Tatil Cenneti Antalya'nın Göz Kamaştıran 20 Noktası

Ülkemizin en turistik noktalarından biri olan Antalya'da pek çok gezilecek yer bulunmaktadır. Sizler için hazırladığımız Antalya'da gezilecek yerlerin bir listesini aşağıda mevcut. Bir sahil şehri olan ve bu özelliğiyle dünyanın dört bir yanından çok sayıda turist çeken Antalya'da deniz tatili için çok sayıda güzel plaj bulmanız mümkündür. Ayrıca doğal ve tarihi alanlar da oldukça etkileyici ve görülmeye değerdir. Dolayısıyla seyahat amacınız ne olursa olsun Antalya'da yapacak bir şey bulabilirsiniz. 

Antalya’da Nerede Kalınır?

Deniz tatili dendiğinde akıllara gelen ilk destinasyonlardan Antalya, her bütçeden seyahat severe uygun bir konaklama birimi içeren şehirlerden. Masmavi plajlarıyla, doğasıyla, bünyesindeki gezilecek yerleriyle, yemekleriyle ve gece hayatıyla öne çıkan şehirde mutlaka görmeniz gereken o kadar çok yer var ki. Dilerseniz aynı anda çoğu yere yakın olmak için şehir merkezindeki yani Kaleiçi bölgesindeki Antalya otelleri arasından tercihinizi yapabilirsiniz. Hayalinizdeki tatil Antalya gezilecek yerleri keşfettiğiniz bir seyahatten çok doyasıya yüzmeyi, maviliklerde kaybolmayı içeriyorsa ve güne pansiyonunuzda servis edilen köy kahvaltısıyla başlamak da kulağa hoş geliyorsa sizin için en uygun yer şüphesiz Kaş olacak. Dünyanın en ünlü plajlarından Kaputaş’ı da bünyesinde bulunduran Kaş’ta unutulmaz bir tatil yaşayabilirsiniz.

Bir pansiyondansa Antalya otelleri arasındaki en lüks seçenekler ilginizi çekiyorsa rotanızı Kemer, Alanya, Side ya da Manavgat gibi yerlere çevirebilirsiniz. Bu destinasyonlarda kendi plajı olan, odanızın her gün temizleneceği, aşçıların dünya mutfağından eşsiz tatlar hazırladığı ve çoğu hizmetin ek ücret gerektirmediği ultra her şey dahil konseptindeki otellerden birinde kalabilirsiniz.  Antalya’da o kadar çok gezilecek yer var ki, bu ilçelerde kalmayı tercih ederseniz denize girmediğiniz ya da odanızda keyif yapmadığınız zamanlarda otelinizin yakınlarındaki güzellikleri keşfedebilirsiniz.

Günümüzde tatil dendiğinde akla yalnızca pansiyon ve lüks oteller gelmiyor. Bungalov evler, glamping ve kampçılık da yükselen seyahat trendleri. Antalya otelleri arasında bungalov konseptinde hizmet veren ve bu sayede kendinizi doğa ile iç içe hissedeceğiniz seçenekler de var. Kemer, Çıralı, Kumluca ve Olimpos, Antalya’da bungalov otellerin en popüler olduğu noktalar. Kampçılık ya da glamping içinse şehirde Olimpos, Kaş ya da Çıralı tercih edebileceğiniz yerler.

Antalya Gezilecek Yerler

Antalya ilçeleriyle olduğu kadar şehir merkeziyle de görülmeye değer bir yerdir. Şehir merkezindeki gezilerin pek çoğu Muratpaşa ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kaleiçi ile başlar. Deniz ve kara surları tarafından kuşatılan kent merkezinin bir diğer ismi olan Kaleiçi rengarenk atmosferiyle ziyaretçileri karşılar. Şehir merkezinden biraz uzaklaşmak isteyenler için isminin eski Yunanca'da "ulu dağ" anlamına geldiğine inanınlan Olympos Antik Kenti ya da rafting başta olmak üzere doğada yapılabilen pek çok aktiviteyi yapabileceğiniz Köprülü Kanyon önerilebilir. Bunlar dışında Antalya daha pek çok yer sizlere hem doğanın hem de mitolojinin mutlaka keşfedilmesi gereken yüzlerini sunacak! Antalya'daki gezilecek yerleri sizler için listeledik.

Kaleiçi

Kaleiçi, Antalya’nın en sık ziyaret edilen tarihi evlerinin olduğu yerdir. Kaleiçi yerli ve yabancı bir çok turistin en uğrak yeridir ve Antalya'da gezilecek yerlerin başında gelmektedir. Kaleiçi’nde hemen hemen her sokak denize çıkar. Tarihi Osmanlı evleri oldukça görkemli yapıya sahiptir. Kaleiçi Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alır. Burası renkli dükkanlarıyla, ışıltılı restoranları ve hareketli caddesiyle ilgi çekmektedir. Kaleiçi çarşısına gidip hediyelik eşya dükkanları gezilebilir, çarşısında keyifli vakit geçirilebilmektedir.
 
Sokakları dar olan Kaleiçi'nde bazı evler otel, pansiyon, cafe, restoran, hediyelik eşya mağazası, halıcı olarak hizmet vermektedir. Evler sahiplerinin ekonomik güçleri ve kullanılış amaçlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Genelde evlerin alt katlarında daha az cam vardır ve mutfak, depo gibi hizmet alanı olarak kullanılmaktadır. Üst katlar ise oturma odası, yatak odası için tercih edilmektedir. Evler genellikle yığma taştan ve ağaç bağlantılı olarak yapılmışlardır. Evlerin hepsinin bir sokak cephesi ve bir de sokak görmeyen bahçesi bulunur. Evlerin üst katında "Cumba" denilen ve hem ev, hem de sokak mimarisine uygun olarak yapılmış çıkmalar vardır. Evlerin merkezini, zemin katta, bahçeye açılan ve taş zeminli "Taşlık"lar oluşturmaktadır. Kaleiçi'nde birçok ev aslına uygun restore edilmiştir.

Devamını Oku

Olympos Antik Kent

Tarihi dokusuyla doğa harikalarından biri olan Olympos Antalya’nın gezilmesi gereken yerlerin bir diğeridir. Tanrılar kenti olarak da anılmaktadır. Olympos kelimesinin anlamı eski Yunanca’da “ulu dağ” demektir. Dünya üzerinde yirmiden fazla dağ ve tepe bu adı taşımaktadır ve bazılarının yakınlarındaki kasaba ve şehirler de bu adı almıştır. Olympos antik Likya medeniyetinin  en önemli kenti özelliğini taşımıştır. M.Ö. şehir korsanların eline geçmişse de Roma Komutanı Servillius M.Ö 78’de kenti korsanlardan temizleyerek Roma topraklarına katmayı başarmıştır. Korsanlardan biri olan Zeniketes burada adeta korsan krallığı kurmuş. Kral Zeniketes Roma ile olan savaşını  kaybedince kalesini, kendisini ve ailesini ateşe vererek  öldürmüştür. Büyük İskender’in  fetihe çıktığı ilk zamanlarını, Olympos’a yakın liman şehri olan Phaselis’te geçirdiği bilinmektedir. Zamanında Olympos şehrinin kurucu tanrısı olarak bilinen Hephaistos için burada festivaller düzenlenmekteydi.

Olimpos (Olympos) şehri, Osmanlı donanmasının 15. yüzyılda doğu Akdenizi hakimiyeti altına aldığı sıralarda terk edilmiş ve Osmanlı’nın eline geçmiştir. Önemli  tarihinin yanında aynı zamanda  ünlü bir plaj haline gelen Olympos hala yaşayan bir tarihi şehir gibidir. Olimpos, Türkiye’nin güney sahilini kapsayan, Antalya şehrine bağlı Olympos-Bey Dağları Milli Parkı’nın bir bölümünü oluşturmaktadır. Bey Dağları, Toros sıradağlarının batı kanadında bulunmaktadır. Karlı tepelerinden aşağıya inildikçe yemyeşil çam ve sedir ağaçları arasından Akdeniz’in turkuaz rengi görülebilmektedir.
 

Yanartaş

Olympos’un sönmeyen ateşi… Antalya Çıralı’da  bulunan yanartaş,  adeta büyüleyici görüntüsüyle turist akınına uğramaktadır. Yanartaşı görmek için kısa süreli  bir tırmanış yapmanız gerekecektir. Yanartaş, adını doğal gaz  sıkışması sonucu oluşan küçük parçalardan almaktadır. Denize yakın manzaralı bir konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler hiçbir zaman sönmez.

Çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğalgaz kaynağı, eski Yunan mitolojisi'ne konu olmuştur. Yunan Mitolojisi'ne göre efsane şu şekildedir: Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a gönderir. Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatılagelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.

Khimaira 'nın bulunduğu yer Lykia'da Olympos (bugün Çıralı) kentinin arkasındaki Yanartaş diye gösterilir. Burada ilkçağda olduğu gibi bugün de dağdan doğal gazlar fışkırır ve bunlar kendiliğinden ya da bir kibritle tutuşturulup hiç durmadan yanar. Dağda yer yer yanan ateş denizden bile gözüküp gemicilere kılavuz olmaktadır. 

Aspendos

Aspendos, diğer adıyla Belkıs, Antalya’nın Serik ilçesinde yer alan bir antik kenttir. Antik tiyatrosuyla meşhur olan kent, MÖ 10. asırda Akalar tarafından inşa edilmiş zengin bir yerleşimdir. Günümüze tüm görkemiyle ulaşan tiyatro ise 2. asırda Romalılar tarafından yapılmıştır. Biri büyük, biri küçük iki tepenin üzerine konumlanan Aspendos günümüzde her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akınına uğramaktadır. Kent önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunduğundan tarihler boyunca hakimiyet kurulmak istenen yerler arasında anılmıştır. Günümüzde müze olarak gezilebilen Aspendos’u ziyaret etmediyseniz zaman kaybetmeden bir gezi düzenlemelisiniz.

Aspendos Hakkında Bilgi
Devamını Oku

Side Antik Kenti

Antalya’nın en önemli antik kentlerinden biridir. Side kelimesi eski dilde bereketin sembolü olan  “nar” anlamına gelmektedir. Side tarihinin Hititlere kadar uzandığı bilinmektedir.  Side Antalya’nın 80 kilometre doğusunda yer almaktadır. M.Ö VII. yüzyılda yerleşim merkezi olan Side, önce Likyalı’ların ardından Pers’lerin hakimiyetine girmiştir. Bu dönemde özgürlüğü simgeleyen Side kenti adına sikke basılmıştır. 

Sideli’ler Apollon ,Athena, Afrodit, Ares gibi pek çok tanrıya tapmışlardır. İ.S. 4. yüzyılda Hristiyanlığı kabul etmişlerdir. Side, 15. yüzyılda Türklerin eline geçmişse de burada yerleşimleri olmadığı için Osmanlı’ya ait eser bulunmaz. Bizans, Roma, Helen döneminin mimari özelliklerini taşımaktadır. Kent, tarihi tiyatrosu, Apollon Tapınağı, büyük ihtişamlı kent kapısı, hamamları, agorası, eski evleri ve müzesi ile her yıl çok sayıda turisti ağırlamaktadır.

Side Müzesi de burada bulunmaktadır. Side Müzesi’nde  1947 ve 1967 tarihleri arasında yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkan eserlerin büyük bir bölümü sergilenmektedir. Side Antik Kenti’ni gezdikten sonra buradaki Roma, Bizans dönemine ait  heykelleri, portreleri , sütun başlıklarını görmek mümkündür. Pazartesi günleri dışında kış aylarında 09.30-12.00 / 13.00-17.30 saatleri arasında ziyarete açık olan müze yaz aylarında 09.00-12.00 / 13.00-19.30 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Müze, Manavgat ilçesine bağlı Side Beldesi'ndedir. Manavgat'a 8 kilometre uzaklıktadır.

Köprülü Kanyon (Manavgat)

Köprülü Kanyon, Isparta’dan doğup Antalya’dan denize dökülen Köprüçay’ın aktığı vadidir. Rafting yapmanın popüler olduğu kanyonda iki adet köprü yer almaktadır. Bu iki tarihi köprüden küçük olan ustanın, büyük ve kemerli olan ise ustanın çırağının eseridir. Rafting alanının başlangıcında yer alan bu köprüler kanyona adını vermiştir.

Köprülü Kanyon, 1973 yılında Milli Park ilan edilmiştir. 35.719 hektarlık bir alana sahip olan Köprülü Kanyon Milli Parkı, 14 kilometre uzunluğa ve 100 metreyi aşan duvar yüksekliğine sahip kanyonuyla Türkiye’nin en uzun kanyonu olma özelliğine sahiptir. Kanyonda akan suyun derinliği bazı noktalarda arttığından buralardan yürüyerek geçmek zorlaşmaktadır. Fakat yaz aylarında su yüksekliği azalmaktadır. Milli Park’ın içinde sedir ormanları, kızılçam ve makilik alanların yanı sıra Kapadokya’daki peri bacalarına benzer taş oluşumlar da bulunmaktadır. Bol oksijenli Köprüçay alabalıklara yaşam alanı sunarken Milli Park içindeki doğal alanlarda kurt, geyik, dağ keçisi, ayı, tilki, tavşan ve porsuklar yaşamaktadır. Milli Park, doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi varlıkları da bünyesinde barındırmaktadır. Bölgede Selge Antik Kenti’nden kalma tiyatro, agora, Artemis ve Zeus tapınakları, sarnıçlar ve su kemerleri görülebilir.

Devamını Oku

Beldibi Mağarası

Beldibi Mağarası Antalya’nın Kemer ilçesine bağlıdır. Antalya-Kemer sahil yolunun yaklaşık 40. kilometresinde Çamdağ tünelinin hemen çıkışında yer alan bir kaya altı sığınağıdır. Denize yüz metre uzaklıktaki mağarayı yıl içinde çok sayıda turist ziyaret etmektedir. Aşağı ve yukarı mağara olarak ikiye ayrılan mağarada sığınaklar yer alır. Bu sığınakların duvarlarındaki dağ keçisi, geyik gibi hayvan  resimleri görülmeye değer niteliktedir. Tarihin izlerini taşıyan bu mağaranın hem doğal güzelliği hem de tarihi yüzü hayranlık bırakmaktadır. Doğal tahribatla büyük ölçüde zarar gördüğünden içindeki dolgu tabakaları yağmur suları ve rüzgarla sürüklenerek akıp gitmiştir.

Beldibi Mağarası, Antalya bölgesinin ikinci önemli Prehistorik merkezidir. Burada tümü Mezolitik kültürleri içeren 6 tabaka tespit edilmiştir. Yerli ve yabancı turistlere devamlı açık olan bir arkeolojik SİT alanıdır. Beldibi Mağarası'nda bulunan malzemelerle Mezolitik Çağ'ın, seramikli ve seramiksiz bölümleri en güzel biçimde tanınmaktadır. Burası çakmaktaşı gereçlerin yanı sıra, çanak-çömlek parçaları ve özellikle aşı boyası ile kayalar üzerine yapılmış yaban keçisi ve benzeri hayvan figürleri ile ilgi çekicidir. Buluntular arasında, beyaz kalker ve deniz hayvanı kabukları, katkılı hamurdan iyi fırınlanmamış çanak çömlek parçaları, dar ağızlı kaplar ve çeşitli biçimli tutamaklarda vardır.

Beldibi Mağarası'nda yaşayan toplulukların avcı ve toplayıcı oldukları, ancak çevrelerindeki yabani tahılları orak-bıçaklarla topladıkları, ele geçen diğer bulgulara bağlı olarak söyleyebilmek mümkündür. Antalya merkezden Beldibi Mağarası’na gitmek için terminalden otobüslerle ya da Kemer’den kalkan minibüslerle ulaşım sağlanabilmektedir. Antalya çevresinde gezilecek yerlerden biri olan bu mağarayı mutlaka ziyaret edin.

Karain Mağarası

Karain Mağarası, Türkiye’nin en büyük doğal oluşumlu mağaralarından bir tanesidir. Rakımı 430-450 metre arasında değişen mağara, Antalya‘nın 30 km kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunan Yağca mahallesi sınırlarındadır. Yapılan kazılar sonucunda, bölgenin günümüzden 500 bin sene öncesinde de yerleşim merkezi olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Türkiye sınırlarında, içinde insan yaşamış en büyük mağara olma unvanına sahiptir. Kazılardaki buluntular mağaranın yanındaki Karain Müzesi’nde ve Antalya Müzesi’ndeki tarihöncesi alanında teşhir edilmektedir. Bu büyüleyici atmosferi tatmak isterseniz yolunuz Antalya’ya düştüğünde Karain Mağarası’nı ziyaret etmeyi unutmayın. Mağaralar ilgi alanınız ise Beldibi Mağarası ve Kocain Mağarası da mutlaka görmeniz gereken yerler arasında…

Karain Mağarası Hakkında Bilgi

Karain Mağarası hakkında kısa bilgi verecek olursak, mağara Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli bir paleolitik nokta durumundadır. Paleolitik, neolitik, kalkolitik, eski tunç  gibi protohistorik çağlarda ve klasik çağda insanlar tarafından sürekli olarak yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Karain Mağarası’nda yapılan kazılardaki arkeolojik buluntular alt paleolitikten geç Roman dönemine kadar  görülen yerleşim ipuçları ile Anadolu arkeolojik çalışmalarında önemli bir yere sahiptir. Klasik dönemlerdeki kullanım alanı daha çok tapınak niteliğinde olmakla beraber mağara yüzeyi ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler vardır.

Devamını Oku

Patara Antik Kenti

Patara, Batı Akdeniz'de bulunan eski çağlarda Likya Uygarlığının başkentliğini yapmış bir sahil kasabasıdır. Dünyanın ilk meclis binasını içinde bulunduran Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Likya kentidir. Likya Birliği toplantıları burada yapılmaktaydı. M.Ö 8. yüzyıllara kadar uzanan  antik kent köklü bir tarihe sahiptir. İskender’in kuşattığı kent olduğu bilindiğinden önemi büyütür. Patara Limanı hububat deposu bakımından da önem taşımaktadır. Bu sebeple Akdeniz’deki üç hububat deposundan biri Patara’da yer almaktadır. Patara Limanı sonraları kumla dolmaya başladığı için önemini yitirmeye başlamıştır. Kentle ilgili kalıntıların büyük çoğunluğunu kumlar altında kalmıştır ama buna rağmen kazı çalışmaları burada devam etmektedir.

Patara antik kentin Hristiyanlar için de yeri ve önemi büyüktür. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın  Pataralı olduğu söylenmektedir. Ayrıca Patara’ya giriş yaparken Roma devrine ait anıt mezarlara da rastlamak mümkündür. Likya Uygarlığının önemli sahil kasabası olan ve tarihe tanıklık etmiş bir kenttir. El değmemiş plajlara sahip olan kentte geçtiğimiz yıllarda keşfedilen tarihi deniz fenerinin, bilinen en eski deniz feneri olduğu söylenmektedir. Patara antik kent yakınındaki Patara Plajı bu çevredeki en çok tercih edilen en güzel plajlardan biridir. Kumu incedir denizi ise sığdır. Pek çok turistin tercih ettiği plajlardan biridir.

Antalya Arkeoloji Müzesi

Antalya’nın gezilmesi gereken yerlerinden birisi de Antalya Arkeoloji Müzesi’dir. Tarih meraklıları için çok sayıda eski dönemlere ait  eserlerin sergilendiği, Türkiye’nin önemli müzeleri arasında yer almaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından İtalya’nın işgali altında kalan Antalya’da, bazı arkeologlar  antik  eserleri toplamaya başlamışlar. Fakat o dönemde Antalya tarihine ilgi duyan öğretmen Süleyman Fikri Erten, bu duruma karşı çıkmaya başlamış ve başarılı  olmuştur. Eski eserleri toplamaya başlayarak müzenin ilk temellerini atmaya başlar. 1922 yıllarında Yivli Camii’de faaliyet gösteren müze daha sonra 1972 yılında yeni binasına taşınmıştır.

Devamını Oku

Antalya Akvaryum

1

Antalya Akvaryum, Antalya’nın merkezinde; Konyaaltı Plajı’na sadece 70 metre mesafede bulunan bir akvaryumdur. Rekor bir süre olan 260 günde yapım aşaması süren bu cazibe merkezi, 15 Ağustos 2012 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Eğlence merkezinden çok daha fazlası olarak nitelendirilebilecek olan alanda, yeme içme alanlarının yanı sıra her gece doğal kar yağdırılan kapalı kar alanı Kar Dünyası ve Buz Müzesi, zehirli sürüngenler, dev böcekler ve rengarenk canlılarla adrenalin dolu dakikalar sunan WildPark, çok boyutlu sinema tekniği ile dünya denizlerini dolaştıran Oceanride XD Cinema gibi farklı alternatifler de yer alıyor. Antalya akvaryum karne hediyesi ve güzel bir gün için ailecek tercih edebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Birçok ünlü markanın bulunduğu kompleks içerisinde, yemeğinizi yiyip hediyelik eşya tezgahlarından bir şeyler alarak anınızı ölümsüzleştirebilirsiniz. İsterseniz okul gezileri de organize edebilirsiniz. Eğlence merkezinin, Türkiye’de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler sırasında ilk 5’te olduğunu da belirtelim.

Antalya Akvaryum Hakkında Bilgi

Tünel Akvaryum: Eğlence merkezinde yer alan tünel akvaryum, dünyanın en büyük tünel akvaryumu olma özelliğini taşıyor. Bu tünel, 131 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde. Tankın dekorasyon tasarımı İtalyan heykeltıraş Benedetti tarafından Afrika’da yapılmış olmakla birlikte, iç kısmında gerçek boyutlu bir uçak, gemi ve denizaltı enkazı bulunuyor.
Kar dünyası: Kar Dünyası alanı toplamda 1500 metrekaredir. Her gece alana gerçek kar yağdırılıyor. Ünite -5 derecede sabit tutuluyor. Yazın Antalya sıcaklığı düşünüldüğünde iç serinletmeye yeten Kar Dünyası’na girmeden önce konuklara özel koruyucu kıyafetler giydiriliyor.

Antalya Akvaryum Tematik Bölümler
Devamını Oku

Antalya Müzesi

Antalya Müzesi, adını şehrinden alan, Türkiye’deki en büyük müzelerden biridir. Konyaaltı ilçesinde yer alan müze her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bir yer olarak bilinir. Bulunduğu ilçede gezilecek farklı yerler olması sebebiyle de tercih edilebilen Antalya Müzesi Antalya’daki gezi duraklarınızdan biri olabilir. Eğer arkeoloji ve tarihe ilginiz varsa Antalya Müzesi gezisinden büyük keyif alabilirsiniz. Dünyaca ünlü arkeolojik eserlerin teşhir edildiği ve köklü bir tarihi olan müzeyi gezmek isterseniz Antalya’ya yolunuz düştüğünde fırsatı mutlaka değerlendirin.

Antalya Müzesi Hakkında Bilgi

Antalya Müzesi’nin tarihi 1921 yılına kadar gidiyor. İlk olarak eserlerin bir araya getirilmesi Antalya’nın İtalyanlar tarafından işgaliyle başlıyor. Arkeolojisever bir öğretmen olan Süleyman Fikri Erten, İtalyanların toplayıp konsolosluğa götürdüğü eserleri almalarına karşı çıkıyor. Bu karşı çıkışla beraber şehirdeki eserler, Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin yanında terk edilmiş küçük bir mescit düzenlenerek korunuyor. İlk temeli bu şekilde atılan müze İtalyanların Antalya’dan çekilmesiyle daha da zengin bir içeriğe sahip oluyor. 1937 senesinden sonra bir dönem de Yivli Minare Cami, müze olarak işlev görüyor. 1972 senesinde bugünkü müze binasına aktarılan eserlerle büyüyüp gelişen yapı, 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü’nü alıyor.

Devamını Oku

Konyaaltı Plajı

Konyaaltı Plajı, Antalya’nın en önemli ve güzel plajlarından biridir. Akdeniz sahil şeridinin en güzel noktalarından biri olarak Konyaaltı ilçesinde konumlanan plaj, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin denize girmek için tercih ettiği yerlerin başında gelir.

Şehrin batısında bulunan Konyaaltı Plajı, aynı zamanda Türkiye’nin en uzun plajları arasında yer alır. 7 kilometre uzunluğundaki plajın etrafında çok sayıda otel ve konaklama alternatifi bulunur.

Devamını Oku

Yivli Minare

Yivli Minare Antalya’da bulunan ve şehirdeki ilk İslami eserler arasında yer alan bir camidir. 13. asırda inşa edilen yapı bir Selçuklu eseridir. Muratpaşa ilçesinde yer alan eski İslam eseri günümüzde çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeridir. Antalya’nın sembollerden biri haline gelen Yivli Minare adını sahip olduğu 8 adet yivden yani minaresindeki çıkıntıdan alır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev adına inşa edilen Yivli Minare’yi Antalya geziniz sırasında turlamayı ihmal etmeyin.

Devamını Oku

Güver Uçurumu

Güver uçurumu, Antalya’ya yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan bir doğa harikasıdır. Düzlerçamı bölgesinde konumlanan 2 kilometre uzunluğunda30 metre genişliğinde ve 115 metre derinliğinde olan uçurum aslında bir kanyondur. Bitki örtüsü ile gizli bir cennet görünümünde olan Güver uçurumu ya da diğer adıyla kanyonunun, yaklaşık olarak 1 milyon yılda ve suyun kayaları aşındırması sonucu oluştuğu bilinir. Üst kısımdan seyredilebilen kanyonda maki, ardıç, meşe, pırnal meşesi, sakız, keçiboynuzu ve funda gibi ağaç ve çalı topluluklarına rastlayabilirsiniz. İçinde yürüme şansı bulunmadığı için seyretmekle yetineceğiniz büyülü güzelliğe giderken yanınızda fotoğraf makinenizi götürmenizde fayda var. Kanyonun içinden akan çayın Konyaaltı’ndan Akdeniz’e döküldüğü Güver Uçurumu Kanyonu’nu yolunuz Antalya’ya düşerse mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Güver Uçurumu Hakkında Bilgi

Güver uçurumu Antalya’da karstik kayaçlar üzerinde yer alan bir kanyondur. Traverten kayaçların alanda bolca görülebildiği kanyondan Güver Çayı, Karaman Çayı ve Gürkavak Çayı geçer. Döşemealtı platosu üzerinde konumlanan uçurum yaklaşık 300 metre yüksekliktedir.

Devamını Oku

Selge Antik Kenti

Selge Antik Kenti, Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan bir antik kenttir. Antik Pisidya bölgesinin dağ kentlerinden biri olan Selge, Torosların güney tarafında ve denizden 1.250 metre yükseklikte yer alır. Tarih ve turizmi bir arada sunan antik kente her yıl binlerce yerli ve yabancı turist uğrar. Sur duvarları, tapınak kalıntıları, kilise ve mezar parçaları başta olmak üzere çok sayıda tarihi eseri bir arada görebileceğiniz Selge Antik Kenti’ni ziyaret edebilir, sonrasında Manavgat’ın diğer güzelliklerine de selam verebilirsiniz.

Selge Antik Kenti Hakkında Bilgi

Altınkaya köyünde bulunan Selge Antik Kenti, tarihî kalıntılara ev sahipliği yapar. Geçmişte kent sakinlerinin zeytin, şarap ve şifalı bitki üretiminden gelir sağladığı bilinir. MÖ 25 senesinde Galatia Krallığı kurulunca, Selge bir süre bağımsızlığını kaybettiyse de, Roma yönetimiyle iyi ilişkiler sağlanmıştır. Böylece imparatorluk yıkılıncaya kadar bağımsız olarak yaşamıştır. Basılan madeni paralardan da 3. asra değin ekonominin güçlü kaldığı anlaşılır. Roma döneminden kalan Selge harabeleri ya da diğer adıyla antik kenti, özellikle milattan sonra 2. asra kadar güçlü ve zengin bir kent olarak ayakta kalmıştır.

Devamını Oku

Antalya Hayvanat Bahçesi

Antalya Hayvanat Bahçesi, 1989 senesinden bu yana insanlarla, onların hayvan dostlarını bir araya getiren ve türünün iyi örneklerinden sayabileceğimiz hayvanat bahçelerinden biridir. Türkiye’nin güneyindeki bu hayvanat bahçesi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle hayata geçmiş ve günümüze kadar ulaşabilmiş bir bahçedir. Dünyanın farklı yerlerindeki hayvanları bir arada görebileceğiniz keyifli bir gün geçirmek isterseniz gülümseyerek gezebileceğiniz bir alternatif olarak Antalya Hayvanat Bahçesi’ni tercih edebilirsiniz.

Antalya Hayvanat Bahçesi Hakkında Bilgi 
Devamını Oku

Termessos Milli Parkı/ Güllük Dağı

Antalya’nın 30 kilometre kuzeybatısında bulunmakta olan Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı Korkuteli ilçesi sınırlarına kadar uzanmaktadır. Antalya travertenlerinden itibaren yükselen Güllük Dağı Termessos Milli Parkı hem doğal güzellikleri hem de tarihî dokusu ile yerli ve yabancı pek çok turisti kendine çeken bir turizm merkezidir. Akdeniz’in en güzel şehirlerinden olan Antalya ilimizdeki 6.700 hektar alanı kaplayan Termessos Milli Parkı bu anlamdaki değerini korumak adına 1970 senesinde milli park statüsüne alınmıştır.

Termessos Milli Parkı Nerededir?

Termessos Milli Parkı Antik Çağ’da Solim halkı tarafından kurulmuş bulunan ve halen Güllük Dağı’nda kalıntıları bulunan Termessos Antik Kenti ile aynı adı taşımaktadır. Antik Çağ’da Pamfilya bölgesine komşu şehirlerden biri olan Termessos Antik Kenti ve Termessos Milli Parkı Toroslar üzerindedir. Termessos Milli Parkı nerededir sorusunu bu şekilde yanıtladıktan sonra ilave etmek gerekir ki bu bölgeye ulaşımın hayli zorlu olması nedeniyle, emsallerinden nispeten daha az tahribat görmüştür. Güllük Dağı üzerindeki vadiler, kanyonlar, düzlükler ve tepelerden oluşan Güllük Dağı kızılçam ormanları ile yeşillenmiş, Akdeniz’e özgü bitki örtüsü maki ile bezenmiş bir dokuya sahiptir.

Devamını Oku

Tahtalı Teleferik

Tahtalı teleferik, Antalya’nın Kemer ilçesinde konumlanan ve Avrupa’nın en uzun teleferik sistemi olma unvanını elinde bulunduran bir ulaşım sistemidir. Güzergâh üzerinde bulunan Tahtalı Dağı’ndan adını alan bu teleferik hattı 726 metreden 2.365 metreye çıkar ve 4.350 metre uzunluğundadır. Olympos teleferiği olarak da bilinen bu teleferik ile yaklaşık 9 buçuk dakikada rüya gibi bir yolculuk yapabilirsiniz. Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği teleferiği daha önce deneyimlemediyseniz Olympos turunuzun aktivitelerine eklemenizde fayda var. Adrenalin seviyesi ve manzara keyfi yüksek olan bu seyahat için şimdiden iyi eğlenceler.

Tahtalı Teleferik Hakkında Bilgi

Zirvesi Tahtalı Dağı’nda bulunduğu için Tahtalı teleferik olarak da anılan Olympos teleferiği 2007 senesinden bu yana hizmet verir. Avrupa’nın en uzun teleferik sistemi olan teleferikle yaklaşık 9 buçuk dakika süren turlar atabilirsiniz.

Devamını Oku

Hadrian Kapısı

Hadrian Kapısı, Hadrianus ve Üçkapılar adıyla da bilinen, Antalya şehrini çevreleyen sur üzerindeki anıtsal yapılardan bir tanesidir. Halk arasında Mermer Kapılar olarak da bilinen bu tarihi yapı, Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyareti şerefine 130 yılında inşa edilmiştir. Kapı 3 kemer şeklindedir ve Latince bir kitabesi vardır. Bu kitabe, korint tarzındaki sütunlardan, kapının üzerinde yer alan, imparator ve ailesinin heykellerinden günümüze kalabilen tek eserdir. Burayı ziyaret etmek için Muratpaşa ilçesindeki Barbaros Mahallesi’ne gitmelisiniz.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı