İzmir, yüzyıllardan beri farklı medeniyetlere kucak açmış bir şehir olması sebebiyle, mutfağına da farklı lezzetler kazandırmış bir şehirdir. Türkler, Rumlar, Boşnaklar, Levantenler, Arnavutlar ve Yahudilerle ortak bir kültür yaratmış olan İzmir, Ege mutfağının lezzetiyle ünlenmiştir. Akdeniz iklimi ve verimli tarım arazilerinde yetişen birbirinden lezzetli ve sağlıklı sebzelerinin yanı sıra, ünlü zeytin ağaçlarından yapılan zeytinyağı da yöre mutfağının olmazsa olmazları arasındadır. Çok farklı methodlarla pişirilen birbirinden lezzetli deniz ürünleri de İzmir mutfağının temelini oluşturur. Isırgan, sarmaşık, hindiba gibi otları İzmir sofralarında sıkça görebilirsiniz. Pırasa, patlıcan, deniz börülcesi gibi ürünler de sofrayı süsleyen altın sebzeler arasındadır. Bu nedenle bir Ege evine misafirliğe gittiğinizde ya da yöresel bir restorana oturduğunuzda patlıcan böreği, keşkek, katmer gibi enfes lezzetlerle tanışabilirsiniz.
Kahvaltıların olmazsa olmazı ise boyozdur. Sabahları boyozcudan sıcacık alabileceğiniz yiyeceğinizin yanında yumurta yiyip çay içmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca kumru, İzmir köfte, İzmir tulumu, keşkek, zerde, lokma, kol böreği ve radika salatası da yemeden dönmemeniz gereken yiyecekler listesinde olmalıdır. Tire ilçesinde meşhur Tire köftesini yemek gerekir. Ayrıca Tire'de kuzu tandır ve kavurma da çok lezzetlidir.
Her yerde sevilerek yapılan İzmir köfte; domates, biber, patates ve köftenin fırında pişirilmesinden oluşur. Kahvaltıların en güzel lezzetlerinden olan İzmir tulum peyniri en güzel İzmir'de yenir. Özellikle düğün ve bayramlarda yapılan keşkek de yumuşak buğdayla koyun etinin büyük kazanlarda pişirilmesiyle yapılır.
İzmir Sokak Lezzetleri
İzmir’i keşfetmek, sokakları, kasaba ve köyleri, yazlık beldeleri, tarihi mekanları ile bitmiyor elbette. Çünkü İzmir’in sokak lezzetleri de bir o kadar nevi şahsına münhasır. Hal böyle olunca gün içerisinde olur da mideniz kazınır, canınız bir şeyler atıştırmak isterse bunu bir İzmirli gibi yapın istedik ve İzmir’e has sokak lezzetlerinin -birkaçını- sizin için derledik. Afiyet olsun!
İzmir’de gevreğe gevrek denir
Bir İzmirli’ye “gelirken simit al” derseniz ya dediğinizi anlamayacak ya da size kızacaktır. Çünkü İzmir’de simite kimse simit demez, zaten adı gevrek olan bir şeye kim neden simit desin değil mi? Zaten simit ve gevrek yapılış dolayısıyla lezzet bakımından birbirinden farklı iki şey. Dolayısıyla simit ve gevreği kıyaslamak ne kadar doğru emin değiliz. Gevrek yapılışı sırasında kızgın pekmezde bir süre pişirildikten sonra susamlanıp fırına verilir. Ayrıca isminin hakkını verecek şekilde hem daha sert hem de daha pişmiştir. Zaten İzmir’de dolaşırken “simitçi” diye bir kelime de katiyen göremezsiniz. “Gevrekçi” yazar gevrek arabalarının üzerinde. Gevrek demek İzmir demektir. Kendi içinde sarmala dönen bu tartışmayı fazla uzatmayalım, vapurla Karşıyaka’ya geçerken gevreğinizin yanına sıcacık çayınızı da alın, yolculuğun tadını çıkarmaya bakın diyip bir yere varmayacak bu tartışmaya burada noktayı koyalım.
Bir Seferad geleneği boyoz
Bir diğer İzmir klasiği olan boyozun en çok karşınıza çıkacağı semtler aynı zamanda kentin hareketli noktaları olan Alsancak, Basmane, Çankaya ve Konak olacaktır. Sefarad kökenli İspanya'dan gelen Musevilerden gelen bu kültürün tarihi 15. yüzyıla dek uzanıyor. Boyoz Ladino dilinde bollos yani börek kelimesinden geliyor. İzmir’de “Boyozcu Avram’ın boyozları bunlar” diye bir ses duyarsanız şaşırmayın. Boyozcu Avram vakti zamanında Kemeraltı’nda yaptığı boyozlarıyla nam salmış bir usta. Boyozlarının şöhreti bugün bile geçerliğini koruyor anlayacağınız. Boyoz öyle kuru kuru yenmez elbette, onu yemenin de bir adabı var. Nedir derseniz yanına aldığınız haşlanmış yumurtanızın üzerine karabiberinizi serpin ve İzmir kahvaltısının vazgeçilmezi boyozunuzu sakın soğutmayın.
Sahici kumru İzmir tulum peyniriyle yapılır
Bir diğer ciddi tartışma konusu da kumrunun içinde ne olacağı meselesi. Çünkü İzmir kumrusu başka hiçbir yerdekine benzemez. Kumruyu kumru yapansa İzmir’den başka yerde bulamayacağınız ekmeğidir. İzmir kumrusunun içinde sosis, salam gibi malzemeler olmaz; onlar devşirmedir. Bir İzmirli’yle konuşacak olursanız size söyleyeceği şey gerçek kumrunun içinde İzmir tulum peyniri, domates ve bir adet de acı yeşil biber olacağıdır. Sonradan kaşar peynirli, sosisli, salamlısı tezgahlarda yerini almış olsa da İzmirliler için bu tarif kumru değil kömürde sandviç tarifidir.
Ağzının tadını bilenlerin tatlısı şambali
Camekanlı seyyar arabalarda karşınıza çıkması muhtemel bir diğer İzmir geleneği şambali tatlısı, görüntü olarak revaniye benzeyen fakat revaniden çok daha kıvamlı bir tatlı. İzmir dışında şambaba ismiyle bilinen bu tatlı irmikle yapılıyor. Üzerine tarçın ekleyerek taçlandırabileceğiniz şambali tatlısı ağızda bıraktığı sert ve doygun tatla meşhur. Eğer İzmir’de en iyi şambali nerede yenir diyecek olursanız, herkesin size vereceği ortak cevap ise tartışmasız Kemeraltı Hisarönü olacaktır. Gerçi Kemeraltı İzmir’de lezzet peşinde olanların ilk uğraması gereken adres zaten. Zira ev yemekçileri de hayli meşhur. Bir bilgi olarak bu da aklınızda olsun diyelim.
Bu sübye başka sübye
Sübye diyince aklınıza ilk gelen kalamar benzeri deniz mahsülü ise yanılyorsunuz. İzmir’in özel lezzetlerinden bir diğeri olan sübye şerbetinin bununla uzaktan yakından alakası yok nitekim. Yine Sefarad mutfağına özgü bu tat köklerini 500 yıl öncesinden alıyor. Tam bir yıl öncesinden kurutulmuş kavun çekirdeğinden yapılan kıvam olarak bozayı andıran sübye şerbeti Tarihi Kemeraltı Çarşısı başta olmak üzere pek çok noktada karşınıza çıkabilir. Mide ve böbrek rahatsızlıklarının yanı sıra gribal enfeksiyonlara karşı da hayli faydalı olduğu bilinen sübye şerbeti ferah tadıyla da şüphesiz İzmir’in en kendine has ve unutulmaz lezzetlerinden.
Midye dediğin küçük olur
İzmir’de yediğiniz midye de elbette diğer pek çok lezzet gibi alıştığınızdan farklı olacaktı. Bir kere İzmir’de midyenin küçüğü makbuldür, bunu bir kere not edelim. İzmir midyesinin içi öyle alıştığınız gibi tarçınlı, kuş üzümlü, çam fıstıklı da olmaz. Kesinlikle soğuk yenir ve içinde sadece karabiber olur. Özellikle gün batımıyla beraber Kordon boyunda karşınıza çıkan midyecilere uğrayın bu lezzet farkını kendiniz deneyimleyin diyelim.
Mevzu bahis lokmaysa en doğru yerdesiniz
Eğer İzmir sokaklarını turlarken uzun bir kuyruk görürseniz bilin ki o bir lokma kuyruğudur. Lokma ise sadece parayla satılan bir sokak lezzetinden fazlasıdır. Zira İzmir’de hayır için lokma döktürmek adeti vardır. Dolayısıyla uzayan bir lokma sırası görürseniz, sıraya girmeye çekinmeyin. Çünkü girmemeninizin ayıp karşılanma olasılığı daha yüksek. İzmir lokması şerbetinden midir, kıvamından mıdır bilinmez alıştığınız lokmalardan farklıdır. Damağınızda kalır tadı, yemeye doyamazsınız. Demedi demeyin.
İzmir kokoreci bildiğiniz kokoreçlere benzemez
İlk defa İzmir’e geldiyseniz ve kokoreç yiyecekseniz, hiç de alışkın olmadığınız türden bir lezzetin sizi beklediği konusunda şimdiden uyaralım. Zira İzmir kokoreçinde alıştığınız şekilde domates olmaz, ince kıyılmamıştır ve sacda ısıtılmaz. İzmir kokoreci ise direkt közden alınarak servis edilir. İçinde domates olmaz, baharat arzuya göre konur ve kokoreci dilimlemek için birkaç bıçak darbesi yeterlidir.