. Doğal yer altı kanalları aracılığıyla Prespa Gölü, kendisinden 150 metre kadar alçakta olan Ohri Gölü’nü de besliyor, Esasen Prespa Gölü, büyük ve küçük olmak üzere iki tane. Makedonya sınırları içerisinde bulunan ve bahsi geçen göl Büyük Prespa Gölü. Küçük Prespa Gölü ise Makedonya sınırları içerisinde bulunmuyor.

Gölün çevresi; yürüyüşler yapmak, bisiklete binmek ve manzaranın tadını çıkarmak için harika bir atmosfer sunuyor. Ayrıca, 200 civarı kuş çeşidinin doğal yaşam alanını oluşturan Prespa Gölü’nde muhteşem koyların ve berrak suyun keyfini sürebilirsiniz. Yolunuz Ohri’ye düştüğünde hemen 30 kilometre yakınında bulunan Prespa Gölü’nü de ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederiz.

Bu sefer yolumu nereye düşürsem diye düşünüyor, büyük harcamalardan kaçmak ve vizeye para ödemek istemiyorsanız Makedonya’nın ne kadar cazip bir rota olduğunu hatırlatmamızda fayda var. Yazın, bahar aylarında ya da kışın fark etmeksizin tarihin ve doğanın güzelliğini çıkarmaya hazırlanın. Şimdiden iyi yolculuklar…

Detaylı bilgi için www.macedonia-timeless.com'u ziyaret edebilirsiniz.