Türkiye'nin İlk ve Tek Leylek Köyü: Eskikaraağaç

Bursa merkeze 45 km, Gölyazı’ya 6 km mesafede ve Uluabat gölü kenarında yer alan “Leylek Köyü”’nden size kısaca Gölyazı yazımda da bahsetmiştim. Ama gelin şimdi bu köyü biraz daha detaylı tanıyalım.

Asıl adı “Eskikaraağaç” olan köy, Avrupa Leylek köyleri ağının Türkiye’deki tek temsilcisi durumunda. 2011 senesinde Avrupa Tabiat Mirası Vakfı tarafından Avrupa Leylek Köyü seçilmiş. 

İnsanın aklına hemen acaba diğer leylek köyleri hangileri, nerede gibi sorular geliyor değil mi? İşte Köyün girişinde yer alan leylek gözlem evi ve kuş gözlem kulesini de içinde barındıran parkın içinde bu konuyu çok güzel ve detaylı biçimde Türkçe ve İngilizce dilde işleyen panolar var. Buraya kısaca Avrupa Leylek Köyleri duvarı da diyebiliriz. Buradan aldığım bilgilere göre; Avrupa’da leylek köyü bulunan ülkeler; Slovakya, Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Slovenya, Hırvatistan, Yunanistan, Almanya, İspanya, Avusturya, İsviçre, Sırbistan ve Makedonya

Neden Eskikaraağaç “Leylek Köyü” olarak seçilmiş?

Uluabat Gölü ve çevresi, Avrupa-Afrika kuş göç yolu üzerinde ve kuşların üreme alanında olması sebebiyle ramsar alanı olarak belirlenmiştir, yani su kuşlarının yaşama alanı olarak uluslararası öneme sahiptir. Bu alanın Ramsar olarak tanımlanmasının sebebiyse, işte bu su kuşlarına yaşam alanı olan sulak arazilerin korunması hakkındaki sözleşmenin 1971 senesinde İran’ın Ramsar kentinde imzalanması ve sözleşmenin “RamsarSözleşmesi” olarak anlaşmasından gelmektedir.

Bu alan pek çok su kuşunun olduğu gibi aynı zamanda leyleklerin de üreme, barınma ve konaklama alanı. Ancak son yıllarda bu bölgede giderek leyleklerin azaldığını gören ziraat mühendisi Franziska Arıcı ve Prof. Dr. İsmet Arıca  sayesinde köyde bir farkındalık çalışması başlatılmış ve buradaki leylek bilinci Uluslararası düzeye taşınmıştır. Öncelikle çevrede yaşayan insanlar bilinçlendirilmiş, ardından köydeki tüm alçak gerilim hatları izole edilmiştir. Böylelikle Leyleklerin insan ya da elektrik kaynaklı ölüm oranları en aza indirgenmiştir. Hatta sonrasında diğer çevre köyler olan Fadıllı, Yenikaraağaç, Gölkıyı, Yeşilova, Yolağzı, Kumkadı, Ormankadı, Karaoğlan, Yamanlı ve Gölyazı’da da alçak gerilim hatları izole edilmiştir. Son 11 sene içinde toplam 130 elektrik direği üzerine leyleklerin barınabileceği yuvalar yapılmıştır. 

İşte tüm bu çabalar sonrası Eskikaraağaç Köyü, 2011 senesinde Avrupa Leylek Köyü seçilmiş, 2015 senesinde Hırvatistan’da yapılan imza töreniyle Eskikaraağaç, Avrupa Leylek Köyleri Ağı’na Türkiye’den tek temsilci olarak resmen üye olmuştur.

Leylekler bölgeye ne zaman geliyor, ne zaman gidiyor?

Leyleklerin köye gelmeye başlaması her senenin Haziran ayı civarı. Buraya geliyorlar, hatta öyle ki her leylek ailesi her sene aynı yuvasına geliyormuş. Bu köyde yaşayan aileler de bu leylek ailelerinin bakımını üstleniyormuş. Bazı elektrik direklerinde o elektrik direğine gelen leylek ailesinden sorumlu olan köydeki ailelerin isimleri yazılmış. Bulut Ailesi, Yaren ailesi, gibi.

Bölgede yaklaşık 3 ay kadar kalan leylekler soğuklar başlamadan Ağustos gibi tekrar daha sıcak ülkelere doğru göç ediyorlar. 

Her sene yaklaşık 30-40 leyleği misafir eden köyde biz de 3-4 leylek görebildik. Hatta meşhur Yaren leyleği de arkası dönük olsa da fotoğraflayabildik. Ama yuvada yavruları yoktu biz gittiğimizde. İşte bu Yaren Leyleğin enteresan da bir hikayesi var...

Adem Amca ve Yaren Leylek hikayesi

Yaklaşık 7 sene önce bir leylek, bahar mevsiminde binlerce kilometre uzaklardan buraya gelip balıkçı Adem Yılmaz'ın kayığına konar. Balıkçı Adem de bu sıcakkanlı leyleği balıkla besler. Gel zaman git zaman aralarında bir dostluk gelişir. Hatta öyle bir dostluk ki seneler sürer. Her sene bu bölgeye 6 aylığına gelen leylek sadece Adem Yılmaz’ın kayığına gelir, kendisini balıkla beslemesini ister, zaman zaman Adem Yılmaz ile balığa çıkar. Bu leyleğe Yaren adı verilir ve Yaren Leylek ile Adem Amca’nın dostluğu dilden dile yayılır. Hatta Almanya ve Avusturya'da ders kitaplarına konu olmuş. Yunanistan'da bir festivalde gölge oyununda canlandırılmış. Şimdilerde de bu dostluk bir belgesele konu oluyor. 

Dikkat leylek çıkabilir!

Köyde dolaşırken adım başı karşılaştığımız tabelalar işte böyle söylüyor: “Dikkat leylek çıkabilir!” 

Gerçekten de leyleklerle ne zaman karşılaşacağınız hiç belli değil. Bir yuvaya bakıp leylek ararken bir de bakıyorsunuz diğer yuvadan kalkıp uçan 3 leylek görüyorsunuz. Ama leylekleri biraz daha profesyonelce izlemek isterseniz adres belli... Uluabat Gölü Kuş Gözlem Kulesi .

Köyün girişindeki parkın içerisinde bulunan kuleye ücretsiz çıkabiliyorsunuz. Buradan dürbünlerle çeşit çeşit kuşları ve leylekleri gözlemleyebilirsiniz.

Leylek Gözlem Evi ve Müze

Uluabat Gölü Kuş Gözlem Kulesi’nin hemen yanında yer alan Leylek Gözlem Evi’nde Eskikaraağaç köyü’ne gelen tüm leylekler kayıt altına alınıyor, bir nevi leyleklerin muhtarlık ofisi☺ Bunun yanında bu gözlem evinde yaban hayatın ve kaçak avcıların izlendiği bir kamera sistem odası da mevcut. Böylelikle kaçak avcılığın da önüne geçilmiş oluyor.

Müze ise oldukça küçük olmasına rağmen çok çok etkileyici. Baştan söyleyeyim; bu müze içerisinde sergilenen tüm canlılar doğada ölü olarak bulunmuş, yani müzede sergilenmek üzere öldürülmemişler.

Bu noktayı da açıklığa kavuşturduğumuza göre gelelim müzede gördüklerimize. Bölgede  yaşayan çeşitli kuş türleri burada sergileniyor. Leylekler, ördekler, şahinler ve pek çoğunun adını ilk kez duyduğum kuş da burada. Bazısı bu bölgede yerleşik yaşayan kuşlar, bir kısmıysa göçebe olanlar...

Leylek Yürüyüş Yolu

Müzeden çıktıktan sonra biraz yürüyüş yapmak isterseniz, Uluabat Gölü kıyısı boyunca oluşturulmuş yaklaşık 2,5 kilometrelik bir “Leylek Yürüyüş Yolu” var. 

Burada yürürken gölde balıkçıları izleyebilir, leylekleri gözlemleyebilir, sazlar arasında fotoğraf çekebilirsiniz.

Uluslararası Leylek Festivali

Bu sene 23 Haziran 2019’da 15.’si düzenlenen Karacabey Leylek Festivali olmuş. Bu sene az bir zaman farkıyla kaçırdık. Yılın bu döneminde köy en hareketli zamanlarını yaşıyormuş. Avrupa ülkelerinde temsilcilikleri olan diğer Leylek köylerinden gelen misafirler, konserler, aktiviteler, sergiler ve tabii ki binlerce kilometre yol kat edip buraya gelen leylekler... 

Aklınızda bulunsun, 2020’deki festival yine leyleklerin en yoğun olduğu dönemde Haziran’ın son haftası olacak. 

Kim bilir belki oralarda karşılaşırız. 

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni