Ren ve Mosel Nehri - Gemi ile Seyahat - Köln (9. Bölüm)

Düsseldorf’tan yaklaşık yarım saat süren otobüs yolculuğu sonunda Köln’e ulaşıyoruz. Otobüs ile Köln’e girerken en fazla dikkat çeken şey çok sayıda Türkçe tabela olmasıydı. Meğerse geçtiğimiz bölge Türklerin yoğun yaşadığı bölgeymiş. Bu bölge Mülheim Keupstrasse Caddesi olarak biliniyor. Sağlı sollu sıralanmış dükkânların neredeyse hepsi Türk. Çiğköfteciden kuyumcuya, baklavacıdan Türk kahvecisine kadar her şey var. Köln, Almanya’da Berlin’den sonra Türklerin en yoğun yaşadığı şehir. 
Hatta burada değişik minare mimarisine sahip büyük bir cami var. Bu cami de yeni yapılmış. Hatta buradaki müftülük cami yapılmadan önce caminin minarelerinin Dom Katedrali’nin kulelerinden daha yüksek olacağı iddiasındaymış.

Tabii iş gerçeğe dönünce böyle olmamış. Rehberimizin söylediğine göre bu bölgede Almanya’yı Türkleştirme çabaları devam ediyormuş.
 
Biz gelelim 82 milyon nüfusa sahip Almanya’nın 4. en büyük kenti Köln’e. 16 eyalete ayrılmış olan ülkede nüfusu 1 milyonu geçen sadece 4 şehir var. İşte Köln de o şehirlerden biri…
 
Ren Nehri üzerinde olan Köln, dünyaca tanınmış bir sanat merkezi aynı zamanda. Yıl içinde birçok sergi, konser, opera ve tiyatro etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
 
Avrupa’nın en uzun nehirlerinden olan Ren Nehri, kenti ikiye bölüyor. Ancak kentin iki yakası birbirine ikisi demiryolu olmak üzere toplam 8 köprüyle bağlanıyor. Bir de iki yaka arasında işleyen teleferik var.

Bu teleferik Rheine Nehri üzerinden geçen Avrupa’daki tek teleferik.
 
Kölner Seilbahn adı verilen teleferik ile hem Köln’ün manzarasına tanıklık edebilirsiniz ve hem de teleferiğin sonunda Almanya’nın en güzel parklarından olan Rheinpark’ı gezebilirsiniz. Bizim vaktimiz olmadı ancak her gidenini bahsettiği bir yer, vaktiniz varsa kaçırmayın. Bu parkın içinde trenle de dolaşmak mümkün.
 
2000 senelik tarihe sahip olan kentin ilk adı “Colonia Claudia Ara Aggrippinensium”. İlk yerleşenler ise Romanlar. Doğal olarak kentte Romanlardan kalma çok fazla eser var. Ama çoğu özellikle 2. Dünya Savaşı’nda harabeye dönmüş. Bu dönemden kalan eserleri ve Romanların tarihini Römisch-GermanischesMüzesinde görebilirsiniz.

Köln’ün en önemli ve bilindik yapısı ise tren istasyonunun hemen yanında yer alan Dom Katedrali. Kölner Dom olarak da anılan katedralin yapımına 1248 yılında başlanmış, ancak yıllar boyunca yeterli bütçe olmadığı için tamamlanamamış. En sonunda Prusya kralının yardımı ile 1880’de inşaat bitirilmiş.

Burası Eiffel Kulesi yapılmadan önce Avrupa’nın en yüksek kulesine sahip olan katedralmiş.
 
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan katedrali ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz. 7000 m2 alana kurulu katedralin sadece hazineler bölümünü ziyaret ederseniz ya da 157 metre yükseklikteki kuleye çıkmak isterseniz (509 basamak) yaklaşık 4-5 Euro ödemeniz gerekiyor.
 
Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen katedralin dışı kadar içi de çok etkileyici, özellikle de vitrayları…

Günün her saati kalabalık olan katedralde; ünlü 3 aziz kralın camlar içinde saklanan süslü sandığını, Meryem Ana heykelini, çarmıha gerilmiş Hz. İsa’nın bulunduğu Sacrament Şapeli’ni görebilirsiniz.

Almanya’nın en büyük katedralinin ana vatanı olan Köln aynı zamanda Almanya’da kiliseler şehri olarak biliniyor. Aynı bölge içerisinde 12 tane Romanesk kilise var: St. Martin, St. Maria Lyskirchen, St. Severin, St. Kunibert, St. Gereon, St. Pantaleon, St. Maria im Kapitol, St. Aposteln, St. Andreas, St. Ursula, St. Cäcilien, St. Georg ve sadece kalıntıları olan Krieler Dömchen.
 
Köln’ün can damarı diyebileceğimiz merkez tren istasyonu Dom Katedrali’nin yanı başında. Bu nedenle de bu meydan gece gündüz hareketli.

Köln de pek çok Almanya kenti gibi 2. Dünya Savaşı sırasında çok yara almış. Şehrin % 90’ı yıkılmış. Ama katedrale dokunmamışlar. Çünkü o dönemde yer belirleme, navigasyon bu kadar gelişmiş olmadığından bombalanacak yer katedrale göre tarif ediliyormuş. Kente sadece 3 giriş kapısı ayakta kalmış. Köln’deki en eski yapı ise 4. yüzyıldan kalma Ubii Anıtı.
 
Savaş sonrası 40.000 kişinin kaldığı kent 1947 sonrası yeniden inşa yapılandırılmış. Tüm bunlardan bahsederken Köln’ün en eski meydanını da unutmamak gerek. Markt denilen bölge tarihi Köln’e ev sahipliği yapıyor. Meydanın etrafında renkli az katlı, ortaçağ evlerine benzer yapılar ve meydanın ortasında General Jan-Von-Werth’in heykeli bulunuyor. Meydanın bir diğer tarafında ise yüksek kuleleri ile dikkat çeken Belediye Sarayı (Town Hall- Kölner Rathaus) yer alıyor. 12. yüzyıldan kalma bu bina Almanya’da fiilen kullanılan en eski belediye binası olma özelliğini taşıyor. Bu meydan aynı zamanda Köln’deki gece hayatının da kalbi.
 
Yine tarihi meydan bölgesinden bahsedersek, Prusya kralı Friedrich Wilheim 3’ün 1878’de yapılmış olan at üstündeki heykeli, 12. yüzyıldan kalma estetiği ve ikiz kuleleri ile dikkat çeken St. Martin Kilisesi, meşhur 12 Romanesk Kilise ziyaret edilebilir.
 
Köln’de çok sayıda alışveriş merkezi var. Birçok bina mimari açıdan dikkat çekiyor.

Hohe Caddesi de Köln’ün en önemli alışveriş caddelerinden biri. Bu cadde üzerinde yürürken pek çok pastane de göreceksiniz. Kölnlüler genelde sabah kahvaltılarında kahve ve yanında Nougatbrezel denilen bir tür tatlı çörek yemeği tercih ediyorlar. Oldukça lezzetli.

Meşhur “Eau de Cologne” (Köln Kolonyası) üretim merkezi Köln’ün en önemli noktalarından. 1880’den beri ürelilen kolonyaya verilen diğer isim ise Köln suyu. Kolonya ilk üretildiği ev numarası olan 4711 ile anılıyor. Bu numaralandırma sistemi de 1795 senesinde Fransa bu bölgeyi işgal ettiği dönemden kalmaymış.

Kentin tarihi kısmı kadar modern kısmı da dikkat çekiyor. Burada mutlaka görülmesi gereken yerler arasında 1986’da açılan Ludwig Müzesi, 1957-1962 seneleri arasında inşa edilen 1400 kişi kapasiteli Opera Binası, yılda 400 civarında canlı konserin verildiği Flarmoni Orkestrası binası ve Odysseum Bilim Müzesi sayılabilir.
 
Resim ve tablo bakımından zengin olan Wollraf – Richartz Müzesi, Çikolata Müzesi ve Modern sanatlar müzesi de gezilecek diğer müzelerden.
 
Kimya sanayi ile ünlü olan Almanya’da, Köln’de bundan nasibini almış. Çok sayıda kimya fabrikası var.
 
1998 senesinde yapımı tamamlanan Lanxess Arena ise spor müsabakalarından kongrelere, konserlerden karnavallara kadar pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda bir fuar kenti olan Köln, her yıl yaklaşık 55 tane uluslararası fuara ve 2 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
 
Kentin en güzel manzarası Üç demirli köprü yani Hohenzollern köprüsü’nün (Hohenzollernbrücke) modern şehir tarafından görülebilir. Bu şekilde hem Ren Nehri’ni, Hem Köln eski kenti, hem de Dom Katedrali’ni izleyebilirsiniz.

Bir diğer alternatif ise gezi tekneleri ile Ren nehri üzerinde dolaşarak kenti izlemek. Bu sırada pek çok köprüyü de görebilirsiniz. Bunlardan en meşhuru yine Hohenzollern Köprüsü. 1907-1911 yılları arasında eski Katedral köprüsü yerine yapılmış. 410 metrelik köprüden hem tren yolu geçiyor hem de yaya yolu. Bu köprüden geçerken köprünün metal korkuluklarında sayısız asma kilit olduğu gözünüze çarpacak. Avrupa’nın genelinde yaygın olan ve İngilizcede “Love Padlocks” veya “Love Locks” olarak bilinen bu olay aşıklarca “aşıkımız hiç bitmesin, hep saklı kalsın” mantığı ile asılıp anahtarı nehre atılıyor.
 
Kentin en yüksek binası 266 metre ile Telekomunikasyon kulesi, 243 metre ile Rhein Enerji bacası ve 157 metre ile Dom Katedralinin Kuleleri. Diğer yüksek olan Panaroma Binası ise 103 metre. Yürüyerek çıkmak isterseniz 565 basamak tırmanmanız gerekecektir. Ama asansörü de tercih edebilirsiniz. 2004 yılında yapımı tamamlanmış olan binanın 29. katına denk gelen terastan da çok hoş manzaralar izleyebilirsiniz.
 Kentten ayrılmadan önce Köln’ün olmazsa olmazı Kölsch Birasını deniyoruz. Bizde kahvehanelerde ya da çay bahçelerinde tepside çayı sallaya sallaya getirirler ya, burada da servis aynı. Tepside 200 ml’lik biralar servis ediyorlar.

Akşamüstü gemimizin nehirde hareket vakti geldi. Limandan ayrılırken ardımızda muhteşem bir Köln manzarası bıraktık.

Köln’de konaklamayı ucuza getirmek istiyorsanız, Lanxess Arena'ya 4 km ve Hohe Straße alışveriş caddesine de 1,5 km uzaklıkta yer alan Motel One Köln’ü gayet uygun bir otel olarak tercih edebilirsiniz. Bu otele alternatif öneri olarak da Wallraf Richartz Müzesi ve LANXESS Arena'ya 900 metre uzaklıkta olan Hotel Freiheit yine tercih listenizde bulunması gereken otellerden bir tanesi. Köln’de bulunan kaliteli oteller arasında ki CityClass Hotel Europa ise şehir merkezinde yer alan ve Köln Katedrali ile Roma-Germen Müzesi'ne 3 dakikalık yürüme uzaklığında bulunan bir otel. Ulaşım ağlarına yakınlığı ve çevresinde ki imkanlarıyla oldukça uygun. Bu otellerin yanında, diğer Köln otelleri için buradan booking.com’a göz atabilirsiniz.

*** “REN VE MOSEL NEHRİ - GEMİ İLE SEYAHAT” bir yazı dizisidir. Yazı dizisinin diğer bölümlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-moselde-gemi-ile-seyahat-amsterdam-1-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-zaanse-schanse-ve-marken-2bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-volendam-ve-schoonhoven-3-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-brugge-4bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-gent-5-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-antwerp-6-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-nijmegen-7-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-dusseldorf-8-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-koblenz-10-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-romantik-ren-11-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-rudesheim-12-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-cochem-13-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-bernkastel-kues-14-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-remich-ve-schengen-15-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-luksemburg-16-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-trier-17-bolum

http://gezimanya.com/GeziNotlari/ren-ve-mosel-nehri-gemi-ile-seyahat-bruksel-18-bolum

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni