Ren ve Mosel Nehri - Gemi İle Seyahat - Gent (5. Bölüm)

Brugge’den sonra kısa bir otobüs yolculuğu ile ulaşıyoruz bu Ortaçağ’dan kalma kente. Felemenkçe konuşulan Flaman bölgesinde yer alan Gent, Schelde Nehri ile Lys Irmağı’nın birleştiği noktada kurulmuş. Gent, trenle Brüksel’den ve Antwerp’ten 45 dakika, Brugge’den 25 dakika mesafede.

Brüksel, Brugge ve Antwerpen’in neredeyse tam orta noktasında yer alan Gent; kuleleri, şatoları ve kalesiyle Ortaçağ’dan kalma bir yerleşim.

Belçika’nın üçüncü büyük kenti olan Gent, mimari yapısı ve kanalları ile Brugge’e çok benziyor. Ancak ilginçtir ki Brugge çok fazla turist çekerken Gent turistik açıdan biraz daha geri planda kalmış. Muhtemelen bunda Brugge’de çekilen filmlerin de rolü var.

Ortaçağ’da Kuzey Avrupa'nın en zengin şehirlerinden biri olan Gent, şimdilerde önemli bir üniversite kenti. Yaklaşık yüzde yirmisini öğrencilerin oluşturduğu şehrin toplam nüfusu 250 bin kişi.

Şehir, sahip olduğu kanallardan dolayı Amsterdam, Venedik ve Brugge’e çok benziyor. Şehirde çok sayıda kanal, dolayısıyla da köprü var. Kanalların ve tarihi binaların yoğunlaştığı merkez bölgeye Graslei ismi veriliyor. Bu bölgede bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Eğer vakit olursa kanalda tekne turu da keyifli bir seçenek.

Ancak biz sabah saatlerinde Brugge’de zaten kanal turu yaptığımız için bu küçük yerleşimi yürüyerek keşfetmeyi tercih ettik.

Gent'te gezilecek yerler

Gent’te gezilecek yerler sayıca bir hayli fazla. Ancak 1 gün ayırmak kâfi gelecektir.

St. Bavo Katedrali

Otobüsün bizi bıraktığı noktadan yürümeye başladık. Gent’te bizi ilk karşılayan yapı St. Bavo Katedrali’nin önündeki bronzdan yapılma kompozisyon heykel grubu oldu. Bu heykel grubu Jan van Eyck tarafından yapılmış.

Ardından Gent’teki en eski katedral olan St. Bavo Katedrali’ni geziyoruz. 1290 senesinde yapımına başlanan Gotik katedralin tamamlanması tam tamına 200 sene sürmüş. Katedralin içerisinde Rubens’in sanat eserlerini de görmek mümkün. Ahşap ve mermerin uyumu oldukça etkileyici. Katedrali önemli kılan özelliklerinden biri de Jan ve Hubert van Eyck kardeşlerin meşhur “Mystic Lamb” (diğer adı ile “Gent Altarı”) tablosuna ev sahipliği yapması.

1432 senesinde Avrupa sanatının nadir örneklerinden olan 12 panel, bu katedralde sergileniyormuş. Ancak Naziler, 2. Dünya Savaşı sırasında bu panelden birini çalmışlar. Ardından bu parça bulunarak yeniden yerine konulmuş.
 
Katedralin önündeki meydanda yine tarihi binalar var. Birinin üzerindeki Stella Artois yazısı dikkatimi çekiyor. Biraları ile ünlü Belçika’nın en popüler markalarından biri Stella Artois.

Ardından merkezine doğru yürürken bölgeye has alınlıklı çatısı ile dikkat çeken tiyatro binasını görüyoruz.

Belfry Çan Kulesi

14. yüzyıla tarihlenen Belfry Çan Kulesi (Belfort) ise kentin buluşma noktalarından. İsterseniz 91 metre yükseklikteki bu kulenin tepesine çıkıp oradan kenti fotoğraflayabiliyorsunuz. 1999 senesinden bu yana bölgedeki diğer 29 kule ile birlikte UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan kulenin yapılma amacı, düşman yaklaştığında halkı uyarmakmış. Bu kule kentin bağımsızlık ve güç göstergesi.

St. Nicholas Kilisesi

Belfry Kulesi’nin hemen yanında ise St. Nicholas Kilisesi yer alıyor. Paris’teki Notre Dame’a benzeyen kilise Gent’in en fazla bakıma giren kilisesiymiş.

Akrobat Loncası Binası

St. Nicholas Kilisesi'nin biraz arkasında yer alıyor. Bu tarihi bina çatısındaki süslemeleri ile dikkat çekiyor. 

Akrobat figürlerini fotoğrafladıktan sonra yolumuza devam ederken belediye binasını görüyoruz. Binanın arka tarafı İtalyan Rönesans mimarisi, ön tarafı 16. yüzyıl Flaman Gotik tarz ile inşa edilmiş.
 
Binanın önündeki atlı arabayı çeken beyaz at, aynı İzlanda atlarına benziyordu. Gent’te at arabası ile dolaşmak oldukça popüler, ancak fiyatları çok uygun değil.

Belediye binası ile St. Nicholas Kilisesi arasında, altında yerel müzisyenlerin müzik yaptığı değişik çatı mimarisine sahip bir konser alanı var.

Klein Turkije - Küçük Türkiye

Bu konser alanı yanından ana meydana doğru yürürken sokağın başında “Klein Turkije” yazan bir tabela göreceksiniz. Anlamı; Küçük Türkiye. Burası Osmanlı döneminde Türklerin ilk yerleştiği yermiş.

Bu bölgede Ankara, İstanbul gibi isimleri olan restoranlara uğrayabilirsiniz. Gent gezimiz sırasında bizi en çok şaşkınlığa uğratan Hereke halıları mağazasıydı : ) Tabii burada fiyatlar minimumda iki katına fırlamış…

Buradan devam ettiğimizde meşhur buluşma noktalarından bir diğerine varıyoruz. Buranın en belirleyici figürü ise “Posta Binası”. Bu meydanda da çok sayıda kafe yer alıyor.

Kasaplar Çarşısı 

Meydandan sola doğru yürümeye devam ediyoruz ve karşımıza “Kasaplar Çarşısı” çıkıyor. Hangar gibi geniş bir mekânın çatısından aşağıya doğru kurutulmak üzere domuz butları asılmış. Alt kısmı ise restoran.

Buradaki restoranda oturup yemek yiyebilirdik ama biz tercihimizi dışarıdaki kafe ve restoranlardan yana kullandık.

Gravensteen Kalesi 

Şehrin göbeğinde yer alan Gravensteen Kalesi tam da Ortaçağ havasını yansıtan bir yapı. Bu kalenin etrafı kanallar ile çevrili. İçi gezilebiliyor ve bir bölümü “İşkence Müzesi” olarak ziyarete açık. Bu nedenle halk arasında bu kaleye Dehşet Şatosu da deniliyor.

Burada birkaç kare fotoğraf alırken kanalda sörf tahtası üzerindeki turistler dikkatimi çekiyor. Keşke vakit olsaydı bu aktiviteye katılırdım diyerek iç çekmekle yetiniyorum : )

Tam bu sırada bu kez de korsan kostümlerini giymiş iki genç, küçük bir kayık ile geçiyor : )

Balık Pazarı

Sırada eski “Balık Pazarı” var. Bu pazarın giriş kapısının üstünde Poseidon heykeli yer alıyor.

Hemen dışında ise çok sayıda kafe var. Yemek yemek için en ideal noktalardan biri burası.

Graslei en Korenlei

Buradan biraz ileride Gent’in ilk ticaret limanı Graslei en Korenlei yer alıyor. “Avrupa’nın en güzel şehir manzaralarından biri” olarak işaret edilen yerler arasında gösterilen Graslei, kentin en kalabalık noktası aynı zamanda.
 
Ortada kanal, bir yanda Graslei, diğer yanda ise Korenlei caddeleri uzanıyor. En sonunda ise tarihi küçük liman var. Bu bölgede Gent'teki meşhur “üç kule”yi de resmedebilirsiniz. (St. Nicholas Kilisesi, Belfry ve St. Bavo's Katedrali’nin kuleleri)

Vrijdag Markt

Bir diğer meydan ise ortasındaki halk kahramanı Jacob Van Artelvelde’nin parmağı ile İngiltere’yi işaret eden heykelinin yer aldığı, Vrijdag Markt. Vrijdag Markt’ın en orijinal binası ise eskiden hastane olarak hizmet vermiş olan ve sosyalistlerin evi olarak adlandırılan Ons Huis/Bond Moyson.

Gent Tasarım Müzesi 

Kentte meraklısına bir de Tasarım Müzesi (Design Museum) var. Retro dizayn ürünleriyle ilgiliyseniz ziyaret etmelisiniz. Hem şehir kültürünün anlatıldığı hem önemli modern sanat parçalarının sergilendiği SMAK Modern Sanatlar Müzesi de görülmeye değer.

Gent, sanata ve kültüre önem veren bir şehir. Kentin en önemli festivali ise her yıl 10 gün süren “Gent Festivali” (Gentse Feesten). Her sene bu festivale 2 milyon ziyaretçi katılıyormuş.

Gent’te ne yenir?

Öncelikle Gent’te mutlaka midye, patates kızartması ve yanında hardal denenmeli. 360 çeşitten fazla bira var. Hatta bira denemek istiyorsanız eski balık pazarı yakınlarında büyükçe bir bira dükkânı da bulunmakta. Tatlı olarak ise bölgeye özgü bir şekerleme olan “neuzen”i deneyebilirsiniz.

Gent'te nerede kalınır?

Gent’te konaklama adına tavsiyelerde bulunmak gerekirse, Gent’in tarihi merkezinde bulunan ve Aziz Nicholas Kilisesi, Aziz Bavo Katedrali ve Gent Çan Kulesine yalnızca birkaç adım mesafede olan Ccr Rental Apartment’I tercih edebilirsiniz. Bunun yanında Guest House Chambreplus’da şehir merkezinde yer alan ve ulaşım ağlarına yakın bir otel. Ayrıca birçok turistik mekana da yürüme uzaklığında. Gent biraz pahalı bir şehir olduğundan, konaklamayı ucuza getirmek istiyorsanız da Korenmarkt ve Çan Kulesi'nin yer aldığı St-Braafs Meydanına 5 dakika mesafede bulunan Place 2 stay ekonomik bir tercih olarak düşünebilirsiniz. Bunların dışında diğer Gent otelleri içinse buradan booking.com’a girerek göz atabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Gent gezimizin de sonuna geldik. Bir sonraki durak Antwerp’te buluşmak üzere…

*** “REN VE MOSEL NEHRİ - GEMİ İLE SEYAHAT” bir yazı dizisidir. Yazı dizisinin diğer bölümlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-moselde-gemi-ile-seyahat-amsterdam-1-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-zaanse-schanse-ve-marken-2bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-volendam-ve-schoonhoven-3-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-brugge-4bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-antwerp-6-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-nijmegen-7-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-dusseldorf-8-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-koln-9-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-koblenz-10-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-romantik-ren-11-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-rudesheim-12-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-cochem-13-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-bernkastel-kues-14-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-remich-ve-schengen-15-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-luksemburg-16-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-trier-17-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-bruksel-18-bolum

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni