Bir Günde Cenevre

Cenevre’ye ilk gidişim 2009 senesinde olmuştu. O dönem tek başıma önce Fransa’nın Lyon kentine gitmiş, oradan trenle Cenevre’ye geçmiştim ve bu kente girişte beni en çok büyüleyen şey yeşilin bin bir tonunu görmek olmuştu. İkinci seyahatim ise 2013 senesinde ailemle birlikte çıktığımız büyük İsviçre seyahati sırasındaydı. Bu kez Bern’den Luzern’e, Montrö’den Zürih’e, Basel’den Cenevre’ye kadar İsviçre’yi adım adım gezmiştik. Bu Cenevre seyahatimde ise kentin sakinliği ve kişilerin birbirine olan saygısı beni çok etkilemişti.

Bu anlatacağım ise Murat ile birlikte Cenevre’ye yaptığımız seyahat. Amacımız hem Cenevre’yi dolaşmak, biraz ortamın tadına varmak, hem de Cenevre’ye yaklaşık 1 saat 45 dakika mesafedeki Villars-sur-Ollon’da kayak tatili yapmaktı.

UÇUŞ BiLGİLERİ

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Eğer direkt Cenevre’ye gidiyorsanız Cenevre’ye haftanın her günü direkt uçuşlar olduğunu unutmayın. Türk Hava Yolları ile her gün Cenevre'ye uçuşunuzu aktarmasız olarak gerçekleştirebilirsiniz. Hem hafta içi hem de hafta sonu günün farklı saatlerinde yaklaşık 3 saat içinde İstanbul'dan Cenevre'ye ulaşabilirsiniz.

İsviçre’nin güneybatısında yer alan Cenevre, Leman Gölü kenarında, Alpler ve Jura dağları arasında konumlanmış. Fransa’ya komşu olduğundan burada sıklıkla Fransızca duyacaksınız. Nüfusun büyük çoğunluğu yabancılardan oluşuyor. Özellikle sınır komşusu Fransa’dan buraya günübirlik çalışmaya gelenlerin sayısı da hiç az değil.

İsviçre’nin en kalabalık ikinci kenti olsa da şehirde bu kalabalığı kesinlikle hissetmiyorsunuz, çünkü her şey çok sistematik.

Cenevre Cointrin Havaalanı ile Cenevre kent merkezi birbirine çok yakın, araları yaklaşık 5 kilometre. Havalimanından her 15 dakikada bir kalkan10numaralıotobüs sizi doğruca kent merkezine götürüyor. Her 10 dakikada bir ise tren var. Havaalanından trenle kent merkezine yolculuk süresi sadece 6 dakika.

Cenevre tren garı ise oldukça lüks bir AVM’den farksız. Kentin tam göbeğinde yer alıyor.

Buradan başka bir bölgeye gitmek isterseniz merkez tren istasyonundan gideceğiniz bölgeye bilet alabilir ya da gar çıkışındaki otobüsleri tercih edebilirsiniz. Şehir içi ulaşımda tramvay ve otobüs mantıklı seçenekler. Ayrıca eğer günlük bilet alırsanız bu biletlerin Leman Gölü üzerinde yolcu taşımacılığı yapan taksi botlarda da geçerli olduğunu unutmayın. Biletleri ise her istasyonda bulunan makinalardan, yabancı diliniz olmasa bile, rahatlıkla alabilirsiniz.

Eğer Cenevre’den birkaç saatiniz ve elinizde valiziniz varsa hiç dert etmeyin. Tren garı içinde yer alan bagaj saklama dolaplarına valizinizi bırakabilirsiniz. Bu dolapları kullandığınız süre ve valizinizin boyutuna göre ödeme yapıyorsunuz.

Biz de Murat’la birlikte elimizdeki çantaları bırakıp özgür kaldıktan sonra doğruca kent merkezinden keşfe başladık.

CENEVRE

Gardan çıktık, tam karşımızda Mont-Blanc Caddesi (Rue de Mont-Blanc) var. Öncelikle günü planlamak için bu caddede yer alan kafelerden birine geçtik ve birer kahve eşliğinde rotamızı belirledik. Bir plan yaparak gezmek kesinlikle çok vakit kazandırıyor. Kafeden çıkıp 150 - 200 metre Leman Gölü’ne doğru yürüdüğümüzde sol tarafta karşımıza büyük bir bina çıktı. Burası Eski Postane Binası.

Günümüzde bu binanın bir bölümü turizm bilgilendirme merkezi olarak hizmet veriyor.

Rotamız hazır ancak biraz bilgi almak da hiç fena olmaz diyerek merkeze uğradık. Buradan gideceğimiz bölgeler hakkında detaylı bilgi aldık ve harita temin ettik.

Caddeden Leman Gölü’ne doğru yürümeye devam ederken ister istemez gözümüze saat dükkânları çarptı. Ne de olsa burası “Zamanın Şehri” aynı zamanda dünya saatçilik sektörünün de merkezi. Tabii unutmadan, bu cadde boyunca meşhur İsviçre çakılarının da satıldığı çok sayıda mağaza görüyoruz.

Biraz devam ettiğimizde karşımıza Mont Blanc Köprüsü çıkıyor. Eğer şanslıysanız buradan şehrin simgesi olan Jet d’eau isimli fıskiyeyi görebilirsiniz. Suyunu 140 metre yüksekliğe fışkırtabilen bu fıskiye Cenevre Gölü'nün Rhone Nehriyle birleştiği yerde bulunuyor. Biz bu seyahatimizde maalesef göremedik ancak daha önceki seyahatlerimde görme fırsatım olmuştu. Bu dev fıskiye sadece bu köprü üzerinden değil, neredeyse kentin her yerinden görülebiliyor.

Mont Blanc Köprüsü üzerinde yürürken göreceğiniz bir diğer güzel şey ise nehir kenarında dolaşan kuğular ve ördekler. O kadar insana alışmışlar ki, köprünün yanından yanı başlarına kadar inseniz de kaçmıyorlar.

Cenevre yukarıdan

Köprünün batı tarafında yer alan Rousseau Adası ve adanın ortasındaki Rousseau heykeli de kesinlikle görülmeye değer.

Cenevre gölü

Cenevre jean jacques rousseau heykeli

Köprüyü geçtiğimiz gibi sol tarafta meşhur İngiliz Bahçeleri (Jardin Anglais) yer alıyor.

İngiliz Bahçesi

Cenevre İngiliz Bahçesi

Bu park alanı Leman Gölü kıyısında ve oldukça düzenli. Park alanı içinde 1955 senesinde yapılan tüm ülkenin 1815’te birleşmesini sembolize eden Ulusal Anıt’ı ve kentin simgesi olan Çiçek Saati’ni görebilirsiniz. Güneş enerjisi ile çalışan saatin saniye kadranı tam 2,5 metre. Her mevsim mevsime göre çiçekleri değiştirilen saat kenti ziyaret eden tüm turistler tarafından da fotoğraflanan bir nokta.

Cenevre çiçek saati

Cenevre çiçek saati tuğçe ve murat

Bu noktada Murat saatini ayarlamayı ihmal etmedi.

cenevre çiçek saati tuğçe ve murat

Daha önceki ziyaretimde Çiçek Saati’nin bulunduğu bölgeyi sabah saatlerinde ziyaret etmiştim. Park çevresinde spor yapan o kadar çok Cenevreli vardı ki… Gerçekten Cenevreliler spora çok düşkün. Şehirde koşu ve yürüyüş yapılabilecek çok sayıda park (Bazıları: Bastions Parkı, Eaux Vives Parkı, Alphin Bahçesi, La Grange Parkı), üzerinde kano yapılabilecek nehirler, yatçılık yapılabilecek göl ve yaz aylarında trekking ve binicilik, kış aylarında kayak yapmaya olanak tanıyan Jura ve Alplerle çevrili. Haliyle burada yaşayan birinin en az bir sporu yapıyor olması da kaçınılmaz.

cenevre gölü

Özellikle yaz aylarında yapılan en önemli aktivitelerden biri Leman Gölü üzerinde sandal ya da tekne kiralayarak gezmek ya da burada yapılan birkaç saatlik panoramik tura katılmak. Cenevre’de Leman Gölü’nde her sene ağustos ayında Bol d'Or yat yarışları düzenlendiği için Cenevre yılın en kalabalık zamanlarını bu dönem yaşıyormuş.

Cenevre rue du marche

Parkı ziyaretimiz sonrası Cenevre eski şehir bölgesine gitmek üzere yürümeye başlıyoruz. Sırtımızı İngiliz Bahçelerine verip dümdüz yürüdüğümüzde öncelikle Cenevre’nin en ünlü alışveriş caddesi olan Rue de Marche’a geliyoruz. Oldukça geniş olan bu caddenin tam orta yerinden tramvay yolu geçiyor. Sağlı sollu sıralanmış lüks mağazalar, şık kafeler, çikolatacılar oldukça davetkâr.

Cenevre rue du marche

Buradan sonra biraz daha tepede yer alan eski kente doğru yürüyüşe geçiyoruz. Eski kent merkezinde yer alan Saint Peter's Katedrali (Cathédrale de St Pierre) de kentin diğer sembolik yapısı.

Cenevre st peter katedrali dış

Roman ve Gotik tarzda inşa edilmiş olan katedral aynı zamanda 1536 - 1564 seneleri arasında John Calvin’in vaaz verdiği yer.

Cenevre st peter katedrali dış

Cenevre st peter katedrali dış

Katedral’in arka tarafına doğru yürüdüğümüzde ise tepeden Cenevre manzarasını fotoğraflıyoruz. Özellikle bahar ve yaz aylarında Katedral’in önünden mini turistik trenler bölgede tur yaptırıyorlar ancak kış aylarında bu turlar çok yaygın değil.

Katedralin çevresinde 2007 senesinde Avrupa Müze Ödülü almış olan Uluslararası Reform Müzesi (Musee International de la Reforme) görülebilir. Biz bu bölgede Maison Tavel müzesini ziyaret ettik. Burası da kent tarihinin anlatıldığı tarihi bir yapı.

maison tavel dış

maison tavel iç

maison tavel tuğçe

Müzenin içerisinde özellikle dikkat ettiğimiz ise Cenevre tarihini anlatmak için kullandıkları teknolojik görüntüleme düzeneği oldu. Adeta 3 boyutlu bir film izler gibi şehrin tüm geçmişini izliyorsunuz.

maison tavel iç heykel

maison tavel görüntüleme

maison tavel saat

Maison Tavel müzesinde İsviçre ve Cenevretarihiyle ilgili değişik detaylar ve çeşitli objeler var. Eski kapılar özellikle ilgimizi çekti. Murat kapıları çala çala ilerledi müzenin içinde.

maison tavel kapılar ve murat

Müze çıkışında Cenevre Belediye Binası’nın bulunduğu sokaklarını İsviçre bayraklarının süslediği caddeden geçerek tepenin diğer tarafına yöneliyoruz. Tepeden aşağıya doğru sağ taraftan inmeye başlıyoruz.

cenevre belediye caddesi

İndiğimiz meydan Place de Neuve, yani Yeni Meydan. Bu meydanın ortasında ünlü General Guillaume Henri Dufour'un heykelini görüyoruz. Meydanı ise Victoria Konser Salonu, Büyük Tiyatro, Rath Müzesi ve Cenevre Konservatuarı çevreliyor.

cenevre bastions parkı

Biraz önce Cenevre halkının spora ne kadar düşkün olduğundan bahsetmiştim. Ancak sadece bu meydanda yer alan yapılardan bile kültür, sanat ve müziğe düşkün olduklarını da anlamak hiç zor değil. Kentte çok sayıda konser alanı, sanat galerisi, 40’ın üzerinde müze ve 35’in üzerinde tiyatro yer alıyor.

Müzik Cenevreliler için her daim yaşamın bir parçası. En önemli müzik festivalleri ise haziranda düzenlenen Müzik Festivali, ilkbaharda düzenlenen Archipel Festivali, ağustosta düzenlenen Fetes de Geneve festivali. Farklı zamanlarda organize edilen Cenevre Uluslararası Müzik Yarışması ise yine müziğe verdikleri önemin bir başka göstergesi.

cenevre bastions parkı satranç

cenevre bastions parkı buz pateni

Neuve Meydanı’nda yer alan Bastions Parkı ise kentin en önemli noktalarından. Bu park alanının girişinde yer alan büyük satranç alanları ve hava ne kadar kötü olursa olsun her koşulda burada satranç oynayan halk kentteki kültür seviyesini de gözler önüne seriyor. Satranç alanının yanı başında ise minikler için ufak bir de buz pisti var. Park alanından girip biraz yürümeye devam ediyoruz.

cenevre reformasyon anıtı

Solumuzda ünlü Reform Anıtı'nı (Reformation Wall) görüyoruz. 1909 senesinde John Calvin’in doğumunun 400. yılı anısına yapılan bu duvar tam 100 metre uzunluğunda. Anıtın ortasında ise Kalvinizm’in savunucusu olan 4 farklı reformistin (Reform hareketini başlatanlardan Guillaume Farel, reformistlerin lideri Jean Calvin, Akademi’nin ilk rektörü olan Theodore de Beze ve İskoçya'da Presbyterianism'i inşa eden John Knox’un) 5’er metre yüksekliğindeki heykelleri bulunuyor.

Reform Anıtı’nın hemen karşısında yani parkın sağ tarafında Cenevre Üniversitesi (Université de Geneve) binası yer alıyor.

Bir finans merkezi olan Cenevre’de görülmesi gereken diğer noktalar arasında ise Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN), Birleşmiş Milletler Binası ve Kırık Sandalye Heykeli var. Ancak maalesef bizim buraları gezmeye bu seyahatimizde vaktimiz olmadı. Artık buralarda bir sonraki seyahate diyerek, Cenevre’den Villars sur Ollon’a gitmek üzere yola çıkıyoruz.

cenevre ingiiz bahçesi heykel

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni