St. Petersburg Gezilecek Yerler

Aziz Isaak Meydanı, Aziz İsaak Katedrali ile Mariinski Saray arasında yer alan başlıca şehir meydanıdır. Meydan, I. Nikolay'ın atlı anıtı ile süslenmektedir.
Batı cephesinde Auguste de Montferrand tarafından tasarlanmış Lobanov-Rostovski Evi (1817-1820) bulunmaktadır. Bu, Rusya Amiralliği Binası (Donanma Binası) karşısındaki sekiz sütunlu kemeraltı imparatorluk tarzı bir yapıdır. 

“Catherine Palace” olarak anılan bu ihtişamlı saray, St Petersburg’un 30 kilometre güneyinde yer alan Tsarskoye Selo’da, yani Puşkin’de görülebilmektedir.
Rus çarlarının özellikle yaz dönemlerinde değerlendirdikleri mekan olmasından dolayı “Çarlık Sarayı” ismini almıştır. Rusya’daki tüm tarihi yapılar gibi bu sarayda da hiçbir masraftan kaçınılmamış ve gerek dış mimarisi gerek iç yapısı oldukça muazzam tasarlanmıştır.

St. Petersburg gezilecek yerler listesinde çoğu turist için ilk sıralarda yer alan Ermitaj Müzesi, 1852 yılında açılmıştır. Çariçe II. Katerina tarafından Berlin’den 255 parçalık resim koleksiyonunun getirmesi ile oluşturulmuştur. Bunun ardından devam eden koleksiyon merakı ile günümüzde içerisinde 3 milyon sanat eseri bulunan bir müzeye dönüşmüştür.

Rusya tarihinde önemli bir yeri olan Aurora Kruvazörü, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Dogger Bankası Olayı (1904), Tsushima Muharebesi (1905) ve Ekim Devrimi’nde (1917) önemli bir rol üstlenmiş olan gemi, Türkçe’de kimi zaman “Avrora” ismiyle de anılmaktadır. Aurora Kruvazörü, Rusya İmparatorluk Deniz Kuvvetleri'nde korumalı kruvazör, Sovyet Deniz Kuvvetleri'nde ise eğitim gemisi olarak hizmet etmiştir. 1957'den bu yana ise Sankt Peterburg'da Neva Nehri kenarında müze gemisi olarak demirlemiştir.

St Petersburg’daki en ihtişamlı yapılardan biri olan Kazan Katedrali, “Kazanskiy Kafedralniy Sobor” ismiyle de anılıyor. Nevsky Prospekt’te yer alan katedralin yapımına 1801 yılında başlandı. Tamamlanması 10 yıl sürdü. Yarım ay şeklindeki yapısının tasarımı, Roma’daki St Peter Bazilikası’ndan ilham alınarak Andrey Voronikhin tarafından yapıldı.

Peterhof Sarayı, Fransa’daki Versay Sarayı’ndan etkilenilerek Rus Çarı Petro tarafından Baltık denizi kıyısına yaptırılmıştır. Baltık Denizi kıyısında, oldukça büyük bir alana kurulmuş olan saray, devasa bahçeleri ve çeşmeleri ile ilgi çekmektedir. 1700'lü yılların başında Mimar Jean Baptiste Le Blond tarafından yapılan sarayın inşasında 5 binden fazla kişinin çalıştırıldığı düşünülmektedir. 

“Sıçramış Kanlar Kilisesi” olarak da adlandırılan Voskresenia Khristova Kilisesi, 1883-1907 yılları arasında inşa edilmiştir. Rus Çarı III. Alexander döneminde inşaatına başlanmıştır ve II. Nikolay döneminde tamamlanmıştır. III. Alexander, bu kiliseyi babası II. Alexander anısına yaptırmıştır. İnşaatı esnasında ekonomik nedenler ile çoğu kez aksamalar yaşanmıştır. Öyle ki, halktan bağış bile alınmıştır.

Nevski Bulvarı, St. Petersburg’un ana bulvarı ve Rusya’nın en ünlü caddelerinden biridir. St. Petersburg’un ilk günlerinden beri var olan bu bulvar tarihinin ilk yıllarında Novgorod Antik Kenti’ne giden yolun bir başlangıcıymış. Cadde adını yolun doğu bölümünün sonunda yer alan Alexander Nevsky Lavra anıtından alır. Prens Aziz Alexander Nevski, 1703 yılında St. Petersburg’u kurduktan sonra bu bulvarı yaptırmış.

Rus Devlet Müzesi ya da eski adıyla Rus İmparator ve Majesteleri Alexander III Müzesi St. Petersburg’da bulunan en büyük güzel sanatlar deposu ve Rusya’daki en büyük müze olmasıyla ünlü. Yapılış yılı 1895’e rastlar ve tahta geçen prens II. Nikolay’ın babası III. Alexander’ı anmak için yaptırdığı bir sanat deposudur. Yaklaşık 30 bin hektarlık bir alan üzerine kurulu müze kompleksi zengin koleksiyonuyla dünyanın dört bir yanında turist çekiyor.

St. Petersburg’un merkezinde yürüyerek ulaşabileceğiniz bir başka önemli yapı: Yusupov Sarayı. Binanın tarihi St. Petersburg’un kuruluşu kadar eski. Kurucu Büyük Petro Neva Nehri’ne dökülen Moika çayı kıyısına ev yapmak şartıyla, toprakları asil soylu kişilere dağıtmış. Bu sayede 18. Yüzyılda Moika rıhtımına görkemli binalar yapılmış. İşte Yusupov ailesinin ilk evi olan Yusupov Sarayı, Moika rıhtımına kurulan bu muhteşem binalardan biridir. Peki kim bu Yusupov ailesi?

Kronstadt Naval diğer bir adıyla St. Nicholas Deniz Katedrali 1903-1913 yılları arasında Kronstadt’ta inşa edilmiş Rus İmparatorluğunun son ve en büyük deniz katedrali olma özelliğini taşıyor. Kronstadt St. Petersburg’un küçük bir kasabası ve katedralimiz 70,5 metre boyuyla Kronstadt’ın en yüksek binası. Bu görkemli katedral Rus donanmasının tüm denizcileri için bir anıt niteliği taşır.

St. Petersburg’taki bir diğer saray-müze yapısı olan Tsarskoye Selo Sarayı-Şehir Müzesi merkeze 24 km uzaklıkta güneyde yer alıyor. Eskiden imparator ailesinin ve soylu sınıf misafirlerin ağırlandığı yerleşim yeri olan bu yapı şimdi Puşkin şehrinin dünya mirasları listesinde bulunan ‘’St. Petersburg Tarihi Merkezi ve Bağlantılı Anıtlar’’ bölgesini oluşturuyor. Saray bahçesi ve ihtişamlı mimarisiyle Versay’ı bile geride bırakmış durumda.

Görkemli ve eşsiz müzeler kenti St. Petersburg’taki diğer durağımız Faberge Müzesi. Müze, 2013 yılında özel bir şahıs tarafından Shuvalov Sarayı’nda resmi bir açılış töreni ile açılıyor. Müzenin kuruluş organizasyonu, kültürel öneme sahip öğeleri Rusya'ya geri göndermek amacıyla 2004 yılında kurulan Link Times kültür ve tarih vakfı.

Saint Andrew’s diğer bir söylemle Aziz Andrew'in Katedrali Saint Petersburg kentinde inşa edilen Barok tarzdaki son katedraldir. Büyük Peter’ın koruyucusu olduğu düşünülen ve bu sayede Rus İmpratorluğu ve Rus Donanmasının koruyucu azizi olan Havari Andrew'un adını alan bu güzel, geç barok, pembe ve beyaz katedral, Bolşoy Bulvarı’nın köşesini taçlandıran görkemli bir yapı.

Neva Nehri’nin eteğinde bir diğer görkemli bina: Mermer Saray. Millionaya Ulitsa ve Neva Nehri arasında, Mars Alanı'nın kuzeybatı köşesinde duran Mermer Saray, St. Petersburg'un eski İmparatorluk konutlarının en etkileyicisidir. Hatta belki de neoklasizmin öncüsü olan mimar Antonio Rinaldi'nin Rusya’daki en iyi eseridir. Mermer Saray aslen genç bir topçu subayı olarak, imparatorluk tarihine önemli yardımları olmuş Kont Grigory Orlov için inşa edildi.

Alexander Park doğrudan Catherine Sarayı'nın batısına uzanan ve yaklaşık 200 hektarı kapsayan uçsuz bucaksız bir peyzaj alanı. Park her biri karmaşık bir geometrik yerleşime sahip, Çapraz Kanal ile çevrili ve dört küçük kareye bölünmüş bir meydan olan Yeni Bahçe ile başlar.  Elizabeth'in saltanatında inşa edilen Yeni Bahçe şimdi tamamen büyütülmüş ve parkın en görünür kalıntılarını içeriyor. Ağaçlarla kaplı küçük bir yapay tepe olan Parnassus Dağı ve alışılmadık şekilde biçimlendirilmiş sekiz küçük ara sokakların birleşimi olan Mantar Yatağı parkın simgesel alanlarından sayılıyor.

The Grand Model of Russia, Rusya Büyük Modeli, Rusya Federasyonu'nun minyatür bir sergisidir. Dünyadaki en büyük ikinci model ve kalıcı sergidir. 800 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. 2012 yılında halka açılmış ve şehir merkezinin biraz dışında olmasına rağmen, özellikle genç ziyaretçiler arasında kısa sürede St. Petersburg'un en popüler cazibe merkezlerinden biri haline gelmiş. Model, 5 yıldan fazla bir süredir 100 kişiden fazla süren bir sevgi emeği olarak yorumlanıyor.

Oranienbaum ve Lomonosov kentinin kurulduğu topraklar ilk kez Büyük Peter tarafından Büyük Dük Alexander Menshikov'a 1710'da sunulur. O zamanlar, Menshikov, Kotlin Adası'ndaki Kronshtadt'taki bölgeye 5km mesafede, Finlandiya Körfezi'nin karşısında yaşıyordu. Menshikov, ikametini yeni keşfedilen kentte 1713 yılında inşa etmeye başladı, Peter aynı zamanda Peterhof'taki kendi mülkü üzerinde çalışıyordu.

Petersburg'un adalarının en büyüğü olan Vasilyevsky Adası, yeni başkentinin merkezi olarak Büyük Peter tarafından öngörülen ve hükümdarlığı sırasında birkaç büyük inşaat projesinin yapıldığı yer olma niteliğinde. Bununla birlikte, açık konumu ve ana karaya etkin bağlantılar sağlama zorluğu, adadaki gelişmenin yavaşlamasına da sebep olmuş.