Selanik’te Gezilecek Yerler

Şehrin ana meydanı olan Aristotelous Meydanı, Fransız mimar Ernest Hebrard tarafından tasarlanmıştır. Hebrard, meydanı 1917’de şehrin neredeyse tamamını yok eden yangın felaketi sonrası şehirdeki çarpık kentleşmeyi önleyecek yeni şehir planlaması içinde tasarlamıştır. 1918 yılında başlanan inşa süreci 1950’lerde son bulmuştur.

Selanik’te bulunan Beyaz Kule şehrin sembollerindendir. Selanik’in meşhur sahil şeridinde Zafer Bulvarı, Pavlou Mela ve Milli Savunma caddelerinin kavşağında yer alır. Kulenin, II. Murad 1430 yılında Selanik’i ele geçirdikten sonra Osmanlılar tarafından Eski Bizans Kulesi’nin yerine yapıldığı söylenmektedir. Bazı tarihçiler kulenin tasarımının Mimar Sinan’a ait olduğunu söylemektedir.

Bir çoğumuza ilk duyduğumuz andan itibaren tanıdık gelmeye başlayacak olan Agia Sofia Kilisesi, şehrin en eski kiliselerinden biridir. Aynı zamanda Selanik’te bulunan en büyük ve popüler Bizans kilisesidir. Kökenleri 3. yüzyıla dayanan bir kilisenin yerine 8. yüzyılda, İstanbul’da bulunan Ayasofya’nın tasarımı örnek alarak inşa edilmiştir.

Selanik Arkeoloji Müzesi’nin kuruluşu 1962 yılına dayanmaktadır. Müzenin binası, Yunan mimar Patroklo Karantino tarafından tasarlanmış ve Yunan modern mimari akımının bir parçası olarak kabul edilmektedir. Zaman içerisinde farklı restorasyonlardan geçen müzenin alanı genişletilmiş ve binaya yeni kanatlar eklenmiştir. 2006 yılında yapılan son restorasyonlar ile şuanki durumuna getirilmiştir.

Selanik şehrinin bir diğer özelliği de Mustafa Kemal Atatürk’ün evinin bu şehirde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Atatürk’ün ailenin bir önceki evinde doğduğuna dair farklı görüşler olsa da yaygın görüş 1881 yılında, Atatürk’ün bu evin ikinci katında dünyaya geldiği yönündedir. Aile, Ali Rıza Efendi’nin 1888 yılındaki vefatına dek bu evde yaşamayı sürdürmüştür.

Selanik’te gezilecek yerlerin başında Aziz Dimitrios Kilisesi gelmektedir. Selanik’teki en yoğun ilgi gösterilen ve en önemli kiliselerdendir. Kilise Atatürk’ün Evi ile aynı caddede yer alır. Dimitrios, Roma döneminde önemli bir ordu subayı idi. Hristiyanlığı kabul ettikten sonra dini anlamda pek çok faaliyetlere girişti. Boynu vurulmak sureti ile idam edildi. Dimitros’un öldürüldüğü yere 4. Yüzyıl dolaylarında ufak bir tapınak yeri yapıldı.

Selanik’te gece hayatı ve eğlence nerede diye soracak olursanız doğru cevap Ladadika olacaktır. Şehrin eğlence ve yemek kültürünün aynası diyebileceğimiz bu yer Selanik limanının hemen arkasındadır. Trafiğe kapalı bir alan olduğundan rahatlıkla gezebilirsiniz. Osmanlı döneminde gemiler için yük indirip bindirme alanı olan bu yer günümüzde bölgenin eğlence dünyasına açılan kapı niteliğinde.

Eğer “Selanik’te nerede alışveriş yapılır?” sorusunu soracak olursanız şehrin en popüler ve gözde caddesi Tsimiski Caddesi’ne uğramanız yeterli olacaktır. Selanik’in en büyük caddelerinden birisidir. Nikolaou Germanou Caddesi ile Aggelaki Caddesi arasında uzanır. Selanik Uluslararası Fuarı nedeni ile cadde başlar.

Bizans’ın tarihi dokusunu keşfetmek ve bölgedeki önemli tarihi ayrıntıları öğrenmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir müzedir. Müze, Maloni Andronikou ve Üç Eylül caddelerinin kesiştiği yerde bulunuyor. 1993 yılında inşası biten bu alan ayrıca 2010’lu yıllarda bir kez daha elden geçirilmiş ve yenilenmiştir. Müze pek çok bölümden oluşmaktadır. İçerisinde sergilerin de kafelerin de hediyelik eşya bölümlerinin de bulunduğu alanlar vardır. 

Şehrin geçmişten günümüze gelen yöresel baharat ve sebze lezzetini tane tane bulabileceğiniz en geniş alanı Kapani Çarşısı’dır. Kendisine özgü gelenek ve dokularını bulabileceğiniz bu çarşı 20. Yüzyıla kadar un satışının yapıldığı bir alandı. Şimdi ise bu pazar bölgenin baharatlarının keşfedilebileceği binlerce çeşidi bir arada barındıran bir yer. Geçmiş yıllardan günümüze bu pazar pek çok kez restorasyon çalışmaları kapsamında genişletilmiştir.

1957 yılında temeli atılan ve 1959 yılında faaliyete geçen Toumba Stadyumu Yunanistan’ın PAOK takımına ait bir stattır. Selanik şehrinin Toumba kısmında yer almaktadır. Dünyanın pek çok önemli takımının saha içerisinde mücadelede bulunduğu bu tarihi stadyumu görmek isteyebilirsiniz. Eğer bu stadyumda herhangi bir karşılaşma izlemek istiyorsanız biletinizi önceden almanızı tavsiye ederiz.

Selanik’in eski şehir bölgesi olan Ano Poli (Kastra – Kale) birbirinden farklı renkli evlerin yer aldığı, Bizans kiliselerinin bulunduğu eşsiz bir yerdir. Bizans surları üzerinden körfez manzarası mutlaka görülmelidir. Yakın zamanda yeniden çalışma düzenlenen ve bu kapsamda restore edilen kulenin atmosferi sizi büyüleyecek. Bu kale 379-475 yılları arasında İmparator Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Surlar 14. Yüzyılda yeniden inşa edilmiştir.

Heptapyrgion, Selanik’in şehir surlarının Kuzey Doğusunda yani sırt bölgede kurulmuş olan görülmesi gereken yerlerden birisidir. Osmanlı dönemine baktığımızda ilk olarak 1431’de Çavuş Bey tarafından Bizans surları içerisinde inşası tamamlanmış bir yapıdır. Bu kulenin adı Osmanlı döneminde “Zincirli Kule” olarak da biliniyordu. Toplamda bu yapı 10 adet kuleden oluşmaktadır. Bu kuleleri birbirine bağlayan surlar vardır.

Selanik’te uğramak isteyebileceğiniz bir diğer tarihi yapı ise Vlatadon Manastırı’dır. Manastır, kuzey doğuda, Eptapirgiou sokağında bulunmaktadır. Kayalı ve yokuşlu bir alanda yer alır. Günümüze kadar sağlam bir şekilde kalabilmiş Bizans manastırlarından birisidir. İstanbul (Konstantinopol) Patrikanesi tarafından 14. yüzyıl ortalarında kurulmuş bir yapıdır.  Kurucuları iki rahip kardeş olan rahip Dorotheos ve rahip Markos Vlatis’dir.

Aristoteles Meydanı’na oldukça yakın mesafede bulunan Savaş Müzesi, Yunanistan’ın tarihine ışık tutacak pek çok ayrıntı, belge ve eser ile sizleri karşılıyor. Müze girişinde ayrıca sanatçı Sofia Vembo için ayrılmış bir sergi yer alıyor. Gelibolu’da 1910 yılında hayata gelmiş olan sanatçı Yunanistan’ın iç savaş yıllarında hayli popülermiş. Milliyetçi, vatansever şarkılara imza attığından ötürü dönemin askerleri tarafından da oldukça seviliyormuş.

2001 yılında Selanik’te Seferad anısına kurulmuştur. Geçmiş yıllarda Atina Bankası ve Yahudi gazetesi bürolarının bulunduğu 1904 tarihinde İtalyan mimar Vitaliano Poselli’i tarafından inşa edilmiş bir binadadır. Müze içerisinde Selanik’te yaşamış Yahudilere ilişkin pek çok done ve belge bulmak mümkündür. Ayrıca II. Dünya Savaşı döneminde toplama kamplarına gönderilmiş olan Yahudilere dair pek çok belge ve eşyalar da müzede sergileniyor.

Selanik’in en eski ve ihtişamlı yapılarından bir tanesi olan Rotunda Dimitriou Gounari ve Filippou sokaklarının kesiştiği yerde bulunur. Yapının ismi dairesel şeklinden gelmektedir. Yapının iç çapı 24.5 metredir. Boyu ise 29.8 metreye uzanır. Büyük, yarı daire şeklinde bir kubbe tavanını kaplamaktadır. Tapınak içerisinde ise dört büyük kubbe yer alır ve ayrıyeten sekiz küçük tapınağı andıran kubbeler de vardır. Yapının inşası M.S. 300 yılı varında yapıldığı bilinmektedir.

Tarihi pek çok alana ve yapıya sahip olan Selanik’te teknoloji meraklılarının da ilgisini çekebilecek bir müze bulunuyor. Kültürel ve eğitim amaçlı kurulmuş olan Noesis - Bilim Merkezi ve Teknoloji Müzesi herhangi bir kâr amacı gütmeyen, insanlara gelişen teknolojiyi anlama ve tanıma konusunda elverişli ortam sağlayan bir kuruluştur. Müzedeki ana hedef, halka bilim ve teknolojinin anlaşmasını kolaylaştıran bir ortam sağlamak ve Yunan Teknolojik Mirası’nın korunması ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır.