Casablanca ve II. Hasan Camii

Güzel bir uçuştan sonra Fas’ın en büyük ve kalabalık şehri, ilk durağımız Casablanca’ya vardık. İlk ve son durağımız olan bu şehir sisli bir hava ile karşıladı bizi.

En romantik film olduğu kabul edilen filme adını veren Casablanca, İstanbul gibi oldukça kozmopolit bir yapıya sahipti. Casablanca'da en çok bizi heyecanlandıran yerlerinden biri, dünyanın en büyük camilerinden olan ve denizin üzerine inşa edilen Hasan II Camii.

Bu ülkede minareler köşeli ülkemizdeki gibi silindir biçiminde değildi. Caminin bulunduğu meydana vardığımızda inanılmaz bir mimari, harikulade el işçilikleri ve devasa bir yapı ile karşılaştık.

Rehberimizden bu özel caminin mimarının ünlü Fransız Michel Pinseau olduğunu, dış kapasitesiyle birlikte 105.000 kişinin aynı anda namaz kılabilmesine olanak veren alanı ile dünyanın 5. büyük, 210 metrelik minaresiyle dünyanın en yüksek camisi unvanına sahip olduğunu öğrendik.

Caminin mimarisine o kadar hayran kaldık ki gün doğmadan bu camiyi pozlamak için sabahın erken saatinde buraya tekrar geldik ve mavi saatlerdeki eşsiz manzarayı kaçırmadık.

Casablanca’da ikinci durağımız La Corniche yani Kordon Boyu oldu. Sisin çökmesinden dolayı iyi kareler yakalayamayacağımızı düşünsek de sahil kesiminde çok güzel kareler yakalama fırsatı bulduk.