Toro, Boğa demek…
Torino, eski bir Roma şehri fakat Romalılardan kalma hiçbir şey yok. Aynı şey bütün İtalya için de geçerli… Sadece Pompei bozulmadan kalmış; o da Vezüv’ün külleri altında gizlendiği için… Çünkü Romalılar, Hristiyanları arenalarda hayvanlarla savaştırır ve öldürürlermiş. Bu yüzden de şehir devletleri kurulmaya başladığından itibaren din adamları (papalar) bütün Roma şehirlerini bilinçli olarak yok etmeye çalışmışlar. Her Roma tapınağının üstüne bir kilise inşa etmişler.
Torino, Ortaçağ’da güçlü bir şehir devleti… Bu dönemde Torino’nun yöneticisi Savoi Hanedanlığı… Bu aile sanata, kültüre çok önem veriyor ve orduyu güçlendiriyor.
Günümüzde ise 1,5 milyon nüfusu ile Milano’dan sonra İtalya’nın en çok vergi veren şehri olma özelliğini taşıyor. Lokomotif şehirlerden biri... Ayrıca Fiat fabrikası Torino’da bulunuyor.
Şehrin ortasından Po Nehri geçiyor; hani şu ortaokul ve lise yıllarında coğrafya derslerinde ezberlediğimiz Po nehri ve ovası var ya! İşte o! Bu nehir Alp Dağları’ndan doğuyor ve Venedik’ten Adriyatik Denizi’ne dökülüyor. Alpler’e çok yakınız… Temmuz’un 14’ü, güneş var ama bunaltmıyor. Akşamları çok serin… Dün akşam dolu yağmış. Bütün cadde ve sokaklar ağaç yapraklarıyla bezenmiş; çok romantik görünüyor…
Yazar Hakkında
SİBEL AKINCIBen Sibel Akıncı; bir zamanlar ev hanımı bir anne ile astsubay bir babanın üç kız çocuğunun ortancası olarak Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde doğmuşum… Yıl 21 Aralık 1959… Bu arada ben dünyaya gelmek ü
